bugün

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/6911379.asp?m=1

tahmin ettiğiniz üzere bu başbakan recep bey'den başkası değildir. koskoca gemicik sahibine de bu yakışırdı zaten.
(bkz: kayıp trilyonun bir saatlik faizi)
gemicik>43.ooo $.
burası türkiye
milyondolarlık havuzlu,helikopter pistli villalarda mı hediye evet evet hediyedir.bilhassa oglu burslu okuyordu değil mi? tabi ya gemicik de hediyeydi zaten.acaba tayyip erdoğan bu hediyeyi hak edecek ne yada neler yaptı onlara? buda an itibariyle sorulması gereken sorudur aslında.
43bin dolarlık hediyeyi neden bana sana vermiyorlar diye sorgulamayan gerizekalı yazarın yanıtladığı konu.,

Başbakan'a hediye o geyiklerine girmeyin 43bin dolarlık hediye mi olur lan? başbakanlığa hediye edildiyse Hediye edecek daha yararlı bir şeyler bulunmadı mı? Ayrıca Başbakanlığa hediyeyse saat hediye edilse bile başbakanlığın malı Tayyipin babasının malı mı ki özel kullanımda?
oğlunun sünnetinde takılmış olan saattir.
(bkz: halkçı kemal etro marka gömlek)
franck muller markadır.
kemak k'nın etro giymesinin üstünü örtmek için yandaş medya atağıdır.

recep tayyip erdoğan halkı salak yerine koyup, ecevit şapkası giyip halkçı ayağına yatarak fakir edebiyatı yapmadığı için istediği saati alabilir.
çalışıp kazanmıştır. zira 'memleketimi pazarlamakla mükellefim' şeklinde bir beyanı olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
hediye olmadığı bilinen mevzu, bu arada bu başlık kılıçdaroğlu'nun gömleğine nispet olarak açıldığı için insan gülümseyerek yazıyor. kılıçdaroğlu'nun 450 liralık gömleği manşetleri aslında beni çok etkilemedi (tabii ki zaman gazetesi), kardeşinin nişanına 950 liralık takım alan ben (ki basit bir aylık alıyorum) bu konuda türkiye'nin aslında büyük kesmi özel günlerde bu kadarçık harcamalar yapabilir diyebilirim fakat 43 bin dolarlık kol saati satın almak benim düş dünyamda yeri olmayan bir şey.

bunları o veya bu haklı diye yazmıyorum fakat ortada bir gerçek var kılıçdaroğlu'nun mal varlığı başbakanımızın mal varlığının yanında yok denecek kadardır. hediye desek, hiç kimse babasının hayrına 43 bin dolarlık mücevher bir saati başbakana vermez, oğluna hediye gemide vermez, başbakanın kızları abd'de okusun diye yüklü burslar bağlamaz. bunlar halk nazarında, hele müslüman insanların nazarında asla kabul edilir durumlar değildir. bu yüzden tayyip erdoğanın türkiye'de ki mazlum yoksul halkı anlaması imkansızdır. hz muhammedin çok güzel bir sözü var "Mazlumun bedduasından sakınınız. O dua ile Allah arasında perde yoktur." bu kadar burjuva hayatı yaşayıpta üretime katkısı olmayan ve siyaset üzerine rant sağlayan bir başkanın islamiyeti diline meze yapması tüm müslümanlar için utançtır. ne peygamberimizin nede ehlibeytin ve dört halifenin elmas işlemeli saati olmadı, olamazdı da çünkü onların inançları, günümüzde islam seslendiricilerinkinden çok daha farklıydı. hz ömerin mekke sokaklarında dolaşıp mekkenin en yoksulu ne yiyorsa onun yediklerinin aynını yemesi dahi islam dininin devlet ilişkilerinde ne denle hassasiyet üzerine kurulu olduğunu gösterir. ehlibeytin kurdukları sofraya çat kapı birilerinin gelip oturabilmesi, ilim fenden yoksun bu insnaların ne kadar erdemli olduklarının göstergesi. haydi bir kere şöyle düşünelim, sayın başbakanımız peygamberimiz zamanında yaşasaydı, kolundaki saate, oğluna hediye ettiği gemiye, yaşadıkları lükse, kızlarına burs adı altında verilen paraya acaba allah'ın resulune nasıl izeh ederdi? bir karıncayı incitmekten, ve onun ağzında taşıdığı rızkının hakkını üzerime almaktan korkarım diyen o yüce zaat herhalde islamiyeti bu adam lekeliyor diye kahrolurdu.

43 bin dolarlık saatten bahsedecek olursak, tek kelimeyle haramdır.
Şu anda 22:07'yi gösteriyordur...

Ayrıca bu parayla 4 kişilik bir aile yaklaşık 5 yıl, 4 kişilik 5 aile ise yaklaşık 1 yıl çok rahat yaşar...
sonu kişisel sermaye düşmanlığına çıkacak her yol hıyarlıktır, abestir, yazıktır, dahi anlamında olup da ayrılmayan de kadar bile kıymetli değildir. eğer -pahalı bile olsa- saat, gömlek, otomobil, gemi (evet gemi) meşru kazanç ile alınmışsa iki seçeneğin var demektir; ya gıpta edersin ya da kıskanırsın. yok eğer haksız kazanç ile alınmışsa o zaman sövebilirsin, kızabilirsin hatta beraber de yapabiliriz, bu eylemleri * ama sakın ha sakın benim kazandığım, bana ait olan benden başkasını ilgilendirmeyen para hususunda harcadığım yer ile ilgili zevzeklik etme e mi? malım da canım da kıymetli ve azizdir.
kılıçdaroğlu nun gömleğinin fiyatının en az 90 katıdır. sadece o saat fiyatıyla bir çok gencin eğitim masrafları karşılanabilirdi.
başbakandan beklenen açıklama;
"evet, sizin paranızla aldım."
saat değil saatçiktir olsa olsa. zira gemiciği gemi yapmak için harcamalarını kısıtlaması gerekmektedir muhteremin.
başbakanlık maaşıyla * tl geçinemiyorum diye ağıt yakan bir insan için oldukça pahalıdır.
(bkz: adam birikim yapmış beyler)
adamın acaba umru mu...
30 madenci ölmüş de kader demiş. alışığız demiş.
gemicikmiş saatmiş bunlar madde.
insanları önemsemeyen, eşya hakkında kopan gürültüyü mü önemseyecek ahali...
maden işçileri göçüklere alışık, sınırdaki mehmetçikler ölmeye alışık, güneydoğudaki çocuklar cinsel taciz ve tecavuzlere alışık, gemiciğine de alıştık sömürücülüğüne de, sıra halkı 43 bin dolarlık saate alıştırmaya gelmiştir.
(bkz: acımasız gerçekler)
mesele kesinlikle saat'in bedeli değil mesele vade dolup o saat durduğunda gözünü nerede açacağındır.
sizin paranız benim param benim param artık bende kalır o arkadaş.
bizim paramızla alınmış saattir,günahtır.
43.000 dolarlık saattir. şu anki döviz kuruyla 67,596 türk lirası yapıyor. askeri ücretin brüt 729 tl olduğunu düşünürsek 92,724279835390946502057613168724 kişinin maaşına denk geliyor. azmış lan altı üstü 92,724279835390946502057613168724 kişinin maaşı çok mu bu adamcağıza.