bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı23
- anın görüntüsü16
- aristoteles'in orta yolu8
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni13
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu8
entry'ler (667)
altı çizilerek okunan psikoloji-sanat dergisidir. insana çok şey katar. cümleleri sindire sindire okumakta fayda vardır.
önce filmi izlenmiştir. Daha sonra kitabı edinilmiştir. film çok güzeldir ve her zamanki gibi kitabı daha da güzeldir.insanı hayatta tutanın düşmanı olduğunu vurgular.okunmalıdır.
istediğinizi yaptırabildirmenizi sağlayan acıklı bakışlardır. tabi karşınızdaki bu durumu çözene kadar.
lisans düzeyinde dört yıl eğitim verilir. (sağlık meslek liselerini işin içine dahil etmiyorum çünkü çocuk yaşta daha kendi duygusal gelişimini tamamlayamamış gençlerin kaldırabileceği bir konum değildir hemşirelik). bu dört yıl boyunca anatomiden fizyolojiye, mikrobiyolojiye, cerrahiye, iç hastalıklarına, kadın doğuma, çocuk sağlığına, halk sağlığına, psikiyatriye kadar pek çok alanda eğitim alırlar. stajlara çıkarlar. lisans mezunu oldukları için makaleler okurlar. okuduklarını uygulamaya aktarırlar. hastalarla terapötik iletişim içinde olurlar. ama gel gör ki bir hemşirenin tam manasıyla ilgilenebileceği hasta sayısının 2-3 katı sırtlarına yüklendiğinde hakkıyla hemşirelik yapamazlar. hastayı 24 saat tam gözetim altında tutup, hastane yatışı süresince hastanın başından geçenleri ayrıntısıyla bilirler. tedavisi, bakımı, duygusal desteği elinden geldiğince yaparlar. hastanenin melekleri denir ama melek değildirler. insandırlar. iki elleri iki bacakları vardır kendilerini paralarcasına çalışırlar. melek değildirler bazen onlar da bunalır. hasta yakınları hastayla başedemediği için hemşirenin üstüne yıkmaya çalışırlar misal. ama toplumun bilincinde hep farklıdır bu. ta ki hastaneyle haşır neşir olana kadar. allah düşürmesin efendim. hakettiği saygıyı elbet görecektir hemşirelik.
ah neden bu kadar geç izledim bunu dedirten filmdir. enfestir. ağızda tat bırakır. filmin sonunda film boyunca havada süzülmekte olan jeton tink diye düşüverir. ve bir çok sahneye flashback yaşarsınız. örneğin kuş yok etme sahnesindeki borden'ın karısının yeğeninin sorusu peki kardeşi nerde? ayrıca en güzeli de dikkatli izliyor musunuz sorusu. dikkatli izliyor muyuz?
genel olarak sakin ilerleyen dialoğu az sıkıcılığın sınırlarında dolaşan bir film. ama gel gör ki yolande moreau'nun oyunculuğu muhteşem olmuş. bu yüzden izlenilebilir ve oyuncunun performansı ödülleri sonuna kadar haketmiş.
alıntı. soğuk kahve.
balık yemeyi seviyorum, bazıları sevmez. ben kalabalık sofraları severim, gürültü her zaman olmasa da çok çekici bir şey. evde yalnız kaldığımda mutlaka televizyonu açarım. bu bir yalnızlık korkusu değil.
işte yukarıdaki gibi bu "ne la şimdi" dedirten bölümleri barındırmaktadır.
belki senin henüz öğrenmediğin şeyleri birileri çoktan öğrenmiştir. o yüzden yeni kitaplar okumak, yeni filmler izlemek, yeni insanlar tanımak iyidir. senden bir şey götürmez, aksine çok şey katar. büyürsün ve büyüdükçe küçülmen gerektiğini öğrenirsin mesela.
böyle güzel kısımları da barındırır.
balık yemeyi seviyorum, bazıları sevmez. ben kalabalık sofraları severim, gürültü her zaman olmasa da çok çekici bir şey. evde yalnız kaldığımda mutlaka televizyonu açarım. bu bir yalnızlık korkusu değil.
işte yukarıdaki gibi bu "ne la şimdi" dedirten bölümleri barındırmaktadır.
belki senin henüz öğrenmediğin şeyleri birileri çoktan öğrenmiştir. o yüzden yeni kitaplar okumak, yeni filmler izlemek, yeni insanlar tanımak iyidir. senden bir şey götürmez, aksine çok şey katar. büyürsün ve büyüdükçe küçülmen gerektiğini öğrenirsin mesela.
böyle güzel kısımları da barındırır.
demi lovato - skyscraper.
yazarı ahmet batman'dır. kitabın iyi hoş altı çizilesi satırları vardır. ama genel itibari ile laf kalabalığı yapmıştır. konuya çok başka yerden girip bağlantısız cümlelerle ne büyük şeyler anlattım ben be dedirtmeyi hedeflemiş olabilir. hayır kafa yorulan şey şu: şimdi bizi düşündüren bir önceki cümleyle bir sonrakinin uyumsuzluğu. böyle yapınca çok filozofi olmuyorsunuz sayın yazar. yine de içinde güzel tespitler bulundurmaktadır. okunabilitesi var.
sesi beyninizi arındırır. bir kez dinlersiniz ve devamı gelir. içinize bir dinginlik, garip bir huzur verir, sesindeki nağmeler duruluk bir başka. iskandinav dilber.
ortalıkta hastalıklı düşüncelerini saçmaktan çekinmeyen, nasıl ve ne şekilde böyle bir düşünce yapısına sahip olduğu sosyolojik bir araştırma konusu teşkil eden oksijen israfıdır. bir insan bu kadar uçkuru dile dolayabilir hamilelerden tahrik olabilecek derecede. kadınların eve hapsolmalarını söyleyebilir. şeriat istiyorum diye gizli gizli değil alenen söyleyebilir. kendini bilmez. densizdir.
bir de katil polislere elinize sağlık diyen bir kesim vardır ki hala düşünüyorum anlayamıyorum o zihniyeti. giden candır. ethem sarısülük'ün katili serbest bırakılmıştır.
meydandakilerin oyunun 5 ile çarpılması gerektiğidir. evinde oturup televizyon izleyerek olayları öğrenen (!) ile meydanlarda yaşayanlar bir olabilir mi.
bol keseden övüldüğü hissini yaşatır.
bir kere işin içinde balkan ezgisi vardır hem de gayet kaliteli bir biçimde işlenmiştir bu ezgi. balkan ezgisi ne zaman alıp götürmedi ki şimdi götürmesindir. dinleyin farklılıklar güzeldir.
kurt o mu bu mu şu mu kim bu kurt gerilimi yaşatan herkesten şüphelendiren filmdir.
izlendiğinde pişman olunmayacak filmdir. olayların dalga gibi büyüyüş tarzı alır götürür izletir filmi. ve günlük hayattan tanıdık gelir. herkes bir grup içinde bulunmuştur illa. bu grup içindeyken farklılıkların nasıl dikkat çektiği ve zamanla herkesin birbirine benzemesi yaşanmıştır. insanların faşizmle dalga geçerken kendilerini faşizm dalgasına nasıl kaptırdığını anlatır.
vasattır.
son derece sürrealist bir filmdir. ilk önce noluyo ya dedirtir. sonra üstünde düşününce jeton havada yavaşça süzülmeye başlar.
bıçak atma sahnesinde ne kadar özen gösterse de kızın bir yerini yaralar o bıçak, çizer. sonra yara bandını yapıştıran da bıçağı atan adamdır ve yara bandını yapıştırırken yüzünde bir hüzün vardır. gerçek hayatta da öyle değil midir, ne kadar özen göstersek de kırarız sevgilimizi ve yine o kırgınlıkların yara bandı kırandadır, sevgilidedir.
bıçak atma sahnesinde ne kadar özen gösterse de kızın bir yerini yaralar o bıçak, çizer. sonra yara bandını yapıştıran da bıçağı atan adamdır ve yara bandını yapıştırırken yüzünde bir hüzün vardır. gerçek hayatta da öyle değil midir, ne kadar özen göstersek de kırarız sevgilimizi ve yine o kırgınlıkların yara bandı kırandadır, sevgilidedir.
insanı etkileyen ve geren sonrasında da bolca düşündüren filmdir. özellikle gerçeklikle olan bağı bir hayli kendinizi sorgulatır.