bugün

anathema'nın 95 çıkışlı pentecost iii albümünden bir parça.12.17 dk uzunluğundadır.sözleri;

my life's minds plagued by lyssophobia
in a cage solitude locks me in
as the dar blackened walls close in on me
dementia strikes, there's no turning back

drowning in the stygian sea
as those voices repeat to me my malediction
memento mori
remember you must die

a gratuitous wraith of violence
blots out the light of my mind
for on this night someone must pay
for the cost of my life

for me to escape the curse of perdition
this poor, weaker being must receive pain
as you wince at the actions of my sadist ways
and cry at the throes of your moribund state

a daemon issues your last rites
pater noster upto in terra
i break, i twist, i burn, i destroy
memento mori

as the candle of life, that burned in your heart
is doused by the grip of death's hand
asmodeus, the spirit of lust
bears his necrophile ways
for the wishes of the demon in black
my largesse in life should be immortality
dislike the weak, mortal humans

but in life there's always death
a multitude are born to be damned
his perdisized body will burn forever
in the scorching flames of gehenna.

türkçesi;

hayatımın hafızası istila edildi lizofobya tarafından
bir kafes sessizliğinin içinde kilitliyor beni
koyu, karartılmış duvarlar üstüme kapanırcasına
delilik vuruyor, yok dönüş geriye

kasvetli denizde boğuluyorum
şu sesler bana bedduamı tekrarlarken
ölmeyi hak ediyorsun
hatırla ölmen gerektiğini

zorbalığın karşılıksız bir gazabı
gizliyor aklımın ışığını
bu gece birisi ödemek zorunda olduğu için
hayatımın bedelini

cehennem azabının lanetinden kaçmam için
bu zavallı, zayıf varlık acı çekmeli
sen benim sadist yönümle irkilip
can çekişen durumun için ağlarken

bir cin yayınlar son dualarını
pater noster upto in terra

kırılıyorum, bükülüyorum, yanıyorum, yok ediyorum
ölmeyi hak ediyorum...

yüreğinde yanan hayat mumunun
ölümün elinin tutması ile sönmesi gibi
asmodeus, arzular perisi
taşır kendi nekrofili yollarını
siyahlı şeytanın dilekleri için
hayattaki bağışım ölümsüzlük olurdu
zayıf, ölümlü insanların tersine

ama hayatta daima ölüm var
kalabalıklar lanetlenmek için doğmuştur
onun bedeni daima yanacak
gehenna nın kavurucu ateşleri içinde....
(bkz: carpe diem)
12 dakika sürdüğü için uzun süre tamamını dinlemeyi göze alamadığım, ancak tamamını dinleyince sevdiğim anathema şarkısı.
ilk defa an iliad of woes albümünde yer almış anathema şarkısı
latince bir sözdür.
(bkz: her canlı ölümü tadacaktır)
the streets' in 2006 çıkışlı the hardest way to make an easy living albümünün 5. parçası.

Ah, what was the question
Oh yeah, momento mori
It means remember it's inevitable that we will all die
It sounds quite depressing when said so raw and direct
But it means don't hang yourself on a material life
But that gets dropped when I'm bop on shopping day
Am I shallow, am i hung up on such wrong ways
Yes I am shallow and loving every wrong play
If love is blind then why do we all buy lingerie
I've got nothing in my life away from the studio
So when I'm loose I end up consuming dough

Memento mori, memento mori
It's latin and it says we must all die
I tried it for a while but it's a load of boring shit
So I buy buy buy buy buy buy

If I start to think of life I have prangs of paranoia
Pull one stripey shirt off a racks or another
Overthink my fate grasping a pastel jumper
Panic buy a flight home, prang though actually sober
Change my mind and fly back into vegas
Buy more pastel shades and some famous labels
Frame the ferrari through the day with the mayhem
Just to forget about the race in my head
I don't really care about the luck and the look
But driving a ferrarri is fucking book

Memento mori, memento mori
It's latin and it says we must all die
I tried it for a while but it's a load of boring shit
So I buy buy buy buy buy buy

I think if I could see me now from my growing past
I'd Hate the shirted cunt that seems to be so fucking flash
I reckon from the threadsI think all I think's about cash
But my manager tells me I ought to think about cash
It's like people don't know the eighties started
My car just keeps carding with the card machine
You don't regard the old you, driving a ferrarri
Mine's the driving license through Nevada at speed
I never think about money
In fact I have no idea how much money I have

Memento mori, memento mori
It's latin and it says we must all die
I tried it for a while but it's a load of boring shit
So I buy buy buy buy buy buy

Chilly 'n carmen air sips as I'm parting her hair
But I'm an asbo drinker I want to be chilly parkair
But asbo drinkers just don't dig my art and my flair
Even if they dig my asbo driving, past their carlight flair
Sometimes when I my diamond trinkets with my whores
I know I've strayed a bit from my old sins and my walks
But then I laugh out loud that my car still fucking talks
I feel awful for a bit but at least I'm not poor
carpe diem görüsüne karsilik, rönesans ve reform hareketleri sirasinda kiliselerin ortaya çikardigi görüs. ölecegini unutma,hatirla anlamina gelir.
hiç bir yerde tablarından en ufak bir iz dahi bulunmayan, bestesi esrarengiz şarkı. tablarını bulana yüzbin lira vericiiim...
barok döneminde büyük ilgi gören, şaşa, abartı, çokluk, bolluk, eğlence, süs, püs vs. gibi kavramlara karşı olarak ortaya çıkmış bir cümledir. (bkz: alternatif)
carpe diem'in tam tersidir.

"ölümü hatırla" anlamına gelir; yani "dünyadaki bütün nimetleri(zenginlik, yemek, içmek, eğlence vs.) bir gün sonsuza dek bırakmak zorunda olduğunu unutma. her şey gelip geçici. ona göre yaşa." demek gibi bir şeydir.
"anı yasa", "har vurup harman savur", "dunyanın a.ına koy!" diyen ve sadece tuketen carpe diem'e "fani oldugunu ve olecegini hatırla", "sonunu dusunerek yasa" diyerek bi nevi ayar veren felsefe.

--spoiler--
muzaffer bir roma generali, savaştan galip çıkıp sokaklarda zafer turu atarken, arkasındaki aciz köle geleneklerin icap ettirdiği şekilde kulağına eğilip şunları söyler:

"Arkana bak! Sadece bir insansın, hatırla!" ("respice post te! hominem te esse memento!"). Bugün en tepede olsan da, yarın başka bir gün olacak. Kişi ne kadar güçlü olursa olsun, sonuçta bir faniden başka bir şey değildir.

bu hatırlatma, o zamanlardan günümüze "memento mori"; yani, "Fani olduğunu hatırla" cümlesiyle bir anekdot mahiyetinde geçmiştir.
--spoiler--
"ölümü hatırla. ölüm çok yakın. zaten yakın bir zamanda öleceksin. en iyisi mi hayatın tadını çıkar." gibi bir anlam da çıkartılabilir fakat vakt-i zamanında verilmek istenen mesaj tam tersidir; ki buyrun "öleceğini hatırla ki sonra geç olmasın gelip çattığında."
bir anathema şarkısıdır. mükemmeldir. şarkının bir kısmında büyük bir sessizlik olur, daha sonra bir insan çığlıyla sessizlik bozulur. sessizlik yaklaşık iki dakika sürmektedir ve ölümü simgelediği düşünülür.

mükemmel parçadır tekrardan.
ölümlü olduğunu hatırla anlamına gelir. Carpe diem ile de nerdeyse birebir örtüşür.
flyleaf grubunun 2. stüdyo albümü.

01. beautiful bride
02. again
03. chasm
04. missing
05. this close
06. the kind
07. in the dark
08. set apart this dream
09. swept away
10. tiny heart
11. melting (interlude)
12. treasure
13. circle
14. aris

şeklinde bir listeye sahiptir.
carpe diem!! diyerek hayata sarılan bünyelere şok etkisi yapan tümcedir. öleceğini unutma! şeklinde bir uyarı ihtiva eder.
ölmen gerektiğini unutma anlamına gelmektedir. yaşam felsefesi olarak kabul edeni çoktur. dövme olarak tercih edileceği takdirde ense de çok anlamlı olacaktır.
32 bölümlük bir doom 2 megawad paketi. harita tasarımları ve zorluk düzeyi oldukça iyidir.
acını tehlike mi dindirecek?
hakikatin detayların kimin um'runda?
saçındaki yanardağ tozlarını silkele.
yarılandı bile bak müstehceh formalite.
elin deperse gölgeni kanla çitile.

masumiyet afrodizyak idiyse
pedagoji vahşete pay bırakmalı
[allah fırsat vermesin dişiliğin anarşisine]
firak teoremi ta alnımıza yazılı, başa baş giderler hep azrail ile leylek,
neşelenir miyiz ki, şans eseri delirsek?

ağlıyorum ne var ha, tüm filmlerin sonunda?
şöminede traktör
lâstiği yakıyorum,
kesmiyor akvaryumdan kafese terfi etmek.
ters teperse terapi,
tozutursa kalbini bir travma,
bir tümör,
bu dejenere karındeşen jack
kargı reklâmı hızında sana
bir ambulâns dolusu gül gönderecek.

dişlerime yıldırım düşmüş gibi
kırılıyor gururum, içimdeki kap kacak;
mubah mı sayılmalı
rakip tutkular ışığında çekilen fotokopi?
bir ömürlük adrenalini tek gecede yaktık.
afrika aleyhimize delil olarak kullanılacak.

dünya sensiz dönmüştü
helikopter pistine
siyah bir mont giymiştin
gelinliğin üstüne.

yetişir mi bize de hızır aleyhisselam?
o kadar kıskancım ki hiç gıdıklanmam.

murat menteş
4.leventten, sarıyerden, istinyeden ya da her neyse zincirlikuyu nun yukarısından bir yerlerden geçerken * gözüme mutlaka çarpan kelimeler.

çarpan kelimeler memento mori değil tabii ki. (bkz: her canlı ölümü tadacaktır). tam olarak net anlamını vermese de budur memento mori.

ne zaman bu iki kelime dizisinden birini görsem diğeri gelir aklıma, fakat bizim zincirlikuyu mezarlığında yazan her canlı ölümü tadacaktır, daha bir sert, ağır gelir, daha bir kanımı dondurur. acımasız gelir, ne o öyle, azarlar gibi? kızar gibi? her şeyin, yaptıklarının farkında ol der gibi? ne yani o yazıyı okuduktan sonra, 5 vakit namaza mı başlayayım? hacca mı gideyim, ne yapayım? zaten herkes kendisinden bilir işi, herkes bilir kendisini, yapacaklarını, yaptıklarını.

moral bozmaktan öteye gitmez bu memento mori ve her canlı ölümü tadacaktır kelime dizilimleri benim için.
doğruluğunu tartışmıyorum tabii ki.
ölü ozanlar derneği filminde duyulan ve carpe diem kadar ünlü olmasa da en az onun kadar etkili bir sözdür.
istanbul Zincirlikuyu mezarlığının kapısında yazan, 'Her canlı ölümü tadacaktır' ayetinin latincesi, desek...
ölmen gerektiğini unutma anlamındadır.
antik çağ da kullanılan bir uyarı bağırması , latince bir deyiştir .

bir roma generali, savaştan galip çıkıp sokaklarda zafer turu atarken arkasında duran bir köle kafasının üstüne bir defne çelenki tutup şunları söyler:

-memento mori !

(fani olduğunu hatırla ! )

-memento te hominem esse .

(sadece bir insan olduğunu hatırla.)

respice post te! hominem te esse memento !

(arkana bak! sadece bir insansın, hatırla! )
Yaşama hırsı veren deyiş.

Kul kendini özel ve kadersel bir amaç için doğduğunu hissederek yaşıyor.