bugün

kişinin kendini zorladığı aşırı kilo kaybıdır. anoreksikler kendilerini şişman gördükleri için yemeyi reddederler. kişisel etkenler, sosyal kurallar, ruhsal bozukluklar gibi türlü nedenlerle açıklanılmaya çalışılmış bir hastalıktır.
(bkz: evrensel güzellik ölçütleri)
Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar
(bkz: blumia)
Anoreksiya Nevroza bireyin beden imgesinin (kendi bedenini algılamasının) bozulması ve sonuçta kendisini kilolu algılaması, beslenmeyi reddetmesi, bu nedenlerle de aşırı kilo kaybına uğramasıdır. *
kaynak: http://www.e-kolay.net/sa...;HID=8&HaberID=367192
şişmanlıktan ecel gibi korkan manyakların durumu. ben göbeğimle mutluyum deseler nolcak ki?
ergenlik döneminde bulunan bazı genç kızların ailesinden ilgi görmek için yemeği azaltmaları durumuna sebep olan psikolojik bozukluk.
bir çeşit hastalık türüdür. kişi çok zayıf * olmasına rağmen kendisini çok şişman görmekte ve yemek yemeği bünye istememektedir.
(bkz: anoreksiya)
hastalığın tam adı: anoreksia nevroza dır.
Anoreksiya nervosa, fazla kilolu olma korkusundan dolayı olabildiğince az yemek yeme hastalığına denir. Eğer bu hastalığınız varsa, kendinizi, kilolu olmadığınız halde şişman olarak görürsünüz.Bu durum hem fiziksel hem de zihinsel bir rahatsızlıktır. Hormon değişiklikleri az kilo ve az vücut yağının sonucu olarak ortaya çıkar.Anoreksiya nervosa çok ciddi bir hastalığa dönüşebilir. Açlıktan ya da intihar nedeniyle ölüme sebep olabilir.
anoreksiya ünlüleri: http://fotogaleri.ntvmsnb...ID=7&picID=0&dp=1
latince iştahsızlık anlamına gelen terim.
http://style.popcrunch.co...er-nolita-no-anorexia-ad/
sıska milano mankenlerine özenen zavallı genç kızların özentilikten başına gelen bir zayıflık hastalığı.
pamuk yutma,yemek yedikten sonra diline parmağınla bastrıp kusma,sağlıksız hap kullanımı gibi eylemsilerin sonucunda yakalanılır bu hastalığa.
en kötüsü de hasta geberene kadar diyet yapar ve bir deri bir kemik kaldığında dahi kendini aynada çok kilolu görür.en zoru bu psikolojik devinimi geçirmektir.
oysa bilmezler ki dünyanı en ünlü mankenleri gayet kadınsı hatlara sahiptirler,o sıska mankenler ortada fındık fıstıktır.
ince bir fizik tabiki her bayanda çok hoş durur.kıyafetler daha bi hoş görünür gözünüze fazlalıklarınız olmayınca.ama herşeyin fazlası zarardır.
(bkz: anoreksiya nervoza)
genellikle hormon bozukluğu olan kızlarda rastlanan hastalıktır: testosteron oranı yüksek olan kızlar açlık hissetmeyerek yemek yemeyi durdururlar. tedavide, östrojen içerikli doğum kontrol hapı kullanılır.
kişinin inatçı olmasıyla sadece kendi hayatını değil ailesinin hayatını da uçuruma götüren hastalıktır. genel itibari ile vucüduna hakim olma dürtüsünü yıllar boyu eline alamamış bireyin verdiği birkaç kilo ile artan egosunun kurbanı olmasıdır. tabii bu birkaç kilo, 40-50 kilo olunca tren raydan çıkar.

tedaviye başlasa bile tedavi süresince ve sonrasında yine bildiğini okursa kişi, hayatı sadece gün boyu coca cola zero ve sigara içerek geçer. geceleri kalkıp aşırı glikoz ağırlıklı şeyler yer. gündüz bastırdığı o açlık duygusu gece uyurken bilinç altından fırlar resmen ve bunları yaptırır. tek ve kesin çözümü hatalı yolda olduğunu anlayıp inadına yemek yemesidir. bu sorunun tek çözümü buradadır. yoksa kişi en ufak moral bozukluğunda bile yeniden somalili insanlara yaklaşır ve bu çember sürekli böyle devam eder.

kişinin kendisine yaptıklarının süresi uzadıkça ki bu süre bazen 5-10 yılı bile bulabilir ailesi hergün yediği bu darbeler ile major depresyonlara rahatlıkla girebilir. olur olmadık şeylerden tartışmalar rahatlıkla başgösterir. ama büyük ihtimalle bu anoreksik kişinin umrunda bile olmayacaktır. artık hayat sadece zayıf olmaktır. dikkat edin zayıf dedim güzel yada yakışıklı demedim.

ailesi ile yemek yemez olur genelde çekmecesinde bir yerde gizli zulası vardır. taşıdığı çantada şeker hastalarının taşıdığı tadlandırıcıdan bulursanız şaşırmayın onlar için normaldir. ya da lokantada hep beraber kebap yenirken o gelen tavuk haşlamanın üstünü peçete ile silerse sakın yadırgamayın onlar için bütün bu abuk şeyler gayet olması gereken şeylerdir.

genelde ergenlik döneminde başlar bu olay. eğer ki erken müdahele ile bu konu hakkında uzmanlaşmış(bakın bu konu hakkında uzmanlaşmış cümlesinin altını 10 defa çiziyorum) bir prof. tedavisine başlarsa kurtulma olasılığı yüksektir. yoksa her psikiyatrın kapısı çalınır ve yeri gelir seans başına 400 ytl ödeyerek çıkılır. bu bir soygundur evet ama durum bu. razı olan sizsiniz. siz bilinçlenin.

sadece psikiyatrdan verilen antidepresan ilaçlar ile işin iyiye gideceğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. kesinlikle ama kesinlikle bir psikologu devreye sokmalısınız. ki davranışlarının ne kadar hatalı olduğunu birisinin ona uygun teknikler ile anlatması lazımdır. ve kişi şunu bilmelidir ki bu adamlar onu kandırdığında onların eline birşey geçmeyecektir sadece doğru olanı söylemektedirler. yani o para kişiyi gerçek ve doğru olmayan için değil aksine aslında olması gereken ve kafasının içindeki yanlış fikirlerin onu yiyip bitirdiğini iletmesi için veriliyor.

bütün bunların yanında kişi sürekli yorgun düşer ve uyuyakalır. genelde geceleri bu şekerli yiyecekler kalkışı yapıldığı için ister istemez gece uyumamayı bir kaçış olarak görecektir. ama nafile asıl gece kendi beyninde yaşanıyordur ve kişi bunun farkında değildir.

bir başka konu ise genelde yalanlar çıkar ağzından ve sizi bir salak yerine koyar herşey gün gibi ortada iken. yemek yememek için milyon yalan uydurulur doğal karşılayın. dışarıda yedim denilir ve yenmez kesinlikle , doğal karşılayın. ben gayet iyiyim sorun sende derler bunu da doğal karşılayın. gayet duygusal bir havaya bürünürler; ya çok sinirli ya çok mutlu ya da çok üzüntülü anları fazlalaşır.

vücudun dengesinin bozulmasıyla birlikte zayıflayan ve üşüyen vücut kıllanmaya yol alır. genelde mide rahatsızlıkları başgösterir (blumia olması zaten farz gibi birşeydir oraya hiç girmeyeyim) ve kişi bu rahatsızlıkları aldığı mide ilaçları ile ve laksatif özellikli ilaçlar ile aşacağını sanır. bu konuya dikkat etmeli.

burada şu an yazdıklarım tecrübe ile sabitlenmiş olup yaşanılanların 100 de biri değildir. bu kadar boktan bi hastalık yoktur. intahardan sonra en tehlikeli 2. hastalıktır. genelde vucudun küçülmesi ile küçülen kalp kasları zayıflar ve genelde uç noktalardaki anoreksiya vakalarının ex vakası olmalarının altında kalp yetmezliği yatar.

en ama en önemli şey sabırdır (ki bu hasta yakınları için çok zordur ama mecburidir). bunun yanında tedavinin bir sonuca ulaşana kadar diretmek gerekir ve doktoru sürekli alarm halinde tutmalıdır. hasta en ufak bir açıktan bile yararlanmak ister ve en ufak durumda kendisinin gayet normal olduğuna ve tedavinin gereksiz olduğuna karar verilmesini ister. hastanın durumunu ve ruh halini ve yaşadıkları en ince detayına kadar tedaviye başlayan hekime iletmeniz gerekmektedir. gerek yaşadığı ruhi değişiklikler gerekse fiziki değişikliklerin hepsi en ince detayına kadar iletilmelidir.

bu yol (yani tedavi yolu) aşırı çile içermekte aşırı mutsuz gunleri beraberinde getirmektedir. bu konuda hasta yakınları hic olmadıkları kadar guclu olmalıdır. yoksa unutulmamalıdır ki herşey çok hızlı ve kalıcı bir şekilde ilerleyebilir.

allah kimseye ama kimseye göstermesin!

daha detaylı bilgi ve tecrübeler için özel mesajla ulaşabilirsiniz.
toplumun bilinçlendirilmesi gereken bir hastalık.

ilgili kişilerin izlemesi gereken ders niteliğinde hüzünlü bir çalışma..:

http://www.youtube.com/watch?v=9QitoC3d-Jg&feature=related
Anorexia, nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile abartılı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. iştahsızlık durumu ortaya çıkar.
bazi zayif insanlara yapistirilan yafta. insan anoreksiya olmayip sadece yemek yemeyi sevmiyor olabilir yada genetik sebeblerle ince de olabilir.
(bkz: anorexia nervosa)
anoreksiya nevroza bireyin beden imgesinin (kendi bedenini algılamasının) bozulması ve sonuçta kendisini kilolu algılaması, beslenmeyi reddetmesi, bu nedenlerle de aşırı kilo kaybına uğraması olarak tanımlansa da içinde bir sürü sendromları barındıran lanet bir hastalık. Anoreksiya hastaları kendilerini senin benim gördüğüm gibi görürler, sadece şişman olmak korkusu had safhadadır ki buna sebep belki de yaşadığı başıboş bir türlü karşılığını göremedikleri aşklarıdır. sevgilisi onu şişman bulmuş ya önceleri,' gördün mü bak zayıfladım daha ne istiyorsun' der ya da sıkınıtılıdır işte. Sonuç olarak kendini bir hiç uğruna harap ettiğinle kalırsın.
görsel
Bilimsel adı anorexia nervosa olan bu hastalık, Dünya'nın gelişmiş ülkelerindeki kadınların %0.3'ü ila %1'i arasını, erkeklerin ise %1'i civarını tehdit etmektedir. Vakaların %40'ı 15-19 yaş arasındaki dişilerden oluşmaktadır.

http://galeri.uludagsozluk.com/g/anoreksiya/
(bkz: beden modifikasyonu)

neden sağlık dışında estetik kaygısı olur bu derece insanın bilinmez. hele ki sistemin getirisiyle beraber insanın bu denli ideal tip olacağım diye uğraşması. boşverin sağlığınız için beslenmenize dikkat edin. bu tür hastalıklara kapılıp hayatı karartmak mıdır estetik görünmeye çalışırken.