Pandemi öncesi rahatça spor salonuna gidebildiğim dönemlerde 200 300 kilo üzeri ağırlıklarla yapabildiğim, evde geçirdiğim şu günlerde ise kendi vucud ağırlığımla günde 100 200 tekrar sayısına ulaştığım, alt vucudu çok iyi şekillendiren vazgeçilmezim olan hareket.

Kamp yapmaya özellikle daha önce gitmediğiniz ve bilmediğiniz bir yere gittiğinizde tuvalet büyük bir sorundur, bazen tutasınız gelir...

iphone 7’den geçiş yaptığım, x ile arasında kalıp sürekli telefona suratıma gösterme fikri saçma gelince aldığım, büyüklüğü ilk başta korkutsa da bence pil ömrü, kamera, donanım olarak en alınası apple modelidir.

Şişirilmiş araba falan değildir, renault, fiat ve benzeri arabalarının fiyatları ortadayken gayet normal fiyatlardır.

Bu parayı kabul etmeyen pazarcı gördü bu gözler.

Ses ve çalma listelesi kalitesi spotify’dan daha iyidir, ama arabada kullanmak spotify’a göre daha zordur, siri’yi de sevmediğimden araba için spotify diğer her şey için apple music.

Matrahını gönder bana delikanlı dediğim beyinsiz andaval söylemi.

Ne kadar vergi veriyorsun çok merak ettim işsiz kardeş.

Oksijen israfı diyen sperm israfını görmemizi sağlamıştır.

http://youtu.be/JU9TouRnO84

http://www.youtube.com/watch?v=Cgovv8jWETM

condom kullanılıyorsa sorun olmayacak durum.

gerçek sosyalist müslümandır ya da değildir emin değlim.

geçenlerde yine bir tanesi ile beraberdim. güzel olanı bulununca kaçırılmamalı.

aile premium paketi kullanıyorum ama işin boku çıkıyor neden mi o kadar şarkı o kadar liste var ki oturup da adam akıllı bir albüm dinleyemedim ne zamandır daldan dala geçiriyor spotify ve tatmin azalıyor. bir söz vardır ne kadar az şeye sahip olursanız o kadar çok şeye sahip olursunuz diye.

bu vesileyle itunes'dan adam akıllı her hafta bir albüm alıyorum sindire sindire dinliyorum, spotify'ı da şarkı keşfetmek ve araba sürerken liste dinlemek için kullanıyorum.

Oturup Bi iki muhabbet etmek isteyen var ise mesaj kutusu kadar yakın olduğum şehir.

sıkıldığım şehir.

önerilere ve aktivitelere açığım.

acı-kmıştır.

take it easy dude.

karakter sınırı nedeniyle kısaltmak zorunda kaldım, doğrusu; "sabah bulaşık yıkamanın verdiği hayatla mücadele duygusu" olacaktı.

hafta içi iş nedeniyle mutfakla pek alakam olmuyor, akşam da bi şekilde gelip geçiyor hafta sonu olduğunda ise sabah kahvaltı hazırlamak için mutfağa uğradığımda karşılaştığım durum hissettiğim duygu.

walt disney'in bir sözü vardır; "rekabet tanrıdır." diye, işte mümkün olduğu kadar rahat bir şekilde yaşayıp rahmetli walt amcamı anarken insanın bulaşıklarla karşılaşması yıkmıyor belki ama derinden sarsıyor, özellikle de sabah koşudan gelmişken gözü dönüyor insanın.

yani demem odur ki, o kadar rahatım-ki amk tek derdim bulaşık, ama insanı diri tutuyorlar işte aynı sabah koşusu gibi.

not: bulaşık makinesini koyacak yer yok.

özenle düzenlediğim daha çok epub ve mobi formatında olan hatırı sayılır e-kütüphanemi ulaşan arkadaşlarla paylaşabileceğimi, okuma hımızı 5'e katlamış kitap teknolojisi.

Yaz kış kar yağmur farketmez mutlaka pencere belli bir seviyede açık uyurum, psikolojik bir durum sanki nefes alamıyacak gibi olurum.

Kışın sabahları daha dinç yapıyor insanı, öğleye doğru bi de iğne yediniz mi ohh...