bugün

televizyonda hangi tartışma programına rastlasam karşıma çıkan adamdır. geçimini bu yolla mı sağlıyor ne ? an itibarı ile kanal 1'de, kankası mehmet metiner bu sefer yok ama yanında.
zavallı ve aşağılık yazarcıktır. Abbas Güçlü'nün bir programında ilk olarak tanıyıp kendinden tiksinmemi sağlayan şu diyalog gerçekleşmiştir:

-Şimdi türban bir bez parçasıdır...(sessizlik.) Bayrak da bir bez parçasıdır. (Tepki, uğultu ve yuhalama) Bakın arkadaşlar, üniveriste öğrencisisiniz beni anlamanız lazım, tekrar söylüyorum* Türban bir bez parçasıdır...(sessizlik.) Bayrak da bir bez parçasıdır. (Tepki, uğultu ve yuhalama)

Bu şekilde dört kere aynı cümleyi kurup, muhtemelen bayrağa her hakaret ettiğinde orgazmın doruklarına çıkmıştır. Hesapta imal edildikleri hammaddenin benzerliğinden bahsetmektedir. Ama neyse ki dejenere olduğundan başka değerlendirilmesi yapılmayan, haklarında düzgün hiçbirşey söylenmeyen üniversite öğrencisi arkadaşlarım kutsallık kavramını iyi bildikleri için bu adamın laflarını azına tıkıvermiştir.

Bunun yanında, düz mantıkla siyaset ve ülke gündemi konuşacak kadar salaktır. "Din üzerinden yapılan siyasete ve ticarete karşıyız. Ama aynı şekilde Atatürk üzerinden yapılan siyasete ve ticarete de karşıyız." gibi cümlelerle örümcek beynini sözde çaktırmadan su yüzüne çıkartmaya çalışmaktadır.

Üzüldüğüm nokta, bu gibi adamların özgürlük ve demokrasi bahanesiyle gerçekten kapasiteli başka konuşmacılardan fazla ekranda yer almasıdır. Aynı fikirleri savunan ama dayanaklar üzerinden, en azından gerçekten belli bir birikimle okuyup yazıp çizmiş birilerine televizyonda yer versinler. Çünkü bu televole medyasını bilirim ben. Yakın zamanda iltifatlar yağdırarak bu maymunu bile değerli adam statüsüne sokuverirler. ismail YK sanatçı, Ebru Gündeş assolist, Gülben Ergen ideal anne, Kaya Çilingiroğlu ideal baba, Banu Alkan şarkıcı, Adnan Aybaba maç yorumcusu oldu bu ekranlarda. Aman diyeyim!
daha önce olduğu gibi mehmet faraç'tan yine ayar yiyen yazardır.
bir tartışma programında din üzerinden ticaret yapılıyor denilmesi üzerine o zaman bu ülkede Atatürk üzerinden ticaret yapılıyor demiş.Ne sacmalıyor laa bu tarzından kendisine bakılmıştır. Deniz som tarafından hee Atatürk rozetleri satılıyor ona mı ticaret diyorsun lafı üzerine saçmaladığını farkedip susan insandır.Ne dediğini bilmeyen köşe yazarıdır.
yenı şafak gazetesı'ndekı yazarlık gorevıne son verilen gazetecı yazar.
sahibinin sesi gazetecilerden biri.

ayrıca işçilerin kpss ile alındığını zannetmekte.

kemal kılıçdaroğlu'nun istanbul için iş-işçi bulma veri tabanı projesini anlatırken, "belediyeye işçi alınacağında sigortası olmayan ailelerden fertlere öncelik tanıyacağız ve bu fertlerin arasından sınavla bu seçeceğimiz kişileri istihdam edeceğiz, diğer yandan da özel sektör de yine bu veri tabanından faydalandırılacak ve istihdam sağlanacak" cümlesine "kpss'den ayrı sınav mı yapacaksınız? 10.000 kişiyi belediyeye mi alacaksınız? olmaz böyle şey" diye kuru muhalefet etmeye çalışan biri. işçi alımının kpss ile ne alakası var fikri? memur mu yavrucum bu? adam özel sektörle de iş birliği yapacak?

kılıçdaroğlu da "işçiler kpss ile alınmaz, statüleri farklıdır, özel sektör de zaten kpss ile adam almaz, ihrtiyacına göre kendi seçeceği kişileri alır, herangi bir resmi sınav yapmaz" diyerek ayarı vermişti kendisine ama reklama gidildi.

yavrum fikri, mehmet metiner ile ikinizi toplasanız 1 tane adam akıllı soru soramazsınız. deniz som sizden daha objektif, daha tarafsız sorular soruyor.
türk basın tarihinin en taraflı gazetecisi olmaya aday çokbilmiş görünümlü yazar.
"Klavyelerde J tuşu en temiz tuştur." demiş.

tekrar baktım, benimkinde en kirlisi j tuşu!
orhan ölmez'e benzeyen ve akp yalakalığında doruğa ulaşmış çapsız bir yazar.
her katıldığı programda saçmalayan, ezilen, büzülen köşe yazarımsı.
elma ile armudu birbirine sıkça karıştıran, ama yine de arkadaşlarına nazaran yani ılımlı islamcı tayfanın diğer tiplerine nazaran daha makul olan yazar. kendisini kesinlikle sevmiyorum. fikirlerinin hiçbirine katılmıyorum, iğreniyorum hatta. ama diğer arkadaşlarına kıyaslayınca daha makul dediğim gibi kendisi. geçen akşam yine saçmalamanın dibine vurdu bu şahsiyet. kanalturk televizyonunda yayınlanan ters cephe adlı tartışma programında, özel kuvvetler mensubu askerlerin bu tür acemice davranmayacağını söyleyen ümit özdağ'a kendisi danıştay baskınından bahsetti. neymiş? bir avukatın, alparslan denen adamın kafası özel kuvvetlerdeki askerlerden az mı çalışıyormuş, gitmiş bir kişiyi şehit etmiş. o şehit demedi ben diyorum böyle. şimdi bir insan nasıl böyle bir söz söyler aklım almıyor. özel kuvvetler mensubu bir kişiyi özel kılan yalnızca zekası mıdır? aldığı eğitime ne olacak? yıllarca dağlarda çarpışmış, istihbarat için kuzey ırak başta olmak üzere çok sayıda coğrafyada kelle koltukta gezmiş ve bu rütbeye yükselmiş bir askerin suikast planıyla aplarslan'ın ki bir midir? bu mudur yorum yeteneğin? pes arkadaş ne diyim. çok tartışmaya gerek yok aslında . okuyucusunun zeka seviyesini yansıtıyor.
sık sık televizyonlara çıkıp aynı şeyleri geveleyen gereksiz gazeteci. genelde konuşmalara bende demokratiğim diye girip rakikal islamcı olarak çıkar. birisi akp'ye laf attığında gözleri döner, kendini kaybeder, hemen savunmaya geçer. zannedersiniz ki istanbul'u bir daha fethedecek.
avukatlık yapmasının herkes için daha hayırlı olacağına inandığım kişi.
ters cephede komik fikirleriyle hem sinirlendirip hemde güldüren adam. avukat olsa iyi olur ama rok un yanında daha şirin duruyor.
ters cephe de rok tan sonra fikirleri daha iyi gelen adam. rok u belkide kendi fikirlerini sevdirmek için aldırmıştır.
(bkz: okumuş cahil)
(bkz: fikirsiz fikri)
ters cephe adlı programda zıvanadan çıkıp masaya yumruk vurup oradaki diğer konuşmacılara da bu hareketiyle resmen küfür eden ve karşısında yerinden kalkıp ağzının ortasına iki tane çakacak yürekli adam olmadığı için konuşmaya devam eden kasteci.
bu da yaptığı rezilliğin videosu oluyor http://www.beyazgazete.com/video/2010/05/21/soz-verilmeyince-yumrugunu-masaya-vurdu-ve.html
dün geceki ters cephe'de, geçen hafta medya arkası'nda kendisinin masaya vurma görüntülerini yayınlayan okan bayülgen'e cevap vermek istemiş ama ele avuca gelir birşey diyememiş kişi. her konuda ele avuca gelir şeyler diyememesi de zaten ayrı bir konu.
an itibariyle beyaz tv'de. saçları çok hırpani olmuş.
david bowie vari saçlarını daha sık görmek isteriz.
saçlarının hırpaniliğinden ötürü konuştuklarını takip edemediğim yazar. gerçi çok fazla bir şey kaybettiğimi sanmıyorum.
birçok meslektaşına nazaran, son derece efendi denebilecek bir yazar.
akıl-fikir sahibi,fakat bunları satabilecek,dinlenebilecek bir üsluba sahip olmayan köşe yazarı.
çok zevksiz bir giyim tarzı vardır.
cartlak gri kravat ile parlak beyaz takım elbise giyinir kendisi.
o hali ile bi mikrofon alsa, direktoman sahneye çıksa olur.
güncel Önemli Başlıklar