bugün
- sözlüğün en akademik başarılısı ve zengini16
- minniemay is back18
- erkeğin çirkini makbuldür8
- düğünde gelinin kilotunu çıkarıp gösteren damat22
- insan olmaya ceyrek kala30
- beni kıskanıyorsunuz15
- anın görüntüsü14
- ioçk'nın sözlüğün en yakışıklı yazarı olması10
- sari renkli seker8
- larisalisa eksi ruyalar kavgası36
- insanları dinsizliğe iten şey felsefe mi21
- kadın yazarların daha çok beğeni alması14
- kasım 2025 erken genel seçimleri21
- sözlükte kızlar güzel ama erkekler yakışıklı değil12
- 30 yaş üzeri evde kalmış kadınlar ordusu20
- küresel ıkınma8
- ketçaplı pilav8
- bez bebek nana'ya sorular8
- kız olsam orospu olurdum10
- akp ve mhp oylarıyla reddedildi9
- sevilen kızın ağzından çıkardığı yemeği yemek11
- eksi ruyalar ile ayakkabı alışverişine çıkmak15
- pavyon açıp erkekleri oynatmak14
- gözlerimi atıcam ama bakıp hemen silin olur mu13
- mariyya'nın gözlerini tarif ediyoruz8
- mariyya21
- çocuk yapmak13
- klarnet calan sarapci koala 611
- oh shit here we go again27
- borsa15
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri25
- kadının ilişkinin başındaki haliyle kalmaması8
- akpye oy vermek için nedenler8
- fulya öztürk18
- istanbula ünlü olmaya giden köylü kız15
- şücaattin amca8
- neden iki tane ayağımız varken üç tane pedal var10
- israil'in kızgınlıkla hareket etmeye başlaması17
- şişman kızlardaki aşırı sinir9
- hindistan da 188 yaşında adam bulunması15
- sözlükteki psikolog kadın yazarlar15
- aldatmamak için en geçerli sebep18
- israil'in yavaş yavaş türkiye'ye geliyor olması24
- iran israil'e nükleer füze yollasa15
- erkek sevgilisinin götünü öpen romantik erkek14
- tırşık yememiş insanla muhatap olmak9
- gecenin şarkısı12
- doğum günümü kutlamayacak mısın10
- oğlak burcu erkeği aslan burcu kadını ilişkisi9
- kuresel ikinma'nın zall'a olan aşkı8
işin ehli olmak, iş için yeterliliğe sahip olmak.
bu fotoğrafta da akp Balıkesir vekili Mustafa canbey’e işinin ehli birisi olduğunu kanıtlamaya çalışan bir arkadaşın mesajını görüyorsunuz.
görsel
bu fotoğrafta da akp Balıkesir vekili Mustafa canbey’e işinin ehli birisi olduğunu kanıtlamaya çalışan bir arkadaşın mesajını görüyorsunuz.
görsel
Çöküş döneminde ki toplum ve uygarlıklarda adı anılmayan, anlamı bilinmeyen kelime.
Tüm partilerde dürüstçe olması dileğiyle.
ülkemizde olmayan şey. daha çok siyaset işler.
güzel soru. ama cevabı yok. liyakat diye bir kavram yok ki.
he he.
neĞ?
he he.
neĞ?
"Eğitimcileri seçerken esas alınması gereken meseledir. Günümüzde ise liyakat olmuş mülakat ya da adam kayırma veyahut da dayıcılık.." demişti. Sonrasında epey gülümsedi ve ekledi, "benim dayım yok, rektör olamadım o yüzden. Liyakat ile ancak profesör oldum."
Tartışmaya gerek yok dayı bulun, dayı.
Tartışmaya gerek yok dayı bulun, dayı.
Liyakat denilen şeyi çocukluğumdan beri duyuyorum
Ne demek olduğunu da bildiğimi sanıyordum. geçmiş zamanla konuşuyorum, çünkü bildiğim anlamından çok farklı bir noktada anlamlandırılmış bir kelimeymiş liyakat.
Liyakatı “layık olmak” anlamına geliyor diye biliyordum. Ancak son günlerde bu kelimenin olur olmadık her an kullanılması nedeniyle ben de kuşkuya düştüm ve “Acaba ben yanlış mı biliyorum?” düşüncesine kapıldım.
Bunun üzerine yüce google'a sordum, evdeki sözlüklere baktım; Liyakat; Arapça ‘lyk’ kökünden geliyormuş. Layık olmak, yaraşmak, yakışmak ya da uygun olmak da denebilirmiş.
Hepimizin bildiği gibi Liyakat daha çok siyasi görevlerde olanların tercihlerinde kullanılıyor.
Özel sektörde liyakat lafı pek kullanılmıyor gördüğüm kadarıyla. Çünkü bir işi yapabilecek olana, layık olana vermek aslında akıl ve mantık işi.
Bu nedenle bizi süründürüp kendisine kölelik yaptıran ve modern zamanlarda adına patron dediğimiz kişi ya da kişiler, öncelikle kendi çıkarını düşündüğü için zaten layık olmayan birini herhangi bir işin başına getirmez.
Bu yüzden liyakat konusu siyaseten bir göreve atama yapıldığında daha dikkat çekici oluyor. işin doğrusu şudur; “Seçimlerin kazanılmasından sonra işbaşına gelen bir yönetici, liyakata değil de ‘Benim partimden mi değil mi’ diye bakmamalı. Böyle yaparsa belki partilileri sevindirir ama bu ülke için hayırlı olmaz. Uzun vadede kendi partisine de bir faydası dokunmaz.”
Ancak özellikle seçimlerden sonra genellikle böyle olmaz. iş başına gelenler önceliği kendi partilerine ya da yandaşlarına vermeye çalışır hep ve bu nedenle en düzgün çalışması gereken devlet aygıtı tekler.
Peki siyasi bir başarı sonucu işbaşına gelen kişiler liyakata önem vermek için ne yapmalıdır? işbaşı yaptığı andan itibaren mevcut kadroyu liyakat sahibi sayarak onlarla mı çalışmalıdır, yoksa kendine yakın liyakat sahibi isimleri mi aramalıdır?
Aslına bakarsanız böyle bir durumda “arama” yapılmaz bile, çünkü siyasi kadrolar zaten hazır gelirler, seçilmiş kişi göreve geldiği an kimle çalışacağını, kimlere yetki ve sorumluluk vereceğini bilir.
Bu nedenle dünyanın tüm medeni hukuk devletlerinde seçilmiş kişiler ekipleriyle gelirler ve mevcut kadro da hiçbir itirazda bulunmadan, hatta çoğu kez kendiliğinden eşyasını toplayıp gider.
Oysa bu konu Türkiye’de hep tartışılır.
Neden?
Çünkü Türkiye’de seçilen siyasetçi imza yetkisi ve sorumluluk vereceği kadronun dışında rutin işleri yapan personeli de hızla değiştirmeye, yerlerine kendi adamlarını koymaya çalışır.
Şimdi özellikle iktidar yandaşları “”liyakat” konusunu sanki çok önemsiyormuş havasındalar.
Bu konuda muhtemelen psikolojik eziklik içinde olan son dönem AKP dışındaki seçilmiş isimler de “liyakata çok önem verdiklerini” kanıtlamak için olsa gerek eski kadrolara ya da iktidar partisinin eski kadrolarına daha fazla önem verir görünümdeler.
Bu ne kadar doğru?
Bana göre yanlış ki ne yanlış.
Çünkü liyakata uymak eski kadrolarla veya rakip siyasi partinin elemanlarına istihdam sağlamak değildir.
Seçilmiş kişi imza sahibi yetkili ve sorumlu mevkilere atamalarını yaparken önceliği kendi ekibine veya kendisini destekleyenlere verecektir.
iyi bir siyasi yönetici, kendinden olan liyakatlı isimleri göreve seçebildiği oranda güçlü ve başarılı olur.
iyi bir siyasi yönetici, eğer kendi ekibinde bir göreve liyakat sahibi birini bulamazsa, hiçbir komplekse kapılmadan rakipler arasında liyakat sahibi arayandır.
Sırf “elalem bir şey demesin” diye liyakatlı kişiy,i rakiplerden aramak iyi bir siyasi yöneticilik örneği olamaz.
Ne demek olduğunu da bildiğimi sanıyordum. geçmiş zamanla konuşuyorum, çünkü bildiğim anlamından çok farklı bir noktada anlamlandırılmış bir kelimeymiş liyakat.
Liyakatı “layık olmak” anlamına geliyor diye biliyordum. Ancak son günlerde bu kelimenin olur olmadık her an kullanılması nedeniyle ben de kuşkuya düştüm ve “Acaba ben yanlış mı biliyorum?” düşüncesine kapıldım.
Bunun üzerine yüce google'a sordum, evdeki sözlüklere baktım; Liyakat; Arapça ‘lyk’ kökünden geliyormuş. Layık olmak, yaraşmak, yakışmak ya da uygun olmak da denebilirmiş.
Hepimizin bildiği gibi Liyakat daha çok siyasi görevlerde olanların tercihlerinde kullanılıyor.
Özel sektörde liyakat lafı pek kullanılmıyor gördüğüm kadarıyla. Çünkü bir işi yapabilecek olana, layık olana vermek aslında akıl ve mantık işi.
Bu nedenle bizi süründürüp kendisine kölelik yaptıran ve modern zamanlarda adına patron dediğimiz kişi ya da kişiler, öncelikle kendi çıkarını düşündüğü için zaten layık olmayan birini herhangi bir işin başına getirmez.
Bu yüzden liyakat konusu siyaseten bir göreve atama yapıldığında daha dikkat çekici oluyor. işin doğrusu şudur; “Seçimlerin kazanılmasından sonra işbaşına gelen bir yönetici, liyakata değil de ‘Benim partimden mi değil mi’ diye bakmamalı. Böyle yaparsa belki partilileri sevindirir ama bu ülke için hayırlı olmaz. Uzun vadede kendi partisine de bir faydası dokunmaz.”
Ancak özellikle seçimlerden sonra genellikle böyle olmaz. iş başına gelenler önceliği kendi partilerine ya da yandaşlarına vermeye çalışır hep ve bu nedenle en düzgün çalışması gereken devlet aygıtı tekler.
Peki siyasi bir başarı sonucu işbaşına gelen kişiler liyakata önem vermek için ne yapmalıdır? işbaşı yaptığı andan itibaren mevcut kadroyu liyakat sahibi sayarak onlarla mı çalışmalıdır, yoksa kendine yakın liyakat sahibi isimleri mi aramalıdır?
Aslına bakarsanız böyle bir durumda “arama” yapılmaz bile, çünkü siyasi kadrolar zaten hazır gelirler, seçilmiş kişi göreve geldiği an kimle çalışacağını, kimlere yetki ve sorumluluk vereceğini bilir.
Bu nedenle dünyanın tüm medeni hukuk devletlerinde seçilmiş kişiler ekipleriyle gelirler ve mevcut kadro da hiçbir itirazda bulunmadan, hatta çoğu kez kendiliğinden eşyasını toplayıp gider.
Oysa bu konu Türkiye’de hep tartışılır.
Neden?
Çünkü Türkiye’de seçilen siyasetçi imza yetkisi ve sorumluluk vereceği kadronun dışında rutin işleri yapan personeli de hızla değiştirmeye, yerlerine kendi adamlarını koymaya çalışır.
Şimdi özellikle iktidar yandaşları “”liyakat” konusunu sanki çok önemsiyormuş havasındalar.
Bu konuda muhtemelen psikolojik eziklik içinde olan son dönem AKP dışındaki seçilmiş isimler de “liyakata çok önem verdiklerini” kanıtlamak için olsa gerek eski kadrolara ya da iktidar partisinin eski kadrolarına daha fazla önem verir görünümdeler.
Bu ne kadar doğru?
Bana göre yanlış ki ne yanlış.
Çünkü liyakata uymak eski kadrolarla veya rakip siyasi partinin elemanlarına istihdam sağlamak değildir.
Seçilmiş kişi imza sahibi yetkili ve sorumlu mevkilere atamalarını yaparken önceliği kendi ekibine veya kendisini destekleyenlere verecektir.
iyi bir siyasi yönetici, kendinden olan liyakatlı isimleri göreve seçebildiği oranda güçlü ve başarılı olur.
iyi bir siyasi yönetici, eğer kendi ekibinde bir göreve liyakat sahibi birini bulamazsa, hiçbir komplekse kapılmadan rakipler arasında liyakat sahibi arayandır.
Sırf “elalem bir şey demesin” diye liyakatlı kişiy,i rakiplerden aramak iyi bir siyasi yöneticilik örneği olamaz.
Anlamı dışında kullanılan kelimedir.
türkiye de iş bilen olmadığı için herkes her şeyi yaptığı için boş bi kavramdır. buralarda tutmaz.
bazen hak edene hak ettiğini vermek değil de hak etmeyenin elindekini almaktır liyakat.
Türkiye'de adam akıllı uygulanmadığından kimsenin ne olduğunu bilmemesi çok normal.
bir gülesim geldi başlığı görünce yaşıyoruz daha ne olsun.
Layık olmak demektir.
Lâyık olmak anlamına gelen kelimedir .
Türkiye'de önem verilmeyen bir özelliktir.
ülkemizde pek gözetilmez.
trtnin 380 kişilik kadro için 8 branşta açtığı yazılıda birinci olanların hiçbirinin işe alınmamasıyla ne kadar önemsiz olduğu anlaşılmış şey.
layık sözcüğünden gelmedir.
Son olaylardan sonra buna çok ihtiyacımız var
Umarım seçim sonrası gelir.
Umarım seçim sonrası gelir.
https://x.com/haskologlu/status/1837590564705128564; geri zekalıya bak. one question one question asdfghjk. oğlum siz şaka mısınız lan. her şeyden önemlidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar