bugün

Bu donem kayıt yaptırmanın farz olduğu ikinci basamak işkence dönemidir. Dil puanimin ölmeden önceki son donemecteyim. Umarım istediğim bölüm olur.
Ölümlerden ölüm beğen sürecidir.
Ateşten gömlektir!
Uykusuz gecelerde, kağıt yığınları arasında can çekişmektir.
Finlandiya doktora yapanlarina şovalye yani tanrinin kilici unvanini verip kiliç kuşandirmaktadir. Bu eski bir tapinak şovalyesi adetidir.
ferdi tayfur'un bir şarkısı vardı bana sor işte sizde bunu bana sorun. sıratı dünyada geçmektir. zor değil çok zordur.
akıl işi olmayan eylemdir. araştırma görevlisi olduğum için yapmak zorunda olduğumdur. zorunlu olmasa bir saniye bile düşünmeden bırakacağımdır. zira (başka okullarda nasıl bilmiyorum ama) benim yaptığım okulda ve bölümde hocalar sadece egolarını tatmin etmek için gözünün yaşına bakmadan her türlü zulüm ve işkence yöntemlerini mübah görmekteler. tez dönemini son derece rahat geçirip, literatüre yaptığın katkıyı hiç önemsemeyip, tezine doğru düzgün geri dönüş bile yapmayıp, ders döneminde ve yeterlik sınavında her türlü zorluğa maruz kalmak bunun en güzel kanıtıdır.

zorunda değilseniz yapmayın. hayatınızın en güzel yıllarını heba etmeyin.
çelik gibi sinirlere, peygamber sabrına ve insan üstü bir motivasyona sahip olmayı gerektirir.
Düşünüyorum insan bunu kendine niye yapar diye, bir cevap bulamıyorum. Bakınız şuan dizimde notlar var çalışmam gereken ama ben napiyorum, sözlükte dünyayı kurtariyorum. işiniz gücünüz varsa bulaşmayın gençler. Ben resmen suruklendim. Aklım başıma geldiğinde çok geçti. Yalnız şunu farkettim bugün, bolumumu hiç ama hiç bir zaman sevmedim. işin bir de bu boyutu vardı. Yeni yeni ısınmaya başladım. Baktı beyin bundan kaçış yok bari seveyim dedi. Neyse, kisaca doktora gerçekten acılı bir süreç. Öyle pembe akademisyenlik hayalleriyle yola çıkmayın dostlar. icerisi toz duman benden söylemesi. Hadi ablaniza dua edin de bitsin su süreç.
git tuvalete yap doktorun ne suçu var.
Bundan 15-20 sene önce şimdikinden çok daha kolaymıştır. Dikkat dağıtacak hiçbişey yok. Al kitaplarını oku saatlerce. Oh ne keyif. Oysa şimdi dersten eve gelsen telefonu bi alsan zaten uyuyana kadar orda takılıyor insan. Bi kere bu tadı aldı mı kitap okumak yavan geliyor.
üstteki yazarın dediği üzere kolaylaşmıştır. Özellikle üniversitenin veri tabanlarından güzel kaynaklara ulaşabiliyorsunuz. 15-20 yıl öncesinde böyle imkanlar ya mevcut değildi, ya da çok sınırlıydı.
Uludağ Üniversitesinde yapılmamalıdır. Kıytırık bir ortaokula benzeyen üniversitelerden de uzak durulmalıdır. Adam gibi okullarda yapmak çok iyi olur. (iiBF için konuştum)
yeterlilik sınavını verdim, danışman ve konu belirledik ve üzerine tez izleme komitesini de kurduk. sonra bir hal geldi bana ve her şeyi bırakıp yurt dışına yerleştim. böyle interesan bir ferahlama geldi yav. daha 30 olmamış bir insanın 3-4 kronik hastalığı olur mu? oluyor işte. ne gerek var amq, biz mi kurtaracağız memleketi. neyse, ben mb ve 5 aydır temizim. s.kerler.
dünya dinamikleri bilimi ve teknolojiyi aynı şey sanan bir dönemde geldiğimiz noktada bombok kirlenmiş eşitliksiz saçma sapan bir dünya. çok küçük bir kitleye yığılmış dev bir sermaye ve bunlara karşı hiç bir şey yapamayan güya bilim dünyası. soruyoruz kapitalizme ve bu dünyanın geldiği hale bilim dünyası ne yapmış ve ne yapıyor. kendi önünü zor aydınlatan güya kendini aydın sanan kampüs münevverleri. dergilerde yayın yayınlatmayı bir marifet sayan bir takım tuhaf tiplerin biraz üstünü kazıyınca dünya dergi makale yayın liginde intihalciliğiyle meşhur türk bilim şahikaları. dünyada da her şeyin tadı tuzu kaçmışken dünya hala geçen yuzyıllarda bulunan ve kendileri böyle resmi akademik falan da olmayan bilim adamlarının buldukları ile dönüyor hala. tesla,edison, ,marconi, fermi bunların üstüne koyulmuş çok fazla şey yok. elektriğin keşfi ve bu gücün dünyaya yansıtılmasının üstüne çok şey koyulamadı. doğanın içine edilmiş bi dünyanın bu halinden de bilim dünyası çıkarmış falan da değil.
güncel Önemli Başlıklar