bugün

Gemide film inden sonra yada hemen gemide nin ardindan izlenilmesi farz, $art olan film dir. konu olarak tatmin edici olsa da kamera çekim teknikleri berbattir. Bunun dişinda gayet iyi bir filmdir. istanbul'un underground hayatini gözlerönüne serer $a$irtir..

--spoiler--
gemide ve lalelide bir azize filminde sanki uyu$turucu sempatizanliği var. bu fikiri son film in sonunda pezevenklerimizin gemiye $eref veri$lerinden ve arama, aranma triplerinin ardindan çirak pezevengin esrar maddesini bulmasi ve arkada$larina götürdükten sonra giren o mükemmel müzik ve insanin içini böyle bir filmde bile huzur kaplamasi sonucu dü$ünmekteyim.
--spoiler--
güven kıraç başta olmak üzere tüm oyuncuların harika performanslar sergilediği film. gemide'ki kadar olmasada replikler yarıcıdır.

--spoiler--

am sikmeye mi geldik kafa sikmeye mi ?

--spoiler--
(bkz: ella manea)
(bkz: naci taşdöğen)
(bkz: yıldıray şahinler)
(bkz: bahtiyar engin)
ilk basta izlemeye hevesi olan arkadaslara soyleyeyim; film cok karanlik. isikciya paralari mi yetmemis yoksa laleli piyasasinin ibneligini karanlikla mi vurgulamak istemisler onu bilmiyorum ama filmin cogunda caninin sikiliyor.

gemide filminin tamamlayacisi olmus o guzel de senaryosu eksik oyunculuklar cok kotu. ne bileyim beni sarmadi bu film...
artıları eksilerinden fazla olan filmdir. çoğu boktan piyasa filminden çok daha etkileyici olması bu artıların en önemlisidir. ayrıca müzikleri de çok hoştur, uğur yücel'in elinden çıktığı için olsa gerek.

eksileri ise; gemide'ye göre gerçekten sönük kalmasıdır. gemide'yi izledikten sonra vay mına koyiyim gene çok attıraksiyon olacak diye filme başlarsanız cuk diye oturursunuz. onun dışında film gerçekten de çok sönük bir atmosferde çekilmiş. ışık görünce şaşırıyorsunuz.

ama herşeye rağmen sırf güven kıraç'ın ve diğer usta oyuncuların performansları için bile izlenebilecek filmdir. ayrıca replik konusunda gene bol bol arşivlik söz bulundurur.

--spoiler--
orospunun yemini yarağı görene kadardır.
--spoiler--

--spoiler--
am sikmeye mi geldik kafa sikmeye mi ?
--spoiler--

--spoiler--
bu alemde 31 çeken tek pezemenk sensin herhalde
--spoiler--
azize, bir laleli hikayesi...
azize, güven kıraç yamuk'a "çok iyi şarkı abi, hastayım bu parçaya" dediğinde fonda çalan şarkı...
yamuk, akabinde 100 beygir gücündeki kıllığı ve denyoluğuyla utanmadan sıkılmadan adamlık dersi de verir : "bırak lan elalemin şarkısını, sen kendi şarkına bak. şarkılar karı gibidir. ben başkasının siktiği karıyı sikmem." ve o noktada avanak doktor delikanlılığından ileri gelmesinden ziyade, safi salaklığından kondurur cevabı "git o zaman nikahlı karını sik!.."

bu laftan sonra normalde, yamuk denen o kıltoroş ,doktor denen o denyovalliyi haklamalıydı. haklamadı. ama herşeyin garip gurüp olduğu bu filmde bu aslında çok şaşılmaması gereken bir noktaydı. görünenler, gösterilenler, para, esrar, cigara, seks, bekaret, orospu, pezevenk, porno, birane, gri, karanlık, bitmeyen bilmeyen saçma bir karanlık, kötü adamlar, hıyar adamlar, iyi olmayan adamlar (sahi filmde bi tane iyi karakter var mıydı yahu, belki de fahişe... evet en iyisi ve masumu oydu galiba), gemiler, gemidekiler, "am sikmeye mi geldik, kafa mı lan?"cılar, "sizden bi sikim olmaz"cılar vb. daha da gider bu...

gemide gibi bir filmden sonra (senaryosunda paralel bağlar ihtiva ettiği ve bazı şeylerin çözüleceği öğrenildikten sonra) ister istemez istiyor insan filmi izlemeyi ve beğenmeyi. ki nihayetinde bir filmi izlemek demek adı konulmamış bir şekilde o filmi beğenmeyi arzulamanın ilk halkası demek. oturayım da şu nalet filmden bir nefret ediim, mahvetsin 2 saatimi dediğimi hatırlayamadım hiç. ama düşlerle gerçekler ayrı ayrı da yaşabiliyor bazen be sevgili sevdiceğim sözlükcan.

-anlat anlat nereye kadar- parantezine alırım filmin kötü yanlarını, yine de kara filmdir, gemide'den esintiler taşır, farklı birşeyler yapılmaya çalışılmıştır der geçer, geçerken de bulduğum en yakın taşı alır bağrıma bilemedin böğrüme basarım.

doktor: am sikmeye mi geldik, kafa sikmeye mi lan?
kevaşe: sana vereceğimi mi sandın lan gerizekalı?
evet vereceğini sandım. bana beklentilerimi vereceğini sandım. ama veremedin be film. kısmet!!!
ayrıca (bkz: kara filmlerden bahsederken yaşanan ağız bozukluğunun fındık taban fiyatlarına etkisi).

film bitti bitiyorken, filmin herşeyiyle alakasız sofistike bir keman solo atar. sonra iki keman filan da yaparlar. çok alakasız ama çok da güzeldi be atam.
"it ain't over, till it's over..."
kaptanın asla bir daha geri dönemeyeceği gemisinde kalan son sigaranın hikayesidir laleli`de bir azize. türk sineması için gereklidir..
--spoiler--
kaptan köskünün cereyan yapan kapisi, bos kamaralar ve son bir cigara..
--spoiler--

iste finali etkileyici\anlamli kilan bu ögeler, malesef filmin kendisinden bagimsiz. laleli'de bir azize, gemide'ye paralel ya da esdeger olmaktan ziyade sadece tek tarafli tamamlayici gibi. ayrica; filmi ben çekip söyle bir bastan sona izleseydim, üsenmez, güven kiraç ve istar gökseven'in rollerini degistir, tekrar cekerdim. aziz*, tipiyle, tavirlariyla hiç de olmasi gerektigi gibi degil sanki. doktor rolünde ise siritmayacak tek isim herhalde cengiz küçükayvaz.

kisacasi, gemide'nin tadi damaginda kalip, biraz da vakti* olanlarin izlemesi gereken film. üzerine de suluyla karistirmamak sartiyla kuru iyi gider.

not: son cümle sakadir.*
Kudret Sabancı için nerden nereye dedirten bir çalışmadır...
laleli de bir azize, sümbüllü de...
gemide filminin devamı olarak yapılmış filmdir. gemide filminin o güzel tadını ekşitmiştir.
http://video.google.com/v...docid=1655254000145910132 hakkında biraz bilgi sahibi olunur.
"Oros.unun yemini yar.ağı görene kadardır" atasözünü lügatıma katan film.
final sahnesinde çalan müzikle beni benden alan, komik, trajik hayatın ta kendisi film. hep rastlantılar, hep kandırmacalar...
finali beni etkilemeyi başaran film. finalindeki şarkı ve umutsuz arayış insanı etkiler.
gemide'yi izledikten sonra uzunca süre internette aradığım fakat bir türlü bulamadığım film.
lalelide bir azizeye tecavüz edilmiş... şeklinde devamı gelcekmiş gibi duran klasik fıkra başlangıç cümleciği.
gemi'de filmi laleli de bir azize filmine göre daha serttir.
http://www.youtube.com/watch?v=y5cRE5De6Ew&feature=related
son sahneleriyle gemide filmini daha da güzel kılan bir serdar akar filmi.
tam olarak bir türlü çözülemeyen filmdir. kafada çok fazla soru işaretleri barındırılmasına neden olur. ama istanbul da geçtiği için izlenmeye değerdir.
oyuncular da çok kalitedir. senaryo karışıktır. belki de amaçları odur. kim bilir?
Yeni sinemacıların, gemide filmi ile çapraz film niteliğinde çektiği filmdir. Filmin Görüntüsü, orjinalinde de karanlık olduğundan pek bir şey anlaşılmıyor. Müzikler ve diyaloglar filmin eksilerini tamamlıyor. Mutlaka izlenmesi gerek Türk filmlerinden birisidir.
senaryodan oyunculuklara, müziğinden çekimlerine kadar çekildiği dönemin şartlarına uygun değerlendirildiğinde türk sinemasının en sağlam filmlerindendir. ama sevgili ile, eş ile, dost ile seyredilmez genellikle.
müziği ise tarif edlir birşey değildir. dinlenilmesi şarttır. bir dostumun deyimi ile "müziğin şiirleşmiş halidir" bu.

büyrooon
http://www.youtube.com/watch?v=y5cRE5De6Ew
gemide filminin üzerine çekilen bu filmin üzerine ikisini aynı anda bağlayan olayları sonuca götürecek bir film daha çekilebilirmiş. çektiler mi la yoksa?
gemide filminin paraleinde çeliken filmdir. iki filmde de senaryoların neyin kafasında yazıldığını merak ettiğim filmlerden dir. yoksa yoksa . hımm peki tamam şimdi taşlar yerine oturdu.
gemide filmi ile ortak sahneleri hariç pek te alakası olmayan filmdir.
gemide tayfasının sokak ortasında daldığı hem paralarını hem de yanlarında taşıdıkları kızlık zarı sonradan dikilmiş bir işadamına kakalanmak üzere hazırlanmış sermaye kadını da aşırdıkları muhabbet tellalı tayfanın başından geçenler konu edilmiş.
gene bu filmde de cast ekibi aynı kafalar olduğundan mesela diyaloglarda ve kurguda racon tayfanın iki yüzlü triplerine, dayılanmalarına, birbirlerinin ardından çevirdiği ketenperelere zekice yer verilmiş.
gemide den daha komik veya başarılı diyemem onun yarısı bile etmez nazarımda ama buna rağmen klas bir çalışmadır.