bugün

Hayattaki en zor imtihanlardan birisidir.
Empati yapmak gerekirse, görme engelli mi yoksa sağır, dilsiz yada sakat mı olmak isterdiniz diye sorulsa kesinlikle görme engelli olmayı istemezdim diyebiliriz. Düşünsenize sakat, sağır yada dilsiz olsanız bile hayatınızı bir şekilde, kimseye muhtaç olmadan sürdürebilirsiniz.
Peki görme engelli birisi içinde bunu söyleyebilir miyiz? Her an yardıma, morale muhtaç, kendi işini kendi göremeyen bir varlık olarak içimizde hayat savaşı veriyor.
Dünyada yaklaşık olarak 45 milyon görme engelli insan bulunmakta. Ve ekonomik olarak iyi durumda olan ülkelere kıyasla bizim ülkemizde görme engelli olmak daha da fazla riski, mağduriyeti olan bir sağlık problemidir. Kaldırımlarda görme engellilerin yolunu kaybetmemesi için konan sarı renkli uyarı taşı maalesef araçların park yeri olarak kullanılmakta ve toplum olarak onları ne kadar hayatın dışında ister istemez tuttuğumuzun farkında bile değiliz.
Aslında o durumdaki insanları düşünüp de, ne kadar nasibli olduğumuzun idrakine varabiliriz. Yiyoruz, içiyoruz, geziyoruz ve kimsenin bize yardım etmesine gereksinim duymadan hayatımızı sürdürebiliyoruz. Halbuki şükredecek ne kadar çok sebebimiz var, ama biz şükretmemiz gereken durumları hatırımıza getirmeyip, "neden ben" der gibi başımıza gelen musibetlere yüzümüzü ekşitip intihara kadar giden bir sürecin içimizde bulabiliyoruz kendimizi.
Ne kadar büyük nimetler içinde bulunduğumuzun 'farkında' olmak ümidiyle.
hayatta basimiza gelebilecek bana göre en kötü seylerden biridir. dünyaya bir kere geliyorsun ve onda da dünyayı görmüyorsun...

ama yine de görmenin değerini bilmeyen vardır efendim, görmek mutluluk ve şükür için bir sebeptir.
Türkiye'de çok zor olandır. Sağ olsun belediyelerimiz sarı şeritleri bazen ağacı çevreleyen bir süs olarak kullanırlar bazen de özensizce dizerler asla amacı dahilinde kullanmazlar.

görsel

http://media-cdn.t24.com....ak-kullandi_102667105.jpg

görsel

Yine de bu insanlara baktığımızda çoğumuzdan daha pozitif ve daha mutlu olduklarını görürüz. Bu da düşünülmesi gereken bir şey.
En zor engellerden biridir. Ama umursamayan bir görme engelli için, engel değildir aslında.
aslında herkesin yaşadığıdır. kalben veya aklen. iş icabı yürüdüğünüz yollar ve çevresi aslında o kadar güzeldir ki fakat sizin için sadece bir mecburi istikamettir. o güzelliklere körsünüzdür. yıllar veya aylar sonra iş yeriniz değiştiğinde o yollar o çevre kıymete biner. oraya gitmek için can atmaya başlarsınız. işte şimdi gözleriniz açıldı ama şu anki istikametinize de kapatmayın o gözlerinizi.
Bu konuda sadece izlediğim bir kısa filmi anlatmak isterim,

Zamanında üniversitedeyken kısa film festivali düzenlemiştik. 1 hafta boyunca onlarca kısa film gösterildi ve aralarından birinci olan film şuydu;

Salon doluydu ve salonun hiçbir ışık alan yeri yoktu. Herkes filmi izlemek için koltuklarına kurulmuştu. Işıklar söndü ve içerisi zifiri karanlık oldu. Yanındakini görmen mümkün değildi.

Yaklaşık 5 dakika zifiri karanlıkta bekledim ve sonunda perdede yavaş yavaş bir yazı geçti.

- hayata birde bizim gözlerimizle bakın istedik. Altı nokta körler derneği.

izlediğim en etkili film yada izleyemediğim.
Bu yazdığımı okuyamayacak olmaktır.
bekar olup da karı boşayabilenler için hayata küsme sebebi değildir.

zordur. ülkemizde çok daha zordur.

tek artısı duyma yetisini kuvvetlendirmesidir.
Bu konuda iyi bir empati kurabilmek için karanlıkta diyalog'a gitmenizi ısrarla tavsiye ederim. Böyle bir şeyi geçici de olsa deneyimledikten sonra belki daha duyarlı olup sadece sözde kalan engelleri kaldıralım lafını icraata geçirebiliriz.
cok zor olduguna inaniyorum. geceyarisi karanlikta lambanin dugmesini bile arayip bulamamak kabus iken zifire hapsolmanin caresizligini dusunemiyorum. gorme engelli tum kardeslerimizin allah yardimcisi olsun.
alıntı;

Bir görme engelliye yardımcı olmak istiyorsanız aşağıdaki bilgileri edinmeli ve onlara uygun olarak hareket etmelisiniz.

* Yürürken siz onun koluna değil, o sizin kolunuza girmelidir. Zira kaldırım kenarı veya merdiveni anlaması için yarım adım gerinizden gelmelidir. Merdiven inerken eğer varsa trabzandan yararlanmak isteyebilir. Kaldırım iniş ve çıkışlarında sürekli sözlü uyarılara gerek yoktur. O sizi yarım adım geriden izlediği için biraz yavaşlamanız yeterlidir.

* Elinde beyaz bastonu bulunan görme engelliye yardım ederken, asla bastonundan tutmayınız.

* Asansöre bindirildiğinde tuşların yerlerini öğrenmek isteyebilir. Tarif etmeniz yeterlidir.

* Otomobile bineceği zaman, kapının tutamağından tutturup kapının Görme engelli tarafından açılmasını sağlayınız. O da herkes gibi kapıyı açıp koltuğuna oturabilir.

* Ona ismiyle hitap ediniz. Aksi halde kiminle konuştuğunuzu anlamayabilir. Konuşurken görmek, bakmak veya kör gibi kelimeleri kullanmaktan çekinmeyin ve yanından ayrılacağınız zaman sözlü olarak bildiriniz.

* Eğer size yol veya yön sorarsa sözcüklerle kesin ve anlaşılır biçimde izah edeniz. El ile işaret etmenin veya göze hitap eden işaretler kullanmanın yararı yoktur. Görme engelli birini uzaktan bağırarak yönlendirmeniz hem rencide edici hem de tehlike yaratıcı olabilir. Olanağınız varsa yardım etmek için yanına gidiniz.

* Duraklarda hangi otobüsün geldiğini öğrenmek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Sizin otobüsünüz daha önce gelirse ayrılacağınızı mutlaka belirtiniz.

* Yardıma ihtiyacı olmayan bir görme engelliye yardımcı olmaya kalkışmanız sadece size zaman kaybettirir. Eğer o an için yardıma ihtiyacı yoksa ısrar etmeyiniz.

* kapıları yarı açık bırakmayınız. Onunla daha önce tanımadığı bir odaya girerseniz onu odanın ortasında yalnız bırakmayınız. Bir sandalye veya koltuğa bacağı değecek yakınlıkta yaklaştırınız. Sandalyenin ön, arka, sağ ve ya solda olduğunu belirtiniz.

* Yemekte et, tavuk gibi kesilmesi gereken yiyecekler varsa, kesmekte yardım isteyip istemediğini sorabilirsiniz, yemeklerin yerini ayrıntılı olarak tarif ediniz.

* Yatılı konuk olarak evinize geldiğinde ona tuvaletin, gardırobun, pencerenin, prizin ve elektrik düğmesinin yerlerini gösteriniz. Ayrıca lambaların açık olup olmadığını bilmek isteyebilir. Düğmenin hangi durumda lambayı yaktığını hangi durumda söndürdüğünü gösteriniz.

* Biri ile yanınıza geldiğinde sorularınız varsa Görme engelliye açıkça sorunuz. Çayına kaç şeker alır, nasıl bir işlem yapacak gibi soruları yanındakine sormayınız. Görme engelli konuşma veya anlama engelli değildir.

* Görme engelli bacaklarını ayaklarını rahatça kullanabilir. işyerinizde, otobüs durağında, herhangibir yerde karşılaştığınız bir Görme engelliyi hemen oturtmaya kalkmayınız. Eğer geçişi falan engelliyorsa orada değilde şurada dur şeklinde yön gösterebilirsiniz.

* sahibin nerde, seni kim saldı tarzı soruların size sorulduğunu, ne derece incitiği olduğunu bir düşünün. Eğer sizin bulunduğunuz yere kadar gelebildiyse geride dönebilir.

* Bir engelli güzel şarkı söyledi, güzel dans etti diye gereğinden fazla duygusallaşmayın. Herkes yapıyorsa oda yapar. Farklı olan bir şey yokki..

Sadece "beraber yaşıyoruz".
UNUTMAYINIZ!
Ah bir görsem şarkısını dinleyince hüzünlenmektir.