bugün

eskiden büyüklerimizin okuyup adam olamayacağımıza kanaat getirdikten sonra kurduğu cümle.

hiç çalışmıyorsun çocuğum biraz çalış.

bari öğretmen ol.
o eskidendi panpa denecek öğüt.
olmaya çalış da götünde boy veren kpss'yi gör derler adama.
anadolu öğretmen lisesinde okuyan çocuklarına anne-babası tarafından sıkça söylenen söz.
öğretmenler için hakarettir bu cümle.
(bkz: bari öğretmen olsun zihniyeti)
Kpss çilesi nedeniyle tam tersi söylenecek sözdür.
(bkz: En kötü ihtimal hadi öğretmenliği de tutturamadın tıp yaz bari)

"bari" derken?
Cümle anlamını çoktan yitirmiştir.Artık "bari öğretmen ol" demezler."Sıkıyorsa össyi kazan, öğretmen ol, arkasından kpssye girip kadrolu atan" derler adama.
kapital sistemin değiştirdiği söylemlerden biride işte bu.maddi olarak standartın altında kalan öğretmenlik,artık parayla eşdeğer ,değer yitimine uğramıştır..yazık durum.
öğretmen maaşlarının max 1800 falan olmasından kaynaklanmaktadır. söyleyen kişi doğru söylemektedir, suç bunu doğru hale getiren ülke yönetiminindir.

öğretmen lan o! yeni mezun mühendisi bir s.k yapmayıp çay içsin diye minimum 2000 lirayla başlatıyorsun işe. müfettiş diye 25 yaşında adamı işe alıp 3000 tl maaş veriyorsun ama 50 yaşındaki öğretmenine 1800'ü layık görüyorsun... ayıp sana ülkem.
özel sektör'den bahsetmiyorum tabi, yoksa kimse devlet gibi para dağıtmaz o kadarcık mesai saatine.
öğretmenlik mesleğinin yıllardır en kolay meslek gibi görülmesinin sonucu. resmen hakarettir. ama artık değeri kalmamıştır. saygı yoktur öğretmenliğe.
haketmediği halde matematik hariç diğer bölümlerinin üniversiteye giriş puanlarının düşük olması nedeniyle söylenilen sözdür.
öğretmenliğin ayrı bir meslek alanı olarak görülmemesinden ileri gelir. şu an ücretli öğretmenlik denen rezalet bu yüzden var. kişi lise mezunu dahi olsa öğretmenlik yapabiliyor. eğitim sistemi alarm veriyor.. tablet var, akıllı tahta var ama resmi rakamlara göre 150 bin, gerçekte 300 bin açık var. devlet 80 bin ücretli öğretmen istihdam ediyor, bir kadrolu parasına üç ücretli çalıştırıyor,.

bir de tabi öğretmenliği kebap iş olarak görenler var, dışardan öyle gözüküyor tabi onlara da bir şey demiyorum. içine girmeden bilmek zor. neymiş efendim öğretmen üç ay tatil yapıyormuş, ki bunu m.e. bakanı ömer dinçer söyledi, millet de öyle sanıyor tabi, ama öyle bir şey yok, toplam en fazla iki ay tatil var. bu bir panpa;
iki; öğretmen düz memur değildir. onun işi öğrenci iledir. bir branş öğretmeni yüzlerce öğrenciye eğitim verir ve bu yolda uğraşır. o kadar kişi ile uğraşmak, öğretmek kolay iş midir? soruyorum, sizin kafanızdaki memuriyetle öğretmenliğin ne ilgisi var? bunu bir düşünün....
güncel Önemli Başlıklar