bugün

klasik devam filmlerinden biri olmuş. ilkinin tadını almak amaçlı izlenirse hayal kırıklığı yaratır. filmin tamamı hapishanede geçiyor, lakin kavga sahneleri idare eder dedirtiyor. yinede izlenesi bir film.
Zoltan Fabri'nin Cehennemde iki devresinden arak teması ve klasik amerikan hapishane filmi klişeleriyle bezeli çuvallamış bir devam filmi.
ilk filminden sonra kendisinden çok şey beklediğim bir filmdi. ilk filminde; kavgalar olsun, heyecanla gidilen deplasmanlar olsun, aralıksız içtikleri bardaki eğlenceler olsun tadından yenmezdi. insanı resmen west ham taraftarı olmaya özendirirdi. bu filmde de her ne kadar takıma bağlılık üzerinde durulsa da da, o bağlılık ilk filmdeki kadar açık bir şekilde ortaya konmamıştır. green street hooligans 2'de ilgi çeken sadece bir detay vardı. o da kavga sahneleriydi.

--spoiler--

son sahnedeki maç, kavga karışımı olay da ne kadar amerikan filmlerine benzemekteydi anlatılamaz. maçı kaybedeceklerinden bir an bile şüphe duyan biri var mıydı acaba çok merak ediyorum.

--spoiler--
green street hooligans referansı nedeniyle ne olursa olsun izleneceği bilindiği için çevrilmiş film.
birinci filmin adını karalayan film.
millwall taraftarlarının kesinlikle parmağı olan film... ilk filmi izleyip west ham united taraftarı olan insanları west hamdan soğutmak için çekilmiştir... *
(bkz: green street elite)
tamamiyle ilk filmin ününden yararlanalım da para kazanalım mantalitesiyle çekilmiş bir filmdir. o kadar kötü ki devam filmi demeye dilim varmıyor. zira düzgün bir senaryo yok. tipik hollywood filmleri misali bol bol ekşın * ve mutlu son var...

benim ileri ala ala izlediğim bi film oldu. bunu size de öneririm zira hiçbir şey kaybetmezsiniz. aksine zamanınızdan kazanmış olursunuz.
ilkinin verdiği tadı vermediği apaçık.
birincisi gibi harika olan film.
ilki kadar güzel olmayan hatta gereksiz bir film. ayrıca birinci film kesinlikle orjinal dilinde türkçe alt yazılı izlenmelidir.
ilk filme oranla daha bi piti piti olan film. mutlu sonlar falan ilki kadar etkileyemedi.
birincisinin yanından geçmeye dahi tenezzül edemeyecek film.

oflayıp puflayarak ya da saate bakarak izlemedim. keyif almadım, heyecanlanmadım dersem yalan olur. fakat green street hooligans'ın ardından kesinlikle çok zorlama ve kuru kaldığını söylemem lâzım. ilk filmi beğendiyseniz bunu da kesinlikle izleyin. benim izlememin tek sebebi, ilk filmden tanıdığımız dave'in burada da olmasıydı. keith ve ned de var güya... ama farklı oyuncular tabi ki.

velhasıl kelam, gsh'nin yanına yaklaşamaz. ortalama bir film olduğunu da göz önüne alırsak, ilk filmi izleyenlerde hayal kırıklığı yaşatması; izlemeyenlerdeyse "bu ne lan?" dedirtmesi kaçınılmaz oluyor...

film hakkında bir şeyler çiziktirmek istiyorum. yazacaklarımın tamamı spoiler içerir. filmi izleyecekseniz, heyecanınızın kaçmasını istemiyorsanız lütfen bu kısımdan sonrasını okumayınız. "aga şöyle oluyo, sonunda ismet abi ölüyo" demelik bir film değil zaten... öyle olsa dahi benim anlatacağım şeyler farklı. ama yine de okumazsanız daha iyi olur.
--spoiler--
1. o karı var ya görevli, tam bir orospu arkadaş. sinir oldum be.
2. "adil zenci" rolündeki, bu karının emri altında çalışan pampayı çok sevdim. aslanım benim. iyi iş başardın, mason. hehehehe.
3. kavga sahnelerini beğenmedim. geçtiğimiz filmdeki gibi gerçekçi değiller. ulan herifin suratına resmen kamyonla giriyorlar, adam kalkıp yoluna devam ediyor. ne iş?
4. hapishane reisi ayağına yatan kel adamın kim olduğunu halâ çözemedim. yanılmıyorsam tommy hatcher. ama insan biraz benzetir be abi, azıcık be. o kim, hatcher kim anasını satayım. eğer hatcher değilse, kim lan bu adam?
5. maçı kazananın hapisten çıkması ve maçta her şeyin serbest olması çok saçma bir olay. filmde "ingilizlik" ya da "holiganlık"la ilgili hiçbir şey bulamadım açıkçası. benim istediğim oydu halbuki. ne yapayım ben hapishane kavgasını amk.
6. ivan nerden çıktı oğlum, adama bari hikâye falan uydursaydınız?
7. keith ve ned karakterleri inanılmaz ötesi alâkasız olmuş. ulan keith hayvan gibi adamdı. ned de ufak tefek salak bir şeydi. ne yaptınız anasını satayım bunlara? daha fazla benzeyen kimse mi yok?
8. geçtiğimiz filmde de oynayan(oyuncu olarak, karakter değil) dave'i gördüm, çok sevindim.
--spoiler--
dipnot: futbolla ilgili hiçbir şey yok filmde, öyle bir beklenti içinde olmayın, hayâl kırıklığına uğramayın.
birinci filmin yanına bile yaklaşamamış devam filmi. filmde tam olarak ne futbol var ne de holiganizm. daha çok kişisel meseleler yüzünden çıkan kavgalarla doldurulmuş bir film. senaristler ilk filmin sadece dövüş sahneleri yüzünden beğenildiğini sanmışlar herhalde ki böyle bir senaryo yazmışlar. ama sadece dave ve aksanı yüzünden izlenebilir.
birincisini izleyip büyük zevk aldıktan sonra beklentilerimi alt üst eden saçma bir devam filmi keşke çıkmasaydı diyorum.
birinci filmin kalitesine göre beklentileri karşılamayan ve hayal kırıklığı olan bir film oldu. kısacası birinci filmin yanına bile yaklaşamaz.
yeni izlemiş olmama rağmen keşke izlemeseydim demiş olduğum, hayatımdan 2 saatimi çalan gereksiz yapıt. ilk filme (bkz: hooligans) (bkz: green street hooligans) rağmen nasıl böyle bir film elde edilir hâlâ anlamış değilim. 3.yü izlesem mi diye insanı tereddütte bırakır.
1. film kadar tatmin etmese de sonlarına doğru hadi yavrum sik analarını nidalarıyla mutlu sonla biten filmdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar