bugün

1956 doğumlu amerikan yazardır.

kitapları :

Kitchen Confidential: Adventures in the Culinary Underbelly
Cook's Tour: In Search of the Perfect Meal
Gone Bamboo
Bone in the Throat
Typhoid Mary (An Urban Historical)
Anthony Bourdain's Les Halles Cookbook
The Bobby Gold Stories
The Nasty Bits
en sonunda istanbul'a tesrif buyurup turk yemeklerini ve kulturunu eglenceli bir dille dunyaya ozellikle de amerikalilara tanitan kacik adam...

istanbul'a gelmesi ile yogurt manyagi olmasini programinin kapanis konusmasinda muthis keyifli bir dille dile getirmistir ki bu adama olan sempatim tavan yapmistir...

bulup bulusturun bir sekilde istanbul programini izlemeyi ihmal etmeyin....

(bkz: anthony bourdain no reservation in istanbul)
programı için istanbul'a gelen ve bir yabancının gözüyle bizden daha iyi istanbul ve türkiyenin kültürünü tanıtan süper ötesi deli aşçı. Geçen hafta yayınlanan bahsettiğim istanbul programının videoları için http://bit.ly/8TkYwx
Babadır, candır, canı cananı alsındır. Turist değil gezgindir. Kadim kültürlere saygısı sonsuzdur. Çok yer çok içer, eski uyuşturucu bağımlısıdır. Dünyanın en iyi şeflerindendir. Keşke birde iskender yiyeydi, ellerimle yedireydim dediğim yüceler yücesi neredeyse ''god'' bir ben i ademdir.
Kendisi, 124. programında Kuzey Irak'a ve Kürdistan bölgesel yönetimine misafir olmuştur. Ardından sınırdan taksiyle Türkiye'ye geçmiştir. Ancak bu zaman diliminde haddini fazlasıyla aşan cümlelerde bulunmuştur. Kürtlerin sadece özgür ve mutlu yaşamak istediklerini ve bu yüzden Türklerle savaştıklarını söylemiş, PKK yanlısı peşmergeleri kahraman olarak nitelendirmiş, sınır bölgesini çelik yelek giyerek geçmiş ve bu bölgeyi en tehlikeli bölge olarak belirtip buradan geçmeyi hayatında yaptığı en çılgınca eylem olarak nitelendirmiştir. Ayrıca bunu yaparken taksiye kaçak sigara saklamıştır. Haber için:

http://www.sicakgundem.co...tif-kurdistan-yorumu.html

Program için:

http://www.youtube.com/watch?v=n5RFtY6fbvU
nefes alan herşeyi yiyen adam. karayipler'de faremsi koca bir kemirgeni avlayıp yediklerini görene kadar keyifle izlerdim programını.
gurme midir bilmem ama bok bulsa boku yiyo pezevenk.
izlemekten en keyif alınan şef. üstelik yemek yapmasına gerek yok, yesin yeter.
kitchen confidential isminde şahane bir kitap yazmış; No Reservations isminde şahane bir program yapan adam. dünyayı geziyor ve sürekli yiyor. ukala, küfürbaz, eski bir kokainman.
hastasıyız.
Amerikalı yazar, gurme. Gurmenin ne demek olduğunu anlamak için bu adamı takip etmek yeterlidir. Yok efendim, ben de herşeyi yerim, herşeyi içerim, benim de damak tadım var gibi yaklaşımlara sahip kişilere vereceği binlerce cevabı vardır. Yemek yemenin ve gastronominin gerçek temsilcilerindendir ve yemek yiyişi bile izlenebilecek biridir. Televizyon programları az küfürle karışık da olsa takdire şayandır. Yalnız demedi demeyin, programlarını izlemek için biraz sağlam mideye ihtiyaç var. Adam herşeyi yiyebiliyor. Gerçi bir programda kendisinin de itiraf ettiği üzere; herşey yenebilir; fakat herşeyin tadını beğenmeyebilirsiniz. Hatta çoğu programda yedikten sonra hepsini çıkardığını da itiraf etmişti. Onun bile midesi herşeyi kaldırmayabiliyor. Bir programda da tüm menüyü tadabilmek için midesini temizlemek zorunda olduğu için çıkardığını söylemişti. Bizim vedat milör'ün bir benzeridir desek yanlış olmaz sanırım.
Bir allah'in kulu da dunyanin en buyuk seflerinden oldugunu yazmamis.

Her seyi yer ama kesinlikle tatli yemez. Fitligini buna borcludur.
Amerikali gezgin, gurme ve yazar.

Programlari gercekten goz kirpmadan izleniyor.
Amerikalı gurme.
Ve sanırım the taste adlı yarışmada juri üyesi.

Tanıştığım en sert bi o kadar da tatlı insanlardan biri. 2 hafta boyunca onun mutfağında öğrenci olmak, hayata yemek kültürüne karşı bakış açımı tümüyle değiştirdi.
Onun zekasına da hayran kalmamak elde değil.
Bir türk olarak onun mutfağına girebildiğim için hala kendime inanamıyorum. Öğrendiklerimi hayat boyu unutmam.
Programının yeni sezonu digiturkte başlamıştır, her akşam 11 de görüşürüz toniciğim.
idolüm. gez dünyayı, çek şarabı, vur karpuz göte. hem yakışıklı, hem kültürlü, hem zengin. bu ne amk biz niye yaşıyoruz ki.
(d. 25 Haziran 1956, New York City), ABD'li yazar ve New York'taki Brasserie Les Halles 'ın baş şefi.

Yemeğe olan düşkünlüğü genç yaşta ailesi ile Fransa'ya yaptığı bir gezi ile başladı. Bir istiridye teknesinde ilk defa istiridyeyi tattı ve o günden beri iyi veya kötü değişik tadlar bulmak üzere dünyayı dolaşmaktadır. 2005'te Travel Channel adlı TV kanalında "No Reservations" adlı bir TV serisi üretmiştir.Istanbul'a geldiğinde Türk yemeklerine de hayran olmuştur.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Anthony_Bourdain
(bkz: adam gibi adam)

şu hayatta en çok tanışmak istediğim heriflerden. kitchen confidential'ı okuyun.
sempatik bir adam.
http://alkislarlayasiyoru...servation-istanbul-bolumu
Bir adam azami ne kadar karizmatik ve rahat olabilirin cevabı kişi.
61 yaşında hayata gözlerini yumdu.

https://www.unilad.co.uk/...hony-bourdain-dead-at-61/
intihar etmiş.

http://www.haberturk.com/...dain-intihar-etti-2007289
üzüldüm..
61 yaşında intihar ederek hayatına son vermiş olan şef, yazar ve sunucu.
En imrendiğim adamdı. Sanırım en son barış manço öldüğünde bir ünlünün ölümüne bu kadar çok üzülmüştüm.
Yıllar yıllar önce bahsetmiş intihara meyilli olduğundan, mesleki anlamda ne kadar absürt yiyecek yediysem hep bu güzel şahsiyete özenmemle gerçekleşti. ‘Aşçının tanımadığı aroma olmamalıdır’ der kendileri.
Güzelliklerle uyu..
görsel
görsel