bugün

jean luc godard 'ın serseri aşıklar'ının* patriciası. romain gary nin bir zamanlarki eşi. aslen amerikalı olsa da genellikle fransız filmlerinde yer almıştır. oyunculuğundan çok intiharıyla konuşuldu ne yazık ki. kısa saç bir insana bu kadar mı yakışır. patricia karakteri teoman nın papatya şarkısında gönderme yapılan kişidir bu arada. hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı
(bkz: yalnız avlanan tanrıça)
dünyanın en güzel kısa saçlı kadını.
godard'ın vazgeçilmezlerinden.
liv ullmann ile birlikte(zaten aynı sene doğmuşlar da bizim jean canına kıydı genç yaşında), nasıl anlatayım bilmem ki;

(bkz: aysel git başımdan)

ve hatta,

gözlerin gözlerime değince,
felaketim olurdu ağlardım.

demek istediğim.
''patricia franchini'' karakteriyle (bkz: serseri aşıklar) filmindeki guzel amerikalı.o filimde aklımda en çok kalan sahne çizgili elbisesiyle yolun ortasında gazete satması ve bağırması.bu kadar guzel bir kadının bir kutu uyku hapıyla hayata gözlerini kapatması çok acı tıpkı ''Belmondonun'' filmin sonunda ölmesi gibi.
yeni dalga'nın kült filmlerinden birisi olan : a bout de souffle filminin kadın başrol oyuncusu. filmde de belmando'nun partnerini canlandırmakta. diğer godard filmlerinden alışık olduğumuz üzre filmin sonunda belmando'yu satan karakterdir. bu tip satıcı bir karaktere masculin feminindeki children of coca cola lardan birisi olan ve children of marx lardan birini satan chantal goya örnek verilebilir.

hayatının daha ilerki dönemlerinde içersine battığı alkol, yanlış evlilikler, ölen bir çocuk ve georg traklvari bir intihar teşebbüsü hayatı onun için içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. ölümü ise sır perdesiyle kapanmıştır. carlos fuentes'in bu "Yalnız Avlanan Tanrıça" sının "yalnız mı avlandığı" yoksa gerçekten intihar mı ettiği ise kesinliğe kavuşmamıştır.
kısa saçlı kadınların sebebi olan güzellik.*
görsel
çok sempatik ve zeki yazar. * *
kısa saçlı kadın imgesi.

iri gözlerini gözlerime dikip, içten ve umursamaz bakışlarıyla bana saatlerce baktıktan sonra sadece "çok acıktım" demesini "istiyorum" ama bunu, benim bu isteğimi onun bilmeden yapması gerekiyor.
kısa saçın en çok yakıştığı kadın.eğer berber olsaydım sevgilimin saçlarını bu tarz keserdim denilesi bir şey.yaşamını paris ten uzak bir banliyoda bir araba içerisinde bir kutu hap ve bir intihar notuyla noktalamış, kendisini sevme riskini göze alan erkekleri hüzne boğmuştur.ama onun aradığı demek ki bir erkek şefkati ya da sevgisi değilmiş.şimdi kendisiyle barışık bir halde Cimetière du Montparnasse yatmaktadır.
ne demek istediğimi burdan daha net anlarsınız:

http://www.imdb.com/title/tt0053472/
Bir gün hayatı filme dönüştürülecek olsa Winona Ryder ya da Radha Mitchell tarafından canlandırılabilecek aşk objesi.
bu işte bir yalnızlık var ile kendisiyle tanıştığım hatun kişi. pardon yanlış oldu. duru güzellik diyecektim.
duru güzellik dendiğinde akla gelen kişi.
ah jean ah.
fransız öpücüğü ve jean, biri diğeri olmadan çekici gelmiyor insana.
görsel
görsel
görsel

ne acıki reelde ilk, beyaz perdede tek aşkım olan bu fransız meleği ile tanışma şansım hiç olmadı.
neden derseniz, 1979 yılında ben doğarken, o başka bir aleme doğru çoktan kanatlanıp uçmuştu.
(bkz: hastasıyız)
(bkz: a bout de souffle)
kadersiz asi güzel .Kısa saç bir kadına bu kadar mı yakışır FBI ne istedin bu güzellikten.. !
litvanya asıllı prix goncourt ödüllü yazar romain gary ile evli iken meksikalı ünlü yazar carlos fuentes ile ilişkisi olan ve bu yüzden iki yazarın yumruklaşmasına sebep olan ama buna her halükarda değecek duru güzelliğe sahip doğal femme fatale. fuentes diana' da (yalnız avlanan tanrıça) bu aşkı anlatır. seberg' in defalarca denediği intihar girişimleri 1979 da başarıya ulaştı. ölümünün ardında fbi parmağı olduğu hep iddia edildi. romain gary ise o öldükten sonra şu cümleyi yazdı.

"ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terkedebildiğin bir kadını sevmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz"
karizmatik, cool ve güzel kadının tanımıdır.

http://galeri.uludagsozluk.com/r/jean-seberg-204403/
"kısa saç bir kadına yakışmaz, ben sarışın sevmem" gibi önyargıları alıp duvardan duvara vuran güzel kadın. ölümünden 32 yıl sonra bile hala birileri hayran kalıyorsa bu kadına, bunun adı ölümsüzlüktür.
fransızların brigitte bardotla birlikte 60'ların en güzel kadını.
--spoiler--
'' saçlarımı hep kestim
tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur ''

--spoiler--

-jean seberg
intihar ederek yaşamına son verdiğinde henüz 40 yaşındaydı.
sigara ve kısa saç ile akla gelen hatun.
romain gary'nin eski eşi olduğu için daha da derin gözüken kadın. intihar yakışıyor ama gerçekmiş gibi durmuyor üstünde.

edit: yine izledim yine düşündüm gerçekten çok güzel.