bugün

evrim yoksa insan tarihi neden 10.000 yılı geçmez.
hayatımın tek anlamı. bilmesemde öyle.
kimse atıp tutmasın bana bir ara geçiş canlısının fosilini gösterin inanayım dedirten teoridir. 400 milyon yıllık olduğu iddia edilen ve ara geçiş fosili olduğu iddia edilen bir fosil bulunmuş! ne hikmetse 500 milyon yıllık bir insan fosili bulundu hemde bildiğin insan. varın gerisini siz düşünün.
kesinlikle bir yaratıcı vardır ki bu Allahtır.ancak daha sonra canlılar evrilerek günümüze gelmiştir.
Sadece biyoloji alanında değil. Kültürel, sosyolojik, psikolojik, ekonomi gibi çoğu durumu anlamamıza yardımcı olan büyük bir kuramdır.
canlıların kozmik çorbadan itibaren zaman içinde tek hücreli organizmalardan gerek mutasyon, gerekse de doğal seleksiyon yardımıyla çok hücreli hayvanlara çeşitlenmesi olarak kabul edilebilir. ilk hücre oluşmadan önce ilk olarak hücrenin ana bileşenleri olan çeşitli aminoasitlerin birleşerek ilksel proteini oluşturmasıyla oluşmaya başlamıştır biyolojik evrim. buradaki durum mevcut olan şartların, ortamdaki maddeleri şartlarına uygun şekilde bağ yapacak şartlara sokmasından ibarettir. yani ortada öyle küçük olasılıklar felan yoktur. azıcık matematik bilgisi olan kişi bağ yapma potansiyeli olan cansız maddelerin bir araya gelme olasılığının ne kadar yüksek olduğunu kavrayabilir. zaten zaman içinde bunun birebir aynı deneyi yapılmıştır ve bu olay ispatlanmıştır. o yüzden böyle birşey olamaz saçmalıklarını dinlemeye gerek yok.

deney için;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Miller_deneyi
http://www.chem.duke.edu/...em/Exobiology/miller.html

işin bu boyutu ilk canlılığın oluşabilmesi için gereken tüm şartların meydana gelmesidir. bu durumda diğer tüm durumlar ortam şartlarına uyum ve beraberinde gerçekleşen nokta mutasyonları sonucu oluşan doğal seleksiyon ile açıklanmaktadır. zaten gerek türler arası geçiş gerekse de türlerin farklılaşması, doğal seçilim ile beraber nokta mutasyonları tarafından etraflıca açıklanmaktadır.
20'lik dişlerin evrimleşip artık çıkmaması.
sadece insanın maymundan gelmesi olarak bakılırsa değil anlamak, anlamamak bile mümkün değildir.
teori değil, hipotezdir.
ateistlerin tesadüf dedikleri, müslümanların büyük çoğunluğunun ise ateistler tesadüf diyor diye inkar ettikleri, böyle bir tesadüfün olabilmesinin bile ki bana göre tesadüf değil, başlı başına allah'a iman sebebi olduğunu idrak edemeyenlerin var olduğu, her iki tarafında tamamıyla anlamadığı hatta anlayamayacağı, hipotez veya teori her neyse adını koyamadığı mucize.

"allah, her canlıyı sudan yarattı. işte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... allah dilediğini yaratır; şüphesiz allah her şeye kadirdir." (nur-45)
kıraathane sohbetlerine meze oluşundan mütevellit tesadüf silsilesinden ibaret sanılır. oysa evrim'de tesadüf olarak anabileceğimiz tek şey rastgele mutasyonlardır. evrim'in, doğal seçilim ve doğa kanunları gibi hiç de rastgele çalışmayan başka mekanizmaları da var. ama görmeyince mabud neylesin sultan mahmut?

not: evrim, teori ya da hipotez değil, olgudur. bu olgunun nasıl işlediğini açıklamaya çalışan bir de teori vardır. biz ona evrim teorisi diyoruz.
ısrarla tartışma konusu haline getirilmeye çalışılan olgu.
Etrafımızdaki bir çok şey zamanla değişir. Ancak bunların hepsine biyolojik evrim denemez. Örneğin ağaçlar yapraklarını döker, sıradağlar yükselip erozyona uğrar, fakat bunlar biyolojik evrime örnek oluşturmazlar, çünkü bu değişimlerde genetik kalıtım ile türeme yoktur (bkz: http://www.evrimianlamak.org/e/Ana_Sayfa).
buna inanlar kombinin %110 verimle çalıştığınada inanırlar ee nede olsa bir kaç dergide çıkmış başlıklardır bir yerde yazıyorsa zaten adında da bilim varsa tamam gerçektir onlara.
ilk olarak 1859 yılında Charles Darwin tarafından ortaya atılmıştır.Canlıların nasıl farklılaştığını en mantıklı ve bilimsel biçimde anlatmak için yayınladığı teoridir.Her geçen gün inanırlığı artmaktadır.Biyolojinin temellerinden bir tanesidir.Bütün bunlara rağmen,inanç engeline takılan bu teori,birçok kesim tarafından reddedilmektedir.Bu görüşü reddeden birçok insan,insanın hiçbir canlıdan evrimleşmeden kendiliğinden özel bir biçimde
oluştuğunu kabul eder.Fakat,böylesine komplex bir yapının bir anda nasıl
oluşması mümkün olmuştur sorusu cevapsız kalmaktadır.Verilen cevaplar ise
bilimsellikten uzak olup inançsal boyutlarla ilişkilendirilmektedir.
Tez (iddia) Nedir?
Tartışmaya, iddiaya dayanarak bir öneri, fikir ileri sürmek.

Hipotez (Önerme) Nedir?
Bir gözlemin, bir olayın, bir olgunun ya da bilimsel bir problemin, üzerinde daha fazla inceleme yapılarak test edilmesine olanak veren, öneri niteliğinde açıklama.

Teori (Kuram) Nedir?
Tekrarlanan gözlem ve deneylerle, mevcut bilgi birikimi düzeyinde doğruluğu büyük ölçüde kabul edilmiş, ancak yine gözlem ve deneyler yoluyla yanlışlanabilme olasılığı bulunan, öngörülerinde doğru çıkmış hipoteze, teori (kuram) denir. Teoriler, gözlem, deney, akıl ve mantık yollarıyla her defasında doğrulanabilmelidir.

Yasa (Kanun) Nedir?
Tekrarlanan gözlem ve deneylerle, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen, akla ve mantığa uygun, genel kanıya göre kabul görmüş, değişmez nitelik kazanmış, yanlışlanma olasılığı olmayan gerçek bilgiye, yasa (kanun) denir. Yasalar değişmezlik ilkesine sahiptir. Yanlışlamaya çalıştığınızda, yasayı çökertmeniz mümkün olmaz. Yasalar en gerçek değişmezlerdir. Biz bu mevcut değişmezleri kullanarak yeni değişmezler ortaya çıkarmaya çalışırız.

Bilimsel Yöntem:
Olayları, olguları açıklamaya veya bilimsel bir problemi çözmeyi çalışırken kullandığımız yöntemdir. Bu yöntemi kullanırken, gözlemlerden ve deneylerden faydalanırız. Ortaya attığımız iddianın başkaları tarafından sınanabilme olanağı bulunmalıdır. Yoksa ortaya attığınız iddia boş, anlamsız ve değersiz bir iddia olacaktır. Dizgeli bir şekilde yapılan gözlem, deney, test, ölçme, araştırma, inceleme, birer bilimsel yöntemdir.

Bilimsel Düşünce:
Akla ve mantığa uygun olarak, mevcut değişmez bilgileri kullanarak yeni değişmez bilgiler ortaya çıkarma çabasıdır. Bilimsel bir çalışma yaparken ya da çözmeye çalıştığınız sorun üzerinde düşünürken sadece algısal gözlemlerden ve mevcut bilgi birikiminden faydalanmayız. Bilimsel düşünceye katkısı olan başka unsurlar da vardır. Bunlar, hayal gücü, yaratıcılık ve görebilirlik’ tir.

Hayal gücü, fiziksel olarak mevcut olmadığınız veya olamayacağınız ortamlarda gelişen olayları beynimizde sanal olarak görüntüleyebilme yeteneğidir. Bu yeteneğe sahip olan insanlar, başkalarının hiçbir zaman ortaya çıkaramayacağı ya da çok sonraları bulunacak şeyleri ortaya çıkarabilirler.

Yaratıcılık, mevcut madde, bilgi birikimi, akıl, mantık ve düşünce gücünü kullanarak tesadüfen veya sistematik olarak, daha önce benzeri olmayan, yeni bir bilgi, buluş, yapı ortaya çıkarmaktır.

Görebilirlik, mevcut sistemde, aslında göz önünde olup da daha önce kimsenin farkına varmadığı bir bilgiyi, bir olguyu, bir olayı ya da neden-sonuç ilişkisini ortaya çıkarabilmektir.

Bilimsellik:
Bilimselliğin en önemli ölçütü, çalışmanın dizgeli bir şekilde yapılmasıdır. Amaç, mevcut değişmez bilgileri belli bir yöntemle kullanarak başka değişmez bilgiler ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Bu sayede genellenebilecek, sorun çözmede kullanılabilecek gerçek ya da gerçeğe yakın bilgi potansiyeli oluşturulur. Elde edilen bu değişmez bilgiler, başka sorunların çözümünde yeniden kullanılır.

Değişmez bilgiye ulaşmak için kullanılan her yöntem, her düşünce bilimseldir diyebiliriz. Bir olayın, bir olgunun, bir düşüncenin bilimselliğinden bahsedebilmemiz için de onun yasa olabilmesi için gerekli değişmezlik ölçütüne ne kadar uyup uymadığına bakarız. Yasalaşmış bilgiler zaten doğan olarak bilimseldir. Teorilerin bilimsel olabilmesi için, mevcut bilgi birikimi düzeyinde doğrulanabilmesi, kısmen de olsa içinde mevcut değişmezler barındırması gerekir. Teoriler kesin olarak kabul edilmiş gerçekler olmadığı için, her zaman tartışmaya açıktır ve zaman içinde tekrar tekrar doğrulanmaya gerek duyarlar.

Günümüzde, bilimde daha hızlı yol alabilmek için parça teorisi sistemini ortaya koymalıyız. Nedir bu parça teorisi? Teoriyi destekleyecek doğrulamalar, kesinlik kazanmamışsa ve genel olarak kabul göremiyorsa, o teorinin içindeki kesin değişmezleri yasalaştırabilmeliyiz. Bu aşamada,
1-mevcut teori kısmi olarak yasa olacak ya da,
2-yeni bir yasa ortaya çıkarılacak ya da,
3-mevcut teori terk edilecek ya da,
4-yeni bir teori ortaya çıkarılacaktır.

birde yerçekim kanunu vardır.1900 lü yılların başında einstein tarafından eksik ve hatalı olduğu ortaya çıkarılan .işte bunedenle evrime inanlar her defasında insanı güldürür.
insanları ugraştıracak oyunun ismi.
Pokemonların gelişmelerine verilen ad.
1860 yılında oxford üniversitesi doğa tarihi müzesinde konu hakkında ünlü bir tartışma yaşanmıştır. buna göre, piskopos samuel wilberforce, darvinist thomas henry huxley'e acaba anne tarafından büyükbabasının mı, yoksa baba tarafından büyükbabasının mı kökünün bir maymuna dayandığını sorar. huxley ise piskoposa şu cevabı verir: "bana zavallı bir maymunun mu, yoksa doğanın büyük meziyetler ve ilhamlar bahşettiği ama tüm bilgeliğini ve ilhamını hayat memat meselesi olan bir bilimsel tartışmaya gülünçlük sokacak kadar küçültebilen bir insanın mı büyükbabam olmasını istediğim sorulsa, hiç tereddütsüz tercihimi maymundan yana kullanırdım." (thomson, american scientist, 2000)
canlılarda tabiatla doğru orantılı olarak görülen ve sürekli daha iyiye doğru kendini geliştiren süreçtir.

Sansasyonel bir konudur. Şöyleki; adam çıkmış demiş ki' canlılar hayatta kalabilmek için nesiller boyunca doğanın değişkenlerine uyarlar ve kendileride gelişirler. ' bu evrimdir . bunun tartışılacak sağa sola çekilecek tarafı nedir? bilinmez. ama sen kalkarda bunu din ile alakalandırırsan, dinazor daşşağı neden küçük kalmıştır ı tartışacak kadar bile bilimsel olamazsın.

yani: evet yaratan bir güç vardır. bana göre allah tır. ama bu düzeni zaten kuran odur. değişim allahın iradesidir ki sürekli peygamber göndermiştir. bu bile dinde evrimdir. insanda evrimdir. dinler bile yenilenmiştir.

oyun oynuyorlar. oyuncak olmayalım.
Tartışılabilir ve teori aşamasında olduğu sanılan, ama kesin geçerliliği olan bilimsel bir gerçek,aynı zamanda modern biyolojinin temel taşı, günümüzde onunla bir çok şeyi açıklayabildiğimiz bir kavram, Darwin'in bilime en büyük katkısı.
(bkz: doğal seçilim)
hali hazırda yazılmışı, okunmuşu ve hatmedilmişi var: (bkz: evrim)
üşenmeyeceksin, okuyacaksın..
rastlantisal mutasyonlarin dogal secilimidir.

ingilizcesi:

natural selection of the random mutations.
----

ha ben mi?
yok yok.. komik bir teori ve bilimin sinirliligini gosteriyor.
Bu fikir yapısına sahip olanların hıyar'dan evrimleştiği, gerçeğe dökülemeyen düşünce tarzıdır..
(bkz: Darwinizm)
insanlığın oluşumunu ele alan bir teoridir. evrimin doğruluğu ve yanlışlığı, din gibi tartışılamaz.