CELALETTiN CERRAH iSTiFA!!!

17 yaşında kafası kesilerek öldürülmüş bir kız çocuğunun katilini yakalayacağına "AiLESi TAKiP ETSEYMiŞ" diyen kendi ahlakının bekçisi olan emniyet müdürü istemiyoruz.

Adli gerekçe ile götürülünen emniyet müdürlüklerinde boynundan vurularak öldürülen Festus Okey'lerin olmasını engelleyeceğine, "yanlışlıkla olmuş" diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

Herhangi bir sebeple gözaltına alınanlara işkence uygulanmasını destekleyen, uygulayanları koruyan, kollayan emniyet müdürü istemiyoruz.

Sinagog saldırılarıyla ilgilenmek için maç keyfini yarıda bırakmayan emniyet müdürü istemiyoruz.

"Benim emrimdeki kişi kanunsuz dahi olsa emirlerimi yerine getirmek zorundadır." diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

En doğal hakları olan protesto hakkını kullanan gençleri linç etmeye kalkanlar için " Vatandaşlarımız çok güzel bir tepki gösterdi." diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

Lokantada ücret ödemeden yemek yemek isteyip, itiraz edilince esnafı döven polis memurlarını var eden, koruyan, kollayan emniyet müdürü istemiyoruz.

1 Mayıs'larda halka terör uygulayan, şehri savaş alanına çeviren emniyet müdürü istemiyoruz.

iSTiFA ETMESi iÇiN YÜZLERCE NEDEN SAYABiLECEĞiMiZ EMNiYET MÜDÜRÜ iSTEMiYORUZ.

CELALETTiN CERRAH iSTiFA!!!

http://cerrahistifa.blogspot.com/ adresinden alıntıdır.

(bkz: beceriksiz türk polisi)
eksik olan bir cümledir. ayrıca ülkeyi de terketse iyi olur. aynı havayı solumak bile ağır geliyor şahsıma.
istifa etmesin görevden alınsın. istifa sorumluluk sahibi insanın davranışıdır.
celalettin cerrah'a onurlu bi adım atması için* yapılan çağrıdır.
bu çağrının her platformda dile getirilmesi ve tepkinin daha da büyümesi sağlanmalıdır. bu yüzden başlığın arak olması falan mühim değildir. geç bile kalınmıştır hatta...

edit: ayrıca başlık arak değildir. ortada bu konuyla açılmış bir blog vardır. bunun linkini vermekten daha doğal bir şey olamaz.
çok saçma bir kampanya. 2003 de yaşanan hsbc bank, ingiltere başkonsolosluğu, beth israel sinagogu ve neve şalom sinagogu patlamalarından sonra sapa sağlam koltuğunda oturan bir emniyet müdürüne hiçbir şey olmaz.
çözüm getirmeyen istektir. cerrah gidince mevcut zihniyet gidecek mi? hayır. yerine hümanizm dolu, sevgi pıtırcığı bir emniyet müdürü mü gelecek? hayır. o zaman havada kalan bir istekten başka bir şey olmuyor bu.
işini kurbanların ailelerine yaptırmayı düşünen zihniyetin istifa edecek kadar sorumluluk sahibi olabileceğine inanabiliyorsak, istifa edeceğine de inanalım ve bekleyelim kampanyası.
(bkz: cerrah dursun aileler iş başına)
her onurlu ülkede, son açıklamasından sonra, olmak zorunda olan istifa. ama haklı gerekçeler ve yine keşkelerle dolduracağımız bu başlık sözlüğün tozlu raflarında yer alacak. tıpkı daha önce talep edilen ve gerçekleşmeyen istifalar gibi:
(bkz: melih gökçek istifa etsin)
(bkz: deniz baykal istifa etsin)
(bkz: istanbul valisi istifa etsin ve sorusturulsun)
(bkz: muammer guler istifa etsin)
(bkz: yildirim demiroren istifa etsin kampanyasi)
(bkz: celalettin cerrah/#1696071)
--spoiler--

1 Mayıs'larda halka terör uygulayan, şehri savaş alanına çeviren emniyet müdürü istemiyoruz.

--spoiler--

her şeyi belli ediyor zaten. kusura bakmayın devrimciler ama biz kimin şehri savaş alanına çevirdiğini biliyoruz. yemezler.
yüzüne karşı söyleyen yemek ısmarlayacağım istek.
celalettin cerrah'ın emniyet müdürlüğünden istifa etmesi için kampanya tarzı bir istek.
münevver karabulut cinayeti hakkında, "ailesi takip etseymiş" dediği için ona halk tarafından gösterilen tepki. yerindedir.

bu cümlede emniyet müdürünün karabulut ailesine bir ayar verme isteği var sanki. halbuki kendisi cinayetle ilgili konuşmalıdır sadece. bir ailenin kızını takip etmesi veya etmemesi onun problemi değildir. bu konu hakkında konuşarak bir ailenin kızını nasıl büyüttüğünü, onunla nasıl ilgilendiğini yargılamak ona düşmüyor.
bu olay, celalettin cerrah hakkında, bu adam nasıl bir emniyet müdürüdür dedirten sadece binbir olaylardan biridir.

yurdum insanı, celalettin cerrah'ın işini senelerdir kötü yaptığının bilincinde olarak bugünü beklemiştir istifasını istemek için. çünkü güzel yurdum insanı, tepkisini göstermek için haksızlığa uğrayanları, katledilenleri takmaz, onlardan biri ufak bir bebek veya bir lolita, şirin bir genç kız olana kadar. neden ? çünkü yurdum insanı ağlamak ister, dram ister. bu dünyadan çok erken göçüp gitmiş masum bir hayat, taze bir güzellik ister ağlamak için. ve ölen insana ağlamaz, giden güzelliğe, masumiyete ağlar. (bkz: #4914352)
veya, acaba cem garipoğlu bu kadar zengin olmasaydı, halk bu kadar ayaklanır mıydı ? sanmıyorum.

neyse... burada aslen düşündüren olay cerrah'ın tamamen haksız olmamasıdır.
17 yaşında bir insan çok gençtir. zannettiği kadar olgun değildir. evet, ailesi tarafından takip edilmelidir. takip edilmelidir derken 50 metre arkasında yürümekten bahsetmiyorum. fakat ona "nereye gidiyorsun ve kimle gidiyorsun ? nasıl gidiyorsunuz (arabayla mı ? yürüyerek mi ?) ? saat kaçta geleceksin ? sana sık sık telefon edeceğim. kim o gittiğin çocuk ? ben onu yeterince tanımıyorum, tanışayım ondan sonra çıkabilirsin. bir yere gideceksen bana telefon aç nereye gidecegini söyle. şu saatte evde ol." demek yobazlık değildir.

maalesef 17 yaşındaki münevver ailesinin az tanıdığı bir erkekle çıkmıştır. ve saatler sonra ailesi onun öldüğünü öğrenmiştir. karabulut ailesini suçlamadan ve yargılamadan - suç, cerrah'ın ima ettiği gibi ailede değil, tamamen cem garipoğlu ve belki yanında bulunanlara aittir - burada aklıma gelen ilk soru onların nasıl çok genç olan kızlarını tanımadıkları bir oğlanla öyle bırakmalarıdır.

bir de amerika'lılara güleriz, "hahaha kız bir erkekle tanışınca anne-baba hemen tanışmak istiyor" diyerek. neredeyse pezevenk deriz. ama bizim yaptığımız daha mı iyi sanki ?

nota bene : "eh ne güzel demek ki ona güveniyorlardı" demek saçmalıktır. bir insana güvenip onu korumak isteyebilirsiniz. bu soruları sormanın amacı çocuğun başına bekçi kesilmek değildir. onu korumaktır.

nota bene 2 : münevver'in bu olayda bir suçu yoktur. televizyonlara çıkıp suçu ona yüklemek isteğiyle ona hafif kız tarzı şeyler diyenler, dinciler, ahlaksızlar bu entryde tasvip edilmiyor.

edit ve nota bene 3 : herkes bir psikopatın eline düşebilir. ebeveynlerden ilgi gören de görmeyen de. fakat nerede ve kimlerle olduğunuzu bilen bir anneniz, bir babanız, bir aileniz olursa, bu tehlike yok olamaz tabi ama azalabilir. şahsen, saçma buluyorum "ama ilgi görmesi o oğlanın eline düşmesini önleyemezdi" diyenleri. nerden bilebilirsin ? belki böyle olmazdı. belki hayatta olurdu. bu "belki" bir hayat kurtarabilir.
(bkz: anani da al git buradan)
gelmiş geçmiş istanbul'un en başarılı emniyet müdürü hakkında açılan saçma sapan bir kampanya. (#5107009)
bundan önceki başarılarından ciddi şekilde haberdar değilim, tamamen benim cahilliğim. ancak şayet o satırlarda yazan şeyleri gerçekten söylemişse hakkaten ayıp etmiştir. senin görevin güvenliği doğru şekilde sağlamak, maraz durumlarda gerekli icraatlarda bulunmak, damarlarındaki asil türk kanının getirdiği, aile yapısını yargılamak değil. sorgularsın eyvallah, ama yargılamak?
hiçbir halta yaramayacak olan çağrıdır.

bunca yıldır istanbul'da olan zilyon tane olaydan sonra koltuğunda kalmayı başarabilmiştir cerrah. hatta bugün bile tayyip erdoğan "emniyet müdürümün arkasındayım" diyebilmiştir. aslında arkasında olan kendisi değil, çarşamba cemaati'dir.

tayyip erdoğan tarikat ve cemaatlere kritik makamlara o tarikat ve cemaatlerin belirlediği kişileri atayarak verdiği tavizleri özellikle oylarının düştüğü şu dönemde göze alamaz.

1 mayıs mevzusunda ise bazıları bilmesi gerekir ki; türk-iş, disk ve kesk yasal sendikalardır! geçtiğimiz yıl şişli etfal'e gaz bombası atan da belediye işçileriydi sanıyorum. şişli'den taksim'e yürümek isteyenlere "ana arterlerde ve bağlı yollarda trafik sıkışıklığı olur" bahanesi ile izin vermeyip, bu yıl polis teşkilatının kuruluşunun 164. yılı kutlamaları çerçevesinde geçen yıl işçilere izin vermedikleri güzergahta "vatandaş-polis el ele" yürüyüşü yaparak aynı ana arter ve bağlı yollarda trafik sıkışıklığına neden olanlar başkalarıydı sanki e adama sormazlar mı "geçen yıl öne sürdüğünüz bahaneyle izin vermediğiniz etkinliğin benzerini kendiniz aynı sonuçlara rağmen yapıyorsunuz?" diye? işçiler yürüyüş yapmak istediklerine "vatandaş mağdur olur" edebiyatı yap ama aynı güzergahta kendin yürüyünce mağduriyetleri göz ardı et. diğer taraftan aynı emniyet değil mi dolmabahçe'de 3-5 kişiyi bahane edip çocuk, kadın ve yaşlıların da olduğu yaklaşık 10.000 kişinin bulunduğu bir etkinliğe biber gazlı müdahale eden?

velhasıl istanbul'da iç savaş çıksa arkasında çarşamba cemaati durdukça tayyip erdoğan çıkar "müdürümün arkasındayım" der, koltuğunun derisinde çizilme bile olmaz. kimse boşa hayal kurmasın. sadece celalettin cerrah değil, birçok tarikat ve cemaat icazetiyle makamlara oturtulan kişiler yine aynı tarikat ve cemaatlerin icazeti olmadan yerlerinden kıpırdatılamazlar.
http://cerrahistifa.blogspot.com/

imzaladığım bildiridir.

17 yaşında kafası kesilerek öldürülmüş bir kız çocuğunun katilini yakalayacağına "ailesi takip etseymiş" diyen kendi ahlakının bekçisi olan emniyet müdürü istemiyoruz.

adli gerekçe ile götürülünen emniyet müdürlüklerinde boynundan vurularak öldürülen festus okey'lerin olmasını engelleyeceğine, "yanlışlıkla olmuş" diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

herhangi bir sebeple gözaltına alınanlara işkence uygulanmasını destekleyen, uygulayanları koruyan, kollayan emniyet müdürü istemiyoruz.

sinagog saldırılarıyla ilgilenmek için maç keyfini yarıda bırakmayan emniyet müdürü istemiyoruz.

"benim emrimdeki kişi kanunsuz dahi olsa emirlerimi yerine getirmek zorundadır." diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

en doğal hakları olan protesto hakkını kullanan gençleri linç etmeye kalkanlar için " vatandaşlarımız çok güzel bir tepki gösterdi." diyen emniyet müdürü istemiyoruz.

lokantada ücret ödemeden yemek yemek isteyip, itiraz edilince esnafı döven polis memurlarını var eden, koruyan, kollayan emniyet müdürü istemiyoruz.

1 mayıs'larda halka terör uygulayan, şehri savaş alanına çeviren emniyet müdürü istemiyoruz.

istifa etmesi için yüzlerce neden sayabileceğimiz emniyet müdürü istemiyoruz.
imzalayanlardan biri:

"kamil uludağ yazar"

yuhahahah. abim bütünleşmiş rumuzla.
sonuna kadar desteklediğim kampanyadır. sen ahlak zabıtalığı yapacağına görevini yapsana be adam !
imzaladığım bildiridir. bostancı'da basılan hücre evindeki terörist sayısını ve sahip oldukları silahlrı belirleyemeyen ve 2 kişininölmesine neden olan, geçen seneki 1 mayıs'ta milleti sulayan ve gaz bombasına boğan, tek suçu gazete dağıtmak olan engin ceber'i işkenceyle öldüren, münevver karabulut'un katil zanlısını hala adalete teslim edemeyen bir emniyet müdürünü istemiyorum. ancak tek başına gitmemeli, birlikte geldiği vali muammer güler'i de yanında götürmelidir.
istifa etsin, bıyığını kessin...
çözemediği olaylarda sesini kessin...
bu güvensiz kentte, sade bir yurttaş gibi yaşama cezası verilsin...
çatışma anlarında, güvenlik tedbiri alınmadan dolaşmasına izin verilsin...
2 aydır kaçan boktan bir herifi bulamadığına utanmadan, kurban kızın ailesini sahip çıkmamakla suçlayan; vergilerimizle ekmek yiyen, yerken de bunları düşünmeyen, kanunsuzluğun çivisi çıkmış istanbul'da hala kendine yer bulabilen şahsiyet. acilen istifa etmeli, ettirilmeli belki o zaman adam denilebilir...

lütfen imzalayalım:

http://cerrahistifa.blogspot.com
Gün geçmeden gerçekleşmesini istediğim istektir.Acılı bir aileye denecek lafmıydı lan seninki?Nefret ediyorum senden,tüm anne ve babarın adna suratına tükürmek istiyorum.
altına imzasını atmayanı insandan saymayacağım kampanyadır.
(bkz: galatasaray ın başına jose mourinho gelsin)

edit: (bkz: galatasaray ın başına frank rijkaard gelsin)