bugün

hilary swank 'in başrolünde oynadığı bir öğretmenin gerçek hikayesini anlatan film. * *
amerikan okullarındaki çete savaşlarını biraz gtavari bir biçimde anlatan film. insan zaman zaman "oha, hakikaten amerika böyle bir yer mi?" diyor
michelle pfeiffer in dangerous minds filmine aşırı derecede benzeyen, yine de izlenesi hoş bir film.
kendini mesleğine adamış bir öğretmen ve kötü koşullar altında yaşayan, ırkçılığa maruz kalan öğrencileri... onları, derslerine olan ilgilerini artırmak için günlük tutmaya yönlendiren öğretmenleri günlüklerde hep şiddet ve sorunlarla dolu hayatlar görür.
geçen gün tvde rastladım da izledim. hakkaten de hoş bir film. ırkçılık karşıtlığı bayaa baskın filmde. ben izleyin derim.
klasik hoca geldi adam olmayacak çocuklara okulu sevdirdi bu arada eşi zaman ayırmıyor diye onu terk etti ve diğer hocalar onu kıskandı filmi. kötü mü, değil. ama ölü ozanlar derneğinin bir benzeri gibi olduğu için bence sıkıcı.
gerçek hikaye olması dolayısıyla etkileyiciliğini katlayabilen bir filmdir.
trt1'de an itibiyle izleyip bitirdiğim, imdb'de 8 puan verdiğim ender filmler arasına girmiştir.
aynı konu üzerine yüzlerce film de çekilse bu film onlardan farklı bir film. Yaşanmış, gerçek. Izledikten sonra araştırmaya çocukların yazdığı kitabı bulmaya yönelten bir film. Hilary swank'in yine harika olduğu film.
Turkcelestirilmis halini yazdigim su sahneyle hatirladigim filmdir;

-ogretmen

-soykirim ne demek bilenler elini kaldirsin
+(sinifta sadece beyaz cocuk elini kaldirir, zenciler, sarilar ve yahudiler kaldirmaz)

-kendisine ates edilmis olanlar elini kaldirsin
+(beyaz cocuk disinda herkes elini kaldirir)

Bu sahnedende anlasilabilecegi gibi insanlarin kendilerinin bile bilmedigi sebepler ugruna sebepsizce savasmalarina, dur demeye calisan ogrencileri bilinclendiren bir ogretmenin gercek oykusu.
10 üzerinden 7.5 luk bir film olarak değerlendirebilirim. gerçek bir hikayeye dayandığı için ve oyunculuklar çok başarılı olduğundan izlenilesi bir film. bu tarz çok fazla film var bu tarz yaşanmış çok fazla gerçek hikaye var belki ama yine de izlenince sıkmayacak aksine zaman zaman sizi duygulandıracak ve merak içinde izlemenizi sağlayacak bir film.
--spoiler--

23 yasindaki idealist genç ögretmen Erin Gruwell (Hilary Swank), ilk ders günü için Wilson Lisesi’nin kapisindan adimini atarken içine girmekte oldugu yepyeni dünyayi kucaklamaya hazirdir. Sinifinda çok çesitli irk ve toplum katmanlarindan gelen sorunlu ögrenciler- vardir. Hepsinin de günü yasamaktan baska umudu, beklentisi kalmamis gibidir. Gençlerin durumuna yüzeysel bakinca, paylastiklari tek sey birbirlerine karsi nefretleridir. Derslere aktif katilimi siddetle reddettikleri gün gibi ortadadir. Buna ragmen Erin günlük bazda onlarin ilgisini çekebilmek için çesitli yöntemler denemeye çalisir. Ancak filmin odak noktasina getto gerçeklerinin gelmesi uzun sürmez. Erin’in sinifindaki bir Latin çete üyesinin yakindan taniklik ettigi irkçi kökenli çeteler çatismasinin yankilari ve Erin’in ders sirasinda yasakladigi irkçi karikatür yüzünden sinifta atesli tartismalar baslar. Ögrenciler, genç ögretmeni kendilerini dinlemeye zorlarlar. Idealist gözlüklerini çikartmasini, gençlerin sokaklardaki ilan edilmemis savas ortamindan hayatta kalis hikayelerini dikkate almasini isterler. Erin artik ögrencilerle iletisim kurmaya baslamistir. Sinifa öncelikle müzigi ve bir baska tür gettonun edebiyati kabul edilen “The Diary of Anne Frank”i getirir. Bu basit araçlar sayesinde, hosgörüsüz ortamin acisini çeken ve kendi topluluklarinin disindaki dünyayla sürekli mücadele halinde olan ögrencilerin gözlerini açmaya baslar.

--spoiler--
--spoiler--

-soykırımın ne demek olduğunu bilen birisi varsa elini kaldırsın. (Kimse kaldırmaz)
-üstüne ateş açılan birisi varsa elini kaldırsın. (herkes kaldırır)

--spoiler--
samimi gibi ama samimi olmayan filmlerden.
gerçek bir hikayeden uyarlanmış, zorlu, suça bulaşmış çocukları kazanmak isteyen genç ve idealist öğretmen erin" in gerçek hikayesini anlatan etkileyici film.
fillmi biraz önce izledim.aklımda tek bir düşünce var; iyi güzel hoş da adam hilary swank'ı terketti be.
Irkçılığın çeteleşmenin örgütlenmenin ve idealist bir öğretmenin hayatını konu alan gerçekten uyarlama Başarılı bir film hilary swank rolün hakkını da fazlasıyla vermiş ama tabiki bir robin williams değil yine de bu yüzden ölü ozanlar derneği bu kategoride her zaman bir numaradır.
Bu tarz filmleri öğretmenlerin daha çok izleyip benimsemesi ve irdelemesi gerekir.
Film Idealist bir öğretmenin kaotik sınıfta uyguladığı yaratıcı metodları sergiliyor, bu güzel bir yönü. O sebeple Öğretmenlik okuyanlar için önemli bir film bence. Ama Onun dışında Hollywood un su Holocaust temasını sürekli öne çıkarmasını pek tekin bulmuyorum... Sanki Amerika'da ve tüm dünyada sadece Yahudiler katledilmis gibi. bence cıvıl rights movement meselesine odaklanmak daha uygun olurdu. Yalnızca bir iki kez bahsi geçiyor filmde... Bu da eksik bir yönü filmin.
çok zorlu ve suç ile çevrelenmiş şartlar altında yaşayan öğrencilerden verim almaya çalışan genç ve idealist bir öğretmenin hikayesini anlatan film. onlar için bir yer yaptırmış ve buraya isim vermeden yazdıklarını bırakmalarını rica etmiş. o yer de yavaş yavaş dolmaya başlamış.
gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır.
gerçek bir hikayeye dayanıyormuş. filmdeki kadın süper olsa da gerçekte olan öğretmen o kadar süper değil.