bugün

hayali kahramanlıklara mal olmuş ünlü kişi.
hayal kırıklığı yaratmak gibi olmasın ama getirdiği din islamdır ve kendisi de müslümandır.
mevlana'nın öğrencisi hüsamettin'e hz. musa hakkında anlattığı bir hadise:
musa her zamanki gibi tur dağına gidiyordu.yolda bir çobana rastladı ve onun allah'a şöyle hitap ettiğini gördü: ey allahım! ssen nerdesin? senin kölen olayım. saçını tarayıp, ayakkabını tamir edeyim. elbiselerini dikip sana sıcak süt ikram edeyim. elini öpüp senin ayaklarına masaj yapayım ve uykun gelince senin yatacak yerini süpürüp temizleyim. benim bütün koyunlarım ve onları gütmek için söylediğim 'hey, hey ve hi ha' sözlerim sana feda olsun." musa bu saçma sözleri duyunca sordu: "yahu sen kiminle konuşuyorsun?" "beni ve bu alemi yaratanla konuşuyorum." dedi. musa, "eyvahlar olsun. sen mahvolup kafir oldun. bu sözlerin küfür sayılır. ağzını pamukla tıka. bu saçma sözlerin anlamsızdır, zira allah bu tür şeyler muhtaç değildir. böyle konuşmaya devam edersen ateş senin gırtlağını yakar. büyümeye muhtaç olan kimse süt içer ve ayaklara sahip olan ayakkabı giyer." diye çobanı azarladı. çoban "ey musa sen ağzımı diktin ve pişmanlıktan canımı yaktın" deyip ahlar çekerek ormana doğru kaçtı. hemen allahtan musaya vahiy geldi, "ey musa sen benim aşık kulumu benden ayırdın. sen dünyaya beni sevdirmek için mi, yoksa insanları benden ayırmak için mi gönderildin? ben herkese bir nitelik ve anlayış verdim. ona göre övgü olan sözler sana göre küfür olabilir. biz sözlere bakmayız biz ruhuna ve iç alemine bakarız. ey musa edeplere riayet edenler başka, alalh aşıkları ise başkadır. aşıkların her nefesi yakıcıdır. viran olan köyden gelir vergisi alınmaz, aşık da birçok davranışlardan sorumlu değildir. eğer aşık hatalı sözler söylerse onu hatalı bulma ve kana bulaşırsa da onu yıkama." bu azarları işiten musa koşarak ormana doğru gitti ve çobanın izlerini takip ederek onu buldu ve "ey çoban! sana müjdeler olsun. sen edep ve düzene aldırma; perişan gönlün allah'a ne ve nasıl söylemek istiyorsa öyle söyle" dedi. allah insanın samimi niyetlerine bakar...
bir okyanusu ikiye bolmustur. ne yazik ki sonraki hicbir peygamber kendisindeki karizmayi yakalayamadi. kimisi ay i boldugunu idaa etti kimisi tanrinin ogluyum dedi. ama hz musa daki ilk ve tek olma durumu pek degismedi sanirim. shalom.
kur'an'da kendisinden en çok bahsedilen peygamberlerden biridir. allah kendisiyle konuşmuştur.
güzel ahlakı, cesareti, kararlılığıyla kuran'da örnek gösterilen sevgili peygamber.
ibrahim(a.s),isa(a.s) ve muhammed(a.s) ile beraber 4 ulul azm peygamberden biri. allahın çok sayıda lutufta bulunduğu ve güçlü kıldığı azamet sahibi peygamber.
en cok bilinen 3 peygamber arasinda kizildeniz i ikiye bolerek mucize gerceklestiren tek peygamberdir.bu olayin da yahudiler in bir abartmasi olmasi cok buyuk bir olasilik oldugu icin bu 3 peygamberin de mucize gerceklestirmemesi kacinilmaz bir gercek oluyor.
bir su bükücüdür.

(bkz: katara)
açıl kızıldeniz açıl.
bursa bursa
hz musa
elinde asa
şampiyon olsa

tezahüratını akla geitren peygamber.
(bkz: peygamberlik müessesesi)
görsel
miraç olayında hz. peygamber efendimize "rabbin ümmetine ne emretti" diye sorar. hz. peygamberimiz " her gün elli vakit namaz kılmayı emretti" der. hz. musa devreye girer "ey muhammed, ben israiloğullarına peygamberlik yaptım, kendi ümmetimden bilirim ki bu 50 vakit namaz senin ümmetine fazla gelir, kılmazlar, rabbine dön ve biraz azaltmasını iste" der. hz. peygamber efendimiz rabbine döner ve vakit namazları 45 vakte düşer. hz. musa efendimiz "bu da çok bunu da kılmazlar tekrar geri dön, azaltmasını iste" diye peygamber efendimize tavsiyede bulunur ve bu durum namazlar günde 5 vakte düşene kadar devam eder.

kısacası, kendi ümmetine bakarak ümmeti muhammedin üzerindeki yükün azalmasına vesile olan büyük bir peygamberdir.
Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradığıysa evinin içindeydi.
sen dünyanın çilesini çek, halkın için herşeye katlan, uğraş didin..

iki gün ortadan kaybolunca halkın inek şeklinde put yapıp buna tapsın.

suratının halini düşünemiyoruz, o sıra ki.
(bkz: the last waterbender)
rabbin sonsuz hoşgörüsü, başından geçen bir hikayeyle örneklenir.

hz. mûsa bir gün giderken bir çobana rastladı. çoban hafif yüksek sesle şu şekilde kendi kendine konuşuyordu:

-ey kerem sâhibi olan tanrım, neredesin ki sana kul kurban olayım. çarığını dikeyim, saçını tarayayım. elbiseni yıkayayım, bitlerini kırayım. yüce rabbim sana taze süt ikram edeyim. bütün keçilerim sana kurban olsun, deyip duruyordu.

hz. mûsa sordu:

-kiminle konuşuyorsun? dedi.

çoban: "yeri göğü yaratan allah'ımla konuşuyorum" dedi.

mûsa çobanı azarladı:

yaptıkların yanlıştır! allah haşa insan mıdır ki. o'na bu şekilde hitap etmek doğru değildir! dedi.

çobanın dünyası yıkılmıştı. ne yapacağını bilemeden başını alıp gitti, çöllere doğru koşmaya başladı.

biraz sonra hz. mûsa'ya cenab-ı hak'tan şöyle bir hitap geldi:

-ey mûsa senin görevin insanları benden uzaklaştırmak mı yoksa bana yaklaştırmak mı? neden o saf kulumuzu bizden ayırdın? biz söze, dile bakmayız; gönüle ve hâle bakarız" diyordu.

hz. mûsa çölün yolunu tutarak çobanı buldu ve müjdeyi verdi. dilediği gibi rabbine seslenebileceğini bildirdi. (bk. mesnevî, c. II, beyit: 1720 vd. )

http://www.islamvetasavvuf.org/?q=node/11797
en fazla dalga geçilen peygamber.
şu ahir zamanda hz musa herhangi bi' türk takımının teknik patronluğunu yapacak olsa şayet camiayı her daim ikiye bölerdi gibime gelii. haha.
hz musa'nın ve ibranilerin Mısır'dan çıkışının (bkz: exodus) firavununun 1.Ahmose olduğu kesinleşmiştir. Yine aynı şekilde Hz musa'nın butun mucizelerinin (Gökyüzünün kararması, Nil'in kan kırmızısı olması vs.) de esasında birer birer Santorini Patlamasının sonuçları olduğu bilimsel araştırmalarla ispatlanmıştır. Merak edenler için 2006 yapımı "The Exodus Decoded" isimli belgesel tavsiye olunur.
Bir gün Musa aleyhisselam, insanların konuşmalarından bıkmış, (Ya Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın) diye dua etmiş.

Allahü teâlâ buyurmuş ki:

(Ya Musa, senin istediğin o şeyi ben, kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun, duymuyor musun, Benim hakkımda neler konuşuyorlar.)

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1241
Bir Gün ;
Hz Musa ibadetini Bitirdikten Sonra Bir Ağacın Altına Oturur.
Hemen Yakınındaki Çeşmeyi Seyrederken , Atlı Bir Savaşçının Çeşmeye Geldiğini Görür.
Savaşçı Su içmek için Eğildiğinde Boynundaki Altın Kesesini Islanmasın Diye Çıkarır Çeşme Başına Bırakır.
Suyunu içtikten Sonra Altın Kesesini Unutur Ve Yoluna Devam Eder.
Hemen Arkasından Hoplaya Zıplaya Bir Çocuk Gelir.
Tam Su içecekken Altın Kesesin Farkeder Ve Hiç Düşünmeden Alır ve Uzaklaşır.

Çocuğun Arkasından Çok Yaşlı Bir ihtiyar inleyerek Su içmeye Gelir.
Bu Arada Altın Kesesini Su Başında Unutan Savaşçı Keseyi Almak için Çeşmeye Doğru Yaklaşır.
Fakat Çeşme Başında Hiç Bir Şey Bulamaz...
Hemen Yanındaki Yaşlı Adamın Boğazına Sarılır Ve Altın Kesesini Vermesini ister.
ihtiyar Ne Kadar "Ben Almadım" Dese de Savaşçıyı ikna Edemez.
iyice Sinirlenen Savaşçı Kılıcını Çeker Ve Yaşlı Adamı Oracıkta Öldürür.
Olan Biteni Gören Musa ''Ey Rabbim Bu Nasıl Bir Adalettir'' der..
"Ben Hiç Bir Şey Bilmiyorum.. Senin işine sual olmaz ama ben anlamadım" Der.
Bu isyana benzer açıklıktaki sözlere karşılık Rab şöyle seslenir :
''Ey Musa ;
Ben Sana Benim işlerimi Anlayacak Kadar Akıl Vermedim ki , sen Benim hakkımda yorum Yapıyorsun?
Ama Kalbinin Yatışması için gerçek Şudur :
Savaşçı O Küçük Çocuğun Babasının Malını Yağmalamıştı.
Ölen ihtiyar ise Gençliğinde Çok Güçlü Bir Adamdı
Ama Bir Hiç Uğruna Bir Köylüyü Öldürmüştü.
O ihtiyarı Öldüren Savaşçı işte O Köylünün Oğludur..
Ey Benim Gafil Kulum Şimdi Tövbe Et
Çünkü Benim Adaletim işte Bu Kadar Açıktır."
shalom. shalom. shalom. shalom. shalom. shalom. shalom. shalom. shalom. shalom.
--spoiler--
(17-18) Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.
--spoiler--

duhan 17'de hakkında böyle bir ayet bulunan peygamber.