bir trabzonspor'lu olarak yerin dibine geçtiğim maçtır.
artık yeter!
bu kadar ahmak bir taraftar topluluğu olamaz.
şimdi aklınızdan galatasaray taraftarının yaptıkları geçebilir ama bu bambaşka bir şey.
daha ligin ilk maçı.
takımın 1-0 önde.
derdin ne lan derdin ne? .
acilen trabzonspor'un istanbul'a taşınması gerekiyor.
bu salak taraftar topluluğunun trabzonspor'u daha fazla rezil etmeye hakkı yok. olmamalı...
Tatil edilen maç. Muhtemelen trabzonspor hükmen yenik sayılacak ve minimum 5 maç saha kapatma cezası alacak.

edit: tamam lan yeteri kadar eksi oya ulasırsanız cezanızı indiricem, haftanın en kötüsüne sokarsanız ceza bile vermeyebilirim. Hey allahım akıl fikir ver insanlara.

21 agustos 2007 cezanın acıklanmasından sonra gelen edit: Bi bildigim varmış di mi arkadaşım ? 5 maç seyircisiz ceza aldı Trabzonspor bak.
bu ülkede futbolun bittiğinin göstergesi. hemşericiliğin, ayakçılığın son noktası. şu dakika itibari ile tası tarağı toplayalım, maç falan da izlemeyelim. zira bu kararla dört kolluya binmiştir türk futbolu.

hafta boyunca birbirinden şuursuz açıklamalar yapan trabzonspor başkanı galip geldi. çünkü ondan çok daha şuursuz ve korkak bir federasyon başkanı var bu ülkenin futbolunun başında. 3 puan bize yazılacak, yoksa desteğimi çekerim demek yetti yüreksizlerin ortaya çıkması için. evrensel kurallar olmasa tescil de ederlerdi bu maçı. hiçbir utanma emaresi göstermeden.

inanılır gibi değil. maçla alakası olmayan bir dolu adam sahaya girip adam tartaklıyor ve o takıma bir şans daha veriliyor. ellerindeki tek done ise maçın bitmesine 30 saniye kalması. 30 saniye kala maç tatil edilmezmiş. bir salise bile kalsa sahana gelmiş takımı tartaklatamazsın arkadaş diyen yok. inanılır gibi değil.

bu dakika sonrası bir tane taraftarı bile tutamazsınız tribünde. isteyen dalacak içeri. nasıl olsa emsal karar var artık ortada isteyen atlar, biz alakasız bir yerde bile oynatırız diye. peki manisa'nın suçu neydi? onlara neden cart diye kesildi ceza? delikanlılıkları manisa'ya mi yetti? yazıklar olsun.

en güzel lafı mecnun odyakmaz etmiş. taraftarı kışkırtıp kendimizi dövdürdüğümüz için özür dileriz demiş. anlayana 10 numara ayar ama anlayacak kapasitede bir tane adam yok federasyonda.

aslında bu işin en sığ tarafı. koca ceza hukukunda tecavüzün cezası 24 yıl, tecavüz edip öldürmenin cezası 8 yıl olursa; yani hukuk tecavüz eden aşağılık herife resmen yol gösterirse, futbolda da bu olur.

ulusoy derhal defolup gitmelidir bu ülke futbolunun başından. çok sevdiği koltuğu da kargo ile evine yollanmalıdır. çünkü artık o koltuk eyyamın, ayakçılığın, çifte standartın koltuğudur.

çünkü o koltuk artık hakikaten ulusoy'un koltuğudur.
tahkim kurulunun tekrar kararını bozduğu ve federasyona maçın 3-0 sivas lehine onanmasını tavsiye ettiği maç. neyse ki adalet biraz geç bile olsa işledi.
(bkz: karadeniz fıkrası)
öncelikle (bkz: şeriatın kestiği parmak acımaz)

trabzonspor seyircisinin kendisini ve takımını yaktığı maç. trabzonspor büyük ihtimalle hükmen mağlup ilan edilecek, bir ihtimal (henüz olmayan) puanları silinecek ve gene büyük ihtimal 5 maç civarı seyircisiz oynama cezası alacaktır. üstelik daha ilk haftadan hükmen mağlup olarak kalan 33 hafta için eline gizli bir bomba almıştır. zira ligde 2 kez hükmen mağlup olan takım 2. lige düşürülmektedir.(henüz yaşanmamıştır ama 1 maçta 5 kırmızı kart veya yanlışlıkla cezalı oyuncu oynatma vs... ). çok çok ufak bir ihtimal olmasına karşın akılların bir köşesine not edilmelidir.

şimdi gelelim sahaya giren gerizekalılara... maalesef türkiye'de bir spor yasası'nın olmayışı sebebiyle bu cesareti kendilerinde bulmaktadırlar. geçen sene galatasaray-fenerbahçe maçında gözaltına alınan kişiler yaklaşık 2 ay içeride kalmışlardır. sebep peki sahaya müdahale mi? tabii ki hayır, sebep bu işi maçtan önce organize edip yapmaları gerekçesiyle çete kurmak... yani sahaya müdahalenin kanunlarımızda bir cezası yok. çok mu zor acaba bir kanun çıkartıp bunu ilan ederek ağır cezalar verileceğinin bildirilmesi; örneğin iddaa dışında bahis oynamama yasası çıkartıldı ve gazetelerde, televizyonlarda aylarca yasadışı bahisin cezasının hapis olduğu belirtildi. aynı uyguluma acilen spor yasası içinde yapılmalıdır. işin içine hayati tehlikelerin girdiği bu konu neden es geçilir, neden önemsenmez hala anlayamıyorum...

bu üzücü maçta en sevindirici olay ise olaylardan sonra sivasspor başkanının ve 2. başkanının inanılmaz sağduyulu konuşmalarıdır. uzun zamandır spor adamlarından böyle demeçler duyamamıştık.
sahaya gir, futbolcu tokatla. sonra maç tekrar oynansın.
mına koyayım bu ülkedeki futbolun.
MısırAyman Abdelaziz 'in, israil'li Pini Balili ye önce dirsek sallayıp, yetmeyince cift dalarak olayları baslattıgı mac. Ayman ın en agır cezaya carptırılmasını hatta mümkünse aynı hızla bu gece sınırdısı edilmesini diliyorum.

(bkz: kick racism out of)
Türk futbolundaki kara lekedir. federasyonun ne mal olduğunu gösteren maçtır.
trabzona "5-0" olarak tescil etseydiniz daha tarafsız olurdunuz sayın federasyon, sayın başkan.*
Olayı özetleyen bir yazı ;

Tebrikler Aydın Musa!Başardınız!!

Bu rezilliğin savunulur hiçbir yanı yok.

Takımın ite kaka da olsa bir gol bulmuş ve 3 puanlı bir başlangıca dakikalar kalmış. Saha içinde futbolcular arasında yaşanan bir gerginliğe "müdahil" olma hakkını nasıl olur da kendinizde görürsün ey sözümona Trabzonspor taraftarı.

Ayman'ın Balili'ye çift dalmasıyla başladı her şey. 80. dakikaya kadarki mücadelesi ile Trabzon tribünlerinden alkış alan Sivasspor, 85. dakikadaki golle birlikte adeta kendini kaybetti. Oyunun başından beri, futbol sınırlarını zorlayan bir sertlikle Trabzonspor'u sindirmeye çalışan yiğidolar, kenardan "skandal açıklamaların sahibi Bülent Uygun, içerden de çapsız hakem Bülent Demirlek'in de katkılarıyla bu taktiklerini 85. dakikaya kadar başarıyla taşıdılar. Sivas açısından bunun anlaşılmaz bir tarafı yoktu, zira plan tıkır tıkır işliyordu, varsın hakem çap fukarası olsun, ne gam?

Futbol erkek oyunu, elbette mücadele kıran kırana olacak ve güçlü olan ayakta kalacak. Ne olduysa uzatma dakikalarında oldu. Golü bulduktan sonra başı kesilmiş tavuk gibi sağa sola koşmaya başlayan Trabzonspor'da faul üstadı Ayman, Balili'ye oldukça sert bir müdahalede bulundu. Hakem pozisyona hakimdi ve oyunu durdurarak kuralları uyguladı.
Bülent Demirlek oyunu durdurdu ama Sivassporlu Musa Aydın'ı durdurana aşk olsun. Aydın Musa bir türlü aklın sınırları içine çekilemeyince film koptu desek yeridir. Musa insani ölçüler içine tam çekilmişken, ligimizin en güçlü oyuncusu, yaylaların yiğidi Mehmet Yıldız aldı sazı ele bu kez. Mehmet kardeş etme gitme ne bu şiddet, ne oluyor, hayır ola demeye kalmadan Avni Aker Stadı'nda Trabzonsporlu futbolcuların resmen "tartaklandığına" tanık olduk. Kimse kalkıp akıl hocalığı yapmasın, façanız yiyorsa gidin Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Alex'i tartaklayın Yiğidolar. Nasıl olsa Trabzon sahipsiz ve mesnetsiz suçlamaların savunmada bıraktığı yalnız bir şehir di mi, vurun abalıya!!.

Bir Trabzonsporlu futbolcunun saha içinde tartaklandığını görmek, aklın baştan gitmesi için yeterli bir nedendir kimileri için. Ucuzundan centilmenlik edebiyatı yapacakları şimdiden uyaralım; Orası Trabzon, orada canınızın istediği gibi davranamazsınız.

Maçı istanbul'da bir kısım istanbul takımı hayranı arkadaşla birlikte izledim.
Ortak görüşleri şuydu: Yahu 1-0 galipsin, maç bitmek üzere ne diye elindeki puanı rakibe verirsiniz?

Bu davranış şeklinin adı bütün dünyada oportunizmdir. Yani köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme felsefesi. işte Trabzon'u "diğer"lerinden ayırıp ötekileştiren, ayıya köprüye daha adımını bile atmadan ayı diyebilme cesareti ve öz güvenidir.
Evet, Trabzonspor taraftarı sahaya inerek ayıp etmiştir, rakip futbolcuya tokat atarak kenti küçük düşürmüştür ve bunun bedelini tüm şehir ödeyecektir.

BÜLENT UYGUN'iN ÇiĞLiĞi

Maç sonrası lig tv de canlı yayına katılan Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, yaptığı açıklama ile bir teknik adamın sadece teknik olarak değil, ahlaki, sosyal ve tarihsel olarak da asgari bir "düzey" tutturması gereğinin acı fotoğrafı olarak belleğimize kazındı.
Kerameti kendinden menkul Bülent Uygun, "Mısırlı Ayman, israilli Balili'ye kasten sert girdi" dedi. Ne demek istediğini gayet iyi anladınız eminim.
Bir spor adamı, bir ikili mücadeleyi nasıl olur da bu denli "densizce", faşizan ve nifak tohumu saçarcasına açıklar? Evet Ayman bence de çok faullu oynayan ve makbul olmayan bir isim. Balili'nin de en az Ayman kadar çirkef ve provokatif ruhlu olduğunu geçmiş sezonlardan biliyoruz. işi, iki futbolcunun çirkefliği ile açıklamak yeterliyken, böylesi bir "çiğlik" oldukça düşündürücüdür.
Futbol Federasyonu sadece Trabzonspor'u değil; sahada adam kovalayan Yasir , Murat , Musa Kuş ve Sivas'ın yardımcı hocasıyla birlikte, Bülent Uygun'a da layığınca ceza vermelidir. Bu utanç gecesinin zirvesini yapan Bülent Uygun'a verilecek cezanın sonuna kadar takipçisi olacağım. Ayıptır Bülent Uygun, ayıp…

BÜLENT DEMiRLEK
Hakem hocası Erman Toroğlu, Bülent Demirlek'in futboldan gelmeyen bir hakem olarak oyunun ve futbolcuların tansiyonunun iyi tutamadığını söyler durur. Toroğlu'nun ne kadar haklı olduğunu bu rezillikler gecesinde gördük. Demirlek "hakem" olabilseydi tansiyonu düşürür ve futbolcular "zıvanadan çıkmazdı". Tek bir pozisyonu hatırlayalım; Sivassporlu forvet Gurbanov'un daha önceden sarı kartı var. Gurbanov bir pozisyonda ceza sahasında bariz bir şekilde kendini yere attı, futbol oyun kurallarında bunun cezası belli: Sarı kart. Yani Gurbnanov oyundan ihraç edilmeliydi. Ama Demirlek burada kuralları uygulamayı unuttu, ama Trabzon sahasını "haklı olarak" kapatırken kuralları uygulamaktan çekinmedi.

Siz Trabzonsporlu olsanız, bu ve bunun gibi hakemler hakkında ne düşünürdünüz? Önemli organizasyonlarda Türk hakemlerine görev vermiyorlarmış; neyinize versinler?

kaynak : sedat tunalı/internetspor
bir ara seyircinin ibrahim yattara' nın sağ kanattan driplinglerini ve ceyhun' un ince bilek hareketlerini zevkle izlediği, akabinde gelen ersen martin' in şık golü sonrasındaysa, orta doğu' da devam eden nefretin bir yansımasının, futbola karışmasıyla, futbol dışında her şeyin hatırlandığı bir maç.
sezon öncesi... ne ümitlerimiz vardı, futbol artık sadece futbol olacaktı. oysa yıllar önce belirtmemiş miydi simon kuper, ' futbol asla sadece futbol değildir ' eseriyle içinden çıkılması güç cümbüşü?
son dakika... bir tarafta maçı kazanmaya, diğer tarafta maçı kaybetmeye yakın taraf. sivasspor sol kanattan bir serbest vuruş kullanacak. ceza sahasında mehmet yıldız bir trabzonsporlu futbolcuyla tartışırken, bir anda sahaya bir taraftar atlıyor. mehmet yıldız' a saldıracak ve futbol hevesi dışındaki basit nefretini ondan çıkartacak. ne düşünmüştü o sabah? güzel futbol ve gollerini izlemeyi takımının, elbette düşündüğü buydu. bir de görünmeyen bir yüzü vardı o taraftarın, öfkeyle gölgelenmiş, şaşırtan.
takımı 1 - 0 galipti, kullanılacak serbest vuruşta kaleci tolga topa uzanacak, kontrol edecek ve bir kontra atak ile trabzonspor belki de 2. golünü kazanacaktı.
bunlar artık varsayımdan öteye geçmeyecek. önceden kıvılcımlanmış ve son 30 saniyeye taşınan bir tek kişinin çıkardığı o yangın, trabzonspor' un galibiyetine noktayı koyacak, biraz daha güven sarsacak belki de.
ne gerek vardı? evet, ne gerek vardı? biz sadece sıcak bir yaz gününün ateşini futbolla söndürmek istemiştik. ama olmadı, yine izin vermediler.
neyse ki, istanbul olimpiyat stadında topa hakim bir brezilyalı harika bir gol attı da, teselli oldu.

--spoiler--
ve küçük çocuk babasına sordu: ' baba maça gitmeyelim olur mu? ya bir şey olursa? '
--spoiler--
maskeli balo nun yaşandığı maç.

Bazı maskelerin altındakileri tanıdık, bazılarını çıkaramadık. Trabzonspor sahaya iniyor heyecanını yaşadığımız haftada 40. yıl balosunda olmayan bir coşkuyu gördük maskeli baloda.

Bir kısım davetli hakem kılığında gelmişti baloya. Üzerlerinde sarı siyah formalarıyla ilk bakışta hakeme de benziyorlardı doğrusu. Ama ilk düdük çalınınca anladık aslında onların hakem maskesiyle sahada olduklarını. Verdikleri ve vermedikleri kararlarla sahayı bir mezbahaya dönürmeye çalışıyorlardı. Eller kollar tekmeler havada uçuşuyordu ama sarı siyah kostümlü kişiler sadece kayıt tutuyorlardı olan bitene.

Bir kısım futbolcu kılığında gelmişti baloya. Oysa ki anladık ki amaçları sarı siyah kostümlü adamın yarattığı mezbahada kasaplık yapmakmış. Onlar da mesaiye ilk düdükle beraber başladılar. Arı gibi de çalıştılar doğrusunu söylemek gerekirse. Ceyhun, Gökdeniz, Hüseyin tekmelerle boğuşurken, o kırmızı beyaz kostümlüler de görevlerini yapıyor olmanın gururunu taşıyorlardı. Tekme attılar, greko-romen stilde çalıştılar ama sarı kart nedir, nasıl birşeydir göremediler sarı siyah kostümlü davetlilerden.

Bir kısım masum kostümü ile geldi Trabzon'daki maskeli baloya. 60. dakikadan sonra oyuna girdi ve masum rolünü çok iyi oynadı. Küfür edip, tekme salladı, kendini yerlere atıp kıvrandı ve balonun onur konuğu oluverdi birden bire. Diğer bazı maskeliler de hemencecik Arap - israil savaşı altında "Mazlum israilli" kıyafetini giydiriverdiler, onun terbiyesizliğinin üstüne.

Bir kısım Sivassporlu oyuncu kılığı ile geldi bu baloya. Oysa ki her fırsatta gidip Trabzonsporlu futbolculara tekme ve yumruk salladı. En büyük sallamayı ise maç sonunda yaptı "Satırla üzerime geldiler" diyerek. Çok başarılı maskelediler "yalancılıklarını" doğrucu kıyafetleriyle.

Bir kısım ise ne acıdır ki, Trabzonspor Taraftarı olarak katılmıştı baloya. Kendini Trabzonspor Taraftarı olarak baloya sokmuş, hepimizi de öyle kandırmıştı. Oysa ki kostümünün altı fluydu. Hala anlayabilmiş değiliz onların rengini. Trabzonspor'un sahada onca yanlışlara rağmen almış olduğu 3 puanını gaspettiler. Bir çok açıdan tarihe geçtiler.

Biz yürekten bordo- mavi renklere gönül verenler ise bu baloya her zamanki gibi orjinal lisanslı kulüp formamız ile katıldık ve kamufle olmadık. Maalesef ki gene sadece "seyirci" kaldık. Dahası elimizden alındı bir basit galibiyet keyfimiz.
*
trabzonspor' un olabilecek en hafif ceza ile atlattığı maç olmuştur.
Suçlu bulunmamıştır. Zaten bellidir. sadece istanbul medyasının gizlemeleri yüzünden bir suçlu aranıyormuş hissi verilmektedir.

Suçlu başta hakem bülent demirlek sonrada maçın 90 dakikası trabzonsporlu futbolcuları sürekli tahrik eden sivas sporlu futbolculardır.

Evet turunculu yaratığın sahaya girmesini tavsip etmiyorum,o zaten trabzonsporlu olamaz, trabzonspora gönül vermiş birisi takımına zarar vermek istemez.

Ama sen avniaker de maç yönetemezsen futbolcuları kavgaya zorlarsan olabilecekleride kabul etmen gerekir ön görmen gerekir.

Karar içinse şunu söyleyebilirim en azından kaos ortamını sakinleştirecek bir karar olmuştur. Zaten sivassporun 3-0 alması gibi komik bir karar çıkamazdı. Kısmen doğru bir karar.ama 30 saniye kala bitmesi gereken ve 1-0 trabzonspor yenerken durdurulan bir maçın tekrarının trabzonspora ne tür bir ödül olduğuda tartışılır.
olması gerekenin [sivasspor'un 3-0 haksız kazanç elde etmesiyse] olduğu maçtır.

sen 95. dakikaya 1-0 mağlup gir, sonra bi bak maçı 3-0 kazanmışsın. rahat rahat da uyu sonra...

size de o yakışır...