bugün

"Maymundan mı geldik acaba" sorusuna cevap arayanların içinden çıkamadığı varoluş biçimi.

Fakar aşağıdaki video gayet net ve açık şekilde cevap vermektedir.

http://www.youtube.com/watch?v=khwjD-KVQ_Q
ilahi bir gücün var olduğunu kabul etmek istemeyip, 'bilim' başlığı altında ortaya atılan ve bir türlü doğruluğu kanıtlanamayan bir çok hipotez ve darwin'in son noktayı koyduğu ama yinede geçerlilik kazandıramadığı hurafelerin bütünüdür.
[(img:#119716) ]
türkiye'de öğrenciler için var olan sistem. * *
[görsel ]
Dollo yasası( evrimin tersine dönmemesi) sebebiyle, sürekli ilerlemenin kaçınılmaz olduğuyla ilgili bir sürü ideolojik saçmalıktan sonra saçmalıktan sonra, termodinamiğin ikinci yasasını ihlal ettiği sonucuna varılan teori. Oysaki bilimle en ufak alakası olan bir insan anne karnındaki bebeğin evriminin hiç bir kanunu ihlal etmediği gibi bunu da bilir.
Ters mutasyon gerçekleşmesi gayet mümkündür, ancak örneğin gözü oluşturan dokuz gen varsa,
dokuzunun da aynı şekilde tersine dönme ihtimali çok düşüktür.
adnan oktarın üstün gayretleri ile artık tarihin dehlizlerinde kaybolmuş söz.
canlıların çeşitliliği ve türlerin kökenini en iyi açıklayan bilimsel teoridir.
evrimin tesadüfü savunduğunu sanan insancıklar var hala, trajikomik değil mi? adamlar cahil, dağılalım.
nedense şu zamanlarda insanlar üzerinde hiç rastlanmamaktadır.
19.y.y da darwin türlerin kökenini yayınladıktan sonra.ingiliz soylularından bir kadın maymunlardan geldiğimizi düşünmek utanç verici diye haykırmış.aradan 150 sene geçti.evrim teorisini destekleyen milyonlarca ara geçiş formları bulunmasına rağmen.hala insanların maymunlardan türediğini sananlar.150 yıldır bilimin gerisinde kaldıklarını düşünmüyorlar mı acaba.gidin bi okuyun gelin boş konuşmayın allasen ya..
--spoiler--
nedense şu zamanlarda insanlar üzerinde hiç rastlanmamaktadır.
--spoiler--

20 yaş dişleri ve apendisit gibi şeylerden bahsetmeden direk olarak kelliğin ve kılsızlığın yaygınlaşması, ortalama boyun uzaması, şişmanlığın artması, alerjik yapıların çoğalması, kanserin artması gibi daha güncel değişimler bile evrim teorisi ile açıklanabilmektedir.
evrim, tüm varlıkların tesadüfen meydana geldikleri fikrini insanlarda yaygınlaştırmaya çalışır. bu büyü etkisi ile insanlar, zaman içinde tesadüfen meydana geldiklerini, bir hayvan türü olduklarını ve bu dünya üzerinde amaçsız ve sorumsuz olarak yalnızca yaşamaya odaklanmış bir varlık olduklarını kabul eder hale gelirler. materyalist ve darwinist dünya görüşüyle birlikte tesadüfi varlıklar olduklarına inanmaları onları gitgide dinsizliğe sürükler. tesadüfleri sahte ilah edinen bu pagan dini, toplumları dejenere etmek, onları gitgide allah inancından uzaklaştırmak ve kapkaranlık bela ve zulüm toplulukları meydana getirmek dışında bir amaç gütmemektedir.
http://www.youtube.com/watch?v=hvK_VzYDlzU
hala maymun kelimesini bu teoriyi çürütmek amacıyla kullanan aptalların uğrak kavramıdır.
(bkz: gerçeğin ta kendisi)
aslında kuşkusuzdur.
ama kendini bilime adamış biri için de kuşkulu olmak zorundadır.
çünkü kuşkunun olmadığı yerde dogmatizm ve gericilik başlar, ilerleme durur.
her ne kadar evrime tam olarak inansam da, şüphe duymak bilime güvenen biri için şarttır.
Evrim, biyolojide canlı türlerinin nesilden nesile kalıtsal değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanma süreci. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır.[1] Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırdedilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.[1]

Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun zamanla değişmesi anlamına gelir. Genlerdeki mutasyonlar, göçler veya çeşitli türler arasında yatay gen aktarımları sonucu türün bireylerinde yeni veya değişmiş özelliklerin ortaya çıkması, evrim sürecini yürüten temel etmendir. Evrim, bu yollarla oluşan değişimlerin popülasyon genelinde daha sık veya daha nadir hale gelmesiyle işler.

Dünya'daki canlı türlerinden henüz sadece 2 milyondan biraz fazlası tanımlanabilmiş ve sınıflanabilmiştir. Bazı tahminlere göre henüz tanımlanmamış 10 ila 30 milyon canlı türü vardır. Bir milimetrenin binde birinden kısa bakterilerden tutun, yerden yüksekliği 100 metreyi, ağırlığı binlerce tonu bulan sequoia servi ağaçlarına kadar dünyadaki canlı türleri, cüsse, biçim ve yaşayış biçimi açısından çok büyük farklılıklar gösterirler. Sıcak su kaynaklarında kaynama sıcaklığına yakın derecelerde yaşayan bakteriler olduğu gibi, Antarktika'daki buzullarda ya da tuz göllerinde -23 °C'ye varan sıcaklıklarda yaşayan algler ve mantarlar vardır. Aynı şekilde karanlık okyanus tabanlarındaki hidrotermal çatlakların kenarlarında yaşayan devasa boru kurtçukları olduğu gibi, Everest Dağı'nın yamaçlarında, 6 bin metre yükseklikte yaşayan hezaren çiçekleri ve örümcekler vardır.[1]

Dünyadaki bu neredeyse sınırsız sayıdaki yaşam biçimi, evrimsel sürecin bir sonucudur. Tüm canlılar, ortak atalardan geldikleri için akrabadırlar. insan ve diğer tüm memeliler, yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış sivrifaremsi bir canlıdan evrimleşmişlerdir. Memeliler, kuşlar, sürüngenler, iki yaşamlılar ve balıkların ortak atası 600 myö yaşamış su solucanlarıdır. Tüm hayvanlar ve bitkiler, yaklaşık 3 milyar yıl önce yaşamış bakterimsi mikroorganizmalardan türemişlerdir.[1] Biyolojik evrim, canlı nesillerinin ortak atadan değişerek türeme (ing: descent with modification) sürecidir.[2] Yeni nesiller, eski nesillere göre farklılıklar taşırlar ve ortak atadan uzaklaştıkça çeşitlilik artar.
maden evrim var ve madem hayvanlar adaptasyona uğradı peki ya neden adaptasyona uyamayan türler yok olmadı; mesela ağaç dallarını yemek için koyundan zurafaya geçiş olğunu iddaa edenler de var. zurafanın koyundan geldiğini düşünmüşler ama neden hala koyun var neden nesli yok olmamış.
evrime inanma evrimsiz de kalma. garip.

(#13231086)

(#13231443)
insanoğlu kendini evrenin ortasında ve çok önemli bir varlık olarak gördüğü sürece asla anlaşılmayacak olan teori. kabullenmek zor gelebilir ama belki sadece mükemmel bir türün evrimi sürecinin ortalarında bulunmuş ve yok olacak garip bir türüz. şu an nesli tükenmiş olan koca koca sürüngenlerden belki hiç farkımız yok. belki sürecin sonuna gelindiğinde her şey açıklığa kavuşacak. evrimin kendisi, hayatın kendisi ve kur'an (ya da bütün semavi dinlerin öğretileri diyeyim.) kristal netliğinde olacak. ama bunları biz değil o mükemmel tür anlayacak. biz o zaman olmayacağız.
bir kız ismi.
pek çok insan tarafından sanılanın aksine, yaşam'ın tesadüf değil, sonsuz olasılık içinden gelen tek bir seçeneğin eseri olduğunu savunan bir teoridir. evrim teorisine göre evrende sayısız gezegen üzerinde yaşam aşamaları gerçekleşebilir ancak bunların her biri olumlu şekilde sonuçlanmayabilir.
hep merak ederim bu evrim resimleri neden erkektir diye, galiba o resimleri bir kadın "biz hep böyleydik" diye çizmiş.
Öncelikle Bu ülkede Cehaletten kıvrılan ve din baskısı altında ezilmiş milyonların çocuklarına verilmesi gereken başlıca derstir.

Öncelikle Teori nedir ?

Teori ; Bir problemin en akılcı bilimsel fikirle açıklanmaya çalışılmasıdır.

Teoriler sanıldığı gibi doğrulanmaktan çok yanlışlıtılmaya çalışılır ve bunu bilhassa bilimin kendisi yapar , evrim teorisi
bilim adamları tarafından defalarca sınanmıştır , bu teorinin doğruluğunu test etmeye çalışan başlıca bilim dalları jeoloji , biyoloji , biokimya, biofizik , astronomi ,moleküler biyoloji , moleküler fizik , antropoloji ,gen bilimi , fenomoloji vb gibi onlarca bilim dalı tarafından onbinlerce kez teste tabi tutulmuştur ve teoriye aykırı bir kanıta ulaşmaktan çok teoriyi destekleyen bulgular yüzlerce kez bulunmuştur.

Evrim Teorisine karşı çıkanların Zırvaları ;

1) insanoğlu maymundan geldiyse neden şimdiki maymunlar insan olmuyor ?

cevap ; insan Maymundan gelmemiştir ortak bir ataya sahiptirler evrim yolu içerisinde çatallaşan yolları ile her canlı kendi
yolunda evrime hala uğramaktadır.

Bu soru karşısında sorulabilecek dahada bir başka saçma soru ise '' insanoğlu topraktan geldiyse niye şimdiki topraklar insan olmuyor?'' olabilir .

2) Evrim Teorisi Defalarca çürütülmüştür.

Cevap ; Evrim karşıtı bazı cahillerin yaptığı bir propogandadır gelişmiş ülkelerde bu tip tartışmalar bile yoktur.

3)Evrim varsa neden gözümüzle görmüyoruz ?

cevap ; En küçük evrimsel değişim bile gözle görülmesi onbinlerce nesil sonucunda oluşabilir milyonlarca yıllık sürece canlı gözlerle şahit olmamıyorum demek ayrı bir cehalettir.

4) 400 milyon yıllık fosil gördüm aynı günümüz hayvanı !

200-400 milyon yıl gibi aralıklardan bahsedip de, bir türün evrimleşmediğini iddia etmek, çok bariz bir şekilde cehalet göstergesidir: 250 milyon yıl öncesinde dünya'nın kendisi bile bugünkünden çok farklıydı. günümüzden sırasıyla 250 milyon yıl önce, 205 milyon yıl önce, 140 milyon yıl önce ve 65 milyon yıl önce devasa kitlesel yok oluşlar yaşandı, çoğunca dünya üzerindeki canlıların %90'ı civarı yok oldu. dünya defalarca buzul çağı'na girdi ve yüz binlerce yıl boyunca dünya'daki iklim alt üst oldu. sadece bu büyük ölçekli çevresel değişimler bile göz önüne alındığında, 250 milyon yıl içerisinde herhangi bir canlının evrim geçirmeyeceğini iddia etmek sadece cahillik değil, aptallıktır da.

5) Evrimcilerin sahte fosilleri ortaya çıkarıldı o yüzden evrim yalan.

Bu arkadaşların bahsettikleride pitdown adamı fosilidir , malasef ki günümüz futbol maçları kadar zamanın ingilteresinde
bilim ilgi çekmekteydi ve o dönemin ünlülüer bilimadamları içersinden çıkmaktaydı , işte şan şöhret yakalamaya çalışan bazı kişiler sahte fosile yönelmişler ve yine aynı sahtekarlığı bir evrimsel araştırmaları olan bir bilim adamı ortaya koymuştur.

6) ''Evrim gibi saçmalığa nasıl inanabiliyor anlamıyorum '' ?

Herşeyin bir anda pat diye yaratıldığına inanılabiliyordu , neden herşeyin belirli bir düzen içersinde zaman sürecinde
tetiklemeyle yaratıldığına inananılamıyor bu da ayrı bir tartışma konusudur.

Nasrettin hocanın dediği gibi ''kazanın doğurduğuna inanıyorsunda öldüğüne niye inanmıyorsun be adam !''

Son olarak evrim gibi yoğun bir bilgi ve birikime sahip olan bir konuya cahil gözlerle bakmak bahsettiğimiz saçma sorulara
neden olur , karşı çıktığınız evrim teorisi araştırmalarında bilinçli veya bilinçsiz olarak bir çok hastalığın tedavisi bulunmuş ve bu da araştıran öğrenen ve bağnazlıktan uzak toplumlara refah olarak geriye dönmüştür.

Karşı çıktıkları şeyin ne olduğunu bilmeden yazan cahil insanlar sadece karanlığa bir karanlık daha çekmiş olurlar.
Dinler icin yolun sonu.

--
Via MebApp.com