bugün

aksaray metrosunda sıklıkla karşılaşılan kişiler.
bir de pişkin bir şekilde size kızarlar... "aman çekil be.. çabuk hadee!" genelde yaşlı amcalar, teyzeler... bir şey de diyemezsiniz...
darvinci teoriye göre incelenirse;
bu adam, tür daha doğrusu kendi türünün devamı için metroda avantajlı bir pozisyona geçmelidir, bu nedenle diğer türleri ezerek öne çıkar ve baskınlıkla evriminin devamını sağlar. ama buna karşın bu türe ezilen tür evrimine devam edemez ve soyu tükeninceye kadar öyle ezik ezik kalır.
öğrenecektir. bu memlekette 50 yıldır otobüs var. buna rağmen otobüste bile nasıl davranacaını bilmeyen yurdum insanından daha düne kadar ancak holıvud filmlerinde gördüğü bu araç için çok şey beklememeli. anca siindirecektir. ancak bu arada filmleri izlerken birazda kendimize bişeyler çıkartalım, katalım. öküz öküz izleme filmi. bi bak adamlar nasıl inip biniyor.
inerken omuz atılması gereken tiptir.
metro hareket halindeyken öküz öküz kızları kesip, tünele girildiğinde telefonu çekiyo mu diye kontrol eden tiplerdir bunlar aynı zamanda.*
tipik yurdum insanıdır zira ineni beklerse ayakta kalacaktır. alem buysa kral ineni beklemeden metroya yonelendir.
lan küfür etmeyin lan ! lan yapmayın lan hiç mi insafınız yok lan diye ekrana bakan tiplerdir.

evet bu benim be. haytımda bir kere metroya bindim ondan sonra zaten binmedim tövbe ettim, allah düşürmesin metroya.

neyse efendim o aralar haberlerde bir şey gösterilmişti.

korede mi nerede böyle çekik gözlülerin olduğu bir yer işte, hanım kızımız bebek arabasıyla metroya binmeye calısıyor ancak kapı kapanıyor ve araba kapıya takılıyor. yani bebek arabasının yarısı dışarıda, yarısı iceride, o arada metro hareket ediyor bebek arabası sürükleniyor orada bulunan insanlar bebek arabasına asılıyor bebek yere düşüyor falan. bebek ölmüyor ama 5 saniye geç kalınsa ölecekti. yani öyle bir durum.

şmdi ben bunu izledim abi, o gün de işimiz var metroya binmek gerekiyor. denk geldi işte. tekerlekli sandalyem ile bekliyorum. metro yanastı o an o görüntü aklıma geldi, hayatımda yasadığım en büyük heyecan diyebilirim, o anda ki salgıladığım adrenalin i en çılgın dagcı salgılamamıstır yani.

neyse işte ben böyle kurt gibi bekliyorum , metro duracak ve ben hemen kapıdan içeri dalacagım. ne olur olmaz hacı araya sıkısırsan boku yersin.

metro durdu ben kapıya yöneldim insanlar iniyor tabi. lan o ara saniye falan söyleniyor iyice tırstım ben, milleti eze eze içeriye girdim ama kapıdan tam geçemedim cünkü tam kapının önünde bir direk varmış ben onu görmedim lan oraya sıkıstım iyi mi.

arabanın yarısı dısarıda. yemin ediyorum hayatım gözümün önünden geçti. çok korkmuştum. arabayı manevra ettirdim kurtuldum oradan. sonra metrodan indim bi daha da binmedim.

bu da böyle bir anımdı işte. küfür etmeyin lan korku bu adama neler yaptırıyor biliyor musunuz?
Bursa metrosundaki Osmangazi istasyonundaki herkes bu tiptendir.
bi' güzel ıslatılıp, kızılcık sopasıyla dövülmeyi hak eder.
şehirli değillerdir, ya da ebeveynleri şehirli değildir.
inen insan tarafından istisnasız; 'önce biz bi inseydik!' lafını duyan tiptir.

he ben küfrediyorum orası ayrı.
aynı davranışı kendisine yaptığınızda "önce inenleri beklermisiniz beyefendi" diyecek kadar yüzsüz tiplerdir. 8 santimetre çapında 1.42 metre uzunluğunda sertçene bir sopa ile bir güzel dövülmelidirler.
ineni ben niye bekleyimki ben bineyim inecekler sonra iner diyen kişiliktir. sıkışmayı insanlarla bire bir vücud temasını seven bir tip olma ihtimali yüksektir.
(bkz: öküz ayısı)