bugün

(bkz: anne)*

edit: başlık başıma kalmış. annemin başımın üstünde yeri var.
platonik aşk ve evlat&ana-baba sevgisidir. gerisinin sahte olduğu hissi vardır bende.
(bkz: ara ara belki de bulursun)*
(bkz: kendini kandirmak) .
yaşamında olsa da olmasada herzaman mutluluğunu istediği birine duyulan derin duygu
karşılıksız sevmektir.
zor bulunan, bulunduğunda kaybedilmeyen sevgidir.
annenin çocuğuna duyduğu; karşılık beklemeyen, içini yakarcasına hırpalayan, hakedilip hakedilmediği tartışma konusu olan, özlemi hiç dinmeyen, koşulsuz, kusursuz, nedensiz duygudur. tek kelimeyle anne sevgisidir...
"Bebeğimi görebilir miyim" dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı.

Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak

"Büyük bir çocuk bana ucube dedi."

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi, her zaman ona "Genç insanların arasına karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamana yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.

Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

"Hiçbir şey yapılamaz mı?"

diye sordu. Doktor

"Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir"

dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. iki yıl geçti. Bir gün babası

"Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır"

dedi. Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı.

Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu.

Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu:

"Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım"

"Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası, "fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil.." Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi.

Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu.

"Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası". Ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi? Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir. Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!" *
onun uğrunda savaşabiliyorsan bu gerçek sevgidir!
(#2072907)
aşağıdaki yazıda hissedilebilecek şeydir.
sevgiyi görebilmek
Restoranda bizden başka çocuklu aile yoktu. Samet'i çocuklar için özel olarak yapılmış yüksek sandalyeye oturturken restoranın ne kadar sessiz olduğunu farkettim. Herkes sessizce yemeğini yiyordu. Samet birden tombik bebek ellerini havaya kaldırarak ellerini sallamaya başladı ve yüzünde gülücüklerle bağırdı:
"Meyhabaaa"
Yüzünde gülücüklerle, mutluluk içinde el sallıyor ve sesinin çıktığı kadar bağırıyordu: "Meyhabaaaaa"
Onu bu kadar mutlu eden, el salladığı kişiyi görmek için arkamı döndüm. Kapının yakınında oturan, üstünde eski, yırtık, kirli bir palto, ayak parmakları yırtık ayakkabılarından dışarı fırlamış, saçları günlerdir taranmamış ve yıkanmamış, yaşlı bir adamdı Samet'in el salladığı kişi... Kokusunu duyamayacak kadar ondan uzakta oturuyorduk ama çok pis koktuğundan da emindim.
Adam Samet'e el sallarken restoranda başka kimse yokmuşcasına seslendi Samet'e:
"Merhabaaa bebek, merhaba koca oğlan, evet, seni görüyorum"
Eşimle birbirimize baktık."Ne yapabiliriz?"
Samet el sallamaya devam ederek adama seslendi:"Meyhabaaa"
Restorandaki herkes bize ve yaşlı adama baktı. Yaşlı serseri bizim güzel bebeğimizle uzaktan konuşmaya, ona el sallamaya devam ediyordu. Nihayet yemeğimiz geldi ve aceleyle yemeğe başladık. Adam uzaktan Samet'e bağırıyordu: "heyy, yemeğini beğendin mi bebek?"
Diğer müşterilerin bakışlarından adamın hareketlerini şirin bulduklarını sanmıyordum. Büyük olasılıkla sarhoşun tekiydi ve kendince eğleniyordu. Sessizce yemeğimizi bitirdikten sonra eşim "Sen arabaya git, ben hesabı ödedikten sonra gelirim" dedi. Kapıya doğru yürürken içimden dua ediyordum. "Tanrım, ne olur şimdi kalkıp bize bir şey söylemesin bu pis serseri"
Tam adamın yanından geçerken adam ayağa kalktı ve Samet ona kollarını açarak "beni kucağına al" dercesine uzandı. Durdurmaya vakit bulamadan kollarımdan adamın kollarına atladığını gördüm.
Birden yaşlı, pis kokan adamla, benim tertemiz, güzel bebeğim birbirlerine sarılıp bir sevgi yumağı oluşturdular. Samet adamın kollarında çok mutluydu ve kendini güvende hissettiğini gösterircesine sevgiyle başını adamın omzuna yasladı. Adam gözlerini kapatarak, iri, nasırlaşmış elleriyle incitmemeye özen göstererek, Samet'in başını okşadı... O anda gözlerinden aşağı süzülen gözyaşlarını farkettim. Restorandaki herkes sessizce bizi izliyordu. Sonra Samet'i kucağıma uzatırken
"Lütfen, bu bebeğe çok iyi bakın bayan" dedi.
Farkında olmadan "bakarım&" sözcüğü çıktı ağzımdan. Sonra ellerini uzatarak: "Tanrı sizinle olsun bayan, çok teşekkür ederim, bana şu ana kadar aldığım en güzel Noel hediyesini verdiniz" dedi.
içtenlikle sıktım adamın elini... Ve "Ben teşekkür ederim" dedim. Arabaya doğru giderken hem ağlıyor, hem de "Tanrım, beni bağışla lütfen" diyordum.
Ben adamın yalnızca giysilerini ve dış görünümünü görürken benim üç yaşındaki bebeğim adamın sevgi dolu ruhunu görebilmişti.

(burdaki samet adı bana göre de sırıtmış ama...)
Bulunması zor kaybedilmesi kolay olan şeydir.
içinde bir anlatım bozukluğu olması gereken, ama ne yazık ki olmayan cümledir.

sevgi zaten gerçektir, en azından sahte sevgi olmamalıdır, olmaz olsundur.
ama bu da vardır, doğaya aykırı olarak.
annenin evladına duyduğu sevgidir.
asla bitmeyen sevgidir.
olaya birazcık pragmatist veya çıkarcı yaklaştığımızda imkansız olan şey. zira hiçbir insan karşısındaki için karşılıksız bir şey yapmaz. her insan yaptığı herşeyden çıkar sağlıyordur. bunun üç yolu var: 1-kendi vicdanını rahatlamak 2-içinde bulunduğu dinin gereklerini yerine getirmek (sevap kazanmak) 3-ya da dışarıya karşı iyi gözükmek. sevgi de insanın doğal ihtiyaçlarındandır ve sevmek ve sevilmek ister. bu yüzden bazen insanlar sadece bu duyguları tatmin için sevebilirler. gerçek sevgiyi belki insandaki tek içgüdü olan annelik katına atfedebiliriz.
Sınırlarının çizilemediği ve de sınırı olmadığı için ya insanı tamamen bir özgürlüğe kavuşturan ya da küçücük bir zerre içinde kaybolmasına sebep olan,bildiğimiz kadarıyla sadece insana özgü,ve de her insanda farklı sonuçlar doğuran içimizdeki sıcaklık...
Ve öyle bir sıcaklıktır ki ya düştüğü yere hayat verir ya da her şeyi kül eder...
Sevdiğinin kusurlarını görmemezliğe gelmektir.
bir annenin evladına duydugu sevgidir. gerisi yalan.
her seye ragmen vazgecmeden, yorulup, yılmadan sevmek.
içinde çünkü barındırmayan sevgidir.
hz. muhammed (S.A.V.) e duyulan sevgidir. onu hakkıyla sevebilmeyi yüce yaratıcı hepimize nasip etsin.
Sevilenin yanlışları görülmez...
Sevilmeyenin görüntüsü yanlıştır...
özdemir asaf
sevginin gerçeği olmaz ki, sevgidir; tek, başlı başınadır. önüne konulan sıfat anlamsızdır. sevgi kendisi gerçektir zaten.
sahte sevgi yoktur örneğin; sevmemek vardır. gerçek sevgi de yoktur; ''sevmek'' vardır. sevgi yalındır... sevmektir kendi halinde... sevgiyi tanımlayan en güzel dizelerdir işte aşagıdakiler de...

--spoiler--
Sevgi güzellik ister gülüm
Güzellik emek ister
Güzellikten de değil gülüm
Yürekte ateş ister

Bir çocuk dudağıyla
Yanakta bir sıcaklık
Yalnız güzellik değil
Sevgi özgürlük ister

Aşkların en soylusu
Birken birçok olandır
Sevginin en güzeli
Paylaşılan emektir
Çıkarsız ve sınırsız
Paylaşılan yürektir
--spoiler--