bugün

Hz musa (a.s.) yüce allahın dostlarından olan kıymeti yüksek bir peygamberdir. Kim ona düşmanlık ediyorsa iyi bellesin ki o allahın da düşmanıdır.

--spoiler--
Ya Musa, Benim için ne yaptın?

Allah-ü Teâlâ, “Ya Musa! Benim için ne amel yaptın?” buyurdu. O da, “Ya Rabbi! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim ve Seni zikrettim” deyince, Allah-ü Teâlâ, “Namaz, senin için burhandır. Oruç, seni Cehennemden koruyan kalkandır. Zekât, mahşer günü, herkes sıcaktan yanarken, sana gölge yapacaktır. Zikir de, o gün, karanlıkta, sana nur olacaktır. Benim için ne yaptın?” buyurdu. Hazret-i Musa, “Ya Rabbi, Senin için olan amel nedir?” dedi. Allah-ü Teâlâ, “Sevdiğimi Benim için sevdin mi ve düşmanımı düşman bildin mi?” buyurdu. Hazret-i Musa, Allah-ü Teâlâ’nın sevdiği amelin, O’nun dostlarını sevmek ve düşmanlarını sevmemek olduğunu anladı. Demek ki, sevgilinin sevdiklerini sevmek ve düşmanlarına düşman olmak, sevginin alametidir. Mümtehine suresinin, “ibrahim ve ashabı, kâfirlere, ‘Biz sizden ve putlarınızdan uzağız. Siz, bir olan Allah’a inanana kadar, aramızda düşmanlık olacaktır’ dediler. Bunların bu güzel halleri, size örnek olmalıdır” mealindeki 4. âyeti gösteriyor ki, iman sahibi olmak için, bu düşmanlık şarttır ve Allah düşmanlarını sevmek, imanı yok eder. Burada anlamamız gereken, Allah’ın (c.c.) dostuna dost, düşmanına düşman olmaktır. Kimdir Allah’ın dostları? Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.a) ve O’ndan sonra O’nu temsil eden velayet yolunun rehberleri başta imam Ali (k.v.) olmak üzere Ehl-i Beyt’tir ve Allah’a (c.c.) iman eden tüm Müslümanlardır. Allah’ın düşmanları kimdir? Müslüman olmayanların tümü Allah’ın düşmanıdır. Al-i imran 19. ayette, “Allah katında tek din islam’dır” diye buyurulmaktadır. Yine Al-i imran suresi 85. Ayette, “Kim islâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır” diye buyurulmaktadır.

http://www.yenimesaj.com....in-ne-yaptin-H1222881.htm
--spoiler--
Var olmamış kişidir ibrahimi din kitaplarında geçen hikaye agade(akat) kralı büyük sargon'un hayatından alınmadır.

--spoiler--
"Ben Agade’nin kralı büyük kral Sargon!

Annem yüksek bir rahibe idi, babamı bilmiyorum.

Yüksek rahibe annem beni gizlice doğurdu.

Beni bir kamış sepete koydu, onu ziftle kapladı.

Beni nehre bıraktı, dışarı çıkamayacaktım.

Nehir beni sürükleyerek su çekici Akki’ye götürdü.

Akki beni sudan çıkardı, kendi oğlu gibi büyüttü beni. "
--spoiler--
47 - Ey israiloğulları! Size verdiğim nimeti ve vaktiyle sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.

48 - Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.

49 - (Hem hatırlayın ki bir zaman) sizi Firavun ailesinden de kurtardık, (onlar) size azabın en kötüsünü reva görüyor, oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Ve bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.

50 - Hani bir zamanlar sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz.

51 - Hani bir zamanlar Musa'ya kırk gecelik vaad verdik de sonra siz onun arkasından buzağıyı put edindiniz ve o halinizle zalimler idiniz.

52 - Sonra yine de sizi affettik, artık şükretmeniz gerekiyordu.

53 - Ve hani bir zamanlar Musa'ya o kitabı ve furkanı verdik, gerekirdi ki, doğru yolda gidesiniz.

54 - Hani bir zamanlar Musa kavmine dedi ki; Ey kavmim cidden siz o buzağıyı put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, bari gelin Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün. Böyle yapmanız Bârî Teâlânız katında sizin için hayırlıdır, böylece tevbenizi kabul buyurdu. Gerçekten de o Tevvab ve Rahîm'dir.

55 - Hani bir zamanlar "Ey Musa biz Allah'ı açıkça görmedikçe senin sözünle asla inanmayacağız." demiştiniz de bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı ve siz de bakakalmıştınız.

56 - Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzün ardından yeniden diriltmiştik.

57 - Ve üstünüze o bulutu gölge yaptık, ve size ihsan ettiğimiz hoş rızıklardan yiyin, diye üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Onlar, bize zulmetmediler, lakin kendi nefislerine zulmediyorlardı.

58 - Hani bir zamanlar "Şu şehre girin de onun nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve kapıdan secde ederek girin ve "hıtta" (bizi bağışla!) deyin ki, size, hatalarınızı mağfiret ediverelim, iyilik yapanlara nimetlerimizi daha da arttıracağız" dedik.

59 - Bunun üzerine o zulme devam edenler sözü değiştirdiler, onu kendilerine söylenildiğinden başka bir şekle soktular. Biz de kötülük yaptıkları için o zalimlere murdar bir azap indirdik.

60 - Hani bir zamanlar Musa, kavmi için su istemişti, biz de "asanla taşa vur!" demiştik, bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmıştı. Her kısım insan kendi su alacağı yeri bildi. Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin.

61 - Hani bir zamanlar, "Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın." dediniz. O da size "O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın o vakit istediğiniz elbette olacaktır." dedi. Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah'dan bir gazaba uğradılar. Evet öyle oldu, çünkü Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Evet öyle oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı.

62 - Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
(bkz: Tanah/#40821818)
güçlü kuvvetli bir peygamber.
gerçekten yaşamamış hayali bir varlıktır. her otu boku yazan mısırlılar böyle muceizeler sahibi önemli bir kişiye ait bir şey yazıb çizmemişler.

çocukluğuyla bağlı hikayeler , büyük sargonla bağlı hikayelerden çalıntıdır.
babamdan ortaokul yıllarında dayak yememe neden olan peygamber. babam koyu bir musevi, ben ise yeni yeni ateist ergenlikteyim. bir gün kendisinin var olmadığını eski mitlerin birleştirildiğini söylememle o aristokrat babamın "seni amına kodumunun dölü" diye kalkarak bana dalması bir oldu.

çok estettik olmayan hareketlerle baya dövdü beni, bu küfrü edip dolmuşçu gibi bana dalan adam şu an hukuk profesörü ve 4 dil biliyor.

zaten o olaydan 1 ay sonra annemle boşandılar. sağ olsun ailemi de ikiye yardı. çünkü annem babamın faşizanlığından bıkmıştı. annemle bursa'ya taşındık, annem müslüman çerkez ama babam gibi ne dinin ne de ırkının fanatiği değil, efsane bir kadın. anneme ben ateistim dediğimde o da bana, ayakkabılarında oraya kadar girme, diyordu. yani hiç sallamıyordu.
https://twitter.com/joses...tatus/1234223138881392650

güzel şakalara konu olan hazret.
kepek sorunu ve sinüziti de varmış.
tevrat’ta mosche diye geçer. isminin anlamı sudan çıkarılan demektir. ismi mısır dilinden gelmektir. mısır dilinde mose “ çocuk” demektir. hatta ramses ra-mose’dir.
Her despot gibi öldürülmüştür.
Bizde öyle bir bilgi yok.
Hz. Şuayb peygamberin kızı safura ile evlenmiş peygamber.

Yalnız Hz. Safura'daki şans süper. Babası peygamber, kocası peygamber, kayınbiraderi de peygamber. Kadın şampiyonlar Ligi'nin ortasında kalmış.
Aşırı karizmatik ademoğlu.

Firavuna kafa tutup haklılığını kanıtlamıştır. Adam Kızıldeniz'i ikiye yarmaktan da büyük iş yapmış. Çok güçlü Bir zalimin karşısında "sen haksızsın" diyebilmek büyük cesaret.
Hakkında Hakaret içermeyen, insanların sevgisini ifade ettiği entrylerin bile eksi oy aldığı insan.

insan ziyanısınız be! Hz. Musa ilgini çekmiyorsa başlığa girmezsin bile. Tamam en ateist, en aydın, en ilerici sensin!
Hem Yahudilik ve Hıristiyanlığa hem de islâm’a göre büyük bir peygamber ve isrâiloğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarıp hürriyete kavuşturan bir liderdir. Tevrat Mûsâ’yı peygamberlerin en büyüğü olarak takdim eder. Kur'an'ı Kerim'de adı en çok geçen peygamberdir.
birisi gerçekten, su götürmesiz peygamberdir... hatta halkına o denli sahip çıkar ki, tanrı ile halk arasında kendini ortaya atmaktan bile çekinmez (senin anlayacağın dilde cehennemlik olmaya bile)
prensliği de yaşamıştır... çölde yaşamayı da.

büyük adamdır yani... büyük adam diyeceğin şekilde büyük adamdır.

yüzyıllar sonra biri çıkar... peygamber soyundan bile değildir... ben yeni bir şey getirdim der... ama o yeni şey "bozulmuş" o eski şeyin devamı der... o eski adamların kredisinden medet umar... sırf bu içgüdüyle adı en fazla geçer...

musa büyük adamdır... kuranda geçiyor diye değil... kuran olmasa da büyük adamdır diye.

öyle mağara köşelerinde falan in midir cin mi dir, "lusiferin kendisi" midir falan şaibeli bir melekle falan değil, tanrının kendisinin, direk kendisinin karşısına alıp " dağın başında" konuştuğu adamdır musa.
kafamda nedense o kadar yakışıklıdır ki. omzuna inen uzun siyah iri dalgalı saçlı, bembeyaz tenli, sakalsız ve bıyıksız, mavi gözlü, geniş omuzlu bir adam olarak düşünmüşümdür hep. halbuki esmer bir adammış. kardeşi hz. harun'un tam tersi beyaz tenli olduğu rivayeti vardır.

mesela çok yakışıklı olduğu söylendiği halde hz. yusuf'a dair kafamda hiçbir imaj yok ama hz. musa benim için çok ayrı bir yerde. Sebebini gerçekten bilmiyorum. Eğer zihnimdeki Hz. Musa'yı çizme şansım olsaydı görenler bayılırdı eminim.
Kur'an'da adı en çok geçen peygamberdir. 136 yerde geçmektedir.
günümüzde yaşasaydı böyle olurdu:
görsel
Var olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.

Hakkında anlatılanların nerdeyse hepsi masallardan farksızdır.
Ünlü bir Yahudi masalı. Katildir. Bir yumrukta adam öldürmüştür. Ayrıca koyu bir Yahudi milliyetçisidir.
ibranice moşe.
Mitolojik bir karakter.
miladdan önce 13 yy. civarında yaşadığı tahmin ediliyor. bu doğruysa ii. ramses ile mücadele etmiş oluyor sanırsam.