bugün

12 ekim 2018 de vizyona girecek, james r. Hansen'in kitabından uyarlanacak biyografi/dram/tarih kategorili damien chazelle filmi. Kadroda kesinleşmiş üç oyuncu var; ryan gosling, kyle chandler, corey stoll.

Ryan gosling filmde neil armstrong'u canlandıracak.
official fragman ;

https://www.youtube.com/w...n7Cc&feature=youtu.be
başroller;

görsel
Bugun izledigim filmdir. Bir takim medikal islerimi halletmek uzere izinliydim. Isim 2 gibi bitti.
Hazir tekim. 3 gibi de bir seans var. Neden gitmiyorum?
Film guzeldi. Neil armstrong un apollo11 gorevine gelene kadar olan gerek aile gerek mesleki hikayesiydi.
Beni uzen tek nokta en arka koltukta oturan asiri sevisgen ciftti. Onlar da apollo11 e gelmeden gittiler.
gemini 8 döndükçe benim içim kalktı, bana sahneyi kamerayı sallayarak geçirme yönetmen.

bi pop-science fanı olarak beğendim, izleyiniz.
Birçok kişinin tersine oldukça beğendiğim filmdir. Zaten filmin türü tam olarak bilim-kurgu veya aksiyon değil, fantastik de değil. Bu bir biyografi filmidir gitmeden önce bunu düşünerek gidin. Gayet güzel bir film neil armstrong'u heyaz perdeye oldukça güzel yansıtmışlar. Ryan gosling de rolünün hakkını vermiş. Helal olsun.
(bkz: la la land)den tanıdığımız (bkz: ryan gosling)in (bkz: neil armstrong)u oynadığı konusu muazzam, seyri zor, gereğinden biraz uzun bir film. izlerken biraz yorulsam da, aydaki kratere ölen çocuğunun bileziğini bırakması, ölen kızına adanarak bu yola girdiğinin belirtisidir diye değerlendirdim. neil amca da yakın tarihte hayatını kaybetti, pek sevmezmiş basını falan ama yine de beslemiştir insanları. çok fantastik bir hayat astronotlarınki. peki 1968de bunlar olduysa bugün neler dönüyordur ama haberimiz yoktur. 2050 yılında da bugünküleri izleriz
müzikleri en az filmi kadar başarılı 2018 yapımı dramatik film.
Uzun bir aradan sonra anca izleyebildiğim filmdir kendileri. Uzay temalı her türlü içeriği tüketmeme rağmen first man'i daima neil Armstrong'un hayatını anlattığı belgesel sanmamdan dolayı paso erteledim ama kısmet bu geceymiş. Gerçi yine belgesel ama izleyici olayın içine koyan cinsten. Özellikle mürettabın agena'ya bağlanmak için fırlatılmadan önce hazırlanma ve mekik içinde kalkışı bekleme süreçlerinde aynen ben de onlar gibi mekik içinde beklemişim gibi oldu. Karakterlerle beraber nefes alıp-vermeler, ateşlemede panellerin gevşeyip sesler çıkartmasına gerilme, daracık pencereden kısıtlı bakış açısıyla bulunduğum konumu anlamaya çalışma, kemerden rahat hareket edememe, gürültülü roket sesi ve bunlar yaşanırken hiç film müziği çalmaması beni gerçekten orada üçüncü mürettebat üyesi yaptı.

Fakat belgesel olduğundan mütevellit neil'in aile yaşamının işlenmesi biraz yordu yalan yok. Uzayın derinliklerine kendinizi kaptırmışken pat diye gelen aile yemekleri ve havuz partisi sahneleri işleyiş bütünlüğünü hafiften bozmuş bence.

Son olarak şöyle çok hoş bir theme müziği var;

https://youtu.be/zcev7yEPeF8

Ayrıca bu theme müziğinin kullanıldığı sahne bana interstellar'ı çok anımsattı. Cooper'ın "come on tarsss!" sahnesi. Hatta o sahnede kullanılan hanz zimmer müziğine de benziyor yukarıda bahsettiğim theme müziği. Ya da emin değilim bilmiyorum belki de interstellar benim içim tarihin en iyisi olduğunda diyedir bu düşüncelerim.

Her neyse benden 8/10 aldı.