bugün

yayınlandıktan sonra anadolu gençlerinin özenerek kendilerini mini bir odalarda dövdürdükleri film.
bu güne dek yapılan IQ seviyesi en yüksek film.bunu sevenler kelebek etkisi ni de sever.marla singer karakteri kadın karakterdir.saçları süpürge gibi,üstü başı oldukça yaratıcı,dişleri bakımsız,ağzında hep bir sigara olan sevimli mi sevimli bir karakterdir.
the first rule of fight club is you do not talk about fight club
the second rule of fight club is YOU DO NOT TALK ABOUT FIGHT CLUB!
the third rule if someone yells "stop", goes limp, taps out the fight is over
the fourth rule of fight club is only two guys to a fight fellows
rule number five one fight at a time
rule number six no shirts, no shoes
number seven fights will go on as long as they have to
and if this is your first night at fight club, you have to fight
insanlar bu filmi çok beğeniyor çünkü hayatımızı işleyen bir konusu var. herkes kendinden bişiler bulabiliyor ve filmin sonunda sahip olduğum şeyler bana sahip olmamalı diyorsunuz.
koyun gibi olduğumu hissettiren, "oha lan! haklılar gerçekten, nereye gidiyoruz?!." dediğim harikurdela film.
dvd sinin bulunamadığı filmdir.
özellikle hayatına markaların hükmettiği insanların izleyip üstüne biraz kafa yorması gereken kült film.

(bkz: sahip olduklarımızın bize sahip olması)
en son karesi pornografik bir görüntü * olan filmdir. bu görüntü o kadar ustaca filme eklemlendirilmiştir ki, anlık bir yanılsama ile farkedilemeyebilir. içinde barındırdığı müthiş ironi de cabasıdır.
çoğul kişilik bozukluğundan yola çıkmış, postmodernizmi dibine kadar işleyen güzel bir başyapıt.
tyler durden'ın kişiliğinde bir erkek hegamonyasının toplum üzerinde etkileri, kişisel tüketim çılgınlığının, insanlığı kitlesel intihara sürükleyişi.
marla singer nezdinde tüm hanımefendilerin erkeklerden beklentileri, güzel olan bir şeyi bozmanın aslında en kıymetli olan olduğunun repliklerle birebir söylenildiği bir film.

bu filmdeki en muhteşem özellik ise içinde olmak istememizdir. hani vardır ya keşke dediğimiz anlar, şeyler. bu film bunu en çok yaşatandır. bir de şu kitap: kinyas ve kayra.

bir gün bu kitabında filmi çekilirse, ve iyi bir yönetmen çekerse, örneğin fatih akın, işte böyle bir film olur. hem evrenselliği hem de tüm klişe zırvalıklara verebildiği cevap/cevaplar neticesinde.

neticede, günümüz toplumun yokoluşunu görmesi bakımından olsun, ulusal kalıpları kırıp da evrensel boyuta ulaşılması yönünden olsun. ayağa kalkıp, eller patlayıncaya kadar alkışlanılması gereken bir film.

(bkz: nesin sen)

--spoiler--

güzel bir şeyi çirkinleştirmenin keyfini hiçbir zaman bilemezsin!

--spoiler--
istenmeyen yağLar, pahaLı, butik sabunLar, maaş çekLeri, güzeL bir ev, zarif mobiLyaLar.. YaLnızLık ve yabancıLaşma.. Tüketimin susmayan arsız çağrısı.. yaLanLar ve yaLanLar.. Nefret ve öfke..

chuck palahniuk'un iLk romanı tüketim küLtürüne, hırs ve üstünLük duygusuna, güzeLLik ideaLine ve iş dünyasına zehir zemberek bir eLeştiri yöneLtiyor.. palahniuk, karanLık bir mizahLa destekLediği güçLü ve çarpıcı üsLubuyLa, yaşadığımız dünya'nın çirkin suretine ayna tutuyor.. Fight CLub; son 10 yıLda yazıLmış en özgün ve en sarsıcı romandır..
(bkz: this is your life)
(bkz: brad pitt)
(bkz: fight club soundtrack)
(bkz: alienation)

(bkz: yabancılaşma)

(bkz: marx)

(bkz: anarşizm)
müthiş bir film. ama ne yazık ki filmi taşıyan oyuncu edward norton olduğu halde filmin afişlerinde ve cd kapağının içinde brad pitt in fotoğrafı var.
Basrol oyuncusunun * adı olmayan film.
dövüş sahneleri izlemekten ziyade repliklerinin çok dikkatli dinlenmesi gereken film. bir nevi görsel felsefe kitabı.
(#985650)
1999 yılında çekilen, david fincher'ın yönettiği, edward norton, brad pitt* ve helena bonham carter'ın başrollerini paylaştığı, günümüz tüketime dayalı toplum düzenini eleştiren başyapıt.

(bkz: this conversation is over)
kitabıyla filmi arasında çok büyük farklar vardır.

--spoiler--
-Kitapta tyler ve narrator uçakta değil çıplaklar kampında tanışırlar
-kitapta narrator dövüş klubüne başladıktan sonra terapi gruplarınada devam etmektedir
-kitapta marla singer daha farklı bir karakterdir
-kitapta bilerek kaza yaptıkları arabada tyler yoktur, arabayı 'araba tamircisi çocuk' diye tabir edilen kişi kullanmakta ve narratorle o konuşmaktadır.
-kitapta marla singer'ın bir annesi vardır ve ilk bomba yaptıkları yağlar kendisine aittir.
-kitabın sonunda bombalar patlamamaktadır.
--spoiler--

ve daha niceleri filmi ve kitabı bir ayrı güzeldir. izlemediyseniz önce kitabını okuyun derim.
--spoiler--
ayrıca filmde akıbeti bilinmeyen tyler'ın patronu, kitapta monitörüne benzin doldurularak öldürülmüştür.
--spoiler--
müzikleride çok güzel olan defalarca izlenesi ve her izlemede yeni dialoglar ve sahneler keşfedilesi başarılı bir filmdir. tyler durden 'ın film içinde bahsettigi sinemada gözün yakalayamayacagı hızda görüntü koyma teknigini filmin sonunda yönetmen uygulamıştır. * * *
defalarca izledigim bir film. her seferinde aynı heyecanla ustelik. ayrıca kapitalizm elestirisi, tuketici topluma bakıs acısı olarak nitelendirilemeyecek kadar da dolu oldugunu dusundugum bir film.

'sahip oldugun her sey en sonunda gun gelir sana sahip olur. ancak her seyini kaybettikten sonra her seyi yapmakta ozgur olursun. umudunu kaybetmen ozgurlugundur'

esyalar ve metaforlar. umut ve ofke. ne kadar umut edersen o kadar ofkelenmek olasıdır, dolayısıyla her hayal kırklıgı ofkelenmeye hatta isyana sebep verir. en guzeli istemek bence, sadece yurekten istemek. her seyini kaybetmeye gerek kalmadan, usul usul ve icten.
amerika nın alttan alttan anarşizmi paketleyip, "alın, anarşist olacaksanız da aha böyle olun!" diye dayattığı bir..... başyapıt(?).(amerika kimi kandırıyorsun? beni kandıramazsın)
(bkz: her şeyin altında bir amerika aramak)
sahip olduğun şeyler bir süre sonra sana sahip olmaya başlıyor.
sadece her şeyi kaybettikten sonra özgür kalabiliriz. tyler durden
cüzdanındaki para değilsin,üzerindeki üniforman yada sana değer verilmesini sağlayan diğer şeyler,bunların hiçbirinin önemi yok sen hiçbirşeysin,kendini bir kar tanesi kadar eşsiz ve ulaşılmazmı sanıyorsun tarzındaki aykırı her insanın bir okuyuşta anlayamayacağı tarzda cümleleri bana öğreten yüce kitap ve film.