bugün

bunu savunan geri zekalılar bile var...

enerji şartta, doğa bir tane amk...
Doğa düşmanı proje. Güzelim yerleri ne hale getirdi. Şimdi Rize buna karşı geliyor ama oy vermeye gelince tulum çıkarıyor. Evet.
az evvel kastamonu hanönü ilçesinde 13.05 mw/h kapasiteli hes inşaati sonrası karacaların bent gerisindeki ölülerini gördüm.
görsel
görsel
görsel

ulan insafsızlar 13.05 mw hes lisansını verirken hiç mi vicdanınız sızlamadı?
o lisansı veren kişi ve kurumlara beddua etmemde bir sakınca olmadığı kanaatindeyim.

düzeltme:

13.05 mw elektrik 5 tane rüzgar türbini ile rahatlıkla elde edilebilir. herhengi bir avrupa ülkesinde bu kadar düşük kapasiteli bir santrale kimse izin vermez. doğal yaşamın anasını sikmek o kadar kolay değildir.
lisans başvurusu yapmaya kalkarsanız muhtemeln akli dengenizin bozuk olduğu anlaşılır
cennet tasvirinin cazip gelmesi için var olan gerçek cenneti yok etmeyi planlayanların projesi.
ülkenin ve doğal hayatın can damarları olan akarsularımız devlet eliyle özel firmalara pazarlanıyor. projeler hayata geçirilirken tonlarca beton, yol açma çalışmaları vb. bir çok etken yeşil ve sulak alanlarımızı mahvediyor. doğal yatağında akması ve tabiatın olağan akışının devamlılığı için müdahale edilmemesi gerektiği yerde(buna barajlar da dahildir) akarsulara müdahale edilip enerji üretilmeye çalışılıyor.

bölgedeki en ilkelinden en gelişmişine hayvanların ve bitki varlığının yaşamı için temel gereklilik olan su varlığı hem bloke edilmiş hem de kirletilmiş oluyor. ayrıca yaz aylarında daha da hissedilir olan içme suyu sıkıntısı bazında bakıldığında bu tatlı su kaynaklarının bizler için taşıdığı önem farklı bir boyuta çıkıyor.

şimdiki kötü durumun yanında, uzun bir süreçte altından kalkılamayacak bir kirliliğin içinde olacağız. sıradan bir vatandaş olmanın yanında iyi/kötü coğrafya bölümünü bitirmiş biri olarak yazıyorum bunları. *
bu kaynaklardan faydalanmasının engellenmesine elindeki güzelliğe, cennete sahip çıkamayıp cennete gitmeyi uman, suyuna sahip çıkan köylünün sesine kulak tıkayıp halkın iradesiyiz savunmasıyla doğayı katleden zihniyet, hepinize lanet olsun.

ilgilenene, hesler, yanlış işleyen enerji ve doğa politikaları hakkında Prof. Dr. Ali Demirsoy'un yazmış olduğu güzel bir yazı :
https://gazeteciyazaryusu...orunlariniz-lanetleyecek/
15mw elektrik üretmek için dere kurutanın iliği kurusun.
edit:eksileyen arkadaş, hürmetler.
https://www.facebook.com/...eo.php?v=1528879364009520
sayıları korkunç boyutlara ulaştı. şimdi değil ama ilerde sorumluları nasıl hesap verecek merak ediyorum.
dereler, çaylar her yer kurudu.

tablo gerçekten ürkütücü.

git güneşi kullan. masraflı diye kullanmıyorsun tamam. bu hes ler çok mu ucuz.
kuruyan her çayı dereyi yağışsızlığa bağlamak da medya görevini iyi bir şekilde yerine getiriyor. kimse de hes e bağlamıyor, bağlayamıyor.
yazık.

erdoğan bayraktar da itiraf etti durumu.
orman ve su işleri bakanlığı web sitesindeki veriler dikkate alındığında şayet karadeniz bölgesindeki tüm hes projeleri başarı ile hayata geçirilirse bu bölgede toplam 406 adet santral olacak.
öncelikle tatlı su balıkçılığının idamı olacak bu. zira şu anki durumda bile gürül gürül akan kimi sular iplik debisine düştü.
devamında akarsularda yapılan turizm aktiviteleri duracak.
karadeniz bölgesini çok etkilemese de suyun devamında bulunan anadolu bölgelerinde tarım alanlarının sulanmasında ciddi sıkıntılar baş gösterecek.
tortum bağbaşı HES'de direnenler kazandı! kadınlar kazandı, doğa kazandı!

http://www.erzurumajans.com/24843-pes-ettiler.html
batıdan doğuya, kuzeyden güneye yatağından alınıp beton borulara hapsedilen akarsularımızın dağılımını, tahribatın büyüklüğünü gözler önüne seren harita.

görsel
http://video.cnnturk.com/...3/5/derelerin-suyu-azaldi

doğal yaşam alanlarımıza, sularımıza ve topraklarımıza, yer altı ve yer üstü zenginliklerimize dün olduğu gibi bugün de pervasızca saldırıyorlar. bizleri yurtsuzlaştırmak istiyorlar. bunu asla kabullenmeyeceğiz ve izin vermeyeceğiz. mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de, yarın da çoğalarak devam edecektir.
http://video.cnnturk.com/...de-cevreciler-hakli-cikti

güneş bir gün bile boşa doğmuyorsa, milyonlarca yıldır özgürce akmaya devam eden sularımızın da asla boşa akmadığını biliyoruz.
o yüzden derelerimize hes kelepçesinin takılmasına asla izin vermeyeceğiz!
(bkz: hidroelektrik santral/#17856591@spratt)
cehennemdere de ağaçları çatır çatır kestikleri tüm doğal bitki örtüsünün ırzına geçtikleri halde tek bir dal kesmedik kesmeyeceğiz diye yalanlarını ardı ardına sıralayan hükümetin en büyük katliamı.

ilgili video altta:
http://www.focushaber.com...iami-icin-gozyasi-v-23807
suyun enerji üretiminden daha önemli faydalarının olduğunu bilmeyen politikacıların elindeki gücü kullanarak kapitalist şirketlere dereleri peşkeş çekmesi sonucu kurulmuş elektrik santralleri. Doğanın kanunumu üstün senin ki mi? zamanla görürsün.
karadeniz bölgesi'nde istenmeyendir.

görsel
görsel
akpkk'nın küçük oğludur. doğayı yok etmekle meşguldür.
(bkz: leyla yalçınkaya/#14965343)
Aptalların enerji lazım! yoksa enerjiye zam gelir! şeklinde malca geyikleriyle sunulan santrallerin kısaltmasıdır.

Oğlum öncelikle enerji ihtiyacını gidermek "uygun olmayan yerlere" santral kurmakla olmaz. Bu tam tersi enerjiyi daha pahalı hale getirir. KW başına belirli bir maliyet vardır ki bu da santrali gavurca sözle "rantabl" kılsın. sen her gördüğün dereye HES ihalesi verirsen devlet olarak dersin ki "ben burada hes işletmene izin verdim, haliyle seni karlı kılmak için maliyeti ne olursa olsun o elektriği senden alacağım" Rantabl yere hes kurmazsan da enerji maliyeti yükselir ve bu da zam olarak yansır. Bununla beraber doğaya verdiği zarar da cabası. HES inşaatları bölgesel dengeyi bozduğundan ekolojik sistemin anasını ağlatır. hem enerji maliyetlerini yukarı çekecek, hem ekosistemi bozup ortalığın amına koyacak önemli mi peki? Hükümet kendi yandaşlarına senin bizim paramızı suyumuzu, ağacımızı aktardığı sürece hükümet olarak sorun yok!

Rantabllığa dönersek eğer. Termik santral denen santrallerin özellikle kömürlü olanları yüksek kapasitede santrallerdir. bir tane termik santral irili ufaklı su görülen yere inşaa edilmiş saçmasapan santrallerin yüzlercesine eşittir. normalde kullanılamayacak, gidip sorduğunuzda nasıl buranın kömürü diye alacağınız yanıt "topraktan az daha iyi" olan kömürü de kullanmanıza neden olur. Carbon salınımları ise filitreleme sistemleriyle enaza indirilmeye çalışılır. 100 tane sikindirik hes yapıp maliyeti tavan yaptırırken bozduğunuz dengenin 10da1 ini bile bozmazsınız. irili ufaklı saçmasapan peşkeş çekilme şeklinde yaptırılan HESleri Afşin gibi santrallere tercih edecek Greenpeacinin de aklını sikeyim denir başka bir halt denmez. (ha filitreleme sisteminden yakınırlar ki ben de yakınıyorum)

Mal olmamak gerekli. ayrıca Bugün bütün suların tepesine santral inşaa etseniz ve doğanın anasını belleseniz yine ülkenin enerji ihtiyacının küçük bir miktarını ancak karşılarsınız. sidik kadar akan suyun mekanik enerjisiyle, kimyasal tepkimenin ortaya çıkardığı ısı enerjisinin ürettiği enerjiyi karşılaştırmak kadar aptalca bir şey yoktur.

ek: 100 metrelik alan! deyip teknik konular üzerine yorum yapanları da görmemizi sağlamıştır. Ulan tek boyutla iki boyutlu bir kavram olan "Alan"ı nasıl tanımlayabiliyor bu teknik dehalar merak ediyorum. Kısaca yaz, ben cahilim, mühendislik bilmiyorum diye.
tek sorunu barajı yaparken suyun başka yere verilmesi. gerekli olan süre işini bir türlü tam yapamayan müteahhitler ya da yüklenici firmalar/taşeronlar yüzünden çok daha fazla uzayıp, derenin/nehrin yatağını değiştiriyor ve suyun kenarındaki ekosistemi bozuyor. bunun dışında baraj kurulup su yavaş yavaş göle aktarılırken, derenin geçici yatağı çevresindeki ekosistem tekrar bozuluyor. son olarak eskiden su yatağı, sonrasında inşaat alanı olarak kullanılan arazide artık depolanmış su bulunduğundan ekosistemi tekrar bozuluyor. ancak her şeye rağmen en yararlı elektrik üretim tesislerindendir. doğaya zararı kısıtlıdır ve uzun vadede(5-10 yıl) tekrar rayına oturmaktadır.

son olarak hes'ler artık kişisel ya da kurumsal yatırım aracı olarak görülmekte ve yatırımcısına çok iyi karlar sağlamaktadır. küçük çapta bir hidro elektrik santralin senelik karı 1 milyon tl yi bulabilmektedir.

not: ama ağaçlar kesiliyor, doğa zarar görüyo diyenleri mağarada yaşamaya davet ediyorum.
herkesin ortak malı olan suyun ticarileştirilmesini, satılmasını sağlayan devletin hiçbir şekilde mantıklı düzenli yasal düzenlemeler getirmediği, insanın bitkinin hayvanların yaşam haklarına tecavüz eden parası olanın önüne gelenin bakkal açar gibi açtığı elektrik üreten santral.
temiz enerji üretilen santrallerdir, ülkemizde daha da yaygınlaşması gerekir. bunları kötüleyenler var, elektriğe zam yapınca da ayaklanır bu akıllılar.
erzurumun tortum ilçesine bağlı Bağbaşı beldesi civarındaki ödük vadisinde yapılmaya çalışılan zıkkım. çevreymiş, doğaymış, yaşama alnıymış, yeşilmiş dinlemeden ortalığı yerle bir eden şirketlerin, enerji şart diye bahane üreterek ceplerini doldurduğu yeni bir AKP sektörü. diyarbakırda kaçak elektrik kullanan bölücüye gıkını çıkarmayan devlet, tortumda geçimini ödük çayının suyuyla suladığı arazisinden kazanan gariban türk vatandaşını ezip hor görerek sözde enerji politikası yapmaya çalışıyor. http://youtu.be/Uo6sRsWYn0A
akp hükümeti ile doğup 5 yıldır varolan, bazı bölgelerde halkın 5 yıldan beri direnişte olduğu, amacının sözde enerji üretmek olduğu, asıl amacın para olduğu doğa katili bir projedir.
hes; yaşamın ihya olacağı sanılarak, yaşama zarar veren uygulamalardan biridir.