izlenilen filmin etkisinde kalmak

filmden alınan elektriğin bir süre devam etmesi. örneğin; son dönem uzaydoğu korku/gerilim filmlerinden sonra çekik gözlü küçük çocuklardan uzak durmak.

(bkz: the illusionist) belki de hiç bir şey göründüğü gibi değildir.

-günlük hayatta, filmdeki replikleri sürekli tekrarlamak,
-kill bill'den sonra vileda sopasıyla çeşitli aksiyonlara girişmek,
-old boy'dan sonra kimseye güvenmemek,
-snatch'ten sonra çingenelerden uzak durmak,
-melissa p'den sonra ortalıkta benzer bir hatun aramak *,
-back to the future'dan sonra 88 mil(141 km)* yapmaya çalışmak,gibi uzayıp giden eylemler bütünü.

(bkz: nuri alco filmi seyredip etkisinde kalmak)

Forrest Gump'ı izledikten sonra uçan kuş tüyünü yakalamaya çalışmak.

american history x i izledikten sonra hapishaneye düşülürse fazla aykırılık yapmamak. (bkz: edward norton a arkadan)

25th hour dan sonra ayna karşısına geçmek ve herşeye küfretmek.

constantine filmini izledikten sonra gidip zippo almak.

shawshank redemption izlendikten sonra en yakın banka kapaparantez buradaydı diye çakıyla kazınmaya çalışılır. park bekçisinin durumu farkedip seni pek kibar olmayan bi dille uyarmasıyla filmi seyretmediği kanaatine varılır ve bu eyleme son verilir.

"i am sam" i izledikten sonra zeka geriliği olan insanlara inanılmaz sempati duymak...

'' the blues brothers '' filmini izledikten sonra kendini blues müziğine kaptırmak ve mızıka çalmayı öğrenmeye başlamak.

türk insanının sinema çıkışlarında gözlemlenebilecek ruhsal durumu.

(bkz: katil doğanlar)

* matrix i izledikten sonra * sinema çıkışı arkadaşı 8110 * ile arayıp tank ben şurdayım beni burdan çıkar demek.
*dövüş kulübünü izledikten sonra sinema çıkışı gelen geçene dalmak.
* kapıdaki düşmanı izledikten sonra yüksek binalara bakıp sniperlık için sote noktalar belirlemek.
* rocky i izledikten sonra anlamsız yere adriaaaan diye bağırmak. havaya kroşe atmak, swing çekmek. bunları yaparken bir yandan da eye of the tiger ı mırıldanmak.
* braveheart ı izledikten sonra durup durup freeedom diye bağırmak.

x men i izledikten sonra sanki sende gercekten bi güç varmış gibi hissetmek

şeytan çarpmasını izleyip rüya da anneyi şeytanın çarptığını görmek...

allah kahretsin ki sürekli yaşadığım olaydır.

en son iki gün evvel tesadüfen göz göze geldiğim şirketimizde çalışan temizlik görevlisini amerikan filmlerinde okullarda hademelik yapıyor gibi görünüp esasen seri katil olan bir oyuncuya benzettim ve ciddi anlamda ürperdim.

huylandım ya bir defa, şimdi adama taktım. misal, biraz önce koridorda bana doğru geliyordu yolumu değiştirdim. i know what you did last summer diyecekmiş gibi geldi adam yanımdan geçerken.

bir daha amerikan filmi izleyenin zaten... okuldayken de olurdu bu. okulda bazen akşam geç vakit biten dersler olurdu. herkes çıkardı okulda eskaza ben kalırdım bir tek. ışıklar söndürülmüş olurdu. tırsa tırsa inerdim merdivenlerden. sanki okulun çıkış kapısını iteceğim ve kapı açılmayacak sanardım. arka kapıya gitmeliyim diye düşünüp orayı da kapalı bulacağım, o sırada ayak sesleri duyacağım, ardından da nerden geldiğini bilmediğim acı bir çığlık... yok yok film benim neyime, otur işte binbir gece neyine yetmiyor? o değil de şehrazat'ın oğlu hastaydı n'oldu ona?

akıl oyunlarından sonra, trende birazda puştluk olsun diye yaptığım aktivite.. Yandaki ufaklığın bana baktığına şahit olunca, elimle burnumun üstünü kaşımam, saçlarımı bir dahi kıvamında karıştırmam, başımı sağa sola hızla çevirmem çocukta şizofren değilde deli etkisi uyandırmış olabilir lakin, çok pis şizofren taklidi yaparım... Bu arada ı see dead people.

ertesi gün sokakta dün izlenilen filmin baş karakteri gibi davranmak, hareket etmek, giyinmek...
(bkz: kurtlar vadisi ırak)

hide & seek (saklambaç) filmini izledikten sonra ailenden şüphe etmektir.

er ryan'ı kurtarmak filmini izledikten sonra her köşe başında bir alman askeri aramak.

(bkz: old boy)

(bkz: fight club) bu husustaki en can alıcı örnektir.
(bkz: fight club/#553366)

cesur yurek filminin izlenmesinin akabinde sık rastlanan durum. filmi her izleyisimde william wallace'ın infaz anındaki ozgurluk diye haykırısında itibaren filmi yarı ölü izlerim.

(bkz: gavur yapıyor abi)

pokemon izledikten sonra kendini uçabiliyor sanmak, 5 kattan atlayıp hakk'ın rahmetine erken kavuşmak.

otomatik portokal ı izledikten sonra bastırılmış kişiliğinin alex olduğuna karar verip, eline baston alarak şeyini sıkan elbiseyle sokaklarda, nerde benim küçük drogilerim diyerek dolaşmak.