bugün

Mey ve hane kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş,

içki satılan ve içilen yer, içki yeri...

Kabare..

Bursa'da Arap şükrü denilen yer...
sohbetlerin koyu olduğu, havası her zaman dumanlı olmak zorunda olan ve her zaman belirli tiplerin eksik olmadığı, delikanlı adamın vazgeçilmez mekanlar listesinin başında yer alan, 70'lere damgasını vurmuş ama gittikçe sayıları azalıp yerini bar, club, cafe gibi yozlaşmış yerlere bırakan nezih mekanlarımızdır..
(bkz: musalla taşı)
(bkz: orhan gencebay)
orhan velin nin sevdiği mekanlardandır.Öyle ki;

Mademki sevmiyorum artık,
O halde,her akşam
Onu düşünerek içtiğim
Meyhanenin önünden
Ne diye geceyim??
(Mehmet Ali Sel,Ankara Eylül 1937/Varlık)
taksimde mey house diye geçen bir kaç cafe bar tarzı yerler vardır. taksim genelde turistlik yer olduğu için meyhanenin ingilizcesi de tabelalarda yer alır.
köroğlu'ndan indiğinizde sizi karşılayan meyhane arayanlar için adı üstünde bir meyhane.
(bkz: guzellik salonu)
şöyle oluyor hamiyet yüceses dünyasında karşılığı;
herkes gitti yalnız kaldım meyhanede
gözyaşlarım içtim son peymanede.
şimdi okuyup geçiyorsunuz ama, rakı eşliğinde dinleseniz sizin de gözleriniz dolar.
aşk acısını unatabileceğiniz en lüks mekandır. evde bira içerek sürünmektense orada bi büyük açtırmak daha iyi bir tercih olacaktır.
insan demleyen mekan.
kapalı yerlerde sigara içme yasağından sonra nasıl bir yer haline geleceğini en çok merak ettiğim keder paylaşım evi.
bazı sözlük yazarlarının sevgililerini gitmekten vazgeçiremedikleri ve sonunda pes ettikleri sekiz bira içtim hemen kalktım aşkım valla mekanı.

(bkz: dertleşme aracı olarak sözlük)
nilüfer'in "ispanyol meyhenesi" eşliğinde yazıyorum,

Meyhane kültürü bize, "şarap ayinleri"yle birlikte Grek'ten geliyormuş, eve geç kalmamak için ayak üstü içen kişilere ***tetikçi denirmiş.

Karaköy'de otogarın karşısında bir meyhane varmış, "Romen'in Yeri". Burada içki satılmaz, içeceklerini dışarıdan alıp da gelirlermiş gelenler. Yemekleri çok meşhurmuş.

ispanya'da da meyhane kültürü gelişmiş olup 80den fazla antik meyhane varmış bunlara **taberna deniyormuş.

Agora, antik Yunan kentlerinde, şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği, tüm kamu binalarının etrafında sıralandığı halka ait geniş açık alan olup, Helenistik dönemde şekillenip Roma imparatorluğu'nda ortaya çıkan forumların öncüsüymüş.

"burası agora meyhanesi
burda yaşar aşkların en divânesi, en şâhânesi...

bu gece benim gecem, bu gece benim gecem
cama vuran her damlada seni hatırlıyorum
ve sana susuzluğumu...

bu akşam ümitlerimi
meze yapıp içiyorum, içiyorum, içiyor, içiyorum."
rakılı etüt, mektep.
gamsız girilmeyen mekandır, gülmenin yasaklanmasını diliyorum buradan gülümseme serbest olabilir en fazla budur benden imtiyaz.
hayatın anlamını arayıp kendi içinde kayboldukça yaşanan her acıyı tekrar çekip,her şeyle bir kez daha yüzleşilen ve gerektiğinde ortamdaki insanlarla her türlü konuda muhabbete dalıp gidilebilecek çok şirin mekan.
içinde 'kemal' bulunan mekan. okurunda 'derman' bırakmayan roman.
Ozan Andre Chenier yi
ikiye böldüğünden beri giyotin
Kurum satıyorsa meydanlarında Paris in
Ozan kardeş hadi hop
Sende uzat boynunu
Eş dost akraba beklemesin

Hadi hop sayın cellatlar da
Kavuşsun erkenden çoluk çocuğuna
Tarihten anlaşıldığına göre
Sırası suyu yok bu işin
Sokakdan el ayak çekildimi
Sen de tırt sepete

Ozana kardeş hele hele
Sepete düşdükden sonra da
Tut ki sakallarını öyle dipten
Genç sıska dul ihtiyar
Tümü meraklı yurttaşların
Tıraşlı bir baş görsün

Hadi kuzular da meyhaneye

Salah Birsel.
--spoiler--
içelim içelim şarab içelim
sufi miyiz ki ab içelim.
--spoiler--
emile zola'nın eseri için: (bkz: l assommoir)
Belli başlı kurallarımı diyeyim artık edebi vardır kısacası ;

Bardak fondipe girilmez.
Meze karın doyurma amaçlı yenmez.

Sabaha kadar içip sohbet edebileceğiniz yeryüzündeki cennet.

(bkz: Çiçek pasajı) (bkz: asmalı mescit) (bkz: refik meyhanesi)
hayatın anlamını arayıp kustukça rahatlanan, her geçen günü düşünüp her acıyı tekrar çekip her şeyle bir kez daha yüzleşilen, gerektiğinde ortamdaki insanlarla apayrı konularda muhabbete dalıp çok şirin insanlarla tanışılan mekan.
samimiyetsizliğin, riyakarlığın, fitneliğin ne olduğunu bilmeyen insanlarla dolu olan, dertleri tasaları oradaki insanlarla müzik eşliğinde konuşarak çözmeye çalışılan, elindeki içki bardağını her masaya vuruşunda aklına bir sorunun daha dank ettiğini anladığın ama bunu sikine takmadığın, hayat dolu bir güzellik salonu, yaşam alanı.
emile zola nin eserlerinden biridir.kitapla ilgili arka kapaginda sunlar yazmaktadir:
gunumuzun toplumsal sorunlarinin basinda gelen alkol bagimliligini, bunun insan mutlulugunu engelleyen yanlislik olculerini bir aile yapisi icinde sergileyen unutulmaz eseri Meyhane.okumadan olmayacak eserlerin basinda; kendi kendinize de dinleyerek...
(bkz: meyhane kültürü ve adabı)
güncel Önemli Başlıklar