bakkala diye çıkıp balıkesire gitmek

Yaz ayıysa ve edremit tarafina doğru bir gidişse, mantıklı.

neyse ki Balikesir'de de bakkal var, degil mi?

Arkadaş oradaki bakkalı daha çok seviyordur.

yapmak istediğim. sanki bakkala gidiyormuşçasına çıkıp yeni bir ülkede, hiç tanımadığım insanların arasında yeni bir hayata başlamak istiyorum.

ağlamaktan gözümde yaş kalmadı sözlük. bana yardım et.

Bakkala diye çıkıp mervelere ders çalışmaya gitmek.

Bakkala diyip bakkala giderim en fazla.

1.035 km..
Gitmem..

Benim için bakkala diye çıkıp Max Mersin'e gider gelirim.
Ötesi uzak.

bakkala diye çıkıp sana gelesim var.

bakkala diye çıkıp sana gelesim var.

Bende evden fırına diye çıkıp, fransaya gitcem bigün.

görsel

peki hoş mu erim? ehehehe saakaciii günümdeyim. bi de dersiniz ki kızlar saka yapamıyo.

Bana da olur ara sıra o an bunaldığımda bakkala diye çıkıp dönmeyeceğim diye bir gaz ile ama sonra geçiyor.Gemileri yaktığım zaman yapacağım galiba sözlük Balıkesir de değil yani Çemişgezek falan düşünüyorum.

şuan bulunduğum konuma 190 km falan gidilir aslında kosa kosa dimi arkadaslar bi hava degisikligi olur.

Şu devirde ihtimali bile zor durum. Akaryakıt almış başını gidiyor.

balıkesirlilerin her gün yaptığı sıradan bir olaydır.

(bkz: karınızı bakkal diye Balıkesir e gönderir misiniz)

neyzen tevfik bir ramazan akşamı limon almak için bakkala gidip 5 yıl sonra yine bir ramazan akşamı eve dönerek ailesine sürpriz yapmıştır.

alıntı:
bir Ramazan akşamı ve iftar vaktine az bir zaman kalmıştı. Babası Fehmi Efendi son derece titizdi. Sofra kurulmuş, Fehmi Efendi ev halkına bir eksik olup olmadığını soruyordu. Birdenbire çorbaya sıkacak limon olmadığını farkettiler. Fehmi Efendi dillere destan haykırışı ile oğlu Tevfik'i çarşıya limon almaya gönderdi. Tevfik, eline verilen birkaç metelik ile dışarı fırladı. Limonları aldı ama gözü o sırada limandan ayrılmak üzere olan bir gemiye takıldı ve sıska bedenine babasının attığı dayakları hatırlayınca ev yerine gemiye yöneldi. Kaçak olarak bindiğim geminin nereye gittiğini bile bilmiyordu. Günlerce süren yolculuğun ardından karaya ayak bastığı yer MIsır'da iskenderiye limanı idi ve Neyzen Tevfik, tam beş yıl boyunca Mısır'da ney üfleyerek yarı aç yarı tok yaşadı. Beş yıl sonra yine bir Ramazan akşamı iftara dakikalar kala, vurulan kapıyı açan Fehmi Efendi, gözlerine inanamadı: Beş yıl önce çarşıya limon almaya gönderdiği oğlu Tevfik, elinde beş adet limonla karşısındaydı!

çok komikti midem ekşidi.

Balıkesir sanayide meşhur Balıkesir tiridi varmış onu yer dönersiniz.