bugün

eşimle el ele "send me an angel" ve "holiday" şarkılarına eşlik ettiğimiz muhteşem konser.
aşağıdaki izlenimleri bana edindiren ulu konser. pişman değilim.yine olsa, yine edinirim.

-park orman'da ve civarında park yeri bulmak zor. hastasıyım natürel ironinin. park ettik dışarı. belediyeye ait bi araçtaki şoförün sövgüsü kulağımızdan geçti gitti. tam dayaklıktı ama konser heyecanı vardı. zaten gözden çabuk kayboldu.
-karşıdan karşıya geçip park orman'a varıyorduk ki, trafikten yakınan bir maslak insanı patlattı vecizeyi: "park ormanı bulanın amına goyyim !"
-giriş önü deli toplantısı gibi. çeşit çeşit insan var... taşkınlık yok ama...mutlular...ne güzel...pek güzel...
- -bileti olan var mı?- ile -bilet var bilet bilet- mangaları, kesişim kümesi oluşturma amacında takılırken, içeri girmeden insanlar demleniyordu. bira satan çocuğa osmanlı tokadı gömmekten imtina etmeyen türk polisi , aşağılık bi adammışın sen. belki de yavşak .sen seç. ikisi birden neden olamayasın?
-kapıdan geçiyoruz.bilet kontrolü vs... görevliler şaşırtıcı derecede kibar. allah allah...
-mekan güzel ama bu adamları stadyum atmosferinde dinlemek daha bi tatlı olurdu, neyse muradımız böyle imiş.
-konser alanı çok dolu değil, havuz başında yaz akşamı keyfi tadında insanlar...yavaştan zıplarlar konser alanına.
-dolaşıyoruz, etrafı kolaçan ediyoruz. genelde metalci, rocker ve aralara serpişen benim gibi ortaya karışık kitleden mütevellit bir seyirci profili var. beklediğim kadar olmasa da yer yer orta yaş üstü güruh da mevcut..
-cigarette standgirls are so cool man!!
-konser esnasında, çiş gelmesin diye wc'ye yol alıyorum. bir sıra var olamaz böyle şey. yaratıcı türk insanı ek bir açık hava tuvaleti yapmış. kaynıyoruz oraya... oh rahatladım. bi daha gelmez inşallah.
-dolaşıyoruz.hava güzel ,ortam güzel, mutluyum mutlusun mutlu
-cepheden göreceğimiz bir açıya konuşlanıyoruz.ve konuşlanmak kelimesine çok fazla odaklanmıyoruz.
-sahne önü bilet alanların ediyor oldukları küfürleri hissediyor gibiyiz. o fiyat farkına o yer...yazık...
-babalar geciktikçe gecikti. ve yeniden bastırdı lanet olası çiş işkencesi
-tuvalete gitsem mi kalsam mı ? çıktıkları anı görmezsem çıldırırım.
-altıma işemeyi düşünüyorum ilk defa. cidden. yok lan.
-gözü karartıp wc'lere yol alış...
-yeniden konser alanındayız...
-ve iki dakika sonra sahnede babalar, taymingimize kurban. atmosfer harika harika harika.
-dohktor röno salatalık sütü gibi, kamera-foto getirmemişiz. allah cezamızı verecek!
-zulaladığım birayı send me an angel'de hüptürmek iyi oldu.
-setlist süper. birkaç hızlı şarkı yerine believe in love, love will keep us alive ,lady starlight vb. gibi balladlar konabilirdi. ama olsun. ballad sektöründen kapacağımızı kaptık yine de.
- ben frontman'in sesi güzel, çevik ve gönlü-genişini severim. paket paket paget dağıtan klaus ne gönlü-geniş bi frontman imiş.
-davul şov...davuldan davulcudan ya da zurna ve zurnacıdan çok anlamam. ama bu adam bildiğin insan değildi. köpek gibi çaldı. kuduz bir sokak köpeği gibi.
-still loving you, no one like you, wind of change ardarda çalsa sen ne yazardın buraya!
-klaus gercek anlamda en iyi 3 solistten biridir muhakkak. detone olmadı adam. ayrıca feci de sempatik bi adam. zorlamadan , doğala özdeş aromalı da değil ; bildiğin dosdoğal.dopdoğal.tam doğal yani.
-"ok. one more song..." when the somoke is going down...
-niye bittin ki sen şimdi?
-biraz oturalım şöyle soluklanalım yahu.
-"annenle scorpions konserinde tanışmıştık hiç unutmam yavrum" bu laf bi yerlerde söylenecek 15 yıl sonra. hissediyorum. olsun yani.böyle bi gecede tanışıp, aşık olan, evlenen bi güruh en azından bir adet çift olsun. olmalı. sünnetine söz scorpions olmasa da akrep nalanı bizzat ben konuk sanatçı olarak getircem. bana noluyosa. hakkaten bana ne ya!
-"adamlar senden benden canlı, helal olsun be hacı"; zannetmiyorum ki konseri izlemiş herhangi bir arkadaş grubunda şu muhabbet yapılmamış olsun.
-ya hakkaten niye bittin sen şimdi ya? süperin de ötesindeydin halbuki.
-izlemezsem kudururdum. izledim yine kudurdum. kudurmak parantezine aldığım konserdir.
- "an august summer night"..."glory night"... şahsi tarihimde, mühimdir bazı ağustosların bazı geceleri...gel de efkarlanma git de hüzünlenme...sonra geri gel de, böyle bi konseri canlı canlı izledim diye bahtiyar olma.
-sevdik saydık babaları ama bunu saymadık yine bekleriz.

aradan 3 gün geçmiş. vay be diyorum şimdi. hepsinden biraz var...sakin ve hüzünlüyüm en çok!!!

(ıslık...)
öncelikle o girişteki motorlar neydi öyle. öhm öhm.

park ormana yaklaşıdığı anlarda içteki heyecan love in an elevator ile patlama noktasına gelmiştir. ondan sonra sırasıyla çalan glam rock parçaları

-abi ortalık cok güzel bira kokuyor
+yok olm glam glam rock kokuyor*
gibi muhabbetlere yol açmıştır. konserin geç başlaması trafiğin azizliğine uğrayanaları pek bir mutlu etmiştir. humanitynin en sonundaki melodi duyulduğunda zaten yıkılmak üzere olan parkorman,

welcome to humanity.
this is hour one dıbıdımdım la beraber zıplayan insanalarla küçük bir deprem yaşamıştır.

şarkıları zaten anlatmaya gerek yok ama davul soloyu beğenmediğimi gerçekten belirtmek istiyorum. özellikle solonun sonundaki trampet sesinin devam etmesi beni cok üzdü. ama davulcu konser boyunca gerçekten inanılmaza yakın bir performans sergiledi bu da bir gerçek tabii ki.

klausun yaşlandığı cok belli oldu çoğu screami başarılı olmadı ama olsun. bir dakikasından bile pişman olmadığımız, akşam antalya'ya dönerken playerın scorpions klasörünü açıp belki rüyamda bir daha yaşarım diye umut ettiğimiz bir konser oldu.
manyakoğlumanyak bir konserdi. -neler diyorum ben-

konsere geç çıkmalarının verdiği, -beklentinin tam zamanında karşılanamamasından dolayı oluşan- huzursuzluk tabii ki sahneye çıktıkları saniyede yerini coşkuya bıraktı.

ben şu kısa hayatımda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. ama benim yaşadığımın -sene bazında- üç katını yaşamış olan amcalar kimbilir daha kaç kişiyi böyle eğlendirdi. konserden sonra üzerimden hızlı tramvay geçmiş gibiydi, hesaplıyorum, sahnedeki amcalar yaklaşık -yine sene bazında- benim üç katım yaşamışlar, amca hala davulun üstünde hoplayıp zıplarken benim bacaklarıma acayip agrılar girmişti bile. yine hesaplıyorum sahnedekiler -hacmen- benim aldığım alkolun 4-5 katını da almışlardır, ama ben konserden sonra eve gidip sızıverdim, amcalar konser bitiminde 5 tane daha konser verebilecek kadar enerjiktiler. son bir hesapla daha ben belki onlar kadar yaşayacağım ama en iyi ihtimalle bir kere daha böyle bir konser yaşarım, ama bu amcalar o yaşlarına kadar kimbilir kaç kere sarfettiler bu performansı.. neyse tarihe tanıklık etmiş bir insan olarak ileride çocuklarıma "scorpions'da türkiyeye gelmişti işte biz üniversite öğrencisiydik, gitmiştik" gibi konuşacağım günleri heyecanla bekliyorum.

ha bir kere daha gelirler <capslock>insallaaaahhh</capslock> çocuklarıma "iki kere gördüm ben" derim, hoş olmaz mı? olur.
her şeyi ile mükemmel geçmiş bir konserdir. Nitro Erdem Çapar'ın tabiri ile "bana çarpan kamyonun plakasını veriyorum; scorpions" demek farz olmuştur. 2008 yılında seyredilen en iyi konserlerden biridir.
scorpions'ın bundan sonraki konserlerinde, alt gruplara yamanıp baget dilenmesinin sebebi olacaktır kanaatimce. iki paket bitirdi klaus meine, doymadı.

gittiğim son konser mark knopfler olduğu için seyirciyi eğlendirmeleri yönünden çok fazla bir beklentim yoktu ve düşündüğüm şey "60'larına geldiler, ölmeden bi görelim"di, ancak sahne şovu manowar'dan bile daha iyiydi diyebilirim.

çalınması gereken bütün şarkılar çalındı, still loving you'daki zamanlama hatası dışında herşey mükemmeldi. 21.50'de sahneye çıkan grup, geceyarısı gibi indi sahneden. gözümüz doydu.
benim gibi metallica konserini de izleyenler beklentilerini yüksek tutumuş, hayal kırıklığı yaşamıştır.
zira stadyum konserinin akustiği ve havası parkorman gibi bir mekanda yaratılamıyor.

konserin scorpions ile ilgili tek kötü yanı sahneye geç çıkmaları oldu.
zira tam 50 dk geç çıktılar ve 1 saat 50 dk sahnede kalıp gittiler.
bu da konserin saatlerce sürmesini bekleyen, tadına doymayan bünyemde hayal kırıklığı yarattı. gönül daha uzun sürmesini isterdi.

yaklaşık 2 saat boyunca hiç ara vermeden, yaşlarına rağmen olaganustu bi performans sergilediler.

15 yıl sonra scorpions'u tekrar görmek çok güzeldi. çok özlemişiz.
onları yaşlanmış görmek ne kadar büyüdüğümüzü anlamamızı sağladı.

klaus'un o şirin ifadesiyle "merhaba istembol nasilisiniz?" demesi çok hoştu.
ayrıca arkadaki ekranda türk bayrağını görmek de güzel bir sürpriz oldu.
davulcu eleman süperdi. james abi inanılmaz bir performans gösterdi.
özellikle tüm grubun davul çaldığı anlar gerçekten unutulmazdı.

son olarak alt grup element'in gitaristi tufan çok iyiydi. o olmasa kafalarına su şişesini yerlerdi.

parkorman kesinlikle rock konserleri için uygun bir yer değil.
hareket alanı çok kısıtlı olduğundan nefes alma zorluğu yaşatıyor.
ses düzeni de yeterli değil.
belli bir saatten sonra suyu 5 ytl'ye satan zihniyetin allah belasını versin diyerek sözlerime son veriyor ve scorpions ile başka bir mekanda tekrar coşmayı ümit ediyorum.
tek kelime ile mükemmel geçmiş konserdir.
güne lanet ettiğim gidemediğim gidenleri kıskandığım vidyolarını beklediğim iyi eğlenceler dilediğim güzel grubun muhtemelen güzel olacak konseri.
dinlemek için sabırsızlanan bünyelerin yollara dökülmeye başladığı konser.
saliseler saniyelerin kafasına sıksın, dakikalar da saatlerin hepsini hizaya sokup boğaz köprüsünden aşağı atsın , atsın da başlasın bu glori nayt bi an önce dedirten konser, cümlesindeki -dedirten x- klişesini kullandığım için dahi kendime kızmama engel teşkil eden konser. zira aklımda bi tek konser var. bi dedirten dedirtmiş bana bu hayat bu sözlük, ne çıkar. başla ulan allahsız. sonra da dur, hemencecik bitme ulan allahsız kitapsız.
eğer sauna open air ile aynı setlist olacaksa, şarkılar aşağıdaki gibidir:

1. Hour 1
2. Coming Home
3. Bad Boys Running Wild
4. The Zoo
5. No Pain No Gain
6. Coast To Coast
7. Send Me An Angel
8. Holiday (full version)
9. Loving You Sunday Morning
10. Lovedrive
11. 321
12. Alien Nation
13. Dynamite
14. Kottak Attack
15. All drumming
16. Blackout
17. Big City Nights
18. Still Loving You
19. Humanity
20. Rock You Like A Hurricane
setlist oylamasının tamamen göstermelik olduğu söylenen konser. 7 haziran 2008 sauna open air'de çalınan setlistle aynı olacak konserdir. üzülmemek elde değil bu setlisti görünce.
nasıl bir şans, talih, kader, kısmet, oha ola ki; eski zamanların güzel ağustos akşamlarının en has back vokalistine , hem de bir ağustos akşamında, hem de "..an august summer night..." diye bağırarak yer yer çağırarak yer yer helal be aslanlar, koçlar, akrepler diyerek eşlik edilecek, edilmesi gerekecek ve son zamanlarda başa gelebilecek en güzel konser.

gidemezsem kendimi keserim, yaklaşmayın atlarım, atlarken keserim ulan, tadındayım. korkuyorum.
(bkz: http://www.the-scorpions....opic.php?f=39&t=25084) adresinden setlist için oylama yapılabilir. lütfen dikkatli oylayalım.
alt grup olarak element'in cıkacağı konser.
metallica konserine gittiğim için kaçıracağım konserdir kendileri. *
Gitmeyi çok isteyip gidemeyeceğim konser.
(bkz: off ulan off)
haberini sözlük sayesinde aldığım ve gidemeyeceğim için üzüldüğüm müstakbel konser-ül şahanesi. metallica konserine giden arkadaşlar iki kez gitmeliler bu konsere. ya da bir kez gitsinler, bilet pahalı olur çünkü.*
27 temmuz 2008 metallica istanbul konseri ile ilgili entryleri okurken bile heyecandan duramayan bünyenin içinde havai fişekler atılmasına sebebiyet veren konser. inşallah holidayin acoustica albümü versyonunu çalar da o buram buram melankoli kokan şarkıda zıplamaktan yoruluruz. hani diyorum always somewherede acousticadaki gibi olsa fena olmaz

--spoiler--

it's great to be here to see you all
i know, for me it is like
coming home

--spoiler--

ayrıca biletler 1 ağustosa kadar 75 milyona satılacaktır. bilet bile o kadar güzel ki geçen gün gördüğüm rüyamda maçlarda gişede durup bileti yırtan adam gibi bir adam kontrol ediyordu biletlerimizi adam acımadan yırtıyordu. rüyalarıma girecek kadar, konser sonrası çerveletilecek kadar güzel bilete sahip.
ilk defa bir arkadaşımdan duyduğumda peh yalandır derken bile içim ürpermişti. baktım gerçek olmuş bir rüya. ama bakıyorum insanlarda hiç gitme isteği yok. ben herkesin gözü parlicak falan diye beklerken abi bilmiyorum yeaa demeye başladı. bir efsane türkiye'ye geliyor ama hayko cepkin kadar heyecan uyandırmıyor.

istanbul'a yanılmıyorsam ikinci gelişleri ve eminim ki şu an için 75 ytliyi sonuna kadar hakedicekler.

hayatımız boyunca ne zaman miss you where i've been diye yırtınma şansına erişebilecez. ne zaman still loving you bu kadar dokunacak.

not:bakıyorum da uludağ sözlükde bile istek yok. şu anda antalya'dan tek başıma gelicem gibi. hani diyorum zirve olursa katılırım.
parkorman'da gerçekleşecek olan konserdir.indirimli dönem biletleri 23 haziran itibariyle satışa çıkacaktır.
hele şükür yine geliyorlar dedirten haberdir.
bilet ne kadar olursa olsun gitmek boynumuzun borcudur.
çığlık çığlığa o aşk balladlarını söylemek, alien nation yada big city nights da zıplamak mecburidir.
ne yaz oldu be arkadaş dememe sebebiyet veren konserlerden biridir.
çoğu zamanlar simidin yanına çay koyacak parayı bile bulamayan öğrenci milleti olarak ne yapıp edip gideceğimiz konserdir. evet, biletler mevcut keseyi çoktan aşmıştır lakin scorpions bu. feda olsun liralar paralar mantığıyla biletimi aldım bekliyorum modunda olduğum konser.
hatta bir de dayanamayıp ciddi bir görgüsüzlük örneğine imzamı ha attım ha atacağım. şöyleki;
konsere ait nadide bileti ütüleyip kaldırmayı düşünüyorum, evet.
normal değilim, evet.