bugün

her takımda bazı özel oyuncular vardır. ben bunlara kardeşim derim. kardeşim kategorisine sokmak için genelde o takımın başarısındaki payına ve mental olgunluğuna bakarım. örneğin liverpool - gerrard, barcelona - xavi, fenerbahçe - alex de souza, milan - pirlo vs...

bu oyuncuların ortak özelliği neredeyse hiçbir pozisyonda haklarında "ulan oraya değil de buraya atsaydın ya o topu" veya "orada şut çekilir mi sağdan adam yardırmış" türü cümleler kuramazsınız. çünkü o kadar futbolu bilirler ki hep en doğru tercihi yaparlar, topu hep en iyi kullanılabileceği şekilde kullanırlar. hatta çoğu zaman izleyicinin göremediği bir boşluğu görüp oraya atarlar topu siz şaşakalırsınız. bunların maçlarını izlerken verdiğim tepkiler aynıdır. liverpool yeniliyor mu "atar gerrard kardeşim bi tane şimdi" der geçerim. nitekim atar da... ya da alex'in bir arapasına bakar fenerbahçe'nin golü bulması.

bugüne kadar galatasaray'da kardeşim statüsüne getirebildiğim bir oyuncu olmamıştı. tugay kerimoğlu'nu galatasaray'dayken doğru dürüst izleyemedik yaş itibariyle. izledik ama o zamanlarda futbol bizim için okocha'nın atacağı bir iki çalımdan ibaretti. hagi vardı büyük topçuydu ama profosyonel değildi, sorumsuzdu. daha sonra harry kewell denen adam geldi galatasaray'a. cm01/02'nin radebe'li, viduka'lı, ferdinand'lı efsane leeds united'ından bilirdik arkadaşı. raket gibi solunu bilirdik. liverpool'da oynamıştı. galatasaray'daki topa ilk dokunuşu gol oldu yamulmuyorsam harry neler yapacağının sinyallerini veriyordu daha topa ilk dokunuşunda.

işte bu harry kewell denen adam artık galatasaray'daki kardeşimdir. o nasıl bir futbol bilgisidir, o nasıl bir mental olgunluktur, o nasıl bir klastır yarabbi. tuhaf şeyler söylendi hakkında. sakat, kondisyonu yok, 60 dakikalık oyuncu, 3 maç üst üste oynayamaz gibi abuk yorumlar yapıldı hakkında sanki bu yorumları yapanlar harry'nin antrenmalarını, sağlığını düzenli takip ediyormuşlar gibi. yeri geldi stoper oynadı, bordeaux'ya çocuğu koydu derken elano ve keita alındı takıma. bu abuk yorumları yapanlar aynen devam ettiler "rotasyon oyuncusu olur" yorumları yapıldı harry kewell hakkında. bu sezon tavan yapan performansıyla en güzel cevabı verdi kendini bilmezlere kewell kardeşim. saha dışında da kendine çok iyi bakan, futbolunu kötü etkileyecek bir hayatı olmayan efendi bir aile babası harry kewell. gençlere örnek oluyor sürekli çalışmalarını tembih ediyormuş.*

şimdi de gidiyor yorumları yapılıyor. hayır niye gidecek anlamıyorum. galatasaray taraftarı tapıyor kendisine. ne leeds united'da ne liverpool'da ne de gideceği herhangi bir takımda böylesine bir ilgiyi görmedi göremez. o da taraftarı ve türkiye'yi seviyor. karısı da harry ne isterse o olur demiş. e bu adam bu sene galatasaray'ın lokomotifi. o olmasaydı galatasaray en az 5 puan gerideydi şimdi. ben fenerbahçeliyim ve bu adamın galatasaray'dan gitmesini istemiyorum/isteyemiyorum. 3 aydan sonra bana entry girdirttin ya helal olsun diyorum sana herim kivılım.
galatasarayın galatasaraylık en çok yakışan futbolcusu. performansı ile kişiliği ile hagi den sonra kesinlikle en çok sevilen yabancısıdır. sırf ali samiyen e bu adam yüzünden giden kişiler biliyorum ben. aldığı her kuruş para anasından emdiği süt gibi helal olsun.
türkiye'ye gelen diğer yıldızlardan farkı, 3:40 saniyede:

http://www.youtube.com/watch?v=qki_GiS7NQE
saha içindeki gergin bir anda bile gülümseyip ortamı yatıştırabilen sempatik yıldız. bir futbolcu da çıkıp ' kewell şöyle dedi, böyle dedi ' demez sanırım.
ayrıca iptal edilen golde yaptığı estetik vuruş görülmeye değerdi.
doğru yerde olmaya devam et harry, zaten kalbimizdesin.
her golünden sonra kendisiyle özdeşleşmiş olan (bkz: boney m) şarkısı çalar.

daddy cool

she's crazy like a fool
what about it daddy cool
she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
she's crazy about her daddy
oh she believes in him
she loves her daddy
she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool

seni seviyoruz. bizi bırakma HARRY...

(bkz: bazı harry kewell hayranlarının gizli ibne olması)
YOK YOK BU BEN DEĞiLiM
futbol sahalarının erol evgin'i. bi insan bu kadar sempatik olamaz. galatasaray formasını giymesi, ayrı bir sevinç tabi. beyni fanatizmle körelmemiş her insan rahatça söyleyebilir ki, şu anda alex ve kewell türksel süper lig'in taraftarlarınca en sevilen ve en profesyonel futbolcularıdır. iyi ki var... (bkz: kewell don t leave us) *
Oz büyücüsü veya Harry Potter lakapları ile kalpleri fethetmiştir.Gönül isterdiki 25-26 yaşında gelseydi.
http://2.bp.blogspot.com/...ll_wideweb__470x330,0.jpg
şu başlığı bi kere okusa boş mukaveleye imza atar heralde. böyle sevgi her futbolcuya nasip olmaz harrycim iyi düşün.
(bkz: stay with us)
besiktasli olmama ragmen bana galatasaray maclarini izleten adam.. gidicekmi gitmeyecekmi tartismalari var bence gitmesin.. bu adam icin cinsel tercihini degistirebilecekler bile varmis.. ben bjkliyim banane..
2009-2010 sezonu itibariyle artan performansı sonucu, forma satışı patlamış ve bazı taraftar formalarına elde kalmayan w harfi ters m olarak basılmaya başlanmış futbolcu.
`http://img710.imageshack.us/img710/8273/b62403.jpg` ***
harry potter Quidditchi nasıl oynuyorsa futbolu öyle oynar.
Türkiye de oynamasından son derece memnun olduğum futbolcudur.
http://www.staywithusharry.com
"bizimle kal harry kewell" denesi adam ki zaten diyoruz. bir insan hem yetenekli, hem zeki, hem tatlı, hem sevimli olabiliyorsa; bilin ki ancak kewell'dır. seviyoruz!
http://www.youtube.com/wa...p;feature=player_embedded
avustralyadan genelde rugbyci, kriketçi falan çıkar ama o bize futbolcu da çıkabileceğini ispatladı. bizim onla tanışmamız çok yeni sayılmaz aslında. 1999-2000 sezonunda galatasaray uefa kupası yarı finalinde leeds ile eşleşirken o sezon leeds in kadrosundaydı harry. ali sami yen' de popescu' yla bülent' i peşine takarak yüreğimizi ağzımıza getirdiğini çok iyi hatırlıyorum. leeds o sene galatasaraya elenmiş olsada harry o sene premier lig' de yılın genç oyuncusu seçilmişti. leeds' te sol kanatta oynadığı başarılı ve istikrarlı futbolla büyük kluplerinde ilgisini çekmişti. ingilterede futbolseverlerin ona " wizard of oz" lakabını vermesi onun her an herşeyi yapabilcek kapasiteye sahip bir futbolcu olduğunun göstergesiydi aslında. 2003 yılında leeds' ten liverpool' a geçerken manchester united, arsenal ve chelsea' nin tekliflerini geri çevirdi. liverpool macerası şanssız sakatlıklarla başladı ve leeds' te yakaladığı istikrarı liverpool' da yakalayamadı. onunla ikinci buluşmamız istanbul' da atatürk olimpiyat stadında oynanan 2004-2005 sezonu şampiyonlar ligi finali maçıydı. maçın henüz ilk devresinde yaşadığı sakatlık nedeniyle oyundan alınmış olsa da tarihi maçın sonunda kupayı kaldıranlardan biriydi harry. ve belkide leeds ile yaşadığı kötü istanbul tecrübesinden sonra 3-0 geriden gelerek kazandıkları bu maç, istanbul'un onun için çok daha farklı anlamlar ifade etmesini sağlayacaktı bundan sonra. sonraki birkaç sezonda da sakatlıklar harry' yi bırakmadı ve liverpool' da çok fazla forma şansı bulamadı. derken galatasaray devreye girdi ve harry kewell' ı bonservis bedeli bile ödemeden renklerine bağladı. tabi o günden sonra türk Spor Medyası hemen başladı eleştri yazılarına. harry müzmin sakattı, liverpool' da istenmeyen adamdı, karaciğerinden hastaydı ve 90 dakika maç temposu kaldıracak gücü yoktu vs. ama o hiç kulak asmadı bunlara, florya' daki ilk basın toplantısında " buraya futbol oynamaya geldim. " dedi ve yaptı. leeds' te yakaladığı istikrarı galatasaray' da da yakaladı. üstelik stoper, sağ back ve forvet gibi kendisinin normalde oynamadığı mevkiilerde de oynayıp takımınının başarısı uğruna sorumluluk aldı. ama bunların dışında şeyler vardı bizim onun sevmemizi sağlayan. bazen samimi gülüşüydü, bazen ise asil duruşu futbol sahasında. sarı kırmızı forma ancak bu kadar yakışabilirdi bir insana. taraftarlar daddy cool melodisinde " Harry Harry Kewell" diye inletirken sami yen' i o attığı ve attırdığı gollerle çoştu bu 2 sezonda. ama bu sezon sonu kontratı bitiyor ve ailesini özledi harry. ingiltere' ye dönmek istediği söylentileri var. yöneticiler gerekirse ingiltere' yi getirmeli kewell' ı burda tutmak için. çünkü onda futbolculuktan fazlası var. arkadaşlarına ve tribünlere verdiği enerjiyi en son hagi' de görmüştüm. ona gitme harry bizimle kal demekten başka çaremiz yok umarım bizi bırakmaz. son olarak bu yaz 2010 dünya kupasına katılmıyoruz ama inanıyorum ki türk futbolseverler için kewell' lı avustralya' nın yeri başka olacaktır en azından benim için öyle olacak.

edit: imla
(bkz: http://www.youtube.com/wa...p;feature=related#t=3m40s)
önemli ve isim yapmış karakterli adamların memlekete ne kadar faydalı olduğunun göstergesidir. oynadığı kulübün rengi ne olursa olsun.
sözleşme uzatma konusunda kulüpten yalanlama gelmiştir.bende şaşırmıştım adam kaç aydır burda tatile çıkıncamı sözleşme uzatıyorlar diye.
http://www.galatasaray.org/kulup/haber/5721.php malesef sözleşme yenilediği haberi yalanlanmıştır.
galatasaray'ın sözleşme yenilendiğini yalanlaması bana acaba kewell'ı seneye göremeyeceğiz mi? sorusunu sordurttu. umarım ben kuruntu yapıyorumdur umarım seneye de sarı kırmızı formayı giyecektir.
takımıma en cok yakısan yabancı futbolcudur.zira kendisini yabancı görmemekteyiz artık.cok tatlıdır,çok efendidir.takımdaki herkesten daha cok calıstıgını basarılarıyla ortaya koymaktadır.ailesini cok özledigini belirtmesine ragmen sözlesme uzatmasını canı gönülden istedigim futbolcudur.tabi burada iş galatasaray spor kulübüne düşmektedir.candır,canandır.
bu adamı henüz canlı izlemek nasip olmadı ama bursaspor-galatasaray maçına gidip kewell'i canlı izlemiş bi arkadaşımın ağzında yazayım nasıl bi adam olduğunu : "hajı maç başladı kuzene sordum 'harry kewell mu o' diye. adam topçu ya belli ediyo, bi top kontrolü var yumuşak lap diye önüne alıyo. duruşu bile bi farklı."