life is beautiful

ikinci dünya savaşını anlatan ve Almanların o dönemki yahudilere yaptığı ırkçılığı çok güzel tasvir eden izlenilesi film.
o babanın yakalanıp oğluyla gözgöze geldiği sahne hafızalara kazınılmıştır.

alman güçlerinin istilasına uğrayan italya'yı bir aile üzerinden ele alıp dönemi mükemmel şekilde tasvir etmiş bir film. insanda ben daha önce neden izlemedim hissi bırakıyor.

Zamanında gözlerimi yaşartmış filmdir. Türkçesi hayat güzeldir dir.

Bir filmin sonunda ben duygulanmam, aglamam ya da hayatı sorgulaman diyorsanız bu filmi izlememişsinizdir. Bilim tam anlamıyla bir başyapıt olmasının yanında insanın hayata bakışını değiştirebilen nadir eserlerden biridir. Oyunculuk için birşey söylemeye gerek bile yok.

Yahudilere uzulmemek icin filmi yarisina kadar izledim ama cok eglenceliydi.

Sıkılmadan izlediğim romantizm düzeyi yüksek olan az sayıda filmden biridir.
https://www.youtube.com/watch?v=BaV633eoH5c

Film müziği de unutulmayacak güzelliktedir.Çocuk da çok tatlıydı onun için bile izlenir.

eğlenceli bir dram,

ilk kısmı eğlenceli, ikinci kısmı dram.

ırkçılığın vardığı boyutları net olarak bize göstermiştir.

Hayat parası olana beautiful.

Filmin sonunda bir amerikan tankı ve tankın içinde ki askerin çocuğu alıp götürmesi filmin en duygusal sahnesidir.

Yillar yillar önce izledigim bir film. Sanirim 2000'deydi. Insana insanligi sorgulatan farkli bir yapit. Alman, italyan ve ingiliz ortakliginda yapilmis bir filmdir. Gectigimiz son iki yil boyunca ve günümüzde dünya capinda artan radikal düsünceleri sorgularken gece gece aklima gelen film.
Bu film, schindler s list ve hayat treni gibi filmler savaslarin ne kadar kötü olabilecegini ve insanlar birbirlerine ne kadar acimasiz davranabilecegini gözler önüne seren filmlerdir.
mutlaka izlenmesi gereken filmlerdendir.

(bkz: hayat güzeldir)

Yine yarım yamalak izleyip de, bir bok anlamadığım filmlerden.
Hatırladığım bi bisiklet karesi var.

son sahnesinde babanın oğluyla göz göze geldiği sahnede babasının göz kırpıp eğlenceli hareketler yapması hüngür hüngür ağlatırken güldürmüştür. izlemeyenlerin daha fazla vakit kaybetmeden izlemesini öneririm. bakış açınızı değiştirebilir.

Hayatımda izlerken ağladığım tek film. Resmen abime çaktırmamaya çalıştım ağladığımı. 2. mi 3. mü ne izleyişimde ağlamam da ayrı bir tuhaf tabi. ilk yarısı inanılmaz komikti, ikinci yarısı da komik olduğundan fazla duygusaldı. Roberto Benigni mükemmel bir oyuncu.

joshua: köpekler ve yahudiler giremez. peki neden köpekler ve yahudiler giremiyor baba.
guido: ee çünkü köpeklerin ve yahudilerin girmesini istemiyorlar joshua. ee bildiğim başka bir toptancı dükkanına da atların ve ispanyolların girmesi yasak. bak ilerde bir eczane var geçen gün kangurusu olan çinli bir dostumla geziyorduk girebilir miyiz dedim, yoo hayır kangurular ve çinliler giremez dediler, onları istemiyorlar.
joshua: biz dükkana herkesi sokuyoruz.
guido: yo yo bizde bir şeyler bulalım dimi. sen nelerden hoşlanmıyorsun?
joshua: mesela örümcekler sen?
guido: ee ben vizigotlardan. yarın bizde örümcekler ve vizigotlar giremez yazalım diymi. evet vizigotlardan bıktım artık.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

ilk yarısında güldüren, ikinci yarısında da göz yaşlarıyla güldürmeye devam eden film.
Morali bozuk olanlar, reglde olanlar, çok mutluyum ben bunu hak etmiyorum diyenler, taş kalpli olduğu için yumuşamak isteyenler, gaddarlar pislikler ırkçılar mutlaka izlemeli.

Evladına attığı son gülüşle hüngür hüngür ağlattı. Allahım beni neden yengeç burcu yarattın?
Ciğerim soldu çürüdü mahvoldu ya.

görsel

çocuk baya sevimliydi.

Irkçılığın ne kadar berbat olduğunu, anne ve babaların kendi yaşamlarını çocuklarına hediye edebileceğini bir kere daha öğrendim.

Çok duygulandım. Guido, her anlamda çocuğu için çok iyi bir babaydı...

hayat bi sana güzel.