bugün

devlet okullarında öğrenim görmüş türk gencidir. anlama işini de sırf kendi çabasıyla bir şeyler öğrenmeye çalıştığı işçin yapabliyordur. yoksa çoğu onu da yapamaz. anadolu liseleri ve fen liseleri gibi devlet okullarında güya ingilizce öğretiliyor deniyor ama eğer çocuğun şansına 4 sene de iyi hoca gelmezse ingilizce konuşmayı bırakın anlaması bile imkansız. devletin bu işe el atması gerekiyor.
ingilizce konuşup anlayamayan insanın başka bir versiyonudur. daha az acınılasıdır.
ingilizce konuşup anlamayan insandan farkı yoktur.
(bkz: ingilizceyi konuşup anlayamayan insan)
(bkz: ingilizce düşünüp türkçe konuşan insan)
pratiksizlikten ileri gelir. öğrenim sırasında how are you, fine thanks and you'nun önüne geçemeyince mal gibi kalıyosun haliyle. yazın 3 ay antalyada takıl hiçbişeyin kalmaz.
Yeteri kadar ''speaking'' alıştırması yapmamış olan insandır. Şimdi yine konu okullara, okullardaki öğretmenlere ve onların yetersizliğine gelecek. Ben öğretmenlere tamamen suç bulmuyorum. Benim çok kaliteli öğretmenlerim oldu ama ingilizce öğretmenlerimin bir çoğu, bırakın ''speaking'' yaptırmayı kendileri bile düzgün telaffuz edemiyordu bazı kelimeleri. Belki öğretmenler sıkı denetim altına alınırsa ve devlet okullarındaki ingilizce eğitimi, özel okullardaki gibi olursa bu tip sorunlar azalır.
yurtdışı deneyimi**** Olmaksızın aynı şekilde devam edecek insandır.
yıllarca dayatılan grammerden kaynaklı durum.
sene 2011 hala ders kitapları grammer ağırlıklı. sınavlar keza öyle.
speaking e vakit ayırmak sıkıştılmış programlarda neredeyse imkansız hale geliyor.

çözüm ne peki?
4.sınıf dil açısından geçtir.
ana okulda başlamalı çocuk yabancı dil eğitimine. bu yaşlarda çocuk ne verirsen alacağından iyi bir uygulama. zaten belli başlı yerlerde bu uygulama var. genele yayılması gerekir.
çocuğu yabancı dile maruz bırakacaksın bu yaşlarda. işitsel-görsel ne var ne yok vereceksin çocuğa. sonra bakacaksın farkınd olmadan belli bir seviyeye gelmiş olacak.
anlayabilecek. hatta aksan bile yapacak.
tabi sabretmek gerekiyor. öğrenciyi sıkmayacaksın bunu uygularken. tabi ki negatif çıktılar olacak ama en önemlisi sabır.
sonra speaking ve listening ten sonra grammer vereceksin.

aslında mevcut birçok uygulama var. ama zaman ve mekan yönünden sınırlılıkları olduğundan canım ülkemde uygulamak zor oluyor bazen.
uygulayıcılar programın en önemli paçalarından biri elbette.
ama maalesef yeterli süreyi vermiyoruz.

almanya da bile çocuk 2 yılda okumayı öğrenirken biz de bir dönemde çocuğa okuma-yazmayı öğretmek zorundasın. öğretemezsen müfettiş gelir azarı verir vs. sonra çocuklarımız niye okumayı sevmiyor ya da okumuyor. düşünün arkadaşı okumayı sökmüş sen zorlanıyorsun. öğretmen bir taraftan baskı yapıyor. ne yapsın zaman mı var. program öğret diyor. doğal olarak çocuk okumaktan nefret eder hale geliyor. soğuyor. adına ne derseniz deyin.

neyse konu saptı. ama işin temelinde sorunlar var. doğal olarak aşağısı sorunluyken üzerine bir şey inşa etmek zor oluyor.
yurtdışına çıkabilmeyi başarırsa olayı bitirir.
kelime hazinesi geniş olmayan insandır. kısmen anlar ama bağdaştıramadığı için cümle kuramaz. o da değilse cesareti yoktur.
kendi kendine çalışsa çok rahat ortadan kalkacak sorundur.
ingilizceyi ingilizce konuşulmayan bir ülkede (kendi çabalarıyla da pratik yapmayarak) öğrenmeye çalışan insandır.

(bkz: o hikayedeki mal benim)
hiç yabancı uyruklu birinin karşısına geçip anlaşmaya çalışmamış,çekingen davranmış veya böyle bir fırsatı olmamış kişidir. yalnızca yurdum insanında yoktur bu durum, efenim yazışırken gayet iyi olup mikrofonla,telefonla konuşurken öylece kalan avrupalı kızlarımız da vardır.
(bkz: türk)
bence devletin bu işten ellerini çekmesi gerekiyor. ya da özel kurumlar gibi hareket edip çocukları eğitim dönemi süresinde birkaç defa yurtdışında da takviye pratik dersleri ile eğitmeleri gerekiyor. erasmus gibi düşünün. gerçi bizim türk milleti bunu da farklı amaçlar için kullanır ya neyse.
ingilizceyi hem anlamayan hem de konuşamayan insanda daha iyi durumdadır. Biraz gayretle konuşamama durumunu da çözer.
namaz sırasında okunan duaların türkçe anlamını falan bilmeden namaz kılan insanlara yandaş olacak olanlardır.