bugün
- reisin günlük saray masrafı12
- kemalistlerin kemoterapiye ihtiyaç duyması9
- eski sevgililerin ayrıldıktan sonra güzelleşmesi8
- mustafa varank vs ali mahir başarır18
- erkeklerin astrolojiye inanan kadınları sevmemesi12
- prezervatif alırken utanmak15
- halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu12
- kemalistlerin ülkeden tam olarak gideceği tarih10
- biri sana ayı dese naparsın14
- fethiye12
- uludağ sözlük kadrosu9
- oylayıp reddedeceğiz8
- sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilmemiz15
- gocu21
- kiyafeti yüznden işten eve gönderilen tiktok kızı8
- lgs de 36 türkiye birincisi aynı imam hatipten32
- sözlükte seviyenin düşmesi11
- kaç yaş büyüğe abi denir sorunsalı11
- gulmekicinyaratilmis11
- pkk lıların askere alınması12
- güneşten nefret etmek9
- susuzluğu en iyi alan içecek17
- her gün erkeklerle bağıra bağıra tartışan kadın11
- dünyada islam devletiyiz diyenlerin hali22
- israil'in şam'a bomba yağdırması26
- yiğit bulut13
- pandela 324
- anın görüntüsü22
- spaceglider26
- milli eğitim bakanının halka gerizekalı demesi33
- siyan giyen adam16
- suriye11
- ellerim boş tarafından yaratılan kadın karakteri12
- ehliyet yenileme basvurumun onaylanmamasi10
- bir milyon dolar mı sevgiliniz mi deseler19
- ktç'nin yeterince online olmaması9
- şunun takip ettiklerine bak olm9
- pedofililere yapılacak işkenceler8
- israil16
- trafik cezası9
- yazarların gitmek istedikleri gezegen15
- bilgi paylaşabileceğiniz konularda entry giriniz12
- bik bik kaç yaşında13
- silinip silinip geri dönen utanmaz tip8
- bik bik'in iyice goculaşması9
- as maca13
- hz muhammed ayı dikey mi yatay mı böldü19
- pardonadinizasizmi19
- mobbing ile nasıl başedilir13
- işyerinde flört8
(bkz: jack london)'ın kendi hayatından parçalar da eklediği, bana göre her gencin mutlaka ama mutlaka okuması gereken bir roman. Özellikle lise çağındaki ve üniversitenin ilk yıllarındaki gençlerin mutlaka okumasını isterim.
hatta daha da spesifik bir kümeye önermem gerekirse, anadoludan okumaya büyük şehre gelmiş gençlerimiz okusun.
bir hedef uğruna o kadar çok koşmak ki, bir noktadan sonra hiç bir tarafa ait olamama hissi, her yerde kendini yabancı hissetme, gelinen noktadaki anlamsızlaşma muazzam aktarılmıştır.
hatta daha da spesifik bir kümeye önermem gerekirse, anadoludan okumaya büyük şehre gelmiş gençlerimiz okusun.
bir hedef uğruna o kadar çok koşmak ki, bir noktadan sonra hiç bir tarafa ait olamama hissi, her yerde kendini yabancı hissetme, gelinen noktadaki anlamsızlaşma muazzam aktarılmıştır.
en sevdiğim kitaplardan biridir. insan kitabın içerisinde kendinden ne kadar çok şey bulursa o kadar akıntısına kapılır ve martin' e o kadar hak verir. genel olarak hepimiz haklı yönlerini görebiliriz.
kendi tercihlerimiz farklı olsa dahi martin onun için en doğru olduğuna inandığı yolda ilerlemiş ve karar vermiştir.
kendi tercihlerimiz farklı olsa dahi martin onun için en doğru olduğuna inandığı yolda ilerlemiş ve karar vermiştir.
Çok, pek çok geri dönemeyecek kadar çok uzaklaşmıştı. Bir zamanlar kendi hayat tarzı olan bunların hayat tarzı, şimdi ona tatsız geliyordu. Herşey onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Ona bir yabancılık gelmişti. Köpüklü bira nasıl tatsız geldiyse, onların arkadaşlıkları da öyle tatsız geldi ona. Çok uzaklaşmıştı…
Onlarla arasında binlerce kitaplık mesafe oluşmuştu. Bütün bunları düşündükçe üzüntüsü koyulaştı, acılaştı.
Onlarla arasında binlerce kitaplık mesafe oluşmuştu. Bütün bunları düşündükçe üzüntüsü koyulaştı, acılaştı.
Henüz okumamış olmayı dilerdim.
Gerçi ben okuduktan sonra bir kere daha okudum.
Martin Eden'i okumamış olan çok şey kaybeder.
Hani çocukluk günlerinize bir özlem duyar da, hiç geri gelmeyeceğini bile bile bazen yine çocuk olduğunuzu hayal edersiniz ya, bu kitabın insanda bıraktığı boşluk öyle bir şey.
Martin Eden Jack London'dur,
Jack London Martin Eden.
Aslında kitabı Martin Eden yazmıştır.
Bu yüzden Martin Eden hala yaşıyor,
Jack London öldü.
Gerçi ben okuduktan sonra bir kere daha okudum.
Martin Eden'i okumamış olan çok şey kaybeder.
Hani çocukluk günlerinize bir özlem duyar da, hiç geri gelmeyeceğini bile bile bazen yine çocuk olduğunuzu hayal edersiniz ya, bu kitabın insanda bıraktığı boşluk öyle bir şey.
Martin Eden Jack London'dur,
Jack London Martin Eden.
Aslında kitabı Martin Eden yazmıştır.
Bu yüzden Martin Eden hala yaşıyor,
Jack London öldü.
"Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan; insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum."
intihar ustune dusundurur. kitabi okuyali belki 10yil olmustur ama martin in intiharinin yarattigi duyguyu animsadim.
(bkz: beyaz diş)
(bkz: vahşetin çağrısı)
(bkz: beyaz diş)
(bkz: vahşetin çağrısı)
"Kendisi için ise güzelliğe hizmet etmesinin sevinci, onun için yeterli bir ücretti. Ve Ruth’u güzellikten çok seviyordu. Dünyadaki en iyi şeyin aşk olduğunu düşünüyordu. Onun içindeki devrimin itici gücü aşk olmuştu; onu kaba bir denizciden bir öğrenciye ve bir sanatçıya dönüştürmüştü. Bu nedenle ona göre bu üçünden en iyisi en büyüğü, öğrenmekten ve sanatkarlıktan daha büyük olan aşktı. Şimdiden, anlamıştı ki kendi beyni, Ruth'un kardeşlerinin beyinlerinin ya da babasının beyninin ötesine ulaştığı gibi, Ruth'unkini de geçmişti. Onun bir yıl kadarlık kendi kendine çalışması ve donanımı, dünya, sanat ve yaşam konularında ona Ruth'un sahip olmayı hiçbir zaman umut etmeyeceği bir ustalık vermişti.
Bütün bunları kavramıştı, ama bu Ruth'a olan aşkını etkilemedi; ne de Ruth'un ona olan aşkı bunan etkilendi. Aşk fazlasıyla güzel ve soyluydu ve Martin aşkı eleştiriyle kirletmeyecek kadar sadıktı."
Bütün bunları kavramıştı, ama bu Ruth'a olan aşkını etkilemedi; ne de Ruth'un ona olan aşkı bunan etkilendi. Aşk fazlasıyla güzel ve soyluydu ve Martin aşkı eleştiriyle kirletmeyecek kadar sadıktı."
"Aynadaki görüntüsüne, 'seni salak!' diye bağırdı. 'Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. içinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu?
Hayatın temel nitelikleri hakkında hiçbir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun.'..."
Ah martin.
Hayatın temel nitelikleri hakkında hiçbir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun.'..."
Ah martin.
Sosyalizim abc sini
Jack london un
" Demir ökçe" sinden
Kapitalizmin abc sini
Jhonn steinbec in
" Gazap üzümleri" inden öğrendim
Tafsiye ederim kardeşime.
Jack london un
" Demir ökçe" sinden
Kapitalizmin abc sini
Jhonn steinbec in
" Gazap üzümleri" inden öğrendim
Tafsiye ederim kardeşime.
\" Bizlerden bu kadar korkmamalısın. Kendi halinde zararsız insanlarız biz. \"
\" Ürkmüş dış görünümü altında, karşıdakinin duygularını anlama ve ona uyum sağlama arzusu vardı. \"
\" Tanıdığı bütün kızları hayallerinden silmeye çalıştı ve doğrudan kıza baktı. Hiç böyle bir kız görmemişti. O anda hayatında tanıdığı diğer bütün kadınları ve karşısındaki kızı düşündü. Kadınların tümünü tarttı ve ölçtü. \"
\" Onun dünyasında çocuklar ve ana babalar arasında böyle sevgi gösterileri yoktu. Bu, yukarıdaki dünyada ulaşılan, varlığın yüceliğinin açığa vuruluşuydu ve yine o dünyaya bu kısacık bakışında görmüş olduğu en güzel şeydi. \"
\" işte, kitaplarda okumuş olduğu insanlarla omuz omuza yemek yiyordu. Kendisi de kitaplardaydı, ciltlerin basılı sayfları içinde bir serüven yaşıyordu. \"
" Kadınların onu daha iyi yaptığını hiç bilmezdi. Onlar her zaman onu hayvanlaştıran zıt bir etki yapmıştı. "
" Okuduğu bir sürü kitap huzursuzluğunu arttırmaktan başka bir işe yaramadı. Her kitabın her sayfası bilgi ülkesine bir gözetleme deliğiydi. Okudukları açlığını besledi ve daha da arttırdı. Aynı zamanda, nereden başlayacağını bilmiyor ve sürekli olarak hazırlıksızlığının acısını çekiyordu. "
" O her zaman kafasındaki düşüncelerle gizli bir yaşam sürmüş olduğunu anımsadı. bu düşünceleri paylaşabilecek ve onu anlayabilecek yetenekte ne bir kadın ne de bir erkek bulabilmişti. denediği zamanlar olmuştu Ama yalnızca dinleyenlerin kafası karışmıştı. "
" eski yaşam biçimi ve Eski arkadaşlarından kendini kurtarmış olduğu ve yeni arkadaşlara sahip olmadığı için ona okumaktan başka bir şey kalmamıştı. "
" Ben kaba bir insanım ve ben hiç toplumsal görgü gibi bir şey görmedim. bu kız benim olmadığım gibi ve Ben onun olduğu gibi değilim. "
" ...kesin olarak biliyordu ki sahip olması gereken güzellik, bilgi ve sevgiydi. "
Hayatını denize bırakan roman kişisi. Sarsıcıydı.
saçmalamış bir karakterdir. aklını fikrini futbola verseydi belki holigan olurdu. mevcut hikayede ziyan oldu.
Mücadelenin, başarının, ihanetin, hayatın ve hiçliğin örnek kahramanı.
" aşırı yaşam sevgisinden
Umuttan ve korkudan kurtulmuş bizler;
Tanrılar her neyse,
Kısa teşekkürlerimizi sunarız.
Hiçbir hayat sonsuz olmaz;
Ölüler asla dirilmez,
En yorgun nehirler bile
Sonunda denizle birleşirler..."
(bkz: Garden of Proserpine) isimli swinburne şiiri alıntısıyla aslında noktalanmıştır.
Umuttan ve korkudan kurtulmuş bizler;
Tanrılar her neyse,
Kısa teşekkürlerimizi sunarız.
Hiçbir hayat sonsuz olmaz;
Ölüler asla dirilmez,
En yorgun nehirler bile
Sonunda denizle birleşirler..."
(bkz: Garden of Proserpine) isimli swinburne şiiri alıntısıyla aslında noktalanmıştır.
" ... Yaşıyor olmak ve sevmek güzeldi. "
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar