bugün

http://www.youtube.com/watch?v=uSDGIAS2Yxc
an itibariyle türkmax'ta izleyebileceğimiz unutulmaz türk filmi. yabancı film dalında oscar aday adaylığı da vardı.
her yıldız kaydığında bir eşkıya ölürmüş. şener şen'in oyunculuğunun tadına doyulmayacak anlardan biriydi bu kelimelerin dudakların buğulu ir sesle çıkması. hele ki o son sahnede binadan atlayışı havai fişekler eşliğinde. geliyorum eşkıyalar deyişi.
yavuz turgul yönetmenliğindeki türkiye'de yapılmış en başarılı çalışma kanımca.. uğur yücel ve şener şen gibi sinemanın iki üstadını aynı karelerde izlemeye, baran ve cumali'nin diyaloglarını dinlemeye, oyunculuklarına tapmaya insanın doyamadığı film..
Yavuz Turgul yönetmenliğinde,Şener Şen ve Uğur Yücel'in mükemmel oyunculuğu ile ortaya çıkan Türk sinemasının en güzel filmlerinden biridir.
Filmin son sahnesindeki replikle ise insanları yerlerine mıhlamıştır.

-Ayaklarımda,ayaklarımda bir sıcaklık var,yukarı doğru çıkıyor.Ne bu?Sen çok vuruldun bilirsin eşkıya,ben ölecek miyim?Hiç yoktan üvey annem geldi aklıma..Kendini damdan aşağıya attı, beyaz elbiseleri ile.Kuş gibi uçacak zannettim,taş gibi yere çakıldı.Sonra,Emel geldi aklıma...Onu vuracağımı hiç düşünmemişti,ben de düşünmedim,herşey birdenbire oldu.
Ben şimdi cehenneme gideceğim değil mi?
-Kimin nere gittiğini kim bilir...
-Hani senin memlekete gidecektik?Hani dağlara çıkacaktık?Çok korkuyorum eşkıya,beni bırakma,çok korkuyorum,çok...
-Korkma...Sadece toprağa gideceksin,sonra toprak olacaksın,sonra, sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin,oradan özüne ulaşacaksın,çiçeğin özüne bir arı konacak,belki o arı ben olacağım...
show tv'de bu aralar gösterilecek olan türk sineması için çok önemli film.
gece bu filmi izlerken babamdan bi ton fırça yediğim mükemmel bir baş yapıt.heralde izlemeyen yoktur.
ilk olarak "ne zaman bir eşkıya ölse gökten bir yıldız kayacaktır" repliğini akla getiren şener şen ve uğur yücel'in oynamış olduğu oldukça güzel ve unutulmaz filmdir.
şener şen'in 'işte budur' dedirttiği, yavuz turgulun yönetmenliğini konuşturduğu, türk sinemasının sayılı başyapıtlarından...
--spoiler--
hayatın sevda karşısında ne önemi var ?
--spoiler--
yavuz turgul'un yönettiği, "film çekilecekse böyle çekilir" dedirten filmdir.
sener sen'in usta isi oyunculugunu hesaba katmazsak vasati asamamis bir filmdir. bu kadar izlenilmesinin ve ses getirmesinin sebebi yesilcam'in o donemdeki uretme kabizligidir. ayrica filmde cinsel organi sallayinca kurtce bir isme degmesi de cok rahatsiz edici. hem cinsel organ icin hem de kulak zari acisindan. keje, berfo, baran, hiro, kiro yok bilmem ne.. bu ne lan.
kanaatimce: eger bu film türkiye adina oscar'a aday bile gösterilmediyse, türkiye adina baska hic bir film bunu basaramaz.
Yavuz Turgul'un Türk sinemasına vermiş olduğu hayat öpücüğü. Öyle ki, Filmin tamamını geçtim, neredeyse her sahnesi ayrı bir klasiktir. Oyunculuklar, erkan oğur üstâdın müzikleri, sinematografi filan bir yana, bu filmin benim için en önemli yanı sorduğu sorular olmuştur. "aşk için dostluğunuzu satar mısınız?" ya da "kendi hayatınız karşılığında dostunuzun hayatını feda eder misiniz?" gibi cevaplanması gerçekten kolay olmayan bir dolu soru. Ayrıca berfo'nun baran'a ayar üstüne ayar verdiği sahnelerin sinemamızda eşi benzeri yoktur. berfo Her ne kadar filmin kötü denilebilecek karakteri olsa da (bu arada rahmetli Kamuran usluer muhteşem oynamıştır o rolü) söylediği her söz dibine kadar doğrudur. Hele ki "söylesene, hangimiz daha çok seviyor keje'yi?" diye başlayan bir tiradı var ki, senaristlerin ders diye okuması gerekir.

Unutulmaz sahne ve diyaloglardan bazıları için;

(Berfo, cumali'nin kurtulması için baran'a verdiği çeki ödemez. Çek karşılıksız çıkınca da demircan'ın adamları cumali'yi vururlar. Bunun üzerine baran dehşet salmaya başlar... ilk durağı berfo'dur.)

"çocuk öldü. Verdiğin şey sahte çıktı. Niye?"

"hatırlar mısın? Çocukken seninle 'kındik' oynardık. Hep ben seni yenerdim. Sen bir gün bile "neden hep ben yeniliyorum" diye sormadın. Ben hep aldattım."

"çocuğun öleceğini biliyordun. Niye yaptın?"

"çocuğun ölümünün ne önemi var? Keje"yi alıp gitseydin aşkın için bir şey yapacaktın. Ama sen keje'yi bir insan hayatına feda ettin. Sevdiğin kadını, kıytırık bir herifin hayatı için harcadın gitti! Halbuki o kadın seni bir ömür boyu bekledi. Hayatın sevda karşısında ne önemi var?"

(baran silahını çıkarır ve berfo'yu vurur) "doğru... hayatın ne önemi var sevda karşısında..."

*

(cumali vurulmuştur. Kaldıkları otelin çatısına kadar gitmeyi başarır. Ve ölüm anını beklemeye başlar. O esnada olayı haber alan baran koşarak gelir)

"ayaklarımda... ayaklarımda bi sıcaklık var. Yukarı doğru çıkıyor. Ne bu? Sen çok vuruldun, bilirsin eşkıya. Ben ölecek miyim?.. hiç yoktan üvey annem geldi aklıma. Kendini damdan aşağı attı. Beyaz elbiseleriyle... kuş gibi uçacak zannettim. Taş gibi yere çakıldı. Sonra... emel geldi aklıma. Onu vuracağımı hiç düşünmemişti. Ben de düşünmedim. Her şey birdenbire oldu. Ben şimdi cehenneme gideceğim di mi?"

"kimin nere gittiğini kim bilir?"

"hani senin memlekete gidecektik? Hani dağlara çıkacaktık? Çok korkuyorum eşkıya, beni bırakma! Çok korkuyorum... çok..."

"korkma... sadece toprağa gideceksin. Sonra toprak olacaksın. Sonra, sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin. Oradan özüne ulaşacaksın. Çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki... belki, o arı ben olacam..."

*

(finaldeki çatışma sahnesi. Genç bir polis silahını baran'ın göğsüne dayar ve tetiği çeker. Fakat silahta kurşun yoktur. o anda Hayatı baran'ın ellerindedir)

"bir gün, dağda bir kurtla burun buruna geldim. Tüfeğimi doğrulttum hemen. O da hırlamaya başladı. Dedim ki kendi kendime; birazdan ikimizden biri yok olup gidecek. Kimin gücü kime yeterse... haydi git! Sen daha çok gençsin. Yazıktır sana..."
kelime anlami olarak kanun disi hareket eden nizami bozan kisi veya gurup. gunumuzde mordern bir konusma olarak artik bu kelimeyi kullanmiyoruz onun yerine terorist diyoruz,
gecin bunlari yaw
millet eskiyanin anlamini bildigi icin biz 3-5 eskiya ile bas edemiyoruz dememek icin politikacilarin yerine terorist dedikleri, toplumsal korku yaratmada komunizmin yerini alan, aslinda basit bir anlami olan ama hic bir politikacinin bir tarafi yiyipte millet bunun ne oldugunu anlar diyerek soylemeye bir tarafinin yemedigi kelime.
unutulmaz bir repliği:

beni mapusta vurdular keje,ölmedim... hastalandim, cigerimi orda biraktim yine ölmedim... cok dovduler beni, kan kustum ama ölmedim... yasadim... seni bir kez daha gorebilmek icin yasadim. simdi bana dediler ki; kimse sesini duyamiyormus... susmussun... benimle de konusmayacak misin keje? sesini duyamiyacak miyim?
al pacino nasıl scarface'te tarih yazdıysa şener şen'de bu filmde tarih yazmıştır.
müzikleri duyulduğunda erkan oğur hayranlığını bir kat daha artıran başarılı film.
şener şen' in devleştiği en güzel türk filmi.
35 yıl sonra gelen özgürlük, sular altındaki köy, tesadüfler, ihanet, cumali'nin ölümü, baran'ın intikamı, eşkiyanın çaresizce damlarda dolaşması, ölümün soğuk nefesi, patlayan havai fişekler, kollarını boşlukta iki yana açmış eşkiya, tüyler diken diken...
zamanının en populist filmidir. bu yüzden büyük iş yapmıştır. magazinel bir roman havası taşıdığı için zamanının gençliği tarafından sevilmiştir sadece. bunun dışında filmdeki manyık ve kurgu yanlışları bana 70'li tyıllarda çekilen kartal tibet, irfan atasoy filmlerini anımsatmıştı.ayrıca final sahnesi de unforgiven'dan çalınmış.
--spoiler--
- eşkiya ne?
* ya işte yol keser adam vurur...
--spoiler--

bir şener şen harikası filmdir. gerçi tüm kadro harika bir oyunculuk çıkarmıştır ama onun yeri bir başkadır. yıllar sonra tekrar izlendiğinde bile yeni bir şey bulacağınız ender filmlerdendir. başyapıt demek te herhalde bu olsa gerek.
kısacası eşkiya uçuruma yuvarlanmakta olan türk sinemasının yolunu kesmiş, kaliteli, içten, bizden bir film özlemi içindeki seyirciyi tam kalbinden vurmuştur.
bir insan evladının göğsüne atılan üç kurşunla altı katlı bir binanın en üst katına nasıl çıkabileceğini kanıtlamıştır. helal olsundur. Arnie bile bu kadar dayanamazdir.
vizyona girdiği yıl olay yaratan, dandik amerikan filmleri hegomanyasına son veren baba bir başyapıt. popülist bir filmdir diyen dangalaklara bakmayın siz. oyunculuk, müzik ve senaryonun güzel bir biçim de harmanlandığı tamamen türk malı drama. yanılıyorsam düzeltsin arkadaşlar ama oscar adaylığı da vardır.
http://www.imdb.com/title/tt0116231/

imdb'de top 250'ye girerek yamulmuyorsam bir ilki başarmış filmdir. darısı uçurtmayı vurmasınlar'ın, ağır roman'ların başına...