bugün
- ankara9
- yeni telefondan gmail hesabında oturum açmak12
- çin halk cumhuriyeti13
- yazarların tiksindiği şeyler28
- pardonadinizasizmi27
- doksanları en iyi ifade eden otomobil12
- beşiktaş8
- ayça tilki8
- sudekiray silik yesin kampanyası8
- mehmet fuat köprülü8
- 22 ocak 2025 beşiktaş athletic bilbao maçı13
- victor osimhen8
- hobileriniz16
- yemek seçen erkek23
- arkadaşlar lütfen bilgi içerikli entry girelim9
- başsavcı akın gürlek'in açtığı soruşturmalar19
- true'nun mesleği9
- yazarların hayal ettiği yaşam tarzı14
- ne yapıyorsun15
- anın görüntüsü10
- yunan bir erkeğe sakso çekmek8
- allah'ın bilinci evrene yayılmıştır16
- ak partili olup istifa eden kimse olmaması9
- en son ne zaman sevistiniz14
- sucuk nasıl yenir11
- yaratıcı küfür edebilmek9
- true'nun doğduğundan beri sevişmemesi10
- yaşar nuri öztürk15
- birkaç sözlük erkeğine penis donörü olmak10
- kolay tatlı tarifleri8
- hafif kaşar8
- yemekten kalkıp kitaba gitmek15
- çok görmüş geçirmiş erkek15
- milan skriniar'ın fenerbahçe'ye transferi9
- grand kartal otel22
- ben sudekiray sorularınızı cevaplıyorum11
- sudekiray 6 yıl 5 ay çaylak yapılsın kampanyası17
- ikinci ergenekon süreci11
- turizm bakanının turizm şirketinin olması43
- ümit özdağ'ın tutuklanması14
- islamda sünnet olmamasi13
- sözlük yazarlarının ilk arabaları14
- rizeliler niye böyle sorunsalı13
- afad ve itfaiye personelinden para isteyen otel10
- ilk arabası 206 olan tip17
- tanju özcan'ın tutuklanması11
- 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı32
- kocanızı iç çamaşırlarınızı giyerken basmak8
- 21 ocak 2025 bolu kartalkaya otel yangını102
- marmara depremi sonrası yapılacak açıklamalar28


entry'ler (723)
Tek tesellim aynaya her baktığımda sana daha çok benzeyen bir adam görmek...
yıllar sonra heyecanlandırmaya başlamıştır.
Yıllar sonra yeniden izlemeye başladım. ikinci kez izleyince, bir çok ayrıntıyı daha net olarak görmeye başladım. Gerçekten çok güzel bir senaryo. Bir daha olur mu böylesi bilinmez...
--spoiler--
+neden kör olduk?
- bilmiyorum
+bunun nedeni belki bir gün keşfedilir
-ne düşündüğümü söylememi ister misin?
+söyle
-sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum,biz zaten kördük
+gören körler mi?
-gördüğü halde görmeyen körler...
--spoiler--
üzerine çok yazılacak çizilecek bir kitap körlük. sadece üstteki diyalog bile yeter bu kitabı okumak için.
lanet olsun ki hayatımızın her yerinde gördüğü halde görmeyen körler mevcut, ve bu hastalığın bir tedavisi var mı inanın bilmiyorum....
+neden kör olduk?
- bilmiyorum
+bunun nedeni belki bir gün keşfedilir
-ne düşündüğümü söylememi ister misin?
+söyle
-sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum,biz zaten kördük
+gören körler mi?
-gördüğü halde görmeyen körler...
--spoiler--
üzerine çok yazılacak çizilecek bir kitap körlük. sadece üstteki diyalog bile yeter bu kitabı okumak için.
lanet olsun ki hayatımızın her yerinde gördüğü halde görmeyen körler mevcut, ve bu hastalığın bir tedavisi var mı inanın bilmiyorum....
kısaca tanımlamak gerekirse jose saramagoya 1998 yılında nobel edebiyat ödülünü kazandıran roman.
kitaba gelirsek, son zamanlarda okuduğum en vurucu romanlardan biri. saramago bence bu eseri kaleme alırken biraz kafkanın dönüşümünden birazda albert camusnun vebasından etkilenmiş. fakat iki kitabından ötesinde çok güzel bir kurgu ortaya koymuş.
yazar kitapta körlük üzerinden, insanların yeri geldiğinde nasıl ilkelleşebildiğini nasıl zulümler yapabildiğini bize gösteriyor.
ve tabiki kitaptaki kadınlar, bu noktaya ayrıca değinmek istiyorum. kitapta bir felaket anında kadınların yine yaşamın her anında olduğu gibi erkeğe oranla daha fazla bedeller ödediği ve daha fazla acılar çektiği çok iyi resmedilmiş. ve yine saramago bize doktorun karısı üzerinden kadınların felaket anlarında nasıl toparlayıcı ve bütünleyici oluşunu, düzlüğe çıkmada erkeklere nasıl yön verdiğini anlatmış.
saramagonun tarzı * ilk başta okuyucuyu yorsa da -ki zamanla alışılıyor- kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
kitaba gelirsek, son zamanlarda okuduğum en vurucu romanlardan biri. saramago bence bu eseri kaleme alırken biraz kafkanın dönüşümünden birazda albert camusnun vebasından etkilenmiş. fakat iki kitabından ötesinde çok güzel bir kurgu ortaya koymuş.
yazar kitapta körlük üzerinden, insanların yeri geldiğinde nasıl ilkelleşebildiğini nasıl zulümler yapabildiğini bize gösteriyor.
ve tabiki kitaptaki kadınlar, bu noktaya ayrıca değinmek istiyorum. kitapta bir felaket anında kadınların yine yaşamın her anında olduğu gibi erkeğe oranla daha fazla bedeller ödediği ve daha fazla acılar çektiği çok iyi resmedilmiş. ve yine saramago bize doktorun karısı üzerinden kadınların felaket anlarında nasıl toparlayıcı ve bütünleyici oluşunu, düzlüğe çıkmada erkeklere nasıl yön verdiğini anlatmış.
saramagonun tarzı * ilk başta okuyucuyu yorsa da -ki zamanla alışılıyor- kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bazı şeylerin sevgisini inancini içimden öyle bi aldılar ki, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi geliyor.
alıştıktan sonra, fare taksanız dahi pc ye, yine eliniz touch pad e gidecektir.
touch pad candır, gençler. bi alışın yeter. *
touch pad candır, gençler. bi alışın yeter. *
şarkının naifi olur mu bilemem ama varsa eğer bence en naif türkçe şarkılardan biridir.
yıl 2006, yaş 19 ne ergen ne de genç sayılırım. o zamanlar dinlerdim bu grubu. y.o.k. kendimden geriye, yetmiyor vs. güzel parçaları vardı.
bozmasalardı, devam etselerdi gelecekleri vardi bence. gerçekten güzel kaliteli rock müzik yapiyorlardi. ama malesef eskiye dair bir anı olarak kaldı çoğu müzikseverde çilekeş.
bozmasalardı, devam etselerdi gelecekleri vardi bence. gerçekten güzel kaliteli rock müzik yapiyorlardi. ama malesef eskiye dair bir anı olarak kaldı çoğu müzikseverde çilekeş.
mfö'nün bence en güzel parçalarından biri ve kanımca da hak ettiği değeri bir türlü göremedi. ben de ise bu parçanın yeri çok başkadır.
--spoiler--
bu fırtına durulur mu benden adam olur mu??
--spoiler--
bu parçanın bu kısmını son kez mırıldandığımda, gerçekten fırtınalı bir dönemdeydim. 2012 yılının ilk bahar aylarıydı.geleceğe dair umutlarım çok az, ve önümdeki karanlığı aydınlatacak bir ışık yoktu. sonra birden bir şeyler oldu, her şey hızlıca gelişti ve bi kaç ay sonra kara bulutlar dağıldı, ve o fırtına duruldu ve hayat yeniden rayına girmeye başladı.
bugüne geldiğimizde ise çok daha büyük bir fırtınadayım. 2012 yılına göre ise yaşadığım sıkıntı ve umutsuzluk ise kat be kat fazla. dün biraz kafamı dağıtmak için bir kitapçı dükkanına girdim. kitaplarla oyalanırken çalan müzik dikkatimi çekti birden. mazhar abi en güzel sesiyle "güzel günler bizi bekler" diyordu. ve ardından soruyordu. " bu fırtına durulur mu?" umarım süreç 2012 yılında yaşadığım gibi olur. ne olduğunu anlamadan kara bulutlar dağılır...
--spoiler--
bu fırtına durulur mu benden adam olur mu??
--spoiler--
bu parçanın bu kısmını son kez mırıldandığımda, gerçekten fırtınalı bir dönemdeydim. 2012 yılının ilk bahar aylarıydı.geleceğe dair umutlarım çok az, ve önümdeki karanlığı aydınlatacak bir ışık yoktu. sonra birden bir şeyler oldu, her şey hızlıca gelişti ve bi kaç ay sonra kara bulutlar dağıldı, ve o fırtına duruldu ve hayat yeniden rayına girmeye başladı.
bugüne geldiğimizde ise çok daha büyük bir fırtınadayım. 2012 yılına göre ise yaşadığım sıkıntı ve umutsuzluk ise kat be kat fazla. dün biraz kafamı dağıtmak için bir kitapçı dükkanına girdim. kitaplarla oyalanırken çalan müzik dikkatimi çekti birden. mazhar abi en güzel sesiyle "güzel günler bizi bekler" diyordu. ve ardından soruyordu. " bu fırtına durulur mu?" umarım süreç 2012 yılında yaşadığım gibi olur. ne olduğunu anlamadan kara bulutlar dağılır...
(bkz: #36460858)