bugün

medal of honor ekibi tarafından yapılmış ikinci dünya savaşı sırasında geçen bir bilgisayar oyunu olan call of dutynin yeni versiyonu.
medal of honor yada brother in arms gibi rakiplerine bin basacak bir oyun. gerek atmosfer gerek grafik gerekse ses efektleri ve muzikler konusunda super bir is cikarmis adamlar ayrica muktiplayer oynayinca super sariyo varsa kendine guvenen gelsin kapisalim (bkz: duello)
ikinci dünya savaşının tüm sicaklığını başarıyla hissettiren oyunyama.com adresinden de oyunun türkçe yamasını bulabileceğiniz,güzide oyun.
slogan ı harika olan oyun.sloganı:
''hiç bir savaş tek başına kazanılamaz''

oyunda da görüyoruz ki;tek başına oyunu bitiremiyoruz.oynadığım en iyi savaş oyunu.
+günde 8 saat oynanarak 3 günde bitirebilen bir oyun.(tecrübeyle sabittir)
+fps tarzı oyunlarda kantır ile zirveyi paylaşmaktadır.
iki gecede bitirmeyi başardığım mükemmel ötesi savaş oyunu. gerçekten düşmanlarınızın yapay zekadan biraz daha öteye gitmeye başladıkları oyunlar arsında yer alıyor. el bombalarından kaçmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın illa 4-5 kez yakalanıyorsunuz.

tarihi açıdan oyun 2. dünya savaşının kanlı döneminin son zamanlarında 1941-1945 dönemi arasında rus, ingiliz ve amerikan kuvvetlerinin hitlerin askerlerini geri püskürtme dönemine tekabül ediyor. yani faşistlere ölüüüüm nidalarıyla dünya barışını sağlıyorsunuz. oyunda Rus, ingiliz ve Amerikan kuvvetleri ile Rusya, Mısır, Libya, Tunus ve Fransa'da çarpışıyoruz.

oyun üç parça halinde, ilk olarak sovyetler birliğinden bir er olarak faşistleri moskovadan tepeliyorsunuz. bu olay iki bölümde sona eriyor. ve bölümler öyle 10 dakikada bir yüklenmiyor, başladımı yarım saat savaşın içinde buluyorsunuz kendinizi ki bu harika.

diğer iki veya üç görev sırasında ingiliz askeri olarak afrika çöllerinde tank savaşları yapıyor, nazi sığınaklarını basıyor ve görevinizi tamamlıyorsunuz.

son olarak amerikan askeri olarak önce normandiya çıkartması yapıyorsunuz. tam bu noktada er ryan'ı kurtarmak filminin giriş sahnelerini birebir yaşamak mümkün. ve bu çıkartma ile devamı oyunun en zorlayıcı bölümleri arasında yer alıyor. daha sonra bir kaç tepe ele geçirmeye falan çalışıoyrsunuz ki dillere destan.

oyunu iki gecede bitirdiğime pişmanım diyebilirim. fakat sizin de yavaş yavaş bitirebileceğinizi sanmıyorum çünkü oyun akıoyr efenm. * oyunda dört zorluk seviyesi var; easy, regular, veteran ve hardened! ilk olarak regular seviyede oyunu bitirip hardened'da master yapmanızı tavsiye edebileceğim.

oyunun klasikleşmiş savaş aforizmaları yine oyun boyunca ekranınızda oyun yüklemesi sırasında beliriyor. bir çok ünlü generalden inciler dökülüyor oyun boyunca. yakında tüm o aforizmaları bu başlık altında eklemek isterim tabi. şimdilik aklımda kalanlar;

"barışı sadece ölüm görecektir."
"ölüm bütün problemleri çözer, hiç insan hiç problem!"
"savaşları yaşlı insanlar başlatır, fakat savaşta ölecek olan gençlerdir."
bir de napolyon "düşmanınızla fazla savaşmayın, yoksa savaş taktiğinizi ona öğretirsiniz." demiş. peh peh peh...

oyun hakkında son bilgi de oyun boyunca almanya çiftliklerini gezerken yerlerde leşleri serili bir sürü inek görebilirsiniz. vee oyunun sonunda da yapımcılar "bu oyunun yapım aşamasında hiçbir ineğe zarar verilmemiştir." ibaresiyle de yarmışlardır. * şiddetle tavsiye ettik iyi eğlenceler.

resmi sitesi; http://www.callofduty.com/
operation flaspointten iyi olmasın güzel oyundur..
Multiplayer ı arkadaşlarla oynayınca müthiş zevkli olan oyundur. Single Player ise pek sarmaz, üstelik çok da basittir. Ayrıca neden Alman olamıyoruz sorusunu getirir akla.
(bkz: ein kommunist grenade)
oynayana bizzat savaşın içindeymiş hissini veren süper oyun.
(bkz: call of duty 3)
insanı dünyadan soğutan oyundur. 3 günde bitirilmesi eve dönüşte problem oluşturur, * boşluğa düşmüş gibi hissedersiniz. call of duty(1)deki tecrübeye güvenerek veteran** seçilir. altında bilgi olarak "you will not survive"* yazar. "hadi len" dersiniz başlarsınız oynamaya fakat dakka 1 şehit olursunuz. "vatan sağolsun" der yeniden oynarsınız. oyunda değiştirilen özellikeler ile kopamazsınız. mesela health olayı kaldırılmış yerine saklanarak tekrar hayata dönmeniz sağlanmıştır. tabi karşılığında quick save özelliği kaldırılarak!!! keskin nişancı silahı aldığınızda hedefi vurabilmek için shift tuşuna basarak nefesinizi tutmanız gerekmekte ve bunu max 4-5 saniye yapabilmektesinizdir. ses olarak mükemmeli yaklayan cod2 bilinen ikinci dünya savaşı oyunlarını sollamıştır. cod1 deki gibi güzel hikaye ve anlatımı yoktur, fakat grafikler ve gerçekçilik bu sefer ön plandadır. mesela alman askeri pencerenin kenarında saklandığını nefes alıp verirken çıkardığı buhardan anlayabilmek çok ince detaylarından göze çarpanıdır. sis bombası gibi bir özellik eklenmiştir. el bombasını numaralar ile seçemezsiniz. onun yerine mouseun orta tuşuna konması (veya g tuşu) güzel özelliktir. ayrıca indicator yardımıyla düşman el bombalarının nerenizde olduğunu farkedebilirsiniz ama pek işe yaramaz mübarek rahmet gibi yağar! en kuytu yere bile üçlük atar düşman "german granede!" ile. 3 çeşit silah taşıma kaldırılmıştır. gerçeklik olarak güzel özelliktir. hele ele geçirdiğiniz kasabanın su kulesi mi ne onun en tepesinde mortar*ı kullanan almanları öldürmek için bayağı kasarsınız. *
son olarak almanlar bu kadar aptal mı dediğim cod1 in aksine dünyayı kurtarmak bu oyunda çok zordur! zira çok pis nişan alıyor faşistler.
ülkemin herhangibir ilinde herhangibir erkan adamı tarafından internet cafelerde yasaklayacağı oyunlardan sadece biridir.
12 yaşından büyüklere serbest mi ?
oyun asamalarini kafaniza göre kaydedemediginiz bir oyundur , oyun kafasina ne zaman eserse kaydediyor...
Bazen 10 dakika boyunca kaydetmez , ve siz bir alman bomba yada kursununa denk geldiginizde oyunu yapanlara basarsiniz küfürü... Haydaaaa yinemi 10 dakika geriden baslayacagiz dedirten oyundur...
xbox live'da deliler gibi oynanan oyundur.

moriybund sez.
ziyadesiyle soviet campain ile göz doldurmuş, american campain ise vasatı aşamamıştır.
zannımca american campaini daha iyi oyundur. 6 haziran 1944'te ki çıkarmayı ve savaş atmosferini iyi dizayn etmişler ancak her zaman aynı yere aynı bombanın düşmesi, aynı askerin aynı yerden çıkması gibi saçmalıklara hala çözüm bulamamışlar. hill 400'de ki savunma içinde bu yapay zeka hataları geçerlidir ancak yine ww2 atmosferi o bölümde de oyuncuya sonuna kadar hissettirilebilmiştir.
multiplayer serverlere eklenen yeni haritalar ile inanılmaz keyif veren oyundur. haritalarından bazıları karayip korsanları, obit evleri, zaafrane, tripoli ve wallendar. özellikle gemilere binilebilen karayipli bölüm harika. oyunun müzikleri de oynanan bölüme göre değişiyor. yeni bölümleri görebilmek için:

(bkz: ubit clan)
rusların demolition bölümünün harika olduğu oyun. ayrıca almanların mp44 silahı da tercihimdir.
rus bölümünde insanı gaza getiren oyun.. hele bi ara yanında ki "this was for my mother..." die bi başlamıştır ki insan kendini gerçekten rus sanıp "kill those faşists" böğürtüleri arasında elinde taramalıyla savaş meydanının ortasına atar... "for mother russia"
er in çavuşa "bak akıllı ol, bu küçük mücadeleyi kazandık diye savaş bitmiş değil" gibisinden artistlik yapabildiği oyun. gerçekte olsa alırdım havasını ama neyse.
alman karargahına gizli gizli arkadan sokulursun, bodoslama girmeyeyim de bütün askerler bana odaklanmasın diye bilgisayarın başında nefesini bile kontrollü alırsın. ancak bir tane ibne alman askeri vardır sen istediğin kadar planlı gir o şerefsiz çıkar bir yerden o cırtlak alman sesiyle kıçını yırtar: "britische truppen sind hier erbraucht hilfe!!" diye. 5 sn içinde ortalık karışır. uyuz rus komutan da sana arkadan dont try to be a hero vassili diye öğüt verir. siz de ölünce be sikik öyle diyceğine sen de gelsene erkek gibi diyerek ana avrat saymaya başlarsınız.
zamanında çılgın gibi multiplayer oynadığım oyundur. her oyun ayrı bir fanteziydi.
single player'ı yüksek zorluklarda oynarken çıldırmanız işten bile değildir. eğer ölmeyecek kadar iyiyseniz dakikada bir siper alıp can doldurmanız gerekecek. gerçi tam bir gerçekçilik öğesi, ama can sıkabilir.
ilk başta Kızıl orduya gönüllü olarak eline ilk kez silah almış olan Vasili ivanovich Koslov olarak başlayıp oyuncak ayı, tabak, çanak gibi şeyler vurup patates fırlatarak eğitim yapıyoruz...Sonra büyük bir rus kahramanı olup çıkıyoruz.Ama ha ediyosunuz. Tüm bombaları Vasili yerleştirsin. Vasili sniper cıyı vur. Vasili tankı patlat. Vasili dur. Vasili kalk. Vasili önden buyur. Tüm işi Vasili yapsın o ilerlemeyince sizde durun arkasına saklanın azıcık öne çıınca hemen "Vasiliiiiiiiii dont try be a hero". Valla kıyak iş.
ingiliz Davis olup çöllerde savaşıyoruz sonra vuruldukça ölmediği halde hala arkadan arkadan gelen Captain Price a gıcık olarak Fransaya tayinimiz çıkıyor.

Bir de ingiliz olarak çölde bir tank komandosunu oynuyoruz ama ismini hatırlamıyorum.
Taylor olarak Amerikalı bir asker olup direk Normandiya çıkarmasında yer alıyoruz sürekli emir yağdırması ve ölmediği halde geriden gelen Randall a uyuz oluyoruz yine. Ya hiç değilse Price kalıplıydı ve arada kendini öne atıyordu.Neyse En sonunda savaş bitiyor ve Randall bu şekilde size yaptığı keleği telafi ediyor.
Nasıl mı? Ona sen "kahramansın seni yüksek subay falan yapcaz" diyen generale asıl kahraman ve hak eden Taylor oldu diyor.
Oyunda can kavramı yok soluklanınca Canınız doluyor. Bu güzel olmuş ama save kavramı da yok o kötü. Sadece auto save var. Eğer 15-20 kişi internet kafe de iseniz bu oyunun multi player seçeneği team death match de çok sarmaktadır ve ben bu oyunu tüm CoD serisinin hepsinden çok severim.
ha demeyi unuttum senaryosu 2. Dünya savaşı
cpt. price, sgt.randall ve oyundaki diğer kumandanlar savaş sırasında ölmemektedirler. alman askerlerinden kaçmanın bir yolu bu komutanların arkasına sığınmaktır. almanların tiger tankı ile bulunduğunuz evi kuşattığı sırada ölmemek için price'in arkasında durabilirsiniz.