bugün

ataturkun cumhuriyeti kurmasinda cok yardimci oldugunu dusundugum seriatan etkilenmemis aydin insanlarin kurdugu topluluk. sonradan ihtiras ve hirs larina yenilmis olsalarda ilk modern seriata ve koyun psikolojisene karsi olan turklerdir bunlar.
fransa sokaklarında jeune turcs diye çağrılan kişiler.
(bkz: kartal tibet)
(bkz: ediz hun)
(bkz: Fatma Girik)
(bkz: kadir inanır)
(bkz: türkan şoray)

not: saygıyla anıyoruz aramızda olmayanları...
ikinci meşrutiyetin gelmesinde etkili olan devrimci grup.
abd' de bir televizyon programi ismidir. izledigim kisa bolumde turk gorememis olmam celiskilidir.
Pek yaygın olmasa da halen bazı ilerici ve devrimci kişiler için kullanılmaktadır. kısmen evrensellik kazanmış bir terim.
tanım:
Genç Osmanlılar ya da Yeni Osmanlılar denir. Genç Türk anlamında Fransızca bir deyim Jeune Turc sözcüğünden gelir. Abdülhamit döneminde siyasal muhalefet hareketine katılan kişilere ve bunların kurduğu örgütlerin tümüne verilen addır.
(bkz: genç osmanlılar)
young turks terimiyle dünya siyaset literatürüne girmiştir. bir alanda alttan gelen ve üsttekini deviren genç kesime bu terim uygun görülmektedir. şimdilerde yeniden kurulmuş; http://www.facebook.com/h...gid=5840495417&ref=ts
avrupaya bilim, teknoloji, tıp, mimarlık öğrensinler diye gönderilen ama oraya gidip şiirle edebiyatla karı kızla kafayı bozan insanlardır kendileri.***
osmanlı devleti'nın bursuyla okuyup, osmanlıya isyan etmişlerdir ayrıca.**
osmanlının son ayağa kalkma çabasını yok eden gruptur kendileri.
türk modernleşmesinin ideolojik tabanını oluşturmayı başarmış olan devrimci grup. türkiye cumhuriyetinin temelini oluşturan grup daha sonraları güçlü bir siyasi parti olan ittihat ve terakki ile itilafçı grupların oluşmasına zemin hazırlamıştır.
ittihat ve terakkinin ağabeyleridir.
abdülhamid döneminin ittihat ve terakki ön kadroları.
faaliyetlerini yayın organları kanalı ile paris, cenevre gibi avrupa kentlerinden sürdürmüşlerdir.
ülkedeki jön türkler ise abdülhamid tarafından devreye sokulan sıkı bir istibdat altında faaliyet yürütmeye çalışmışlardır.
abdülhamid in hakim olduğu yıllarda çoğunun yolu, trablusgarp a, sürgüne düşmüştür.
şu an ki sol örgütlerin eşdeğerinde sayılabilecek osmanlı da önemli olaylara imza atan topluluk.
koca imparatorluğu çökerten gruplardan biri.
yakup kadri'nin anılarında anlattığına göre sırf osmanlı hükümetini ve abdülhamid'i protesto ediyorlar diye paris'te türk düşmanı rum, sırp, ermeni vs ile ortaklaşa hareket etmekten hatta mitingler yapmaktan çekinmeyen ''türk(?) milliyetçileri''.
(bkz: beşinci kol)
Sultan 2. abdulhamid'in, oğlu Şehzade Selim doğduğunda, oğlunun doğumunu kutlamak için servetinin büyük bir kısmını bağışladığı örgüt.
kendilerini batici ve yenilikci sanan osmanliyi hayalleri ugruna feda eden insan surusu.
inanmış ama yeterli vizyona sahip olmayan gençlerden oluşan dolayısıyla istediklerini tam yapamamış bir topluluktur. türklerin ilk gençlik hareketidir denebilir. bundan 110 yıl önce pariste ilk kongrelerini yapmışlardır.
(bkz: bön türkler)
1789 devriminden fazlası ile etkilenmiş osmanlının içinde bulunduğu çöküşün farkında olan ve tam da bu sebeple azınlık omalarına rağmen askeri ve bürokratik alandaki yetkilerini de kullanarak etkili bir güç olan topluluk.
--spoiler--
Fransa'da bir süre yaşamış, oranın kültürünü Osmanlı'ya empoze etmeye çalışmış ve bu sayede zaten çöküşte olan devletin çöküş hızını ivmelendirerek arttırmış bir grup özentidir.
--spoiler--
ittihat terakki'nin öncülü olarak kabul etmek hem ittihatçı kadrolara aslında sahip olamadıkları bir kalite atfetmek hem de osmanlıcı olan ideolojilerini millici ittihatçılarınkiyle karıştırıp yanlış sonuçlara gitmek olur.

çok basit haliyle genç türkler tüm osmanlı uyruklu milletleri kucaklayarak birleşik bir osmanlı ülküsü ve osmanlı vatandaşlığı bilinci yaratmak istemişlerdir. ittihatçılar ise millici'dir milli'den anladıkları ise din temelli bir kavramdır. hatta üstüne basa basa söylemek gerekirse islamcılıkta abdülhamid'i bile geride bırakmışlardır. sultan abdülhamid han'ın çok iyi geçindiği dürziler, nasturiler, hristiyan araplar, ermeniler gibi osmanlı milletleriyle iktidara gelir gelmez çatışmaya girmişlerdir.

ayrıca genç türkler merkezi osmanlı otoritesinin ve/veya aristokrasisinin mensuplarıyken ittihat ve terakki kadroları'nın ezici çoğunluğu taşralı memurların veya eşrafın çocuklarıdır. kapalı, kozmopolit olmayan yörelerden gelenleri boldur. bu yüzden azınlık politikaları oldukça anlayışsız, gaddar ve kıyıcıdır.

"her mahallede bir milyoner" sloganı sanıldığı gibi bayar ve menderes'e ait değildir (onlar da eski ittihatçılardı aslına bakarsanız). bu sloganı ilk kez ittihat ve terakki kadroları kullanmıştı. amaçları gayrımüslim azınlıkların elinde bulunan üretim araçlarını ve ticareti müslümanlara açmaktı fakat bunu destek, teşvik ve/veya mesleki eğitimle değil zoralıma dayalı millileştirmelerle yaptıkları için gene kendi vatandaşları olan gayrımüslim ahalide büyük memnuniyetsizlik yarattılar. 1. dünya savaşı sonrası gelen işgalcilerin azılıklarca kurtarıcı gibi karşılanmasının en büyük sebebi budur. ayrıca gülhane bildirisi'nin serbest bıraktığı (o zamana kadar gayrımüslimlerin padişah iradesi olmadan yeni ibadethane açması, hatta tamirat yapması yasaktı. sonrasında izin yetkisi padişahtan evkaf nezaretine devredildi) iktidara geldiklerinde yeni ibadethane açma işini ittihatçılar fiilen imkansız kılıp, hatta şehirlerdeki bazı bakımsız ama arazisi para edenleri irtikap ettikleri için de azınlıkların gözünde düşman haline gelmişlerdi. benzer bir politika okullar ve azınlıkların eğitimi için de geçerliydi ittihatçılar azınlık okullarına (yabancı büyük devletlerin himayesinde olanlar hariç) düşmanca davranıyor, vakıf mallarına el koyuyordu. yani özetle müslümanlık temelli bir millicilik politikası ile gene osmanlı kimliği taşıyan milyonlarca insanı hiçe sayıp, hatta düşman görüp ülkesinden soğuttular.

bunlar olurken ittihat terakki kadrolarında da çözülmeler başladı özgürlük, kardeşlik ve eşitlik ilkesiyle iktidara gelen ittihat terakki'den dr. nazım ya da mustafa kemal gibi isimler düşünsel olarak koptular. bu arada kazım karabekir gibi ittihatçılıkla uzak yakın ilgisi olmayacak adamların bu cemiyetle beraber adının anılması da (daha gevşek de olsa) faşist parti ya da nazi partisi örgütlenmesinde olduğu gibi en alakasız kurumların başına geçmek için dahi ittihat ve terakkici olmak zorunluluğu yüzündendir.

ittihat terakkici olarak (kolayına kaçılmış bir tanımdır) değerlendirilen cumhuriyetin ilk kadrolarının çoğu fikren ittihat terakkiye uzak ancak bir şekilde içinde yer almış insanlardan oluşur. terakki'nin islamcı duruşuna karşı cumhuriyet pozitivist ve modernisttir bu bile farklı olarak değerlendirmek için yeterlidir. ancak tabii ki etkileri olmuştur. istiklal savaşı sırasında gayrımüslimler kadar hatta daha fazla sorun çıkaran kürt azınlık, müslüman olduğu için herhangi bir tedbir ve/veya tenkil (topluca yurtdışına sürgünlerden bahsediyoruz) görmemişken. yüzbinlerce gayrımüslim sürülmüş veya kaçmak zorunda bırakılmıştır.

buna mukabil eğer genç türkler başlangıç noktasındaki fikirlerle ilerleyebilseydi hatta abdülhamid han'ın inadı kırılıp uzlaşabilselerdi bugün osmanlı vatandaşı olarak yaşıyor olabilirdik...
osmanlı'nın balkanlardan atılmasına sebebiyet veren balkan harbinin başlamasına ön ayak olan zümre. balkanlarda ki iki hıristiyan mezhep olan ortodoks ve katolikler birbirleri ile çatışır durumdalardı. ve bu durumda kendi kendileriyle çatışırken osmanlıya bulaşmıyorlardı. hatta abdülhamit han ortodoks mahallelerinde bir gecede prafabrikten katolik kiliseleleri kurdurmuş ve bu kiliselere papazlar atamıştır.

amaç mezhepsel çatışmalar devam etsin balkan halkı osmanlıya karşı tavır sergilemesin.
fakat bizim zeki arkadaşlarımız jön türkler gidip bu sorunu çözmüşlerdir ve böylece balkan halkı kafasını kaldırmıştır ve gerçek düşmanını görmüştür "müslüman türkler." zaten o olaydan sonra balkan savaşı başlamıştır. balkan savaşının başlaması ile trablusgarp savaşından çekilmek zorunda kalan osmanlı 12 adayıyı ve trablusgarpı italyanlara vermek zorunda kalmıştır.
yeni türk anlamına gelir.