bugün

ing. yabancilasma
insanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşmasını belirten kavramdır.
insanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getiren kavram.Çağdaş yaşamın çözümlenmesinde çok kullanılan bu kavram değişik anlamlara gelir.

1)Güçsüzlük: insanın geleceğini kendisinin değil, dış etkenlerin, yazgının, şansın ya da kurumların belirlediğini düşünmesi

2)Anlamsızlık: Herhangi bir alanda etkinliğin kavranabilirlik ya da tutarlı bir anlam taşımadığı ya da genel olarak yaşamın amaçsız olduğu düşüncesi.

3)Kuralsızlık: Toplumca benimsenmiş davranış kuralarına bağlılık duygusunun yokluğu ve dolayısıyla davranış sapmalarının, güvensizliğin, sınırsız bireysel rekabetin yaygınlaşması.

4)Kültürel Yaygınlaşma: Toplumdaki yerleşik değerlerden kopma duygusu.

5)Toplumdan Yalıtlanma: Toplumsal ilişkilerden dışlanma ya da yalnız kalma duygusu.

6)Kendine Yabancılaşma: insanın şu ya da bu şekilde kendi gerçekliğini kavrayamaması *
temayı amerikan edebiyatında en iyi işleyenler tennessee williams, j d salinger ve eugene o neill'dır.
insanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getiren kavram.çağdaş yaşamın çözümlenmesinde çok kullanılan bu kavram değişik anlamlara gelir.

1)güçsüzlük: insanın geleceğini kendisinin değil, dış etkenlerin, yazgının, şansın ya da kurumların belirlediğini düşünmesi

2)anlamsızlık: herhangi bir alanda etkinliğin kavranabilirlik ya da tutarlı bir anlam taşımadığı ya da genel olarak yaşamın amaçsız olduğu düşüncesi.

3)kuralsızlık: toplumca benimsenmiş davranış kuralarına bağlılık duygusunun yokluğu ve dolayısıyla davranış sapmalarının, güvensizliğin, sınırsız bireysel rekabetin yaygınlaşması.

4)kültürel yaygınlaşma: toplumdaki yerleşik değerlerden kopma duygusu.

5)toplumdan yalıtlanma: toplumsal ilişkilerden dışlanma ya da yalnız kalma duygusu.

6)kendine yabancılaşma: insanın şu ya da bu şekilde kendi gerçekliğini kavrayamaması

Terimi en iyi bilinen anlamıyla karl marx kullanmıştır. marx’a göre bu kavram, insansal ürünlerin insanı boyunduruğu altına alan karşıt güçler haline gelmeleri ve bunun sonucu olarak da insanı insan olmayana dönüştürmeleri sürecini dile getirir. tarihsel süreçte insan , tarihsel ve toplumsal yasaların bilgisini edinip onlara egemen olamamasından ötürü, toplumsal gelişmeyi insansal özünü geliştirici bir biçimde geliştirememiştir. toplumsal yasaların bilincine varmadan toplumsal gelişmeyi bilinçle ve insanca yönetmek olanaksızdı. bu bilgisizliğin sonucu olarak, tarihsel süreçte hep kendisine yabancı, eş deyişle insansal olmayan ürünler ortaya koymuştur. bundan ötürü insan, yarattığı özdeksel ve tinsel dünyasını durmadan zenginleştirdiği halde bizzat kendisini özdeksel ve tinsel olarak durmadan yoksullaştırmıştır. bunun sonucu olarak insan, bizzat kendi kendisine yabancılaşmış ve insan olmayana dönüşmüştür.
tek ve homojen bir kimliğimizin olduğu, onun da toplumsal alanda edindiğimiz dapdar statülerin bize yapıştırdığı rollerle-apoletlerle tanımlandığı dünyada, insanın kendindeki olanaklara ve kendine yol almaya uzaklaşmasıdır. o olanakların varlıklarından bile habersiz hale gelinceye dek...
sosyo-ekonomik ve psikolojik temellerinden, farklı boyutlarından ve derecelerinden söz etmek mümkündür.
mekanik akılcılık çağının gerçekten de yangınıdır. içten içe devam eden (ve söndürülemeyen).
latince “alienato” sözcüğünden gelmektedir.
insanın dış dünya ya olan yabancılaşma , kendini özdekten soyutlamaya çalışması davranışına verilen isim kısacası yabancılaşma.

güçsüzlük , anlamsızlık , normalden fazla sorgulamak , toplumda kabul görmeme , dışlanma ve sonunda yabancılaşma.

felsefi bir terim ve ruh hastalığı.
şu sırlar psn plus üyelerine ücretsiz olan oyun canavar gibi bir oyun.