bugün

su üzerinde hareket edebilen taşıtların genel adı.
tam ortasına "ne" getirildiğnde "genemi?"anlamına gelen türkçe bir kelime
bir pablo neru da şiiri;

GEMi

Yolculuk ücretini verdikse bu dünyada, neden
Neden bırakmıyorlar bizi oturalım, yemek yiyelim..?

Bulutlara bakmak istiyoruz,
Güneşte yanmak, tuz koklamak.
Kimseyi tedirgin etmek gelmiyor içimizden.
Neden edelim zaten: biz birer yolcusuyuz sadece.

Gidiyoruz, zamanı da götürüyoruz bizimle.
Deniz geçiyor yanımızdan, üstünde bir gül var,
Gölgede gidiyor dünya, aydınlıkta.
Siz de gelin bizim gibi, biz yolcular.

Sizi tedirgin eden ne..?
Neden öfkeyle vuruyorsunuz..?
Tabancalar kuşanmış, kimi arıyorsunuz öyle..?

Bilmiyorduk sizin olduğunu her şeyin,
Bardakların, iskemlelerin,
Yatakların, aynaların sizin,
Sizin olduğunu denizin, şarabın, gökyüzünün

Bakıyoruz bütün masalar tutulmuş şimdi.
Olamaz diye düşünüyoruz,
Nasıl, ama nasıl inandıracaksınız bizi..?

Her yer karanlıktı gemiye bindiğimizde.
Biz de çıplaktık, aynı yerden geliyorduk,
Kadınlardan, erkeklerden geliyorduk, sizin gibi.

Aç doğmuştuk, çabuk çıktı dişlerimiz.
Ellerimiz oldu zamanla, gözlerimiz oldu,
Çalışalım diye, ağlayalım diye gördüklerimiz için.

Hiçbir hakkımız yok şimdi elimizde,
Öyle diyorsunuz, gemide yer yok.
Bizimle konuşmuyorsunuz,
Oynamıyorsunuz bizimle.

Neden bu üstünlüğünüz, neden..?
Kim kaşık verdi daha doğmadan size.?

Sevmem yolculukta, gizli köşelerde
Aşk ışığından yoksun boş gözler bulmayı,
Aç ağızlar bulmayı sevmem.

Yaklaşan güz için elbisemiz yok;
Kış gelecek; kış için hiç, hiç yok.
Nasıl yürürüz kunduramız olmazsa
Dünyanın keskin çakıllarında.?

Nerde yemek yeriz masamız olmazsa.?
iskemlemiz olmazsa nereye otururuz.?
Tatsız bir şakaysa bu, beyler,
Karar verin, kesin bu şakayı,
Sırası geldi ciddi olmanın artık.
Deniz kudurmuş. Kan yağıyor.

PABLO NERUDA
benim ekmek teknem. beni hayal etmekte zorlandığım mesafeleri aştığım araçlar. Kaptanı olduğum vasıtalar...
(bkz: gemilerde talım var)
(bkz: sessız gemı)
bir ezgi'nin günlüğü şarkısı

çok güzel bir ud taksimi ile başlar
sözleri:

ah, küçücük gemi
sulara attın şimdi kendini, delisin..
ah, yakarlar seni
dönmezsin bir daha geri, delisin..

ah, deniz olayım
tozumu rüzgarda savurayım, deliyim..
ah, ne yelken ne yel,
köpüklerde kaybolayım, deliyim..

kime sorsam dönüşüm yok
nereye gitsem mavi
yelkenimde deli rüzgar
her yanım tuz, deliyim..

ah, peşimde rüzgar
ne yağmurlar dost, ne bir kıyı var, deliyim..
ah, düşlerim kaldı
yalnızım, düşlerim kaldı, deliyim...

ah,yaralı kalbin
sönüp gidecek yaralı kalbin, delisin..
ah,küçücük gemi,
dönmezsin bir daha geri, delisin..

kime sorsam dönüşüm yok
her gemi biraz deniz
her yanım mavi, her yanım yel..
her yanım tuz...
denize yeterli ve elverişli, kendini suda iten bir düzeneği olan ve yüzme koşulunu yerine getiren, belirli amaçlara hizmet eden her türlü taşıttır. insan taşıyorsa, yolcu gemisi; ticari bir mal taşıyorsa, yük gemisi adını alırlar.
başbakan oğluysanız sahip olma ihtimaliniz kuvvetli olan şey.
çatlamı$ bir alın kemiği
gibi duruyor limanda gri gemi,

yağmur, hüviyetini kaybetmi$ potansiyel suçlu
rüzgârın kimsesi yok tabiattan ba$ka
zanlıyım, kendimce haklıyım, bu kı$ ellerime
eksi sonsuz uçlu
upuzun kapalı müzelerin
hep bir çığlıkla hareketlenecek heykellerinin
mermer bronz karı$ımı
soğuk beyaz karı$ımı
aldatıcı göz bebeksiz bakı$ları bula$tı, evet, harika,
sis çoktan ula$tı denizin sinirlerini bozan
geç dalgasının korku tabirlerine,

baudelaire aldım yanıma okurum diye
felsefe ağaç olsa hangi meyveyi verirdi ve
onu anlarım belki, onunla avunurum, hevesiyle;
$imdilik
gecenin esrara
sevgilinin ihanete aç te$ekkül mertebesinde
belki gemide, belki de sessizliğin güvertesinde
bir takım adamlar gülü$üyor
bir takım adamlar yalan yanlı$ örgütleniyor
halka ait bir manayı hayasızca aralarında bölü$üyor
hayır, yere dü$mü$ yalnız bir biletin önünde;

aslında tedirgin ve sıkılganlar
aslında cahil ve saldırganlar
herkes kadar bir gemiye binip gitmekle
$iddetin kendisiyle uzla$makla
uzakla$makla
uzakla$manın hayat paydasıyla çatı$maktalar..
evet,
çocukken aynı sınavda çözemedikleri tek soruyla
o tek sorunun cevabıyla boğu$maktalar: onca
ağırlığına rağmen neden batmaz bir gemi
her gemi batmak için son bir yolcu mu bekler..
son yolcunun darmadağın beyni, kalbi mi
indirecektir $alteri; gemi
öyle mi çekilecektir içeri, hayır, örneğin, gerisin geri,
toprağın da olsa kaldırma kuvveti
öyle kolay gömülemezdi hiçbir ölü, hiçbir hüzün neferi;
toprak
iterdi, tutardı, çırpınırdı
istemezdi gövdesine bir $eyin ansızın girmesini;
gemi
çatlamı$ bir alın kemiği
gibi duruyor limanda gri;
toprak da duruyor
zaman da, adamlar da.. önemli bir a$k $ahaseri
edasıyla çözülüyorum iskeletimden
etlerimle uçu$uyoruz yapı$mak üzere
bir ba$ka iskeletten ufka açılan
yeni
varolu$tan olu$mu$ ahllerden hallere seviyeli;

belki de çok oldu gemi limandan ayrılalı ve gideli;
ba$lamı$ bir yolculuğun arkasından karada yazılan seyir defteri
tarih mi demeli buna, günce mi daha doğru, bellek mi,
ho$, ben ellerimi hep yıpranmı$ çımalara benzetirim
parmaklarım salkım salkım çımadan sarkar sarkar sarkar
kaç gemiyi bağlamak için limana fırlatılmı$ ellerim
çımacılar mı hain, eldivenler mi kaygan, deneyler mi uğultulu,
ufukta kaybolmaya yüz tutmu$ bu büyük yüzen sedyeye
kimi zaman mabet de demeli, nazar da demeli, büyü de demeli

çatlamı$ bir alın kemiği
gibi kafatasında beyne doğru ilerliyor gemi;
ya çok bildik aynı bir sima var dümende, kazan dairesinde, radarda
ya da
kıyıdayız, hayaller kurarken ölüme dair, erdeme dair; anlıyoruz:
terk edildik,
diğerlerini kurtarırken tela$la o,
tufanda biz geride kalanlar, anlıyoruz,

meğer nuh, asla sevmemi$ hiçbirimizi.

2004 - 2005
küçük iskender - iskender i ben öldürmedim'den..
bilimkurgu ogelerinde, diger gezegenler arasi iletisimi saglayan aractir.
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt.
tekerlegin icadiyla es degerdir. kendisini anlamak icin, bir kac tarih kitabi devirmek kafidir..
ezginin günlüğü'nün çeyrek isimli 25. yıl özel tribute albümünde sabahat akkiraz tarafından yorumlanmıştır.
Divan edebiyatinda zaman zaman sevgilinin kaslarina benzetilen sey. ama genel olarak " yay " a benzetilir tabi sevgilin kaslari.
(bkz: harraka)
dinlendikçe yolculuklar boyu uzaklaştıran ezginin günlüğü şarkısı.
söz ve bestesi hüsnü arkan a ait olan şarkı.
eşsiz bir ezginin günlüğü şarkısıdır. insana küçücük bir gemi olduğunu hissettirir, hatırlatır..

ah, küçücük gemi
sulara attın şimdi kendini, delisin..
ah, yakarlar seni
dönmezsin bir daha geri, delisin..
gözlerinizi kapatınca hep siyah beyaz bir sonbahar getirir önünüze tıpkı eksik bir şey gibi...

(bkz: ezginin günlüğü)
küçük iskenderin bana göre en başarılı şiiri.

"bir takım adamlar yalan yanlı$ örgütleniyor
halka ait bir manayı hayasızca aralarında bölü$üyor
hayır, yere dü$mü$ yalnız bir biletin önünde;"
ezginin günlüğünün defalarca hatta günlerce dinlenilse bile sıkılınmayacak parçası. kendini sulara atan, dönüşü de olmayan küçücük gemilerin şarkısı.

ah, küçücük gemi
sulara attın şimdi kendini
delisin.
sana bu şarkıyı öğrettiğimden beri, her gece - söylemediğin "r" lerle - beraber söylüyoruz bu şarkıyı.

ah küçük gemim;

umarım birgün " dönmezsin bir daha geri " demem senin için.
sabahat akkiraz'ın da dillendirdiği bir ezginin günlüğü şarkısı.
"ah peşimde rüzgar ne yağmurlar dost ne bir kıyı var deliyim
ah düşlerim kaldı yalnızım düşlerim kaldı deliyim.." *
mide yakan bir şarkı bu, herkes bir mısra seçmeli kendisine ve sesimi beğenen olur mu demeden,hafiften parmak şıklatarak söylemeli seçimini,tebessümlü bir hüzün barındırmalı yüz ve beyaz giymeli illa ki, öyle bir şarkı biraz yalnız bir şarkı...hürriyete doğru isimli albümde yer almaktadır, aldığı yeri doldurmaktadır.

kime sorsam dönüşüm yok
nereye gitsem mavi
yelkenimde deli rüzgar
her yanım tuz, deliyim...
istanbulda beyolunda asmalı mescit sokakta on numara bir mekandır. mekan çok nezihtir. çalan müzikler sahne alan gruplar çok iyidir. *
güncel Önemli Başlıklar