bugün

- michael jacksonı pepsi reklamlarından hatırlamak
- okula siyah önlükle gitmek
- eti kemik geciyor demek
- pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak
- trtnin yayın başlamadan önce çalan istiklal marşı için ayağa kalkmak
- zeki müren kadın mı erkek mi diye sormak,
- program aralarında bay yanlış ve doğru ahmeti izlemek
- uzaylı zekiye'nin hastası olup hiçbir bölümünü kaçırmamak.
(bkz: bir başka gece)
(bkz: lessie)
(bkz: yakari)
(bkz: altın kızlar)
(bkz: hayat ağacı sarışın sam abla)
(bkz: manuella)
(bkz: 7 den 77 ye)
(bkz: yaşın kemale erdiğini anlamış olmak)
(bkz: kıçındaki kıllar kadayıf olmak)
comoder 16 yı görüp teknolojiye aşık olmak
comodor 64 çıkınca yok artık lebron james demek
amiga çıktığında bunu teknolojinin gelebileceği son nokta zannetmek.
yetmişli yılların sonunda veya seksenlerin ilk diliminde dünyaya gelmiş insan kümesinin içinde bulunmuş olduğu hal.

(bkz: icraatın içinden)
kızlar için kağıt bebeklerle oynamak.
seksenlerde babası sabah evden çıkıp dönmeyen bir çocuk olmaktan daha iyi durumdur sadece çocuk olmak.
clementine adlı çocuğa izletildiği takdirde çeşitli ruhsal bozukluklara yolaçacak çizgi diziyi keyifle izlemek,televizyonun kapanışında istiklal marşını dinlemek,sizden daha büyüklerin aldığı blue jean dergisini okumak,micheal jacksonun henüz tesettüre girmediği,madonnanın kabbalist olmadığı zamanlarda büyümek,atari oynamak,yılbaşlarından önce tüm ülkenin dansöz çıkacak mı acaba diye çalkalanmasına tanık olmak,siyah önlükle okula gitmek pazar konseri ve inanç dünyası gibi programlardan sıkılmak ve benzeri unutulmaya yüz tutmuş şeyleri yaşamak.
(bkz: bir baska gece)
atariler,
misketler,
bir başka gece proğramı,
leblebi tozu,
tek kanallı bir televizyonla yaşanan,
mp3 çalarsız,play stationsız,süper marketsiz,saçma sapan televizyon soytarıları olmadan,defilesiz,mankensiz,şarkıcı mankensiz,sanal bebeksiz,bulaşık yıkayan robotsuz,lpgli arabasız yaşanan gayet sade ve özlenesi hayat.
kabarik permali saclarla gezip amerikan futbolcularina benzeten vatkalarla dolasmaktan yirtmak.
it's a sin, life is life, ali desidero gibi parcalari ezbere bilmektir.
Belki de ufacık bir yüreğin birçok engellerle karşılaşmış olmasıdır. Anne ve babasından kaynaklanan nedenler değil bunlar. Uzun hikaye aslında...
"Şiit, Türkçe konuşma polis var" dedirten yıllar.
Okulöncesine, Türkçe konuşulması yasak olduğu için gidememektir bu yıllar.
6 sene boyunca içinde bulunduğum çocukluktur.*
teknoloji hegemonyasına girmeden, akşam ezanına kadar sokakta vakit geçirmek, renkli istop, toplu saklambaç, yakartop oynamak, eve girerken elim sende diyip kaçmak...
cin ali kitaplarıyla okumayı sökmek, kemalettin tuğcu kitaplarıyla bunalıma girmek...
"gölgelerin gücü adına","voltran voltran voltran" demek...
yılbaşı ve bayramlarda yakınlara kartpostal atmak, mektup yazıp cevabını beklemek, çantada cep telefonu değil jeton taşımak...
yalan rüzgarı , hayat ağacı seyretmek
"70'lerde portakalda vitamin olmak" başlığına entry giren insanlardır.
anlatılmaz yaşanır denilecek birşeydir 80 lerde çocuk olmak
11.Eylül.1980--off yaaa yarın okula gitmek istemiyorum yaw allahım lütfen yarın okula gitmiyim (bkz: allahtan başka bir şey isteseydim keşke)
politik görüşü olan son nesil olmaktır.
(bkz: 80 lerde sperm olmak)
her akşam musti adlı bir çizgi film seyretmek,kediydi sanırım musti...
çizgi film musti *musti o gün* diye unutulmaz replikle başlardı herzaman..*
bi de ilk kez renkli tv de mustiyi izlemiştim...1986 idi sanırım...
Küçük plastik borulara minik kağıtlar sıkıştırıp hedefe doğru üflemek,
Adile Naşit'ten masal dinleyip uyumak.
Voltarn ve ışın kılıçlı He-Man izlemek
Saçları tepeden iyice gerip sonra da kelebek toka ile toplamak,ya da önleri kısa kestirip daha sonra "dolma" yapmak,
Tayt üstüne "tünik" giyip beli de kalın kemerle sıkmak,
Kısa çorapları 3 kat kıvırıp kalın çorapların altına giymek,
Hemen hemen her yerde macuncu,kağıt helvacı bulabilmek,
Kapıya gelen sütçüden süt içmek,
Sokaklarda istop,yakartop,don-ateş,saklambaç,sek-sek,9 top oynayıp akşam eve gireken "evli evine köylü köyüne,evi olmayan sıçan deliğine" demek,
Yerli Malı haftasın için evde anneye kek yaptırmak
Minimum teknoloji ile maksimum mutluluk yaşamak.
gerçekten bu başlık beni eski yıllardaki insanları düşünmeye götürdü.acaba onlar mı şanslıydı yoksa biz mi şanslıyız.ne kadar da acınacak durumda olsalarda o zaman ;eminim şimdi o zamanlarda yaşadıkları için,o zamanda çocuk oldukları için Allah!a şükrediyorlardır. zira şimdi onların durumuyla aynı yaşamı sürenler onların hallerinden bin kat daha kötüler.en basitinden babanızı düşünün lise mezunudur büyük bir ihtimalle;bir de kendinize bakın(üniversite mezunu). Babanızın yanında çalışabilmek için kaç sınava girdiniz ve de daha kaç sınava daha gireceksiniz.
"bir kurşun bir liraya ve bir hayat bir kurşuna mal olur, benim doğduğum yerlerde insanlar can evlerinden vurulurdu" diyebilmektir.
güncel Önemli Başlıklar