hayat tavlaya mı benzer satranca mı

tartışılacak mevzudur efenim. herkesin fikri lazım.

bazıları hayatı satranca benzetirler içindeki taktiklerden dolayı.

oysa ki, satrancı biraz bilen, ama asıl tavlanın ustası olan biri olarak

ben hayatı kesinlikle tavlaya benzetiyorum.

çünkü, hayatta istediğiniz kadar taktik-strateji geliştirin bunun başarıya

ulaşması şansa kader-kısmete kalmıştır.

bu da bize tavla oyununu hatırlatıyor. örneğin biler bilir, tavlada da taktik önemlidir fakat,

zarınız iyi değilse şans faktörü sizin önünüzü kapatır sürekli.

budur bence.

(bkz: hayat fena halde rus ruletine benzer)

iyi gününüzde değilseniz iki oyunda da kaybedersiniz. hayat bir oyun değildir. rakıfelır 200 yaşına kadar yaşamak istiyordu, bir sürü ameliyat oldu, bilimum sakatatını değiştirdi.

Daha çok tavla. (bkz: kaos)

Yaşamak bir strateji değil belirsizliktir. Bu yüzden tavla.

pokere benzer.

(bkz: poker) hiç belli olmaz.

Satrançı bilmiyorum ama içinde çok hayvan olduğundan biraz benziyor sanki.

hayat iki şeye benzer.

birincisi tamamen acımasız bir katildir. önüne çıkabilecek heryerden çıkar ve seni öldürmek için elinden geleni yapar ve bir şekilde hayatta kalmaya çalışarak yaşarsın. aslında böyle bir korku ile yaşanır mı ? her an ölecek miyim korkusu ? ya burada bir şey olursa. sürekli aksilik aksilik üstüne gelir. bu aksilikleri peşinizi bırakmayan bir katil olarak düşünün. yani allah ın baştan sen kaybedenlerdensin dedikleri için olan hayat vardır.

evet sizler nasıl becerirsiniz bilemem ama o katilden kaçın kaçabildiğiniz kadar. yıkılmayın gelip sizi öldürmesini beklemeyin. hiçbir insan bu kadar aciz değildir.

ikincisi ise 90+4 te kalesinden çıkıp kornerden kafa ile golü atıp şampiyonluğu getiren kalecidir. her zor anınızda bir şekilde işlerinizin rast gitmesi için hep o kaleci çıkar ortaya. her defasında kaleci değişir ama hayatınızda kötü bir şey olmaması için son anda sizin imdadınıza yetişen bir kaleci vardır. bir hastalık gelir başına yenersin, hayatta hep işlerin tıkır gider zenginsindir, güzel bir kadın güzel çocuklar şanslısındır.

evet sizler nasıl becerirsiniz bilemem ama o sürekli uzatmada sizi kurtaran kaleciyi sakın olun hayatınızdan kovmayın. çünkü o kadar güzel giden şeyden sonra gelen ilk zorlukta kaleciniz sizi kurtarmazsa defalarca yıkılan kişiden çok daha fazla yıkılıp acı çekeceksiniz. o yüzden o kalecinin değerini bilin ve ona göre yaşayın.

aynen coni.

aslında satranç da bir şans oyunudur- desem ne tepki alırım- genellikle karşı taraf sizin öngördüğünüz hamleleri yapmaz da sizin öngöremediğiniz hamleleri yapar. sizin görebildikleriniz ve karşı tarafın gördükleri- ki bu karşı taraf x şahıslar ya da y durumlar olabilir...

v.hugo´nun meşhur söylemi- herkes her yaptığı hamleyi mutlu olmak için yapar- les miserables da geçer bu- tam bir gerçeklik durumudur. her yaptığın hamleyi bulunduğun durumu en optimal hale getirmek için yaparsın. ama her şekilde, düşünemediğin birşeyler olabilir ve sen gene de sıçabilirsin.

ve hayattaki yaptığın her hamle, daha öncekilerle bir bağlantısı olan hamlelerdir. tavla da oyun bir anda dönebilir- attığın çok iyi ya da çok kötü bir zara istinaden...satrançta bu böyle olmaz. ki genellikle- tek elle sayılabilecek birden lotoyu falan tutturmuş adamlar, ya da hiç tanınmayan milyoner bir amcadan miras kalmış adamlar hariç- bu hayatta da böyle olmaz.sonra yapacağın hamlelerin hepsinin daha önce yaptığın hamlelerle bir ilintisi vardır.

genel olarak hayat tavladan ziyade satranca daha çok benzer.

"En buyuk sans oyunu hayattir." Cumlesi ile cevaba kavusturulabilir.

Tavlanın doğuş hikayesi bu soruya cevap niteliğindedir.

http://www.kesansatranc.c...vi-ortaya-cikis-hikayesi/

hayat tavlaya benzer. çünkü: şans, kader... adına artık ne derseniz, o vardır. siz küçük bir kısmını değiştirebilirsiniz. tavlada da böyledir. zarı ararsınız ne geleceği şanstır. şansınıza gelen zara göre düşünüp hamle yaparsınız. satrançta ise şans etkeni çok düşüktür. her şeyi siz belirlersiniz. bunun hayatla pek bir ilişkisi yoktur.

(bkz: go)

Hayat hiç kasmaz, taktik makyik yok bam bam bam.

masada bir tavla bir de satranç tahtası açılır. önce zar atılır. pullar oynandıktan sonra, beyaz taşı kullanan taraf —satranç tahtasında— bir hamle yapar. sonra bir zar daha...

tavlaya benzer efendim. ne kadar zeki olsanız, strateji bilsenizde, işin içinde şans faktörü her zaman vardır.
özellikle ülkemiz gibi memleketli kafasının olduğu yerlerde şans özellikle önemlidir.