bugün

finlandiyali grup.neredeyse her tarzi denemislerdir.drowned maid sarkilarini tek gecerim.
(bkz: my kantele)
beni benden alan, süper ritmleri ve riffleri olan şarkılara sahip, "bu piyasada tek geçerim" dediğim gruplardan biri.
onceleri death metal yapan,sonradan clean vokalli oyle bir grubuz metali yapan en sonunda sentenced tarzi gibi vokalistimizi de degistirdik cok satariz hem boyle modelli grup.

Edit: $aka $aka guzel grup.valla bak.
29 mayıs 2006 da yeni albümü eclipse yi çıkarmış grup.albümün track listi de şu şekilde:

01. Two Moons
02. House Of Sleep
03. Leaves Scar
04. Born From Fire
05. Under A Soil And Black Stone
06. Perkele(The God Of Fire)
07. The Smoke
08. Same Flesh
09. Brother Moon
10. Empty Opening
11. stonewoman (bonus track) * *
Tuonela adlı albümleriyle birçok sansasyona neden olan, "sen de mi bozdun kendini Amorphis" naralarıyla keyif kaçıranları sallamayan finlandiyalı grup..
"the way" adlı şarkılarının girişi "bir derdim var" ile benzerlik gösteren grup.
black winter day ile lugata girmis,evrensel anlamda diger gruplara ilham veren hatta ve hatta bazen taklit edilen bir grup.grup cok iyi calar veya vokaller cok iyi olabilir fakat amorphis farkli vokal tarzlarini ayni sarki icinde kulak tirmalamayacak sekilde kullanan ve rifler arasi uyumu duzgunce oturtan bir grup,sadece bir nakarat grubu degil.umarim her buyuk grup gibi en ust seviyeye ulasinca dagilmazlar..
Amorphis ismini "belirli bir şekli olmayan" anlamına gelen Aamorphous'tan alıyor. Finlandiya'nın en yaratıcı, en çok takdir gören grubu, ve kesinlikle 13 yıldır çok başarılı işlere imza atıyorlar.Şarkılarını '70'lerin progressive rock gruplarının daha modern hali gibi sunuşları var.Amorphis şarkılarında harita edilmemiş şehirlere uçmaktan ve geçmişe dönmekten korkmuyor.Grup her zaman günün trendinden uzak durmuş, ve heryerde bulunan cinsten, yani aynı gitar ritmlerini aynı vokali kullanan gruplardan, kısacası taklitçilerden uzak durup nadir bulunur bir grup olduğunu her zaman belli etmiştir. Grup, gitarist Esa Holopainen ve davulcu Jan Rechberger ikilisi tarafından kuruldu. ikili çok kısa bir sürede vokalist/gitarist Tomi Koivusaari ve basist Olli-Pekka Laine'yi gruba dahil etti, ve Amorphis ilk ve tek demosu olan "Disment Of Soul"u 1991 yılının ortalarında kaydetti.Bu demo daha tazeliğini korurken grup Relapse Records ile multi-album anlaşması yaptı ve çok kısa bir zamanda 6 şarkı için kayıtlara girdi, ve 7" ep'si piyasaya sürüldü.

Amorphis adeta merdivenleri tek tek çıkarak işini sağlam yapıyordu.Bu iki çalışmanın ardından (demo ve 7") ilk albümleri The Karelian Isthmus'u kaydedip bizlere sundular. The Karelian Ishtmus" eski bir Fin savaş alanının ismiydi. Görkemli ve dokunaklı atmosferik death metal ve doom riflerinin bütünleşmesiyle, ıstırap ve acı kusan bir vokal ve başka dünyalardan gelmiş klavyenin tınıları ve grupça maceraperest bir ruh Amorphis'in tanımı olarak sizlere sunulabilir.

Grup yeni albüm kayıtlarına başlamadan önce Relapse Records grubun demo'sunu Privilege Of Evil ismi altında tekrar piyasaya sunma kararı aldı (1993)

1994'te Amorphis büyük bir cesaretle, tarzına etnik Fin müzikal öğelerini de katmaya başladı ve müzik yapısını oldukça zenginleştirdi.Grup bir defa daha Sunlight Stüdyolarına girdi ve 1994'ün başyapıtlarından biri olan Tales From The Thousand Lakes'i bizlerle paylaştı. "Ulusal Fin Şiir Kitabı"ından anonim şiirler kullanmaya başlayan grup, heavy metal, doom, death ve 70'lerin progressive'ini bir potada eriterek eşsiz işler yapmaya başladı.
Amorphis birkaç defa Avrupa Kıtası'nı turladı ve 94'ün sonlarında ömürlerinde ilk defa Amerika Kıta'sının sahillerine doğru uzandılar. Klavyecinin sorumsuzlukları yüzünden grup eleman değişikliği yaşamak zorunda kaldı ve Kim Rantala gruba yeni klavyeci olarak dahil edildi.1995'te Black Winter Day Ep'sinin dağıtıma geçilmesiyle grup yeni albüm öncesi kısa bir dinlenme dönemine girdi.

1996'da grup umulanın da ötesinde bir çalışmaya imza atıp Elegy albümünü çıkardı. Albümdeki 11 şarkıda çok farklı gitar tonları kullanıldı. Bunun yanı sıra gruba yeni katılan clean vokalist Pasi Koskinen de dikkati çekti.Aynı zamanda yeni davulcu Pekka Kasari'nin performansı etkileyici olup, grubu da 6 kişiye tamamlamış oldu. Gösterişli albüm kapağında eski Fin sembolleri birleşimi kullanıldı. Elegy albümünde yine Fin edebiyatından lirikler kullanıldı ya da ilham alındı. The Kanteletar, 700 şiirden ve baladtan oluşan ve Fin geleneklerini tamamen yansıtan bir kitaptı.Şiirleri ağızdan ağıza nesillerce aktarılmıştı.Bazı şiirlerin binlerce yıllık olduğu rivayeti de dilden dile dolaşıyor. The Kanteletar, günlük olayları ele alıyor. Fin insanının filozofikal ve dinsel inançlarını...

1997'nin tamamı geneli Almanya ve Finlandiya'yı içeren turnelerle geçti.Ardından hemen hemen bir sene boyunca Amorphis sessizliğe gömüldü. 1998'in ikinci yarısında grup yeni albüm için yeni prodüktörleri Simon Effemy ile beraber stüdyoya gireceğini duyurdu. Klavyeci Kim Rantal'ın gruptan ayrılma kararının ardından stüdyo çalışmaları öncesi gruba yeni bir klavyeci dahil oldu. Yeni klavyeci Santeri Kallio daha önceleri bir başka Finli grup Kyyria'da çalıyordu. Yeni albümün ismi Tuonela'ydı; Tuonela mitolojide, ölülerin krallığı anlamına geliyor.Yeni albüm bir önceki çalışma olan Elegy'le örtüşen bir çalışmaydı ve Mart '99'da piyasaya sürüldü.

2001 yılında Am Universum albümünü çıkaran grup, Finlandiya'nın tüm müzik türleri arasında yapılan sıralamada, 4.'lüğe kadar yükseldi. Ayrıca bu albümden çıkan singleları Alone, ülkeyi tanıtan en iyi şarkı seçildi.Ayrıca Am Universum albümü ardından Amorhpis, Opeth ile Amerika kıtasını turladı.Bundan sonraki zamanda grup bazı Fin filmlerine soundtrack yaptı.

2003 senesinde grup EMI Records ile anlaştı.Bu anlaşmanın ilk meyvesi, yeni albüm Far From The Sun'dan ilk single Day Of Your Beliefs olacaktı. Vokalist Pasi Koskinen'in grupla son canlı performansı 21 Ağustos'ta Kontu Rock Fesival'de oldu. Bu ayrılık ben dahil bütün hayranları şok etmişti.

2005'in ocak ayında gruba eski Evergreen vokalisti Tomi Joutsen katıldı. Son olarak grup kısa bir süre önce, 20.Nisan.2005'te daha önceleri çalıştığı müzik şirketi Nuclear Blast ile tekrar anlaştı.
Genel olarak Amorphis doom sevenlerin yakından tanıdığı fakat edebi yönden ayrıntılarını fazlaca bilmediği, gizemli bir grup olarak kalmıştır. *
black winter day parçaları cep telefonlarında melodi olarak kullanılabilen çok iyi bir gruptur. ayrıca mor ve ötesigrubunun 'bir derdim var' şarkısının girişini arakladıkları the wayparçası bu gruba aittir.
son olarak silent waters adında bir albüm cıkarmıs finlandiya'nın en iyi grubu.
son albümündeki parcalar sunlardır:
01. weaving the incantation
02. a servant
03. silent waters
04. towards and against
05. i of crimson blood
06. her alone
07. enigma
08. shaman
09. the white swan
10. black river
11. sign (bonus track)
my kantele isimli parçaları dinlenmeye değerdir.
"tales from the thousand lakes" adlı bir şahesere imza atmış gruptur.
farklı albumlerden şarkılarını indirdiğimde "acaba aynı amorphis mi bunlar ya?" die düşündüğüm grup. son halleri pek sevilesi değildir. Eski albumleri daha serttir. Son albumlerde iş ticarete binmiş gibi gelmekte.
son albümüyle köklerine dönüş yapmış finlandiyalı toluluk.
finlandiyadan çıkmış sağlam gruplardandır. ilk zamanlarından günümüze tarz ve kadro değişiklikleri yaşayan grup, her döneminde adından söz ettirmeyi ve hafızalarda yer etmeyi başarmıştır.

(bkz: tomi joutsen karayip korsanı)
(bkz: house of sleep)
(bkz: the white swan)
mutlaka ama mutlaka dinlenilmesi gereken şarkıları

(bkz: black river)
her alone şarkısı mutlaka dinlenmelidir. grubun tarzının dışındadır belki ama yaralayıcı etkileri günümüzdede hala geçerlidir.
skyforger adlı yeni albümleri bloglarda boy göstermeye başlamış olan grubumuz.*
kendilerinden beklenen kaliteyi yine sunmuşlar gibi geliyor, an itibarıyle test sürüşünü yapmaktayım albümün.
iskandinavların neden bu kadar iyi müzik yaptıklarını kanıtlayan can gruplardan birisidir. özellikle tales from the thousand lakes albümü ve ardından çıkardıkları albümler, günümüz dünyası rock müziğindeki radikal adımların başlangıcı olmuştur. elegy albümünde clean vokale verilen ağırlıklar, yaşanan solist değişikliklerinin grubun kimyasına yaptığı olumlu etkiler ve yaptıkları müzikte hiç kaybetmedikleri ruh sayesinde çok ama çok sevdiğim gruplardan birisi yapmıştır amorphis'i.

sonuç: candır amorphis.
asla progressive death metal yapmamış olan grup. ilk albümünde yaptığı düz(?) death metal, daha sonraları melodic death metale kayıyor. elegy sonrasında ise progressive metal grubu olup çıkıyorlar.
the way parçasının introsu ve trafiği mor ve ötesi'nin bir derdim var'ına bariz ilham kaynağı(!) olmuştur.
same flesh isimli çok hoş bir parçaya sahip grup.
bu seneki unirock festivaline geleceği iddia edilen grup. gelseler şahane olur. şen olur gönlümüz.
unirock open air festivaline gelmesi kesinleşmiş ve sitelerinden duyurulmuştur. http://www.amorphis.net/?page_id=5

kesin tarih ilerleyen zamanlarda açıklanacakmış. beklenmez mi tabiinki beklenir.seve seve...