okulda power rangerscılık oynamak. erkeklerin kırmızı ranger, kızların da pember ranger olmak için birbirleriyle kavga etmesi. gözlüklü çocugun hep mavi ranger olması.*
insanlar 80 leri anarken biraz mal gibi bakmak biraz özenmektir, biraz büyüyünce 90 lar anılmaya başlandığında hafiften sevinmektir, 90 larda güzeldi demektir.
9 aylık, saklambaç, yakantop gibi oyunlar oynamak, fifa 98 oynamak, game boy ların renksizleriyle vakit öldürmek, ve metallica yla tanışmaktır. televizyonda ise; hugo, power rangers, çarkıfelek izlemektir. *
tek katlı plastik topları değil 3 katlı olanlarını tercih etmek, koca ayak dizi filmini izlemek, ninja kaplumbağaları izlemek çıkartmalarını biriktirmek ve oyuncaklarıyla oynamak, he-man-shera ikilisini seyretmek, hayalet avcılarını seyretmek, sokakta kola kutusunu ezip maç yapmak, evde naylon poşetleri büzüp lastikle bağlayıp top niyetine oynamak, izel çelik ercan, yonca evcimik, hakan peker kasetlerini alıp dinlemek.
bir yalnızlık, bir yanlışlık başlangıcı. bunlar büyüdü. büyüdüler. büyüdük.

bir telaş hayatımızın heyecanını, kutu kolanın büyük, içindekinin çok gelmesini harcadık.

karışıklık içindeyiz. hayal meyal hatırladığımız adamların bize hazırladığı geleceğe kavuştuk. * *
beklediğim gibi değil. gençler genelde siyasetten ve şiirden sohbet etmeyi sevmiyor. suçları da değil. hepsi birer modern beşer tanrılar. kan emmezler, ememezler ama güç için tapınıyorlar. ilk çağ'da olmayan ilkellik modernizm kıyafetiyle. birbirlerini internette buluyorlar. orada. sevişmeyi bilmiyorlar. seks ise en önemli kelime.

mustafa kemal'in bağımsız türkiyesi can çekişiyor.

'90 larda çocuk olmak değil çocuk kalmak lazımdı üstad. ben burasını böyle bilmezdim.
günümüzde çocuk olmaktan çok daha kolay ve güzeldir.
80lerde çocuk olmanın tadına varmamış olmaktır.
bütün arabalarda ''çişini yapan utangaç erkek çucuğu'' yapıştırmasını görmektir..
seni seçtim pikaçuuuuu sözünü ilk duyanlardan olmak..
cuma günleri ailece süper baba'yı izlemektir.
parlement'in sunduğu pazar gecesi sinemasında buluşmak.

(bkz: batman)
(bkz: 80 lerde çocuk olmak)
90larda çocuk olmak bu başlığı ve entryleri görünce gözlerin dolmasına engel olamamaktır. hani benim çocukluğum anne demektir.
(bkz: hugo manyağı olmak)
(bkz: yonca evcimiki çok sevmek)
(bkz: şirinleri göreceğine inanmak)
(bkz: barış mançoyla 7den 77ye)
ilk küfürünü kendini charizart sanarak damdan atan çocuğa etmek.
80'lerde çocuk olmaktan daha az eğlencelidir.
o beto beto mariano luis alberto şarkısını bilmekle başlar.
ediyle büdü ve daha nice kahramanları izlemek vs..
super mario, sensible soccer, doom, wolfenstein, krisalis gibi oyunlarla ömrünü yiyip bitirmektir. sokakta power ranger cılık oynamaktır. asım can gündüz'ün gitar reklamlarına maruz kalmaktır. Ve en önemlisi nickelodeon'ın test yayınına maruz kalmaktır.
sokakta deli gibi gazoz kapagı, taso , bilye , kart oynamaktır.
90larda çocuk olmak öğrencilerin anneleri yüzünden(kantindeki mallar bayattı, küflüdür,zehirlidir.) okul kantincilerine düşman büyümesidir.

mahalle maçlarında sırf büyüklere yalakalık olsun diye kalenin arkasına geçip uzağa kaçan topları toplamaktır.

sınıftaki kız arkadaşına hayvani derecede aşık olduğun halde:
-ulan tribün sinem'e aşıkmışsın lan doğrumu? auhuah.
-tribün-yok ya nerden çıkardın aq.insan aynı sınıftaki kız arkadaşına bakarmı lan?
diyerekten sınıfındaki kız arkadaşına aşık olduğunu saklamayı delikanlılığın kurallarından bilmektir.

akşam karanlığında saklambaç oynarken saklanmak yerine eve kaçarak ebe olan arkadaşınıza ibnelik yapmaktır.

mahallede aterisi olan şımarık yavşak bebeleriyle sırf 2-3 kere ateri oynamak için arkadaşlık kurmaktır.

ramazan ayında babadan teravih namazına gidecem diye izin alıp diğer fırlama arkadaşlarınızla mahallenin kuytu bir köşesinde içinize çekmeden sigara içmektir.

eve varınca önlüğünü çıkarmadan,aç karnını doyurmadan mahallede 9 aylık oynamaya çıkmaktır.

cebindeki paraya bakkaldan bi şey alamayacağını bildiğin halde bakkala gidip bakkal amca bu paraya ne eder deyip yiyeceğin şeyi bakkalın insiyatifine bırakmaktır.

meybuz yiyenleri, koluna sakızdan çıkan dövmeleri yapıştıranları annenizin yüzünden büyüyünce kanser olacak sanmaktır.

sırf mahallenizdeki kıza yan gözle baktı diye diğer mahallenin çocuklarıyla kavga yapmaya gitmektir.

zar zor aldığınız plastik topla mahallede bir anda krallığınızı ilan etmişken top patlayınca havanızın inmesidir.
parliament sinema kulübünün sunduğu pazar gecesi sinemasında buluşmaktı. kames toptan sıkılıp atari de circus, street fighter, mortal kombat oynamaktı. (bkz: kames) (bkz: aduket cekmek) annenin yalan rüzgarını her actıgında cığlıklar atıp evin içinde koşmaktı. (bkz: yalan rüzgarı)
tasoları ütmeyi ögrenmekti (bkz: ütmek) her pazar banyosundan sonra bizimkiler izlemekti. (bkz: kırarım boynuzunu iblis) adam olacak cocukta sorulan soruları cevaplamak 10 puan 10 puan almaktı. oku bakıyım ayıııı diye bagırmaktı. ninja kaplumbagalar daki pembe beyni sıkıp etrafa beyin parcalarının fırladıgını hayal etmekti. mor maskeli donatelloydu. shredder'in yüzününün nasıl olduğuna dair tahminler yürütmekti. gelecege dönüs izlemekti. anaya bak anaya bedel üç beş babaya sarkısını söyleyip kahkahalara bogulmaktı. leblebi tozu yemekti. yerli malları haftasını kutlamaktı.
*
(bkz: i wish i was a punk rocker with flowers in my head)
naim süleymanoğlu'nun halteri kaldırmadan önceki o bir kaç saniyede alt dudaklarını ileri itip nefesini yukarıya doğru üfleyerek saçlarını havalandırmasını izledikten sonra özenip bu karizmatik hareketi türlü platformlarda taklit etmektir. lakin öyle rıdvan dilmen gibi yımışak, alna düşen saçlarımız olmadığı için müspet netice alamayıp boşa nefes tüketmektir.
mikasa marka topa sahip olanlara imrenmeyle bakmak, topu satın alınca kendini kral zannetmek demektir.
2000 lerde üniversiteli olmak demektir.. tabi öss/öys yi kazasız belasız atlatabildiysen.