bugün

entry'ler (124)

bursaspor

hala bir forma reklamı olmayan son şampiyon. gerçi artık ona da gerek kalmadı (bkz: 4 ağustos 2010 fenerbahçe young boys maçı). formaya Fenerbahçe Sağolsun yazsalar yeridir.

yaran okuyucu yorumları

haber: Tuncay Şanlı Fener için yola çıktı

yorum: ya tuncay bir aydir yolda ingiltereden bisikletle mi geliyor bu adam?

kaynak: tumspor.com

sfenks

bülent ersoy a olan benzerliği insanda hafif bir titremeyle beraber ürkme hissi uyandırmaktadır.

görsel

into the wild

kritik olayına falan girmeyeceğim. diyeceğim şu ki izleyin bu filmi en az bir kez. pişman olmayacaksınız. şu hayat denen zamazingo da, yaşam denen muallakta gidip gelirken, koşuştururken insanlar unutuyorlar çoğu şeyi, hatta kendilerini de. dalıyorsun hayat keşmekeşine, çark dönüyor sen de dönüyorsun. mesela sabahtan akşama kadar çalışıyorsun bir miktar para için. zaten hep toplama kampları gibi görmüşümdür işyerlerini. sabah köleler servislerle getirilir buralara. akşam da tabiri caizse suyu çıkmış bir halde bırakılır ait oldukları yere. ertesi gün ve ondan sonraki gün ve ondan sonraki gün devam eder; sonu yoktur. servislere hiç gözünüz takıldı mı bilmiyorum ama özellikle akşam iş dönüşü bir göz gezdirin; yorgun, bitkin, duyguları körelmiş ve onu heyecana getiren tek şeyin fenerbahçe, galatasaray veya başka bir takımın galibiyeti olan insanlar göreceksiniz, görüyoruz ve ne yazık ki bizde o güruhun içindeyiz. işte bu film herkesin öyle ya da böyle bir hayat yaşıyor olduğunu, mutluluğu kovaladığını (çoğu kez yanlış yerlerde) ama mutlu olma olgusunun yakınlarda hemde hiç umulmadık bir yerlerde olduğunu hissi veriyor insana.

final sahnesi de bitiriyor olayı haddızatında: "mutluluk paylaştıkça güzeldir". evet küçük hem de çok küçük şeylerle mutlu olabilir insan ama mutluluk asıl paylaştıkça güzeldir.

10/10

panama bandirali gemi

panama çıkışlı olan gemilere verilen isim.

nerde bir pis iş var deniz üzerinden yürütülen bir bakarsın gemi panama bandıralı. hani çoğu film ve hatta bazı oyunlarda (gta) uyuşturucu kaçakçıları, tetikçiler hep haiti den çıkarya; bu gemilerde denizlerde bu nama sahiptir. ayrıca mütemadiyen kaza yaparlar. deniz kazalarının yarısından fazlasında da bu gemiler baş rolü oynar. bir bakmışın karaya oturmuş, bir bakmışın arıza yapmış bir köşede yatıyor üç beş aydır. velhasıl-ı kelam uzak durulmalıdır panama bandıralı gemilerden.

dunyanin en kucuk kizi

http://www.haber7.com/pg-....php?pg_galleries_id=1083

belki de bu kızdır. sizi bilmem ama az önce ki bu haberi gördüğüm andır sağlam bir sille yedim gaipten. anladım ki denizden çıkmadan suyun kıymeti bilinmeli. neyse memleketi kurtarmaya devam, tayyibi getirin bana ...

(bkz: şükürler olsun)

not: bu arada şu da bu minik yavru adına açılan sitenin linki: http://littlekenadie.com/main.html

tommy franks

amerika'nın ırak işgalini yöneten general.

(bkz: #3273497)

demokrasi

Ben Basralı Ömer

Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks

Önce demokrasi yağdı göklerimizden

Sonra özgürlük geçti üstümüzden

Palet palet

Ve insan hakları namlularından

Saniyede bilmem kaç adet

Demokrasi bizim eve de isabet etti

Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın

Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar

Vücudunda babamın

Annem yoktu zaten

Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş

Ambargo falan dediler ya anlamadım

Çocukluk aklı iste

Oluşmadan sökülmüş.

Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?

insan hakları çocukları yetim

Ve ayaksız bırakır mı orda da?

Düşer mi ayın kan gölüne aksi

Güpegündüz düşer mi Pazar

yerine demokrasi?

Zenginlik

insanları korkudan uykusuz bırakır mı

Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?

Babamla mırıldandığım son dua dilimde

ayaklarım hastanede

Ve giymeye kıyamadığım

pabuçlar kaldı elimde.

Çocukların var mı Mr. Franks?

Al, oğluna götür onları bari işe yarasın

Kim bilir belki baktıkça

Bazen beni hatırlarsın

Bu nasıl demokrasi Mr. Franks?

Dağı taşı yeri yaktı

Merhamet hür Dünyaya

Bu kadar mı IRAK'tı???

*BU ŞiiR; Savaşta annesi ve babası katledilen, işgal sırasında atılan bir bomba ile bacakları kopan IRAK'lı bir çocuğun, ABD emperyalizminin işgalini yöneten General Tommy FRANKS'e haykırışıdır.

yaran youtube yorumları

video: Dwight howard superman nba slam dunk 2008 all star weekend

yorum: görsel

(bkz: yapma canım yapma arkadaşım)

her sey kotuyken inadina mutlu olmak

(bkz: her şey iyiyken inadına mutsuz olmak) *

basbakanin caki tasimasi

özünde sünnettir o eylem. sünnetin ne olduğunu bildiğinizi varsayaraktan ve başbakanında çakıyı taşıma sebebinin bu olduğunu umaraktan şöyle bir sosyal mesaj verip huzurlarınızdan ayrılmayı yeğliyorum. anlaşılan bu taşın pardon çakının altından fazla malzeme çıkmayacak, aramaya inanmalı insan ... *

mesaj içerikli şarkılar

adam olana rüzgarın fısıldadığı şarkılar bile tonlarca mesaj içerir ama nerdeeeee ... ! *

en az birkaç kez izlenecek filmler

"bu filmler bu gün bitmeden en az bir kaç kez izlenecek ancak o zaman dışarı çıkıp arkadaşlarınla 9 aylık oynayabilirsin. tamam mı? hmmmmm !..." tarzında emrivakivari başlık. e şuna izlenilesi desende be güzel kardeşim ne sen hatalı konuma düşsen ne de biz ayar avcıları seni sobelesek. ha?

6 nisan 2008 akdeniz üniversitesi çatışması

bu ülkede provakatörlerde salak ben onu anladım bu olay aracılığıyla. a benim amsalağım madem bir provokasyona girişiyorsun eli yüzü düzgün adama benzeyen(adam değil adama benzeyen) üniversite öğrencisi tipli bir dingili yolla oraya. o ne lan öyle haitili uyuşturucu kaçakçısı gibi.

edit: adamın uyuşturucuyla da bir geçmişi varmış yeni bir uç örnek bulmalı. hah "o ne lan öyle 2. sınıf zenci filmlerinden fırlama her sözüne hey dostumla başlayan ve her dem sorun çıksın istemeyen fakat asıl sorun bizzat kendisi olan kötü, pis, kaka adamlar gibi".

engin ardıç

pek takip etmem kendisini ama şans eseri rast geldiğim 7 nisan yani bugün yayınlanan şu yazısını ayakta alkışlamışımdır. gerçi bunları yazan çokta karşı taraf yine aldırış etmiyor ya. basit bu kadar mı karmaşık yapılır? ihtiras, ben merkezcilik bu derece mi zirve yapar? neyse her şey olacağına varır. okuyun; yazı aşağıda !

--spoiler--

Şöyle bir hatırlayalım, Yargıtay Başsavcısı iktidar partisini mahkemeye verince neler oldu?
Aydın Doğan'ın adamları zil takıp oynamaya başladılar. "Hükümet yanlısı" basın da karşı yaygarayı kopardı.
TÜSiAD sustu.
Bunun üzerine "niçin susuyor" gibi eleştiriler başladı.
Bunun üzerine de TÜSiAD başkanı olan Aydın Doğan'ın kızı, kapatma davasına "yarım ağız" karşı çıktı. Çıkar gibi yaptı.
Sonra gene sustu.
Hanımefendinin gerek iş ve yatırım politikaları oluşturmada, gerekse genel politik meselelerdeki tavır alışlarında, babasıyla ve kocasıyla "istişarelerde" bulunup bulunmadığını bilemeyiz.
Dolayısıyla kendisini "babasına sordu" falan diye suçlayamayız. Koskoca TÜSiAD başkanı böyle şey yapar mı?
Ancak, "tırstığı" için suçlarız. Yüksek ve laik burjuvazinin, daha doğrusu "istanbul büyük sermayesinin" organı olan TÜSiAD, korkak davranmıştır. Tavır almakta geç kalmış, gelişmeleri beklemiş, neden sonra da yarım ağız bir eleştiriyle yetinip "sütre gerisine" çekilmiştir.
Hani sanki "maçı kimin kazanacağını bekler" gibi bir hali vardır!
Azıcık malumatfuruşluk edelim: Talleyrand'ı bilir misiniz, ünlü Fransız devlet adamı, daha doğrusu her devrin adamı...
1830 ihtilalinde, sokak çarpışmaları başlayınca, Talleyrand konağının penceresinden bakmış... (Paris gezginleri bilecekler: Rivoli Sokağı'nın, hani Benlux'ten ucuz parfüm aldığınız sokak var ya, onun en başındaki bina, Concorde Meydanı'na çıkarken.)
"Yaşasın, biz kazandık!" demiş. Sekreteri, "biz hangi taraf oluyoruz" diye sormuş.
Talleyrand, "onu," demiş, "çarpışmalar bitince söylerim!"
istanbul sermayesi, iş merkezlerinin pencerelerinden seyrederek, bürokrasihükümet çarpışmasının sonucunu bekliyor.
Kazanana "biat" etmek üzere...
Bu sınıf gerçekten bir burjuva sınıfı olsaydı zaten ne darbe olurdu bu memlekette ne yol kazası...
Karl Marx, 1840'lı yıllarda ingiltere ve Fransa'ya bakmış bakmış, "günümüzde," demiş, "iktidarlar burjuvazinin işlerini halleden birer komisyona dönüştüler" ...
Bizde ya bürokrasi sultasını sürdürmekle yükümlü komisyonlardır (şu meşhur ara dönemler, 1960, 1971, 1980), ya da halkın derin tepkisini yansıtan ve kafa göz yaran bir çeşit "devrim konseyleri" ... (1950, 1965, 1983, 2002 halk devrimleri)... Biri gelir, biri gider...
Bu kavgada Türk burjuvası seyircidir, çünkü burjuva değildir, yalnızca zengindir.
Ah hanımefendi ah, sizler iktidarda olsanız, sıkı mı sizin hükümetinizi mahkemeye versinler? Muhterem pederiniz de alt tarafı bir inşaat ruhsatı alabilmek için memleketi bu kadar vahşice gersin, değil mi efendim?
Bu ülkede doğru dürüst, akılcı kapitalist, çağdaş, özgürlükçü, liberal bir burjuva sınıfı doğduğunu göremeden öleceğim, mezar taşıma öyle yazsınlar.

--spoiler--

dalgalandım da duruldum

alın size gripin versiyonu. *

http://www.youtube.com/watch?v=VZieuhuqSCs

erkek öğrenci evi

bulaşıkların yemekten sonra değilde yemekten önce (o da mecburiyetten) yıkandığı bir garip yer. ayrıca bakınız (bkz: kül tepsisi)

memati baş

(bkz: iş aş memati baş)

shaquille o neal

birkaç gün önce cereyan eden hadisenin akabinde bakın dün neler olmuş Phoenix Suns- Memphis Grizzles maçında ...

http://www.youtube.com/watch?v=uivPBNNJb8U

işte ben buna gülerim ...

slam dunk contest 2008

video: Dwight howard superman nba slam dunk 2008 all star weekend
http://www.youtube.com/watch?v=HP_d9TuhVh0

yorum: görsel

(bkz: türksün di mi)
(bkz: bir ovgu olcusu olarak kufur)
(bkz: yapma canim yapma arkadasim)