bugün

--spoiler--
Her insan ancak bilmediği şeyden korkar. Korkusunu yenmek için bilmek ister. Fakat bilmesi için araması gerekir. Bununla birlikte, eğer insan bir şeyi arıyorsa onu bulmuş ve ona kavuşmuş da değildir. Kavuşamadığı şeye erişmek için can atar. Bu da aşktır işte! Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için korku da aşk da biter. işte o zaman meşk başlar. Zaten cennet de budur."
--spoiler--**
mutluluğun tavana vurduğu her durum ve her mekanın ortak adı.
ateistlerin* göremeyeceği mekandır. en son giren mümine bile dünya kadar yer verileceği söylenmektedir. girmesi de bedavadır bir bakıma. yazıktır o giremeyecek şahsiyetlere.**
-lan fehmi hani cennete gidiyorduk. olum cehenneme atacaklar bizi.
+abi ne biliyim . hoca efendi hep öyle söylemişti.
zebani : olum sizde hiç kafa yok mu. öğrenemediniz mi bir şey yimpaş tan deniz fenerinden ihlas holding ten.
dünyaya katlanmamızı sağlayan, varlığı bizi umutlandıran yer.
altından ırmaklar akan, ucu bucağı olmayan, yüzlerce kanatlı meleğin uzun süre hızla uçtuğu halde yüksek mertebelerdeki kişilerin evlerini dolaşmayı dahi tam bitiremediği, orada oyun oynayan, koşuşan çocukların birer inci tanesi gibi gözüktüğü, herkesin her istediğinin anında yerine getirildiği ve allah ın herkese ay ın göründüğü gibi görüleceği, merak edilen ve gitmek istenilen yer..
sevgilinin, size en masum, en güzel, en kusursuz göründüğü yerdir cennet. sevgilinin olduğu her yerdir. öyledir ki; ölüp de cennete gitmek istemezsin onsuz. çünkü onsuz cennet, cennet değildir.
yüce allah'ın kullarına vaad ettiği en güzel nimetlerden biri, mükafatlandırma yurdu. sonsuza kadar en güzel hayat.
petrol kralı olmaktır.
yalnız ateistler pek giremez, burada hava atacaklarına şu dünyada en fazla 70 sene dişlerini sıkıp, allah ve peygamberine iman edip, en azından müebbet cehennemden kurtulurlar ve bu mekana girebilirler. ha "yok ben ille'de burnumla bok yiyeceğim ve allah falan tanımam burada ki kızlar çok hoş" derse, yolu açık olsun derler adama.
2007 türkiye yapımı psikolojik dram türünde sinema filmidir.
daniel keyes' in 2005 yılında basılmış olan " Flowers for Algernon ( algernon' a çiçekler)" adlı romanından esinlenildiği, apaçık ortadadır. fakat filmle ilgili bilgilere baktığınızda kitabın adından söz edilmemiştir bile...
ek görev ile cehenneme alınacakların bulunduğu yer.
eğer iyi olanlar/cennetlik olanlar eşleriyle, huri'lerle, nuri'lerle vs. cennette keyif sürecekse bu durumda tanrı cennette çoklu ilişkileri destekliyor mu diye kendime sorduğum yer.
+ açık büfe yemek herşey beleş havuz deniz ağaçlar. bir sürü kadın eğlence hepsi olacak

- ne zaman

+ geberince

- ama zaten bunları parayla yapıyorlar

+ ama senin paran yok

işte bizim deidkerimizi yap namaz mamaz kıl cemmate katıl. din için bombala deersek bombala ki en sevap budur.

- abi bişey soracam

- bu semavi dinler. paranın icadından sonra çıktı değil mi

+ evet te niye sordun

- yok bir şey.
inananların ebedi olarak kalacaklarına inandıklerı yerdir.iyilik sahipleri bir çok mükafat verilecektir.
"Ey kullarım, siz daha benim keremimden, ihsanımdan neyi gördünüz? Bu dünyada gördüğünüz hiçbir şeydir. Ne gibi lütfu kerem sahibi olduğumu, benim lutfu keremimin nihayetsiz verildiği cennetlerime girdiğiniz vakitte göreceksiniz."
bir çok müslümanın yok abi allaha iman edelim gitmesek de olur dediği ama özlerinde allah'ı cennet için sevenlerin onlara inanmayanları cehennem de yanın mına koyim diye tasvirlediği yerdir.

islam din'i mezara kadar hoşgörülü he ?
sübyancılık sadece dünyaya mahsus yani ?
iblis ile iddiaya girip insanları imtihan etmek de öyle ?
yalnızlık allah'a mahsus dimi ? e ben neden bu kadar yalnızım ?
hmm.

(bkz: kimine huzur cezadır kimine ateş)
menfaat peşindeki müslümanın tanrı'yı cennet için sevmesi
gideceğimi düşünmediğim güzide yer.
vardır. hemde fıstık gibi yerdir . allahın gücü sonsuz değil midir. her türlü güzellik niye sorun olsundur.
(bkz: hasan sabbah)
judith mcnaught isimli yazarımıza hayran bırakan romandır. gerçekten çok etkilemiştir beni. okuduktan sonra etkisi geçmiştir duygusal birisi olmadığım için; ama okurken gözümden yaş geldiği de olmuştur. herkesin okumasını dilerim.
http://www.hurriyetport.c...CLE/27081/2010-12-25.html
ali barışın gitmeyi planladığı yerdir.
(bkz: anaların ayaklarının altındaki yer)
gözlerin görmediği, kulakların duymadığı ve insanların kalbine, hayaline gelmeyen güzellikler ve farklılıklar alemidir.