bugün

(bkz: #6491811)
aşk, karşındakini bulunmaz hint kumaşı zannetmekle, ne kadar hıyar olduğunu anlamak arasında geçen zamandır.
garip bi duygu. sevgi ve nefreti bir arada yaşar insan. insan ne kadar seviyorsa o kadar da nefret ediyordur. sevgi çok yoğun olduğu için sevilen kişinin en ufak yanlışında kızgınlık yerini nefrete bırakır. aşk; sevmektir, sevilmektir kısaca bir ihtiyaçtır. varlığı bir dert yokluğu yaradır.
aşk amqqunun yalovasında sade bir tane tatlıcının halka tatlıyı güzel yapmasıyla priminin nedeniyle gidip halka tatlı almaktır.gerçek aşkta o tatlıcıda bir adet halka tatlının kalmasıyla sevgiline o bir taneyi alıp o yerken senin sadece bir gıdım ısırmandır.
bukowski nin de dediği gibi sadece bir önyargı...
arkadaşlar aşık veysel'den bir alıntı vermişler ancak devamını getirmemişler. Veysel demiş ki:

-oğlan kızı sever, kavuşamazsa aşk olur; kavuşursa meşk olur.
mecnunlar aşk dediler duygularımın adına. aşk ki tek hecelik bir kara delik. ne yazarsan içine alıp gider derinliklere...bir de sen varsın(vardın) seni aşka yazmaya kıyamıyorum. içimdeki ulvi his seni, yüceltecektir. sonuç olarak şu söylenebilir ki ben sana aşığım diyemem seni öldüremem söndüremem bir gece vakti odamı aydınlatan mum misali hayalimi süsleyen gözlerini....son cümlelere yaklaşırken yukarıdaki cümleler arası tutarsızlıklarıma inat ve senin başka birine aşık olmana inat ben gidiyorum hadi eyvallah.
erkek bu duyguyu yakaladığında dünyanın canına okur.o kadar güçlü bir duygudur.ama zor yakalanır.inatla karıştırılmaması gerekir.
tarif edilebilecek bir duygu olsaydı eğer bu kadar büyülü olmayacak histir.
bir tek tanrı bilir, tanrı susar, kul inanır aşkı arar, aşk acıtır hep yaralar...
ona bakmaya kıyamamaktır; bazense bakmaya doyamamak...
işsiz güçsüz adamların işi.
işsiz güçsüz insanların işi.
mevlana celaleddin rumi ye sormuşlar!!

halk - aşk nedir ?
zat- ben ol da bil!
kendisi hakkında duyduğum en doyurucu tanımlamalardan birisi işte şu;

"kıça, teknik vurma sanatı."

(bkz: abanmak yok ha teknik vuracan)
(bkz: türkülerdeki hikayeler gibi aşk yaşamak)
kisiye en cok zarari veren. kendisinden bile cok zarar veriyor adama. zehirdir zehir.

(bkz: yazsam duramam)
Sanırım Aşkın Ne Olduğunu Sadece Şairler Biliyor, Ama Şairlerin Ne Yazdığını Kimse Anlamıyor..

karanlik oykuler - stephen king
(#6005943) *tak diye başlayan ya da tak diye biten duygudur. sınırları keskindir.
aşk bir otobüstür binmesini bilmeli son durağa gelmeden inmesini bilmeli.
öpmek. sadece öpmek. başka bir şey değil.
''aşk haddini bilmemektir.''

halide edip adıvar
insanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler.
gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar...
seni sevemeyecek kadar beğeniyorum; aşk budur işte...
*
küllenmesi zaman alan, kor ateş, iç yakan sızı.
ayrılığın ardından 1 buçuk sene geçmesinin ardından hafiften çakır keyifken onu hatırlamak ve deli gibi sesini duyma isteğidir.

acaba şu anda ne yapıyordur? sorusudur.

not: özledim mi ne?
kırkıncı kuralıdır sufinin: aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! ayrımlar ayrımları doğurur. aşk'ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. başlı başına bir dünyadır aşk. ya tam ortasındasındır, merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.