kanal d'nin şubat ayının son haftası yayınlanacak olan çiçeği burnunda dizisi. kanal d, krizden dolayı dizileri yarım yamalak yayınlarken bu dizinin akıbeti merak konusudur. ancak senaryonun meral okay'a ait olması hasebiyle dizi özüyle daha çok merak konusudur.
oyuncu kadrosu şöyledir:
Melisa Sözen,
Hakkı Haluk Cömert
Engin Akyürek
Engin Altan Düzyatan
Meral Okay
Ünal Gümüş
Berfu Öngören
Cahit Gök ...
Ve Altın Portakal ödüllü yönetmen: Ulaş inaç
(bkz: ben Bir Marti Olsam)
(bkz: babazula)
teaser'ı ile ilgi çeken dizidir.
Bir bulut olsam yüklenip yağsam
Dökülsem damla damla toprağına
Bir deli nehir, bir asi rüzgar
Olup kavuşsam üzüm bağlarına

(bkz: sertab erener)
(bkz: lal)
midyat'ta gecen ve fragmanlarinda uryan geldim turkusunu kullanan dizi.
üryan geldim üryan giderim adlı karacoğlanın türküsünü yalnış hatırlamıyorsam efkan şeşen'in seslendirdiği dizi müziğinin girişi mükemmel.

film hakkında fazla yorum yok daha ilk bölümler fakat mardinde çekilen dizi ağalıktan yine bahsettirecek gibi.
silah sahnelerinin gtne su kaciran nadir yapimlardan biri. yani evet doguda gecen bir olay var, illa ki bi psikopatimiz var olmasa olmaz zaten, yavsak bi tane belediye baskanimiz var, kahraman doktorumuz, onun annesi, ona yazan bir tane sosyetik hanim kizimiz, dunyayi dar edecek bir kuma, ve esas kizimiz var.

zaten bunlarin hepsi adamin ruhunu daraltmak icin birebir. psikopatimizin her dakka silah cekiyor olusu koca dizide aklimda kalan tek sey. adama gak diyorsun, guk diyip silah cekiyor. 155 kere falan doktora cekmistir, jandarmaya cekmisligi var, vurdugu kizin bilmem nesine silah cekmisligi var, vurdugu kiz diyorum o kismi saymiyorum bile, kumasini dovmuslugu var. gercekci olmaya calismissiniz ama bu kadar da abartilmaz ki, benim o adama kafa goz dalasim, pipisini koparasim geldi. nolcak simdi??
töre filmlerinden nefret etmeme rağmen ilk bölümünü beğendiğim meral okay ın senaristi olduğu filmidir.
Türkiye'nin ekonomik dengesizliği gösteren iyi bir yapım...
(bkz: bulut mu olsam)
Mustafa karakteri ile Engin Akyürek'in oyunculukta sınır tanımadığı dizidir.
narinin * kuması rolünde olan kızın güzelliğine hayran olduğum dizi.
ferhunde iki olarak unutulmayacağa benziyor. o gözler, bakışlar filan.. ayrıca baş role neden o değilde hiç bir özelliği olmayan , güzel diye lanse edilen melisa sözen layık görülmüş anlamış değilim. aynı yaştayız ama benden on yaş büyük gösteriyor üstelik. ilginç doğrusu
söz konusu asiye rolünde ki oyuncu için;

(bkz: aslıhan gürbüz)
(bkz: ah bir zengin olsam)
cast sağlam göz doldurucu evet, senaryo ucu açık işlenebilir bir konu ona da evet, yayınlandığı kanal yayın saatinden yana da sorunu yok, dizinin reklamları desen devamlı dönmekte ancak bir yerde hissedilir bir noksanlık var.hakkında girilen enrty sayısı da bunu destekliyor zaten.
mustafa karekteri ile korkutan dizi. nasıl aşk, nasıl sevgi lan mu?
oldukça enteresan karakterlere aship, türk televizyon tarihlerinin son trendi dizidir. şöyle bir göz atalım:

göze çarpan ilk karakter kuşkusuz mustafadır. mustafa hakkında tekrar bir şeyler yazarak vakit kaybetmek istemiyorum, pls bir göz atınız.

(bkz: bir bulut olsam dizisindeki mustafa karakteri/#5075437)

ikinci karakter doktordur. ismini henüz öğrenemediğim bu karakter mustafa'ya göre köyün dirlik ve beraberliğini bozmak için görevlendirilmiş bir ajandır. ben de mustafayla aynı kanaatteyim. bir insan hem bu kadar güzel dövüşüp, bu kadar yakışıklı olup, bu kadar oturaklı, bu kadar halkçı, bu kadar akıllı bir de üstüne üstlük doktor olursa, karavanda yatıp kalkıp kendisine son model jip alabiliyorsa, kesin ajandır.

üçüncü karakterimiz mustafanın eski karısıdır. oldukça sessiz sakın olan bu hanım kızımızın gerçek adı ya nadir, ya da narin. öyle bir şeydi işte. neyse, bu kızımız da çıt kırıldım bir yapıya sahip, gerekmedikçe konuşmayan puslu, dumanlı, buram buram erotizm kokan bir arkadaşımızdır. kendisini severek ve isteyerek takip ediyoruz.

üçüncü ve oldukça silik karakter olan, narin'in annesidir. kendisi her şeyi duyuyor, kafasını sallama yöntemiyle yanıt verebiliyor, sıkışınca tekerlekli sndalyaden yere atlayabiliyor, yerden yüksek oynamak için yaptırdığı 50 cm yükseklikteki divan ya da sedir, her neyse böyle bir tahtta nargile keyfi yapabilmektedir. dizinin ilersi için bu kadının düzeleceği ve mustafa'nın fütursuz hareketlerine artık bir dur diyeceği yönünde duyumlarım var, sonradan apışıp kalmayın benden söylemesi.

beşinci karakter olan öğretmenin henüz akıbetini çözemediğimden, yalnızca narin'e yazabilitesi olan bir arkadaşımız olduğunu söylemekle yetiniyorum.

gelelim altıncı karakterimiz olan, mustafa'ların evinin karşısındaki bakalı işleten gözlüklü kadına. bu kadıncağımız da mobesse kamerası gibi sürekli etrafı izlemekte, çekirdek çitlerken yalnızca öndişlerini kullanmaktadır. enteresan çıkışlarla arada bizi dumur etse de seviyoruz kendisini.

evet geldik mustafanın babasına. bu mazot kaçakcısı pezevenk abimiz de dizinin en yavşağıdır. kendisini dördüncü cümleye layık görmeden bir sonraki karaktere geçiyorum izin verirseniz.

sekizinci karakter mustafanın gazi olan, fkat gaziliğini babasına rant kaynağı olarak sunmak istemeyen gururlu kardeşine. bu yakışıklı kardeşimizin de ilerleyen bölümlerde doktorla beraber iyi bir solcu ikili olacağını düşünmekteyim. yine yazıyorum ki sonradan dumur olmayın.

geldik dokuzuncu karakter olan mustafanın evinde kalan şırpıntıya. topuklu ayakkabı bir kadına bu kadar mı yakışır kardeşim diyor sizleri hayal gücünüzle başbaşa bırakıyorum.

evet, onuncu karakter olan mustafanı legal karısına. bu kadın da oldukça istekli bir arkadaşımızdır. mustafa bi he dese yakacak ortalığı. ah be mustafa'm kulak ver şu kadının çığlıklarına.

onbirinci karaktere geçmeden yazınımı burada noktalıyor, iyi seyirler diliyorum. bizi izlemeye devam edin. yazın evet. yanlış yazmadım.

edittir: doktorun adı ömer değil, serdarmış. öğretmenin adı da serdar değil ömermiş. ben kimim ne oluyor? burası neresi?
dizideki en bomba karakter mazot kaçakçısı yavşak belediye başkanıdır. dizinin kastında en okkalı seçim budur. ya bir adam bu kadar doğulu tipli, bu kadar belediye başkanı tipli, bu kadar üçkağıtçı bu kadar kaçakçı tipli , bu kadar zampara ve bu kadar yavşak bir tipe sahip olabilir mi ya.

oyunculuğu da çok iyi bu abimizin. erol taş iki yani. çok saygı duyarak izliyoruz kendisini.
öncelikle diziye ilişkin daha önceki yazılarımı takip etmenizde fayda görüyorum;

(bkz: bir bulut olsam/#5075506)
(bkz: bir bulut olsam dizisindeki mustafa karakteri/#5075437)

şimdi bunların okunduğunu varsayarak yeni tespitlerle sizi başbaşa bırakıyorum.

dizinin 05.05.09 tarihinde yayınlanan son bölümünde göze çarpan ilk gelişme bir bulut olsam dizisindeki mustafa karakterinin yargılanma sürecidir. çeşitli entrikalarla mustafa'nın leyhine döndürülen bu dava, narin'nin rasyonel hareketiyle bir anlamda son bulmuştur. narin verdiği ifadeyle tutuksuz yargılanan mustafa beraat etmiş gibi görülüyor. narin'nin bu davranışını sorgulayan doktor ömer hiç beklemediği bir cevapla karşılaşır, bu tıpkı doktor ömer gibi bizim de hiç beklemediğimiz bir cevaptır. ''ben mustafayı değil hayatımı kurtardım.'' diyen narin bu ifadesinin altında yatan rasyonaliteyi gözler önüne seriyor. doktor ömer'in ''keşke bu aşk oyununda beni kullanmasaydın.'' serzenişti de köyümüzün mayın avcısı doktorunun narin'e olan aşkını gösteriyor.

doktor ömer'in bu aşk belirtilerinin yanında narin tam mustafa'nın arabasına binecekken aniden gelen öğretmen de garip bir çıkışla ''kendine iyi bak narin!'' diyerek bize neler oluyor lan gibisinden şeyler hissettiriyor. allahtan o sırada mustafa da orda ve bizi sakinleştiriyor: ''sen de kendine dikkat et yoksa ezilirsin.'' cülesiyle. biz tam doktor ömer'in aşkıyla sarsılmışken öğretmenin bu çıkışı ikinci bir şok yaşatıyor. üzerimize resmen soğuk su döküyor. kendimi bir an mart ayında birbirlerine inleşen kediler gibi hissetmişken üzerime soğuk su döküyor resmen bir apartman sakini. bu aşk hikayesine döneceğim birazdan.

doktor ömer haliyle yedirememiştir bu dava olayını, narin'nin ifadesini. mayın temizlerken komutan/askerle dertleşiyor ve askerin verdiği cevap bir hayli düşündürücü; ''
sen bu kızın hayatta mı kalmasını istiyorsun yoksa senin yanında mı olmasını?'' eveet, işte böyle. doktor resmen sarsılıyor. artık rasyonelitesini kaybetmek üzere doktorumuz.

derken narin ve öğretmeni arasındaki yakınlaşma göze çarpıyor. sokakta gezerlerkene dondurma yemekte olan çocukları gören ikilimizden öğretmen olanı soruyor, ''dondurma yer misin?'' fakat sokakta dondurma yemek nedense mardin halkı tarafından oldukça yadırganan bir eylem olduğu için narinbu muhafazakar halkın henüz sokakta dondurma yiyen kadına hazır olmadığını belirtiyor. artık evinde ders çalışmakta olan narin'i ziyarete gelen doktor bakın neler getirmiş, kakaolu, fındıklı ve sadedondurma. su bile getirmiş cefakar öğretmenimiz narin kızımıza, dondurma yedikten sonra içsin diye. artık iyice göze çarpmaya başlıyor narin kızımıza öğretmenin duyduğu aşk. e daha önceden doktor ömer'in aşkını da biliyoruz zaten, mustafa'yı söylemeye bile gerek yok. ne olacak bu aşk üçgeninin sonu? hadi bakalım hayırlısı.

asiye hanım kızımızın ''öğretmene varamadım naylon çorap giyemedim'' türküsü bir anlık yüzümüzü güldürse de dizinin geneline hakim olan matem havası etkisini eksiltmiyor.

diziye ilişkin bir başka enstantene de mustafa'nın narin'le daha sık konuşabilmek için ona aldığı cep telefonunu öğretmenin aramasıdır. bu küçük ayrıntı dizideki aşk üçlemelerini gözler önüne seriyor.

bir sonraki bir bulut olsam bölümünde görüşmek dileğiyle.

edittir: doktorun adı ömer değil, serdarmış. öğretmenin adı da serdar değil ömermiş. ben kimim ne oluyor? burası neresi?

ikinci edittir: öğretmen'nin adı serdar değil, ömer değil, harun'muş. aslında zeki müren de bizi görürmüş, bi de hepimiz istersek olur.
dizideki doktorun doktor mu mayın tarama cihazı mı olduğunu çözemediğimiz yapımdir. adam bir bakıyosun elinde dedektör mayın arıyor, araya reklam giriyor başka kanala geçiyosun sonra tekrar açıyosun bi bakıyosun hooop değiş tonton hesabı doktorumuz ameliyat yapıyor.
güldürmeyin ey senaristler, nerde lan öyle doktor bu memlekette? gavatların hepsi doğuya gitmemek için göt atıyor kaldı ki mayın aramak...
dizide ki gerçeklik dışı bir başka öğe ise ; mustafa'nın karısını oynayan asiye karakterinin,güzellik nezdinde narin * karakterine bin çekmesi durumu.ama asiye kakaymış ta,narin dünya güzeliymiş gibi gösterilmiş.

tamam , melisa sözen'de beğenilebilir ama köye her yeni gelen insanın aşık olacağı bir güzellik te değil,bu gayet ortada.
dizinin en baba karakteri mustafa bulut tur. kendisi bir insan ancak bu kadar sevebilir dedirtmektedir.
yürü be mustafa kim tutar seni.
islenen konularinin arasinda suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi olayi da olan dizi.
sonuna kadar bunalım olan ve psikopat bir aşığın babasına ailesine ve etrafındaki tüm insanlara karşı neler yapabileceğini gösteren bir kısmı gerçek olaylarla örtüşen dizi.
"...yağsam üstüne
bir ada olsam, ufkuna doğru,
fırtına öncesi konuşsak sessizce" şeklinde devam eden ayna grubunun eftalya adlı şarkısının bir kısmı.

(bkz: eftalya)
an itibariyle, ağlanacak acıklı durumlar içeren, sezon finali yapan dizidir.