entry'ler (770)

kim s convenience

Kanada'da yaşayan Güney Koreli bir ailenin günlük hayatını konu alan Fresh off the Boat benzeri komik dizi. Yemek yerken iki bölüm izleyivereyim diye açıp saatlerce başından kalkamadığım oluyor. Bittikten sonra bile sebepsiz yere gülümseten, günün yorgunluğunu alan cinsten.

güne bir bilgi bırak

Birinci Dünya Savaşından sonra Yeni Zelandalılara Kiwi denmeye başlanmıştır.

pattaya

go go barların onundan geçerken "lan olm karılara bak lan" diye haykıran çiftleşmeye aç yurdum insanlarını görünce türkçe bilmiyormuş numarası yaptığım pis kokulu tatil beldesi.

sözlük yazarlarının yaşadığı şehirler

melbourne.

komik dükkan isimleri

the bitch is back.

2017 avusturya açık erkekler finali

"2017 avustralya açık erkekler finali" olması gereken baslık.

(bkz: avustralya açık tenis turnuvası 2017)

(bkz: avusturya avustralya yı karıştıran insan)

çok konuşunca oluşan baş dönmesi

4 saat aralıksız ders anlattıktan sonra gerçekten hissettiğimdir. literatürde yerinin olduğunu bilmiyordum.

şanssızlık belirtileri

çok pahalıdır şimdi hiç o kadar masrafa girmeyeyim diye tamir ettirilmeyen araba klimasını 4 yıl sonunda alıcı istedi diye tamir ettirip aslında çok ucuz olduğunu fark etmek. böylelikle arabayı 4 yıl klimasız, 2 gün klimalı kullanmak.
*

saat farkı

farklı ülkelerde yaşayan kişileri aramadan önce çok dikkat edilmesi gereken şeydir.

türkiye'den 9 saat ilerde olan bir ülkede yaşayan biri olarak gecenin 3ünde arayıp "işten çıkmanı bekledim, bişey sorucam" diyen düşünceli arkadaşlara "iyi de ben uyuyodum" cevabını vermişliğim vardır.

aynı şekilde (unutup) yanlışlıkla pazar sabahı saat 11'de "herhalde artık uyanmıştır" diye arayıp türkiye'de saatin gece 2 olduğunu fark edince "iyi geceler dilemek için aradım aaaa uyumuş muydun pardon" şeklinde kıvırmaya çalışıp istemeden de olsa intikam almama da sebep olmuştur.

bir de doğum gününün en erken akşam 7 gibi kutlanması demektir. öyle ki 9 saat fark olunca ertesi gün kutlandığı bile olur.

(bkz: doğum dünün kutlu olsun)

yanlış anlaşılmış şarkı sözleri

kaç yıllık teoman * şarkısı ama şu an bülent ortaçgil'den dinleyince anladım ki

"kadehte yansımama baktım, ayaklı bir kanıttı"

diyormuş; bense yıllardır

"kadeh de yansın ama baktım ayaklı bir kanıttı" diyormuşum.

çizgifilm seslendirmek

en çok yekta kopana yakışır.

ekşi sözlük beta

daha profesyonel ve sade göründüğü doğru. geçmiş mesajların da whatsapp misali sıralanması hoş. akıllı bakınız verirken noktayla boşlukla uğraştırmaması da pratik olmuş. ama yine de her gelen gibi gideni aratan, beta sadece bir balık ismi olarak kalsaydı diye düşündüren, bir türlü alışamadığım ekşi sözlük şeysi. *

mezarlık

Eskiden bayramlarda evlerinde ziyaret ettiğimiz büyükleri ziyaret etme yeri. burada kakaolu kek kokulu sıcak evlerden farklı olarak bayram tebrikleri, öpüşüp sarılmalar, şakalar gülüşmeler olmuyor. burada ellerini açmış dua eden yaşlı gözler, buruk bakışlar, pişmanlıklar ve yalnızlıklar hakim... ayrı geçirdiğin aylarda olanları paylaştığın, içini döktüğün ailenin ve yakınlarının artık seni duymayacağını ve bir daha hiçbir zaman onlarla aynı masada oturup kahvaltı yapamayacağını anlayıp kahrolduğun yer. hepsi birbirine benzeyen mezar taşlarının dar boşluklarından geçmeye çalışırken son geldiğinden bu yana ne çok kişinin daha ölmüş olduğu gördüğün; bu nedenle her defasında kendi ailenin mezarını bulmakta zorlandıgın yer. bir zamanlar her gün gördüğün, aynı evi aynı hayatı paylaştığın, televizyonun karşısındaki çekyatta uyuyakaldığında üşümesin diye üzerine battaniye örttüğün canından kanından olan insanların şimdi orada, o beyaz taşlardan birinin altında yatıyor olduğunu gördüğün ve çıldıracak gibi olduğun yer.

yapılmış en aptalca dalgınlık

facebook'ta komik video ve fotoğraflara bakarken hepsini aynı kişinin paylaştığını fark etmek ve üst üste ne çok şey paylaşmış olduğuna şaşırmak. şu anda online heralde devamli bişeyler paylaşıp duruyor diye düşünmek; sonra da o kişinin profilinde olduğunu fark etmek.

açıklama yapmadan terkeden kişi

insanın içini sızlatandır.
büyük ihtimalle artık başka birini seviyordur.. bunu itiraf etmek kolay olmadığından hiçbir şey söylememeyi yeğler.
ya da önemsemiyordur. bir supermarketi gezip hiçbir şey almadan kimseye hayırlı işler demeden çıkıp giden gibidir.
belki de artık sevmiyordur. ya da sevgi nedir bilmiyordur. içinden öyle gelmiştir. başka hayatlar tanımak, başka heyecanlar yaşamak istiyordur. macera peşindedir.
dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanıyordur. ona göre bişeyler bittiyse bitmiştir, açıklamaya yapmaya gerek yoktur.
ilişkisinin ciddileştiğini görmek onu korkutmuş da olabilir. sorumluluk almak ona göre değildir. içinde bir otisabi yatıyordur.
ayrılık gözyaşlarından hoşlanmıyordur. hiçbir açıklama yapmadan gitmenin daha az inciteceğini zanneder.
açıklama yapsa da karşısındakinin anlamayacağını düşünüyordur belki. aynı dili konuşmuyorlardır. farklı sevgiler büyütmüşlerdir.
bir gün mutlaka bir başkası da onu aynı şekilde terk edecektir.
belki çok seviyordur. ama 6 aylık ömrü kalmıştır. bunu nasıl açıklayacağını bilemediğinden türk filmlerindeki kahramanlar misali yok olup çekilmeyi tercih eder. *
bir de kesin erkektir. Kızlar "bu ilişkiye hazır değilim" der, "ben seni arkadaş olarak şey ediyodum" der yine de bişey der.

yattıktan sonraki ilk 5 dakika

ufff çok yorulmuşum...
nolucak bu belimin hali...
sabah erken kalkıcam diye erken yatayım diyodum güya... yine saat 1 oldu.
telefonumu kurmuş muyum...hıh tamam.
yarın işe ne giysem.. gri ceketimi bugün giydim. hava da soğuk. neyse onu yarın düşünürüm.
bugün onur'u arayacaktım bak yine unuttum, çocuk kaç gündür telefon bekliyo.. yarın mutlaka arayayım.
yarın arabayı almıyım, metroyla gidiyim. maç var şimdi trafik olur. o zaman topuklu da giymiyim de yorulmıyım.
aaa bak işten sonra gökçe'yle buluşacaktım, yeşil atkısını bende unutmuş onu da yanıma alayım.
cumartesi gecesi için rezervasyon yaptırmak lazım, şimdiden arıyım da unutmıyım.
bugün o adam ne demek istedi, deli midir nedir allahım yaa nelerle uğraşıyoruz.
neyse ben arabayla gidiyim yine. bi yarım saat önce çıkarım evden.
kahvaltı yapmıyım bari. yanıma kek mek alayım. iyi ki markete uğramışım.
marketteki kasiyer kızın ojelerinin rengi ne güzel durmuş yaw ben de mi alsam.
amaaaan oje senin neyine.. ne zaman süreceksin sanki. hadi uyuyayım artık, yarın sabah gözlerimin altı mosmor olacak.
allahım inşallah toplantı iyi geçer. önümüzdeki haftanın planını tam hazırlamadım ama uydururum bişeyler.
aaaa film indiriyodum ben yaaa..unuttum kapadım bilgisayarı. nolucak şimdi açınca kaldığı yerden devam eder mi acaba ?
hani bi şarkı vardı.. sen...vaktinden çok önce gelen.. sonra mıydı ? vaktinden çok sonra gelen... neydi yaaa kim söylüyodu bunu ?
bugün asprin içtim mi ben ? sabah içmiştim galiba kahvaltıdan sonra. yok o dündü yaa bugün kahvaltı yapmadım ki.. kalkıp içsem mi ?
yarın markete uğrayıp mantar alayım. haftasonu lazanya yapıp merveleri çağırırım.
hııı bugün asprin içtim ya ben. işyerinde çantamdan mendil çıkarırken görüp içmiştim tamam.
atlıkarınca'nın ingilizcesi neydi yaa ? şey gibi hani bi alışveriş merkezinin ismine benziyodu.
uff saat 1'i çeyrek geçiyo. uyuyayım artık. serkan napıyodur acaba şimdi ?? uyumuştur heralde.
bu akşam çok güzeldi yaaa oraya bidaha gidelim.
yarın siyah kurdeleli hırkamı mı giysem ? nerde ki o ? dolapta yok sanki, biyerde mi unuttum ki ? arabada ? bi kalkıp bakıyım bakalım dolapta mı acaba ? *

saniyelik salaklıklar

arabanın uzaktan kumandası ile asansörün kapısını açmaya çalışmak.

sözlük yazarlarının itirafları

yaprak dökümündeki hayriye hanımın susam sokağındaki zehra teyze olduğunu daha bugün öğrendim. *
bütün çeviri işleri üstüme kalmasın diye iş yerindekilere ispanyolca bildiğimi belli etmiyorum. *
işe sabah 10'da gitmeme rağmen erken kalkmakta zorlanıyorum. *
biri ingilizce bir kelimenin anlamını sorduğunda bilmiyorsam uyduruyorum. *
iki şey arasında kararsız kaldığımda hemen ooo piti piti diye saymaya başlıyorum. *
üye olduğum bütün sitelerin şifrelerini unuttuğum ve şifreleri yazdığım kağıtları da hep kaybettiğim için artık ev terliğimin altına yazıyorum. *
ekşi sözlüğe her gün, uludağ sözlüğe yılda bir kez yazıyorum. *

seni seviyorum diyememek

küçükken anne babası tarafından sesli bir şekilde hanimiş hanimiş diye sevilmemiş olan çocukların büyüdüklerinde karşılaştıkları şey artık sorun desem mi bilemedim.

ekşi sözlük

4 kasim 2007 klonlarin saldirisi ile çoğu uludağ sözlük yazarının yatay geçiş yaptığı sözlüktür.