bugün

server emulator sayesinde çatır çatır oynanan oyundur.
warez bb org sağolsun.
offline server emulatörü sayesinde oynayıp bitirdiğim oyun. özellikle sonları çok etkileyiciydi ve tıpkı bir film gibi 3.'sünü merak ettirdi. 3.'sünün çıkacağı zaten açıklanmıştı, oyunun yapımcılarını tebrik ediyorum.
oyunun sonunda söylenen söz gerçekten anlamlı;

--spoiler--
what. the. fuck.
--spoiler--

beni benden alıp sabahın bu saatine kadar ayakta tutan, uykularımı kaçıran oyun. şiddetle tavsiye edilir.

kurulum için yardımlarından dolayı Bienvenido'ya teşekkürü borç bilirim
"en çok beklediğim" oyunlardan biriydi. şimdi ise "çok beklediğim ve çıktığında beklediğime değen" oyunlardan; hatta o oyunlar arasında en iyilerinden.

buram buram tarih kokusu, monitörde yaşayan italya sokakları... oyunun dokusuyla müthiş bir ahenk içinde dans eden müzikler, ambiyans sesleri... muhteşem diyaloglar, şahane ara videolar... interaktif bir sinema. kısacası "tam istediğim gibi bir oyun".

tadı damakta kalacak ve şimdiden üçüncü oyunu bekletmeye başlayacak.
yeni cracki sayesinde offline servera ihtiyaç duyulmadan oynanabilmekte ve tüm görevleri sorunsuz olarak yapılmakta olan, çok güzel bir hikayeye sahip ama yüksek sistem gereksinimleri isteyen oyun.
oyun iyi hoş hakikaten çok güzel. özellikle venedik'teki festival sırasında görevleri bırakıp sokaklarda koşturmak, kulelere çıkıp manzarayı seyretmek müthiş keyifli. lakin oyun çok kolay yav. etrafınızı 15 izbandot bile çevirse kontraatak dövüş stiliyle hepsini manda boku gibi yere sermeniz 2-3 dakikanızı alıyor. zırhlarınızı kuşandığınız vakit ki parayı zaten bunlara yatırıyoruz ve medicine zımbırtılarını yanınızda taşımaya başladığınız andan itibaren ölmeniz mümkün değil. yahu bir kere öldüm oyun sırasında o da bir kilisenin damından düşmeyi başardığım için ki yüksek binalardan düştüğünüzde canınız fullse yine ölmüyorsunuz. suikastçi mezarlarındaki atlama zıplamalar başlangıç seviyesindeki tomb raider kıvamında hiç bir zorluğu yok. oyunu çok seviyorum ama super mario oynar gibi hiç gerilmeden heyecanlanmadan oynuyorum. serinin devamında düşmanları daha kuvvetli yaparlar ve birkaç tane adam gibi bulmaca eklerlerse klasik bir oyun olması mümkün.
akıcı senaryosu, perfetto grafikleri ve karizmatik karakter(ler)inin yanında; sırtını tarihe dayamış olmasıyla da insanları cezbeden oyundur.
--spoiler--
zira karakterimiz mediciler'i falan kankaya bağlamış.
--spoiler--
ilk oyunuyla direkten dönen assassin's creed bu ikinci oyunla resmen yardırmıştır. 1. oyunun da bomba olacağı söylenmişti ki bu kesinlikle şişirme değildi gayet bomba bi oyundu. Çünkü içinde normal görev al, öldür gel falan tarzı bi oyun değildi. Arkasında gayet sağlam bir senaryo olduğu belliydi. Lakin işlenişte yanlışlıklar vardı. Yarıdan sonra otomatiğe bağlıyordu. Bu da oyunu şaheserden öte kötü eleştirilerin hedefi yapıyordu. Ben de sonlara doğru bıraktım oyunu cok sıkılmıştım. Sonra format mormat her neyse. Bu oyuna başlayınca ulan keşke bitirseymişim ilk oyunu dedim. Senaryo ciddi anlamda ilk oyuna bağlı. O kadar güzel, o kadar sağlam bir senaryo var ki ağzınız açık kalır. Ve bişileri tam olarak anlayabilmek için oyunu bitirmeniz gerekiyor. Çünkü son sahneye kadar ben olayı kavradığımı sanıyordum lakin o nasıl bir bitiştir arkadaş yamuldum resmen. Bitirin sonunu görün arkadaş anlatmayla olmaz.

Finalden önce ele alınması gerekenler de oyunun işleyişiyle ilgili. ilk oyundaki serbestlik daha da gelişmiş. Ayrıca oynanan dönemin italyası öyle güzel oyuna aktarılmış ki o kadar olur. Yardırmış adamlar resmen. interaktif filme dönüşmüş oyunlardan biri de bu. Aradaki şahane sinematikleri izlerken elinizi klavyeden çekmeyin gençler aman diyim belli hareketleri videonun içinde yapmanız gerekiyor. Aksi halde karakter gerekli tepkileri vermiyor. Verdirince güzel oluyor cidden.

Yüzebiliyoruz, kıyafet değiştirebiliyoruz, kano sürebiliyoruz, feodal rejime karşı duruyoruz, silah çeşitliliğimiz fazla, düşmanlarımızın silahlarını alabiliyoruz yalnız bu kısım sıkıntılı biraz. Alıyor almıyor, istenilen zamanda almıyor falan. Olur o kadar. Leonardo da vinci'yle kanka oluyoruz. Çok hoşuma gitti valla adamın gençliği. Heycanlı heycanlı.

ilk oyundaki gibi suikast öncesi yapılması gereken sıkıcı prosedürler kalkmış. Görev süreleri çok daha kısa. Combatlar çok tatlı. Mount and blade warband oynayasım gelmiyor şu andan itibaren.

Dediğim gibi senaryo ilk oyunla çok sıkı bağlantılı. Bulduğunuz codex page'lerden Altair'in yazdığı notları okumanızı tavsiye ediyorum. Felsefi açıdan müthiş yaklaşımlar var. Üşenmedim biraz okudum da vay anasını dedim. Kötü altair'e bak hele.

ubisoft'un yıllardır yaptığı en iyi şey belki de.*
skidrow un çıkardığı crack sayesinde bilgisayarıma indirdikten 2 ay sonra oynamaya başlayabildiğim 2 ay bekledikten sonra 2 günde bitirdiğim en azından senaryo kısmını 2 günde bitirdiğim oyundur.
gerek grafikler olsun gerekse ilk oyunun sıkıcılığından kurtarılmasıyla olsun çok güzel olmuş.

da vinci nin yaptığı manyak manyak icatlar cabası.yalnız bi yerde elini uzatıyor sıkmak için ben ne olduğunu çözemediğim için tuşa basmakta gecikince üzülerek elini geri çekiyor.lan da vinci yeminle bende üzüldüm lan keşke basabilseydim tuşa ama kısmet.


ayrıca sonunda ilk oyunda isyan etmeme neden olmuş olan altair in yüzememesi olayı bunda da olsaydı ubisofta çok sağlam küfürler hazırlamıştım.sağolsunlar beni buna mecbur bırakmadılar.
ek özellikler ek silahlar iyi güzelde şu desmond ın tipini de düzeltir insan biraz be olmaz ki böyle.
tarih veya sanat tarihi bölümü okuyanların/ilgilenenlerin kesinlikle bir yerden edinmesi gereken hede. oyun diyemiyorum çünkü "oyun" gibi basit bir sıfatı haketmiyor bu.
' Oyun bitti. Lakin sonu oyunun geneline göre daha kolaydı.
birincisi kadar güzel olmayan oyun. Evet bazı yeni avantajlar falan eklenmiş birincisine göre fakat zor yapıcaz diye fena halde kasmışlar.

Örnek olarak bir bölümde demire tutunmak için duvara doğru koşarak daha sonra zıplamanız gerek. Yalnız ne yaparsanız yapın karakter demire doğru değil başka tarafa doğru atlıyor. Birde çabuk olmanız lazım çünkü tahta bir kol indiriyorsunuz ve tahta kol tekrar kalkmadan işi bitirmeniz lazım. Üstelik böyle 3-4 tane yer var yani duvara tırmanarak zıplamayı geektiren.

işte bu ve bunun gibi bölümleri geçene kadar şirazenizi kaydırabilir, ubisof ekibinin ailesine selamlar gönderebilirsiniz.
(bkz: tayyar)
acer 5935g ile gta ivü 0 kasma ile oynayabilirken bu oyunda en düşük ayarlarda akıcı bi oyun oynatmayan oyundur. kaçırdığım bişeyler mi var acep? akıl sır erdirebilen varsa özel mesajla ulaşsın efenim.

edit: çözünürlük ve efektleri fulleyince kasma ortadan kalkmıştır.. evet ilginç.
senaryonun feci batırdığı oyun . ilkinde hadi neyse dedik , ama 2.sinde..
o ne kadar saçma bir finaldi öyle
--spoiler--
sen kalk süper güçlü , ölümcül , dahi vs vs tapınak şovalyeleri gel bizim elemanı yakalamak için kılıçlı adamlar gönder , ne kılıcı lan? ne kılıcı? kaçıncı yy de yaşıyonuz olm siz? paranız yoksa 1 tane şok tabancası alacak kadardamı fakirsiniz? fakir olsanız süper genetik teknolojili geçmiş gösteren aleti nasıl yaptınız?
ben biliyorum nolduğunu gerçi , oyunu yapan senaryo yazma özürlü gençler "abi oyun orta çağ oyunu , günümüz de geçmesine rağmen suikast bıçağını taktık ya şimdi düşmanlarda kılıçla gelsin keleş ile uzi ile m-16 yada onun gibi bişile gelirlerse olmaz . kılıçla gelsinler venedikte olduğu gibi öldürelim ehi ehi" . ilk oyundada assasinler binayı basıyordu , görmüyorduk sadece seslerini dinliyorduk , aşşağıdan çatır çatır otomatik tüfek sesleri geliyordu . beceremiyorlardı bizi kurtarmayı . ama o sırf sesleri dinlediğimiz kısım bile bizi atmosfere sokmayı beceriyor , kurtarma işini becerememeleride oyuna gerçekçilik katıyordu . burda ise "madem orta çağ oyunu kılıçla gelecekler kaçarı yok hacı " diyorlar . herhalde 3. oyunda tüfek falan kullanırsak o zaman tüfekle gelecekler .
o ibibik profosörü öldürmememizde ayrı bir saçmalıktır . ezel dizisindeki gibi ayar verip gittiler varmı böyle bişi?
--spoiler--
kısacası ilk oyun sağlam bir gelecek vaadetmiş , 2. side o geleceği alıp tuvalete atmış , üzerine de sağlam bir diarrhea bırakmış , sonrada sifonu çekmiştir.
Yüklemeye başlayalı tam 3 saat oldu ama hala yarı edemedik.
Çok merak ettim doğrusu..
7. kısıma kadar geldim ve oyunda hiç çocuk yok. (hırsızlık yapan ergenler hariç, 0-7 yaş gibi çocuklardan bahsediyorum). sanırım gta serileri gibi istediğimiz herkesi kafamıza göre öldürebildiğimiz için yapımcılar çocukları oyundan çıkartmışlar.
insanı bok gibi bir bilgisayarı olduğu için ağlatabilecek kalitede oyun.

ne zaman çıkmıştır, nedir ne değildir bilmiyorum. ama iyi kötü oyun grafikleri, fizik motorları cart curt hakkında bilgim vardır. bu oyunu da çok duydum, gördüm ama hiç oturup araştırmadım. bugün arkadaşımda gördüm. belki de etkilenmemin sebebi faresiz maus(kullanmam ben, sürekli bağlantısı falan kopuyor şerefsizin, uğraşamam onunla) ve klavyeyle, hayvan gibi lcd monitör(benimki de öyle lan!) karşısında tekli koltukta taşaklarımı sere sere oynamış olmam.

fakat yok arkadaş, öyle böyle değil... o ne lan...
oyunu az önce bitirdim.

öncelikle inanılmaz bir mantık hatası var oyunda. yakalanmamız için asılan afişler çok absurt yerlerde. kim bunlara bakacak da bizi yakalatacak?

atlarla şehrin içinde dolaşılamamasını çok saçma buldum. gerçi üçüncüsünde olacak bu özellik hatta atın üstündeyken vuruş teknikleri falan geliştirilmiş.

bunlar haricinde 10/10 bi oyun gerçekten. özellikle da vinci'yi düşünmeleri çok hoşuma gitti ve binaları tıpkısının aynısı gibi yapmışlar.

hidden blade favori silahım ondan değişik taktikler teknikler adama fırlatıp çıkarıp tekrar geri alma gibi özellikler olabilir aslında.

biraz daha assassin tipinde olması lazım şu assassinate olaylarının. yani iyi güzel de değişik varyasyonlar eklenebilir bence.

oynamayanlar mutlaka oynasın.
davincinin genç hali cuk oturmuş oyuna, çok iyi de olmuş çok güzel iyi olmuş tamammı.
steam den yılbaşına kadar 15 dolar a alınabilir.
gözümde oyun değil sanat eseridir. evet, oyunda bir takım eksiklikler var. Örneğin çocuk. Ayrıca oyunda sadece bir şehre at ile girebiliyorsunuz, o da çocuklarını kurtardığınız kadının yaşadığı şehir ya da kale artık her neyse. Daha az önce çocuk yok dedik ama, buna da neyse. *

Oyun tam olarak bir sanat eseri niteliğinde. Kapıların üzerindeki oymalardan tutun da, balkonlardaki sarmaşıklara kadar her şey düşünülmüş. leonardo Da Vinci'nin oyuna dahil edilmesi hoş olmuş tek kelimeyle. Hele onun yaptığı kanatlarla tur atmak daha bir hoş. Oyunda asıl görevlerin yanında pek çok yan görev ve toplanması gereken codex sayfaları, tarihi eserler var.
Ayrıca sahip olduğunuz şehre yaptığınız yatırımlarla şehrin değerini arttırıp hiç bir şey yapmadan buradan para kazanabiliyor, farklı eşyalar alabiliyorsunuz. Aynı zamanda oyunda yeni karakter olan Ezio'ya çok büyük dedesi Altair'in elbisesini de giydirebiliyorsunuz.

Kısacası oyun bence ubisoft ve oyun severler açısından bir devrim. * devil may cry 5 ya da brotherhood pc'ye çıkana kadar sadece spor oyunları oynama kararı aldım.
assassin's creed serisinin en iyi oyunu. son zamanlarda oynadığım oyunlar arasında farklı bir yere sahip bu oyun. sanki piyasadaki oyunlar arasında eksik kalan bir bölümü tamamlıyor gibi. gerçekten farklı.
Degisik bir seydir. Oyun demek haksizlik olur. Brotherhoodu bitirmeme ragmen tekrar basladigim oyun. Ozellikle venedik bolumleri buyuleyicidir. Calan sarkilar sokakta halkin dansi mukemmel otesi bir hava katmistir.
bir çok açıdan aşmış, ubisoft'un rüştünü yıllar boyu sürecek şekilde ispat ettiği kalite patlaması yaşamış oyun.

müzik olarak bakarsak venice rooftops gibi oyun müzikleri dalında ödül verilecek olsa kafaya oynayacak bir müzik var. ki bu sadece birisi. oyunu oynarken müzikler sizi takip ediyor resmen. her an sizi sarıp sarmalayıp saatlerinizi oyuna harcamanızda en önemli etkenlerden.

dahası oyun çok gizemli. oyunu yiyip, içip, gömülüp, ardından bir çok yerde oyun hakkında yorum okumama rağmen hala aklımda bir sürü soru işareti. yapımcılar merak edin ibneler tarzında oyun yapıp sizi çıldırtıyorlar. çok da iyi yapıyorlar. oyunun sürprizleri o kadar çok ki

--spoiler--
son glyph'i bulup sizden şifre istiyor. arkada bir yazı nothing is true everything is permitted. tüm şifrelerin geçerli olduğunu anlatmak için daha iyi bir yol ve mesaj olamazdı.
--spoiler--

ayrıca oyunun seri olduğu beynimize çok güzel sokuluyor. ilk oyundan hatırlayabilecek onlarca bölüm var. bu olay sizi oyunun sahibi, gerçek kahramanı gibi hissettiriyor.

--spoiler--
ezio abimiz kardeşliğe katılırken size 'inançla atla' diye emir geliyor. bir assasin geleneği. e biz bunu da hatırlıyoruz. daha ilk oyunun başında alamut kalesini kuşatmaya gelen robert de sable'a karşı al muallim gözdağı olması için müritlerine ki içlerinde altair de vardı kuleden aşağı atlama emri vermişti. ve orada inançtan bahsetmişti robert'a karşı. assassinler için inanç çok önemli.
--spoiler--

oyunun güzel yönlerinden biri de devamlılığı. eğer yapımcılar bizi sık sık animus'tan çıkarıp sıkıcı muhabbetlere soksalarda bir süre sonra sıkılabilirdik. ama sadece 2 kez makinadan çıkıyoruz ve oyunumuz kesilmiyor.

net olarak söylemek gerekirse. bu oyunun adı içinde 'en iyi' geçen bir çok cümlede geçer.